Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nın Atatürk Stadı Hakemler Seminer Salonu’nda gerçekleştirdiği bayramlaşma törenine katılan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın CHP ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik eleştirilerine yanıt gecikmedi. Daha önce Yıldırım başta olmak üzere AK Partili bakanlar ve milletvekillerine yönelik sert açıklamalar yapan CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, bayramın ilk gününü memleketi Salihli’de geçirdi. Manisa Milletvekilleri Sakine Öz, Hasan Ören ile birlikte önce CHP İlçe Başkanlığı’nı ziyaret eden Yüksel, baba ocağından Yıldırım’a yüklendi.
- Bakan Yıldırım neler söylemişti?..
Bakan Yıldırım’ın İzmir’de yaptığı açıklamalara değinen Yüksel, “Anlaşılan bakan galiba ufak ufak İzmir’e ısınmaya çalışıyor. Yani belediye başkan adayı olursa biz de seviniriz. Bu demokratik bir yarıştır. Bakanın olması da bizim açımızdan sevindirici olur. Kendisi bizim için kolay bir rakip. Belediye başkanlığı adaylığına göz kırpıyorsa bizim için sorun yok. Bizim için iki nedenle kolay olur. Birincisi İzmir’in kamu yatırımlarından aldığı paylardır. Kentin yatırımlardan aldığı pay belli... Bu işin sorumlularının başında Binali Yıldırım geliyor. Yani bu işin orkestra şefi Binali Bey’dir. İzmir’e yapılmayan kamu yatırımlarının birinci derece sorumlusu kendisidir. O geldikten sonra da kentin aldığı pay aynen kaldı. O yüzden bu durumun hesabını sormak için İzmirli seçmen zaten bekliyor. Engellenen projelerin bize göre baş sorumlusu yine Yıldırım’dır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni fuar alanı inşaatı ile ilgili yaptığı ihale 75 gün Kamu İhale Kurumu’nda bekletildi. Yine Ankara’nın kentsel dönüşüm projeleri bir günde geçerken İzmir’in 575 günde onaylanmıyorsa bunun birinci derece sorumlusu İzmirli olmayan ama İzmir’den seçilen bakanlardır. AKP’li belediyelerin kentsel dönüşüm projelerinin onaylanma süresi 19 günken İzmir’in 19 aydır halen onay alamayan projeleri var. İzmir halkı bunun farkında. Bu durumun hesabını kesmek için zaten bekliyor. Bizzat Binali bey aday olursa bu hesabı zaten kendisine kesmiş olur. İkincisi bakan çıkıp ‘halkta sorun yok’ diyor. Seçimde oy veren zaten halkın kendisi. Onlar böyle tercih ediyor. Sadece oyu, CHP’nin örgütleri mi kullanıyor? Biz tek başımıza halk değiliz. İzmir’i cezalandırma anlayışları devam ediyor. 300 bin İzmirliye temiz su verilecek Çamlı Barajı’nı, katık atık tesisini, daha birçok projeyi engellediler. Bütün bunların hesabını görmek için İzmir bekliyor. Kendisi aday olsun çok seviniriz. Sandıkta hesaplaşırız. İkincisi ise İzmirli ithal aday istemiyor. Binali Yıldırım ithal bir aday olur. Milletvekili olarak tamam da belediye başkanlığı için ithal isim olmaz. Hepimiz bir yerlerden geldik ama Binali Yıldırım henüz İzmir’e bile gelemedi. Dört milyon nüfus arasında İzmir’i bilen, anlayan ve sokaklarını yaşayan belediyeyi yönetecek çok insan var. Bir ithal belediye başkanımız eksikti. Bir de o olmasın ” diye konuştu.
GÜNDEMİ SAPTIRIYORLAR
Bakan Yıldırım’ın bayramlaşmada söylediği “Sürekli korku salarak, Cumhuriyet’in değerlerini kullanarak, ‘AK Parti yaşam şartlarımıza müdahale edecek’ söylemleri ile bir iş yapılamayacağını herkes gördü. Ama bunlar anlamadı. İzmir’de Kurulu bir düzen vardı. Bu kurulu düzeni rahatsız etmek, düzenin içerisinde olanın hoşnut olmadığı bir şey” sözlerine de cevap veren CHP’li Yüksel, “Her şey ortada. Çıkıp ‘bayramları sivilleştirelim, resmi kutlamadan çıkartalım’ dediler. Halk şimdi sahip çıkıyor. Sivil kutlamak istiyor. Bayramı caddelerde sokaklarda kutlamak istiyor. Ondan sonra yasak koyuyorlar. Bunu yapan sensin. Bir hesap soracaksan önce kendine soracaksın. Elbette ki biz Atatürk’ün kurduğu bir parti olarak sahip çıkacağız. Atatürk ‘benim iki önemli eserim vardır, birisi Cumhuriyet diğeri de Cumhuriyet Halk Partisi’dir’ diyor. CHP’nin Cumhuriyet değerlerine, Atatürk’e ve laikliğe sahip çıkma gibi bir misyonu var. Türk milleti verdi bu misyonu. Tabi ki bunu yapacağız. Sel saltanatı savunuyorsun ben Cumhuriyeti. Sen hilafeti savunuyorsun biz de laikliği savunuyoruz. Bu kadar basit. Aslında biz bu durumu gündeme az taşıyoruz. Asıl bunların halka çektirdiği yoksulluğu, ızdırabı konuşamıyoruz. Herkesin hali perişan. Üzüm üreticisi geçen yıl 4,2 TL’ye sattığı kuru üzümü şimdi 2,5 TL’ye satıyor. Pamukçu perişan. İncirin durumu ortada... Hayvancılık biti. Kendileri asıl Atatürk, Cumhuriyet değerleri ile uğraşıyorlar. Gündemi saptırmaya çalışanlar onlar. Asıl yoksulluk ve işsizliği gizleyerek bunu yapanlar kendileridir” dedi.
BUNLAR ŞARK KURNAZI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “Adam tutup belediye otobüslerinde yapılan çalışmaları kötülüyorlar” sözlerine de destek veren Yüksel, “AKP, bütün seçim çalışmalarında manipülasyon yaptı. Parti doğduğundan bu güne kadar hep yapıyorlar. Kamuoyu araştırmaları ile özellikle seçim sonuçlarını değiştirmeye çalışırlar. Onun dışında her seçim dönemi yasada değişiklik yaparlar. Yine bugün Bütünşehir Yasası’nı gündeme getiriyorlar. Bu yasa yerel yönetimlerin ve yerel demokrasinin idam fermanıdır. Sistemi etkilemek için yasa değişikliklerine gidiyorlar. Otobüslere adam bindirme de bunların en basit oyunlarından bir tanesi. Bunlar yaparlar. Rahatça başvurabilecekleri yöntemlerdendir. Her televizyona bir tane yandaş çıkartırlar. O da ‘ben AKP’li değilim’ der ama bir yandan propaganda yapar ve onları sonuna kadar savunur. Bunlar şark kurnazıdır” dedi.
AK PARTİ’YE ÖNERİ
AK Parti’nin İzmir’de yaptığı gergin siyasetin onların zararına, kendilerinin yararına olduğunu ifade eden Yüksel, önerilerde de bulundu. AK Parti’ye “böyle yapmayın, zarar görürsünüz” diyerek seslenen Yüksel, “Onlar böyle yaptıkça durum ters tepiyor ve süreç aleyhlerine çalışıyor. Çünkü İzmir’in modern, bilinçli bir seçmeni var. Gayet iyi izliyor. Bunların İzmir’i yönelik yaptıkları her türlü oyun ve baskı tam tersine dönüyor. Böylece bizim aramızdaki makas sürekli açılıyor. Yaptıkları aslında bizim lehimize. İzmirli kendi belediyesinin hizmetlerini ve çalışmaları eleştirecekken bunlar böyle yollara başvurunca İzmirliler savunmaya geçiyorlar. Daha da zararlarına, aleyhlerine oluyor. Böyle çocukça şeyleri yapmasınlar” diye konuştu.
30 YIL ÖNCEYİ SAYIYORLAR
Yıldırım’ın verdiği rakamlara yine kendi yaptığı hesaplamalar üzerinden yanıt veren Yüksel, AK Parti’nin geçmişin miraslarını sahiplendiğini söyledi. Yüksel, “İzmir’e yatırım yaptıklarını söylüyorlar. İzmir’in ödediği 27,5 milyar TL’lik vergi var. Türkiye’de mevcut bir yasa var. Yasa ‘kentin ödediği vergilerin yüzde 4’ü o kente yatırım olarak döner, oranın büyükşehir belediyesine verirsin’ diyor. Bunlar bu durumu hükümetin bütçesinden kendileri veriyormuş gibi hesaplar yapıyorlar. Bir başka yanlış hesapları da 30 yıl önce başlamış yatırımları da kendilerine sayıyorlar. Diyelim ki 30 yıl önce başlamış bir yatırım toplam 50 milyon TL’ye mal oluyor. Bunların döneminde son 1 milyon TL harcasalar da tamamını kendileri yapmış gibi gösteriyorlar. Devlet Demiryolları ile belediyenin ortaklaşa yaptığı Aliağa Menderes Projesi, hastaneler, okullar, barajlar, çevreyolu gibi birçok projede bunu yaptılar. Çıkıp Atatürk’ün millileştirme çalışmaları kapsamında TCDD rayları için ödediği paraları bile kendilerine saydılar” ifadelerini kullandı.
İZMİR VERDİĞİNİ ALAMIYOR
İzmir’in kamu yatırımlarından aldığı payın AK Parti iktidarı öncesinde yüzde 6 olduğunu, bu durumun zamanla azalarak şimdi yüzde 3’e kadar düştüğünü söyleyen Yüksel, “AKP iktidarı döneminde yarı yarıya düştü. Bakan Yıldırım’ın çıkıp söylediği ‘8 milyar TL para verdik’ lafı afaki bir laftır. Aslı astarı olmayan bir durumdur. Bakana buradan bir tavsiyede bulunayım. Kendisi Devlet Planlama Teşkilatı’nın resmi internet sitesine girsin. Orada İzmir’e yapılan yatırımların rakamları var. Bütün illere kamu yatırımları için verilen paylar belli. Orada İzmir ile ilgili açıklamalardan 9 yıl boyunca yapılanları çıkarttım. Toplam 4 milyar 393 bin TL para harcamışlar. Bakan nereden buluyor 8 milyon rakamını bilmiyorum. Biz her zaman ‘İzmir 27,5 milyar TL vergi ödüyor, Ödediği vergi sıralamasında Türkiye’de üçüncü sırada’ diyoruz. Bunu ödeyen İzmir verdiğini alamıyor. Vergi tahsilatında da Kocaeli’nin hemen ardından İzmir yine ikinci sırada. Ama kamu yatırımlarından aldığı payda 72. Sıraya düştü. Daha önce İzmir 12. sıradaydı. Ne hale getirildiğine bakın” dedi.
BÜYÜKŞEHİR DEVLETTEN DAHA ÇOK YATIRIM YAPTI
Milletvekili olarak Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın İzmir’de açılışını yaptığı 771 tesis ile ilgili soru önergesi verdiğini ifade eden Yüksel, bunların nerelerde ve hangi şartlarda yapılan projeler olduğunu öğrendiğini söyledi. Projelerin 711 tanesinin kapatılmak istenen İl Genel Meclisi’nin çalışmaları olduğunu anlatan Yüksel, “Çıkıp, birçok şeyi ‘hizmet yaptık’ diyerek anlatıyorlar. Bir hastaneye alınan EKG cihazını bile hizmet olarak gösteriyorlar. Ben de kendilerine ‘her şeyi yazmışsınız tuzluk da yok muydu?’ dedim. Ayrıca önergemde İzmir’de yapılan özelleştirmelerden ne kadar kaynak elde ettiklerini sordum. Maliye Bakanı çıkmış ‘özelleştirmelerden kar ettik’ diyor. İzmir’de yapılan özelleştirmelerden 2 milyar 779 milyon dolar gelir elde edilmiş. Yani bu 5 milyar TL’yi buluyor. İzmir’den alıyorlar kamu bütçesine aktarıyorlar. Hesap bu kadar basit. Biz, bu tartışılan sürede İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı hizmetlerin miktarını ve rakamlarını da çıkarttık. Belediyenin yaptığı yatırımların miktarı devletin yaptığından daha fazla” diye konuştu.