İzmir İktisat Kongresi 90 yıl sonra geri dönüyor

Yenilikçiliğin ve araştırma geliştirme faaliyetlerinin önemini vurguladığı konuşmasında İzmir'e bir eleştiride de bulunan Bakan Yılmaz şunları söyledi:

 

"İzmir'in bir tane teknoparkı var. Bu çok yetersiz. 100 bini aşkın üniversite öğrencisi olan, vizyonuna dünya şehri olmayı koymuş bir şehirde biraz daha farklı olması gerektiğini düşünüyorum. Motivasyon olur diye örnek vermek gerekirse Ankara'da 6-7 teknopark var, oradaki kalkınma ajansı onları bir araya getirerek teknoparklar platformu oluşturuldu. İftihar ettiğim bu durumun İzmir'de de olması lazım. Tek teknopark, bir tane merkezle yenilikçi bir İzmir olamaz kusura bakmayın. Buralara daha fazla öncelik vermemiz, yapıyı geliştirmemiz lazım. Hem yerel, hem merkezi düzeyin çalışmalarıyla inşallah bunları hayata geçiririz."

 

Günümüzde kalkınmanın bilgi toplumuyla yakından bağlantılı olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Artık kalkınma deyince aklımıza bilgi tabanlı bir kalkınma stratejisini hem ulusal hem bölgesel düzeyde gerçekleştirmek durumundayız. Sadece beden teriyle kalkınma olmuyor, akıl teriyle kalkınmamız gerekiyor. Buradaki bilgi genel anlamda bir bilgi değil. Bizim kastettiğimiz bilgi katma değere, üretime, istihdama, üretime, teknolojiye dönüşebilen bir bilgi ve bu anlamda yenilikle iç içe" dedi.

 

Yeniliğin de ulusal düzeyde stratejsinin oluşturulabileceğini ancak yerellikle de çok yakından ilgili olduğunu kaydeden Yılmaz, "Yerel düzeydeki aktörleri harekete geçirmeden gerçek anlamda yeniliği sağlayamazsınız. Teorik kalırsınız. Genel çerçevede bir takım ilkeler koyarsınız, içini dolduramazsınız. İçini dolduracak olan bölgesel aktörlerdir. İZKA'nın aynı zamanda bu yenilik stratejsine ön ayak olması son derece anlamlı" diye konuştu.

 

Şu anda çalışmalarını yürüttükleri 10. Plan Çalışması'nda da yenilikçiliğe büyük önem verdiklerini vurgulayan Bakan Yılmaz, Türkiye'nin bilgiye giderek daha fazla yatırım yaptığını, 2003 yılında 238 milyon TL olan Ar-Ge harcamalarını, geçtiğimiz yıl 1.8 milyar TL'ye çıkardığını dile getirdi. Yılmaz, kamunun yaptığı Ar-Ge'nin dışında özel sektörün Ar-Ge çalışmalarının da hızla artmasını istediklerini vurgulayarak kalkınma ajanslarının bu yönde çok önemli misyonlara sahip olduğunu ve uyguladığı mali destek programlarıyla rekabet avantajı yarattığını ifade etti.

 

Bakan Cevdet Yılmaz, İZKA'nın İzmir'de sahiplenilmesinden duyduğu memnuniyeti de dile getirerek "Türkiye'de 26 tane kalkınma ajansı kurumsallaşmasını tamamladı. İZKA da bir çok ajansa ablalık, abilik yaptı, yol gösterdi, örnek teşkil etti. Çok takdir ettiğimiz bir ajans olduğunu belirtmek isterim. Ajans bugüne kadar 12 tane mali destek programı uygulamış, 296 projeye 88 milyon TL'yi aşan oranda hibe şeklinde kaynak sağlamış. Burada inşallah yapılan çalışmalarla gelecekte uygulanacak destekler çok daha rasyonel alanlara yönelme imkanı bulmuş olacak" diye konuştu.

 

İzmir Valisi ve İZKA Yönetim Kurulu Başkanı da teknoparkla ilgili çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

 

İZKA tarafından 'Bilgi üreten, teknoloji üreten ve ihraç eden, yenilikçi İzmir' hedefi doğrultusunda oluşturulan 'İzmir Bölgesel Yenilik Stratejisi' adındaki eylem planının oluşturulması için sahaya çıkılarak firmalarla tek tek görüşmeler yapıldı. Analiz sonucunda elde edilen verilere göre İzmir'de 9 üniversitede farklı bilim dallarında ve düzeyde 7 bin 240 araştırmacı bulunmakta. Bu sayı Türkiye'nin yüzde 9'una karşılık gelmekte. 2007-2010 yılları arasında bin 800'den fazla TÜBİTAK projesi üretildi, 100 araştırmacı başına 30 proje başvurusu düştü. Projeler sonucunda 1000 araştırmacı başına düşen patent sayısı 7'dir. Bu sayı 6 olan Türkiye ortalamasından daha yüksektir. İzmir'in araştırmacı gücü aynı dönemde 2 bin uluslar arası bilimsel yayın üretti. Özel sektörde de yenilik faaliyetleri devam ederken Teknoloji Geliştirme Bölgesi'nde 70'e yakın firma faaliyet göstermekte.

 

İZKA, sonuçlandırdığı analiz çalışması sonrasında 6 farklı stratejik öncelik ve bunları gerçekleştirebilmek için 27 hedef belirledi. Bu stratejik öncelikleri ise şunları oluşturdu:

 

Araştırma ve yenilik altyapısının güçlendirilmesi.

 

Bilim ve teknoloji alanında kurumsal yapılanma ve kapasitenin geliştirilmesi.

 

Bilim ve teknoloji alanında insan kaynaklarının geliştirilmesi.

 

Araştırma sonuçlarının patentlenmesi ve ticarileşmesinin desteklenmesi.

 

Finansmana erişimin kolaylaşması.

 

Girişimcilik ve yenilik ekosisteminin iyileştirilmesi.(dha)