EGEDESONSÖZ/ÖZEL- İlk olarak MYK seçiminde PM’ye seçilen İzmirlilerin hiçbirine yer verilmemesinin yarattığı şoku değerlendiren Keskin, İzmir’de çok önemli dostluklarının olduğunu ve bir Egeli olarak İzmir örgütüne kapısının her daim açık olduğunu söyledi.
BİR MYK ÜYESİ GİBİ ÇALIŞACAKLARINDAN ŞÜPHEM YOK!
Keskin, Parti Meclisi’ne seçilen İzmirlilerin ‘her birinin kendini kanıtlamış’ değerli siyasetçiler olduğuna vurgu yaparak, “Üç değerli bilim insanı var aralarında... Geçmişte İl Başkanlığı, Genel Başkan Yardımcılığı görevlerini yürütmüş isimler var. Ama anladığım kadarıyla Sayın Genel Başkanımız bir takım zorluklar nedeniyle MYK’yı belirlerken İzmirli arkadaşlarımıza yer veremedi. Ama bunun bir küskünlüğe yol açacağına asla ihtimal vermiyorum. Hatta bu arkadaşlarımızın İzmir’de ve Türkiye’de kendi üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerinden en küçük bir şüphem yok. Her birinin CHP’deki tarihi sorumluluklarının bilinci içinde olduğunu biliyorum. Bu nedenle her biri bir MYK üyesi gibi CHP’nin başarısı için hem İzmir’de hem de ülke genelinde ter dökeceğinden, çalışacağından kuşkum yok” dedi.
BENİ İZMİRLİ OLARAK KABUL EDELİBİRLER
Bir Egeli ve CHP’de uzun yıllar siyaset yapan bir parti emektarı olarak İzmir’e yabancı olmadığının altını çizen Keskin, “Genel Başkanımız bu dönem beni ve Bülent Tezcan arkadaşımızı görevlendirdi Ege’den… İzmirli hemşerilerim beni rahatlıkla kendilerinden görebilirler. Çünkü uzun siyaset yolculuğumda İzmir’den çok şey öğrenmiş, İzmir’le uzun yıllara dayanan dostluklar kurmuş bir siyasetçiyim. İzmir’de çok dostum çok arkadaşım var. Eski Genel Sekreterlerimizden Şeref Bakşık ve Alev Coşkun’la çalıştım. İzmir örgütüne kapım her zaman açık… MYK’da İzmirlilerin olmamasını dert etmesinler. Siyasette bazen böyle aksaklıklar olur. MYK nedeniyle yaşanan olası gönül kırıklıklarını en kısa sürede tamir edeceğimizden de kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
SİYASETTE KAN DAVASI OLMAZ!
Sorumuz üzerine Kurultay sonrası oluşan tabloya bakarak İzmir’de örgütün özellikle eski yapı taşlarının yaşadığı ‘ötekileştirme ve tasfiye’ korkusuna da değinen Keskin, “Siyasette kan davası olmaz. Yeni CHP ile ters düşen arkadaşlarımızın hepsini çok önceden tanıyorum. Ve onların CHP’liliklerinden en küçük bir kuşku duymuyorum. Önümüzde parti olarak çok çetin ve zorlu süreçler var. Ve bu süreçte CHP’li olan her arkadaşımıza ihtiyacımız var.
KIRILMALARIN TORTUSUNU BİLE TAŞIMAMALIYIZ
Çünkü Türkiye’nin sorunları bireysel kaygılarımızın çok üstünde… Siyasette bazen ayrışmalar olabilir. Ama asla kan davası olmaz. Siyaset adamı ve CHP’li olan herkes bu kırılmaların tortularını bile taşımamalıdır. Ve bizim tüm bu korkuları son kurultayda aştığımızı düşünüyorum. Yeni dönem parti içi barışın yeniden tesis edildiği örgütünün gücüyle iktidara yürüyen CHP’nin dönemi olacak” diye konuştu.