Kayıp çok büyük... Ege Denizi'nde 'hayalet' yasak!

EGEDESONSÖZ-(ÖZEL HABER ) - Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan 25 Eylül tarihinde Ticari yatlara ilişkin yurt dışına sefer yasağından bahsetmesine rağmen, görüştüğümüz yat firmalarından hiç biri bu yasakla ilgili bir genelgeden ya da talimattan haberleri olmadığını çıkış işlemleri yapmak için gittikleri liman başkanlıklarından çıkış yapamayacaklarını öğrendiklerini söylediler.

Yatların yurt dışına çıkış yasağı ile ilgili talimat hakkında görüşüne başvurduğumuz Deniz Ticaret Odası yetkililerinden de çıkış yasağının Yunanistan'da çeşitli sebeplerle denetlenen ticari yatların bir takım eksiklikler sebebiyle tutuldukları ve bu tutulmalar sebebiyle beyaz listeden düşme tehlikesi karşısında bu önlemin alındığını konu ile ilgili iki ülke arasında görüşmelerin sürdüğünü söylediler.

"AHŞAP YATLARDA DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜZ AMA..."
Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz bu yasakla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ege’de Sonsöz’e konuşan Yılmaz, "Ege’nin cefakar denizcisinin hizmet kalitesi , ustasının alınteriyle dünya çapında markalaştırdığımız “Mavi Yolculuk” ve yatlarımız ciddi tehdit altındadır dedi.

Yılmaz, "sektör olarak büyük haksızlığa uğruyoruz, yatlarımıza gemi muamelesi yapılıyor. Biz itiraz edince uluslararası sözleşmelerin arkasına sığınılıyor bugüne kadar defalarca sefer yaptığımız adalara çıkamaz hale geldik, bu tarz ahşap yatlarda dünyanın en büyük filosuna sahibiz kural koyucu olmamız gerekirken ne yazık ki pasif kalıyoruz" dedi.

Yılmaz, "söz konusu yatlarımız,mürettebatlı olarak kiraya verilen,çoğunluğu yapım tekniği olarak binlerce yıllık  tekne inşaa yöntemiyle,geleneksel dizaynda yapılan ahşap teknelerdir. Bu tarz tekneler dünyanın her yerinde korunmaktadır ve uluslararası sözleşmelerin getirdiği yaptırımların çoğundan muaftır,iç mevzuatımızdaki eksiklikler giderildiği taktirde bu sorunlar ortadan kalkacaktır" dedi.

Yasağın ekonomik boyutunu sorduğumuz Yılmaz, "son yıllarda çeşitli sebeplerden dolayı hem yerli hem de yabancı misafirlerimiz Yunanistan kıyılarını tercih ediyor, bu sebeple bu rotada sefer yapan yatlarımız çoğaldı, bu kıyılarda çalışan yüzlerce yatımız var,bu teknelerin diğer masraflar hariç ortalama kiraları günlük 1000-1200 Euro civarı yasakla beraber ortalama 25-30 günlük bir tur iptalinden söz edebiliriz,resmi ve geçerli bir sebep olmadan yapılan iptaller sonucunda açılabilecek tazminat davaları hariç gerisini siz hesaplayın" dedi.

Başkan yardımcısı Yılmaz konu ile ilgili konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Bu yasağın sezon sonuna doğru geldiği, yatçılığın bir kitle turizmi olmadığı, butik bir hizmet olduğu ve bir çok misafirimiz yıllardır aynı firmaları tercih ettiği düşünüldüğünde belki ikili ilişkilerle bu yılın zararlarının  minimize edilebileceği düşünülebilinir.Ancak asıl sorun sektörün prestij kaybıdır.Yıllar boyu kaliteli hizmet ve kulaktan kulağa yayılan memnuniyetler sonucunda oluşturduğumuz misafir portföyümüz,önümüzdeki yıllarda bize güvenerek rezervasyon yaptırır mı?

"YUNANLILAR VE HIRVATLAR BİRER İKİŞER YATLARI ALMAYA BAŞLADI"
Gerekli mevzuat düzenlemelerini yapıp yat filomuzu koruyamadığımız,yat-gemi ayrımını doğru dürüst yapamadığımız taktirde,dünya çapında markalaşan mavi yolculuk markamızı ,uzun yıllara mal olmuş misafir portföyümüzü ve  hatta el yapımı geleneksel ahşap yatlarımızı,kendi ellerimizle Yunanistan,Hırvatistan vb. ülkelere hediye edeceğiz.

Biz güzelim yatlarımızı yunanistana geziye yollamaya çekinirken,Yunanlılar,Hırvatlar neden bizden birer ikişer yat almaya başladı?