Kılıçdaroğlu: Muhtar kanunu çıkarılmalı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya'da muhtarlarla buluştu. Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:

"Sizin bulunduğunuz makam bu topraklarda ne kadar değerli. 1833 yılında muhtarlık seçimi Kastamonu Taşköprü'de yapıldı. Muhtarlık kurumu bu kadar değerlidir. Bugün gerçekten çok önem veriliyor mu? Hayır.

Muhtarlık seçimi nasıl olmalı? Birinci adım birleşik oy pusulası olmalı. Kabine giriyoruz, muhtarlar küçük küçük kağıtlar, üzerinde muhtarların fotoğrafları. Böyle seçim mi olur? Milletvekilleri için birleşik oy pusulası nasıl varsa sizin de öyle olmalı, bunu siz talep edeceksiniz.

Muhtarlık kanunu olmalı, bunu talep edin. Muhtarlık seçimi en saf, en pür, en demokratik seçimdir. Belediye başkanı seçilir, gider, bir belediye binası vardır orada oturur, milletvekili seçilir gider TBMM'de odaları vardır, imkanları vardır, elbette olmalı. Niye bir muhtarlık evi yok? Çoğu muhtarlar kirada oturuyor. Kira parasını da devlet ödemez.

Bir muhtarlık evi olur, çağrılır, anlatılır, birkaç tip konur, o seçilir. Nereye giderseniz gidin o yapıyı gördüğünüzde dersiniz ki, bu muhtarlık binası. Milletvekilinin üç tane danışmanı olur, arasını TBMM'den öderler. Kimse itiraz etmiyor. Muhtarın da özel kalem müdürü olsun. Dosyaları tasnif edecek, rafa koyacak birisi olsun. CHP olarak büro personeli olmayan çoğu muhtarlara belediyeler bir kişiyi görevlendiriyorlar. Bugün için karşılar ihtiyacını ama iradesini sınırlar. Neden? Belediye başkanını kızdırırsam personelini geri çeker diye düşünür.

Mâlum köy tüzel kişiliklerini kaldırdılar. Köy malları vardı, tüzel kişilere kayıtlı. Bunu neden ellerinden aldınız? Bunları iade edin. Kanun çıktı adı mahalle oldu. O yapı aynen korunmalı. Orada insanlar çalışmalı, üretmeli, bunun yapılması lazım. Diyelim ki sizin mahalleden fakir bir ailenin çocuğu İstanbul'da bir üniversiteyi kazandı. Ama aile bu çocuğun İstanbul'a kaydını yaptırabilecek yol parası, otel parası bulamıyor. Kimin kapısını çalacak? Muhtarın kapısını. Siz ya cebinizden para vereceksiniz, ya da tanıdığınız birisinden rica edersiniz. Sizin niye bir bütçeniz yok?" (Habertürk)