Almanya Başbakanı Angela Merkel, yaklaşık 4 ay aradan sonra bir kez daha Türkiye’ye geldi. Ziyaretin gündemi yine sığınmacı krizi.
Merkel’i taşıyan uçak gece saatlerinde Esenboğa Havalimanı’na iniş yaptı.
Almanya Başbakanı Merkel, ilk olarak Anıtkabir’i ziyaret etti.
Atatürk'ün mozolesine çelenk bırakarak saygı duruşunda bulunan Merkel, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçerek, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı.
"AVRUPA'YA GİDEN YOLUN MİMARI"
Almanya Başbakanı Merkel, deftere şunları yazdı:"Türk ve Alman halkları arasındaki özel dostluk ruhu içinde, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin Ata’sı ve Avrupa’ya giden yolun mimarı Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına, derin saygılarımla."
Angela Merkel, Anıtkabir ziyaretinin ardından Çankaya Köşkü’ne geldi.
Buradaki törende, iki ülke ulusal marşlarının çalınmasının ardından Merkel, tören kıtasını Türkçe "merhaba asker" diyerek selamladı.
Davutoğlu ve Merkel, resmi heyetlerini birbirlerine takdim etmelerinin ardından Köşk'e girişlerinde el sıkışarak gazetecilere poz verdi.
Daha sonra Köşk'ün balkonuna çıkan Başbakan Davutoğlu ve Almanya Başbakanı Merkel kısa bir süre Ankara'yı izledi. Davutoğlu, Merkel'e Başkent'i anlatarak, Anıtkabir'i ve bazı binaları gösterdi.
Merkel'in, Ankara'nın nüfusunu sorması üzerine Davutoğlu, kentin yaklaşık 6 milyon nüfusa sahip olduğunu söyledi.
Merkel ve Davutoğlu, görüşme yapmak için Çankaya Köşkü’ne girdi. Baş başa yapılan görüşmenin ardından, heyetler arası görüşmeye geçildi.
DAVUTOĞLU VE MERKEL'DEN AÇIKLAMA
Davutoğlu ve Merkel, Çankaya Köşkü'ndeki görüşmenin ardından açıklama yaptı.
Merkel, mülteci kampında kalanlara Almanya'nın da yardım edeceğini söyledi. Davutoğlu ise, AFAD ve Almanya Teknik Yardım Grubu'nun sınırdaki sığınmacılara yardım konusunda birlikte çalışacaklarını açıkladı.
Davutoğlu özetle şöyle konuştu: ''Mülteci sorununu ele aldık. Suriye konusunda hepimizi kaygılandıran gelişmeler yaşanıyor. Rusya, Suriye'de sivillerin ölümüne neden oldu. Sınırımıza yakın bölgede 30 bin Suriyeli var.
Yaklaşık 10 önemli konuda birlikte hareket etme konusunda anlaşmaya vardık. Saldırılara karşı diplomatik girişim kararı aldık. Halep'e dönük olan bu gayriinsani saldırı bir an önce bitmelidir. İnsan kaçakçılığını insanlık suçu olarak görüyoruz. AFAD ve Almanya Teknik Yardım Grubu, sınırdaki sığınmacılara yardım konusunda birlikte çalışacaklar.
Kimse, 'Türkiye nasıl olsa Suriyeli mültecileri alıyor' diyerek açık bir etnik kıyım anlamına gelecek şekilde sürmekte olan Rus hava saldırılarını mazur göremez, ona tolerans gösteremez. Hiç kimse, 'Türkiye nasıl olsa Suriyeli mültecileri alıyor ve bütün yükü üstleniyor' diye Türkiye'den mülteciler konusunu tek başına üstlenmesini bekleyemez.
Biz, insan kaçakçılığının her türlüsünü, her zaman insanlık suçu olarak, terörle eş bir suç olarak görüyoruz. Masum insanların beklentilerini, ümitlerini istismar ederek onları bilinmez, meçhule doğru götürmek, olabilecek en büyük insanlık suçlarından biridir. Bugün dahi Edremit açıklarında yine acı bir insani trajediyle karşı karşıya kaldık.
Perşembe günü NATO Savunma Bakanları Toplantısı var. Suriye'den gelen mülteci akınının bütün sonuçları konusunda NATO'nun da devreye girmesi hususunda Türkiye ve Almanya birlikte bunu bir gündem maddesi olarak NATO'ya tavsiye edecek ve özellikle de NATO'nun da izleme, gözetleme mekanizmalarının sınırda ve Ege'de etkin şekilde kullanılması konusunda ortak çaba sarf edeceğiz.''
CİZRE'DEKİ TERÖR OPERASYONLARI
Başbakan Davutoğlu, bir gazetecinin, Cizre'de yaralıların bulunduğu öne sürülen binaya operasyon yapıldığı iddiasıyla ilgili sorusuna da cevap verdi: ''Dün çıkan haberlerle ilgili olarak, resmi olarak bizim tarafımızdan yayınlanmamış, teyit edilmemiş hiçbir habere itibar edilmemesi lazım. Bu sabah Şırnak Valiliğimizce bir açıklama yapıldı, sadece ona itibar edilsin. Öyle bir intiba oluşturuluyor ki sanki bir binada çok sayıda yaralı vardı ve oraya yapılan operasyonla çok sayıda ölüm olayı gerçekleşti. Böyle bir durum, yaralıların mevcudiyeti anlamında da bir durum teyit edilmedi. Önümüzdeki kısa bir süre içerisinde inşallah Cizre'de operasyon tamamlanacak. Türkiye'de her mücadele, demokratik hukuk kuralları içerisinde, şeffaf bir şekilde yürütülmektedir. Herhangi bir şekilde, kamuoyunu olumsuz şekilde etkileyecek algı operasyonlarına dikkat edilmesi gerekir. Bu sabah Valiliğimizin yaptığı açıklama, bu anlamda temel referans olarak alınmalıdır, diğer haberlerin bir kısmı önemli ölçüde spekülatif nitelik taşıyabilir. Bu konularda da kamuoyumuzun dikkatli olması icap eder.
Bilinsin ki Türkiye Cumhuriyeti devleti Avrupa standartlarında bir demokrasidir. Avrupa standartlarında bir demokrasi teröre karşı hangi tedbirleri alıyorsa biz o tedbirleri alırız. Bu konuda gelecek eleştirileri dinleriz ama bizim için en kutsal şey, vatandaşlarımızın can, mal, namus ve genel insan hak ve özgürlüklerini korumaktır. Cizre ve Silopi'de yürüyen operasyonlar, yanı başında hiçbir devlet otoritesi kalmamış bir bölgeden sızan teröristlere karşı yürüyen faaliyetlerdir. Dünyanın hiçbir yerinde, demokratik bir ülke, halkına hesap veren bir ülke, ülkesinin bir bölgesinde, bir başka silahlı grubun bulunmasına müsamaha göstermez. Demokrasilerde güç kullanma yetkisi, sadece ve sadece halka hesap vermek durumunda olan meşru güvenlik güçlerindedir.''
Suriye’de binlerce sivilin Rus bombardımanına maruz kaldığını söyleyen Merkel ise, “Mülteci kampında kalanlara Almanya da yardım edecek” dedi. Merkel, insan kaçakçılığına karşı Türkiye ile Almanya’nın birlikte çalışacağını da ekledi.
Merkel şunları söyledi: ''Londra'da çok başarılı konferans geçirdik. Binlerce kişi Rus bombardımanına maruz kalıyor. Mülteci kampında kalanlara Almanya da yardım edecek. Yasal zeminde göç için de hazırlık yapılmalı. Eylem planının amacı Türkiye'yi yalnız bırakmamak.''
Almanya Başbakanı Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul edilecek.