Ege'nin turizm cennetinde hortum dehşeti!

Muğla'nın Marmaris ilçesinde oluşan iki hortum nedeniyle tekneler ve 4 otomobil zarar gördü.

Yalancı Boğaz mevkisinde bulunan marina çevresinde 20 dakika arayla iki hortum oluştu. Hortum karadaki yelkenli yatlar ile 4 otomobilde hasara yol açtı, paniğe neden oldu.

Bölgede inceleme yapan Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel, bakım kızağına alınan teknelerden 4'ünün devrildiğini söyledi.

Marinada bağlı olan teknelerin 4'ünde de direk kırılmalarının oluştuğunu belirten Yüksel, "Limanın biraz açığında demirli duran bir dalış teknesi batmış. Hiçbir can kaybı, yaralanma yok. Batan tekne boş bir tekne. Hasar tespit çalışmaları devam ediyor." dedi.

Yat kaptanı Bora Çıvgın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır böyle bir hortum görmediğini dile getirdi.

Tropikal havanın hortumun geleceğinin de habercisi olduğunu öne süren Çıvgın, "İlk hortum bölündü ikinci hortum geldi. İkinci hortum sert vurdu. Bizim için önemli olan ilk önce can güvenliği, gemi personelinin güvenliği. Doğal afetlerde çok da yapacak bir şey olmuyor." diye konuştu.

- "Hepsi film gibiydi"

Denizci Sezer Çelik de yıllardır denizlerde görev yaptığını, açık denizde bile böyle bir olay yaşamadığını aktardı.

İlk hortumdan sonra ikincisinin daha büyük ve kuvvetli geldiğini belirten Çelik, “Büyük olunca marinadan anonslar yapıldı, alarm verildi. Herkes sığınmaya başladı sonra. Botlar, arabalar havaya kalktı, indi. Hepsi film gibiydi ama gerçekti.” ifadelerini kullandı.

- "Daha kötü olabilirdi"

Yat kaptanı Adem Belgrat ise ilk hortum geldiğinde yatta olduğunu, uğultu geldiği sırada dışarı baktığında suyun çekildiğini gördüğünü ifade etti.

Suyun çekilmesini tsunamiye benzeten Belgrat, şunları kaydetti:

"Suyu aldı hortum, yüksek bir şekilde attı. Rüzgar geldi. Her yer birbirine girdi. İkinci hortum, arkadaşımın yatına yardıma gittiğimde oldu. Bir baktım içerisinde camlar, taşlar, şişeler, parçalar, sanki kıyma makinesi gibiydi. Dışarıda insan olsa onu bile kıyacak gibiydi. Yine de Allah korudu, az bir şey oldu. Daha kötü olabilirdi. Gerçek bir film sahnesi gibiydi. Yaşanması lazım, anlatılmaz." (AA)