Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Ege İhracatçı Birlikleri tarafından bu yıl üçüncü kez düzenlenen ‘Gıda AR-GE Proje Pazarı, düzenlendi.
Gıda ve Tarım sektöründe de ‘Sürdürülebilirlik ve Rekabetçilik’ konularının tartışıldığı ve sektör ile ilgili projelerin sergilendiği organizasyona Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi başta olmak üzere birçok kurum destek veriyor.
21 ve 22 Nisan tarihleri arasında Swissotel Büyük Efes’te düzenlenecek organizasyonda 60 proje yatırımcıların görücülüğüne çıkarken, birçok panel, toplantı ve organizasyon düzenlenecek. Etkinliğin açılış törenine ise Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım’ın yanı sıra İzmir’in birçok oda ve borsa temsilcisi katıldı.
ULUSAL PAZARDA REKABET GÜCÜ ARTACAK
Organizasyon 3. Gıda AR-GE Proje Pazarı Yürütme Kurulu Başkanı Birol Celep’in konuşması ile başladı. Projenin tanıtımını yapan ve gıda sektörünün öneminden söz eden Celep, “Ege İhracatçı Birlikleri olarak bizler de, küresel rekabette bir adım öne çıkabilmenin yolunu açmak, yeni fikir sahiplerinin projelerini sanayicinin hizmetine sunmak amacıyla 2012 yılından bu yana Gıda Arge Proje Pazarı etkinlikleri gerçekleştiriyoruz. İstiyoruz ki; bu projeler sonucunda yeni ürünler üretilsin, piyasaya sunulsun, yarattığı farklılık ile tüketicinin dikkatini çeksin, satılsın, kâr sağlasın, istihdam yaratsın ve küresel pazarda şirketlerin ve ülkenin rekabet gücünü artırsın.” diye konuştu.
60 PROJE SERGİLENECEK
İki gün boyunca gıda ve tarım sektöründe sürdürülebilirliği arttırmak için düzenlenen 450 projenin başvurduğu, bu projeler içerisinde 60 tanesinin sergilendiğini ifade eden Celep,” Bundan sonrası için beklentimiz; AR-GE ve inovasyonun gereğine inanan herkesin, sergilenmeye değer bulunan projeler ve proje sahipleri ile buluşması ve içlerinden bazılarının üretime kazandırılmasıdır. Bunun sağlanması; yaptığımız işin öneminin ve gereğinin bir kez daha anlaşılmasına ve elde edilen birikimin sonraki etkinliklerde değerlendirilerek, daha büyük ölçekli Gıda AR-GE Proje Pazarlarının gerçekleşmesine yol açacaktır” dedi.
TARIMDA AVRUPA BİRİNCİSİYİZ
Etkinlik kapsamında İzmir’e gelen Ekonomi bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe önemli başarılara imza attığını söyledi. Yıldırım, “Son 10 yılda, ülkemiz tarım sektörü açısından sevindirici gelişmelerin yaşandığı bir dönem oldu. Türkiye tarımsal gayri safi yurt içi hasıla açısından bakıldığında dünyada 11’incilikten 7'nciliğe, Avrupa’da ise 1’inciliğe yükseldi. Tarım ihracatımız da benzeri bir performans göstermiş, 2004 yılındaki 6 milyar dolarlık değeri 10 yılda 3 katına çıkarak, 2014 yılında 18 milyar dolara ulaşmış ve toplam ihracatımızdan %11,4 pay almıştır. Tarım sektöründe ihracat yapan firma sayısı 2004 yılında 4 bin 194 iken 2014 yılında % 55’lik bir artışla 6 bin 500’e yükselmiştir. Bugün tarım sektörü toplam 193 ülkeye ihracat gerçekleştiren bir sektör konumundadır” şeklinde konuştu.
HEDEF DÜNYADA İLK 5
Dünya ihracatının yüzde 8’inin tarıma ayrıldığını söyleyen Yıldırım, “Ülkemizin 2023 yılı tarım vizyonu; tarımsal ekonomik büyüklük açısından dünyanın ilk 5 ülkesi içerisinde yer almak, 150 milyar dolar tarımsal hasıla ile 40 milyar dolar tarım ihracatına ulaşmaktır. Bizler de Ekonomi Bakanlığı olarak bütün projelerimizi ve çalışmalarımızı bu hedefe ulaşmak için devam ettiriyoruz” ifadesini kullandı. Rekabette dünyada önemli yere sahip olmak için çalışmaların yapıldığını ifade eden Yıldırım, “AR-GE yatırımlarına yöneltilen kaynaklar orta ve uzun vadede mutlak surette fazlasıyla geri dönecektir. Bu sayede Türkiye, gıda sektöründe rekabet üstünlüğü olan yenilikçi ürünler üretebilecek hale gelebilecek, teknoloji ithal eden değil, ihraç eden taraf olacak güce erişecektir” dedi.
10 YILDA TARIM ARAZİLERİ GERİLEDİ
Açılış konuşmalarının ardından “Tarımda Sürdürülebilirlik” konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli Yıldırım’ın verdiği artış rakamlarının yanında tarım arazilerinde 10 yılda gerileme yaşandığını söyledi. Kestelli, “1980’den 2011’e kadar dünya nüfusu yüzde 55 artarken, ekilebilir tarım arazilerindeki artış sadece yüzde 5 olmuş. TÜİK verilerine göre son 10 yılda Türkiye, tarım arazilerinin yüzde 10.4’ünü kaybetti. Bu veriler ışığında artık biliyoruz ki tarımsal üretimi artırmanın tek yolu birim alandan daha çok ürün alınması, yani verimin artırılması. Ancak bu yönde yapılan çalışmalar ve uygulanan yöntemler bazı olumsuzlukları da beraberinde getiriyor” diye konuştu.
21. YÜZYILDA EN BÜYÜK BAŞARI OLUMSUZ ÇEVRE OLACAK
Kestelli konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Sık işleme nedeniyle toprağın verimliliği azalmakta, gübreleme ve bitki koruma amacıyla kullanılan kimyasallar, ürünü ve doğayı olumsuz yönde etkileyebilmekte. Görünen o ki, 21. yüzyılda, tarımda en büyük başarı; olumsuz çevre koşullarını azaltarak, istenilen üretim artışını gerçekleştirmek olacak. Bu da ancak, tarımda sürdürülebilir yöntemlerin ve kalıcı çözümlerin uygulanması ile mümkün.”