EGEDESONSÖZ - Yerel seçimlere yedi ay kala en hareketli sürecin yaşandığı CHP’de aday adaylığı başvuruları 2 Eylül’de sona ererken partinin iktidarda olduğu İzmir genel merkezin karşısına çıkacak. CHP kurmaylarından oluşan beş kişilik seçim komisyonuna parti meclis üyeleri ve milletvekilleri ile birlikte rapor verecek olan İl Başkanı Ali Engin, Ankara ziyareti öncesinde önemli değerlendirmelerde bulundu. Radyo Pause’ta yayınlanan “Fatih Yapar’la Neler Oluyor” programına konuk olan Engin, birçok konuda açıklama yaptı.
2 Eylül’ün ardından ortaya çıkan fotoğrafın kendileri için sürpriz olmadığını ifade eden Engin, 30 ilçede 2 bin 300’ün üzerinde meclis üyesi, 210 civarında da belediye başkan adayının başvuru yaptığını dile getirdi. Engin, “Çok geniş kadın aday başvurusu var. Genç ve engelli adaylarımız da fazla. Bu da partimize ilgiyi gösteriyor. Önümüzde daha beş ay gibi bir süre var. Adayları henüz belirlemedik. Belli bir disiplin ve sorumluluk içerisinde aday adayı arkadaşlarımız kendilerini örgüte anlatacak. Biz de bunları izleyeceğiz. Anketler, eğilim yoklamaları yapılacak. Kanaat önderlerinin görüşlerine başvuracağız. Genel merkezimiz öne çıkan isimler üzerinden değerlendirme yapacak. Bu isimler mevcut belediye başkanları da olabilir. Değerlendirmeler ‘mevcut belediye başkanlarını aday yapmayacaklar, yenilerle devam edecekler’ şekline dönüşmesin. Böyle bir algı yanlış... Mevcut belediye başkanları da değerlendirmeye tabidir. Adaylarımızla 31 Mart’tan önce Şubat başı gibi Yüksek Seçim Kurulu’nun belirlediği tarihte yola çıkacağız” dedi.
SEÇİLECEK YERLERDEN…
Engin, kadın ve gençlik kotasının meclis üyesi listesinde dikkate alınacağını söyledi. Engin, “Kadınlar, gençler ve engelliler kotaya dahil… Partide görev verilirken uygulanan sistem uygulanacak. Belediye meclislerine yüzde 33 kadın, yüzde 10 genç isimlere yer vereceğiz. Vermek zorundayız. Bu da iyi bir şey... Meclislerimizin en az yüzde 33’ü kadın olacak. Partimizin kadınları ön plana çıkarmak gibi bir hedefi var. Partimizin her kademesinde zaten kadınlarımız aktif görevdi. Seçilebilir sıralarda yeteri kadar kadın olacak. Kadın adayımızın sayısı başkanlık için 30’un üzerinde. Bir kente lider seçilecek. Bir sayı veremeyiz. Tamamı kadın da olabilir, hiç kadın da olmayabilir. Beş yıllık çalışacak bir isim seçeceğiz. Kenti yönetecek isimler arıyoruz. Sayı vermek doğru olmaz. İzmir’in ilçelerinde bir taahhüdümüz yok. Belediye başkanlığında kişiler çok önemlidir. Kentin belediye başkanını heba etmeyecek, lider özellikli kişiler arıyoruz. Kadın erkek önemli değil” diye konuştu.
ANKARA’DA ADAY DEĞİL YÖNTEM BELİRLENECEK
Engin, Ankara’da görüşmede dile getireceği konuları ve tavırlarını da anlattı. Özellikle, genel merkezde yöntemin masaya yatırılacağına vurgu yapan Engin, “İl başkanı ve yöneticiler olarak bu sürecin olabildiğince şeffaf, saydam gitmesini istiyoruz. Ne yaparsam açık ve saydam yapmaya çalışıyorum. Parti örgütümüzden gizli, onların görüşünü almadan karar vermek istemiyorum. Geçen Pazartesi ilçe başkanları ile görüştüm. Onları not ettim. Yazılı önerileri aldım. Ardından il yönetimini toplayacağım. Bizim de görüşümüz olacak. Ankara’ya ilçe başkanları ve il yönetiminin görüşünü rapor olarak sunacağım. Genel merkezdeki toplantıda PM üyeleri ve milletvekilleri de olacak. 6 Eylül’deki toplantı ‘yöntem’ üzerine olacak. Yanlış anlaşılmasın. Kimlerin aday olabileceğine ilişkin değerlendirme olmayacak. 30 ilçede hangi yöntemle aday belirleyelim çalışması yapılacak. Önümüzdeki Eylül ayı içinde genel merkezin kararı ortaya çıkar” dedi.
HER İLÇEDE AYRI YÖNTEME KARŞIYIM
İzmir’de yaşanan değerlendirme sürecinin genel merkeze taşınacağını da vurgulayan Engin, “İlçe başkanlarımızın çoğu yıllardır yapılmayan hakim denetiminde bir seçim talep ettiler. Genel başkanımız daha önce zaten ifade etmişti. Yerel seçim kritik bir seçim olduğu için adayların dikkatli belirlenmesi lazım. Hakim denetiminde bir seçim için takvim de yetişmeyeceği için bunu yapmayacağını açıkladı. Genel başkanımızın görüşü önemli. Bu durum partiyi de bizi de bağlar. İlçe başkanlarımızın büyük bölümü hakim denetiminde ön seçim istiyordu. Bu olmayacak. Bu olmayacaksa da eğilim yoklaması yapılır kanaati belirginleşti. Bu yöntemin de sonucuna uyulmuyor. Uyulmadığını genel merkezimiz de zaten söyledi. O zaman örgüt başkanlarımız sorun yaşıyorlar. Birinci çıkan yerine beşinci çıkanı yapıyorsunuz. Meclis üyeliğinde birinciyi onuncu sıraya yazıyorsunuz. Dolayısıyla örgütteki arkadaşlarımız büyük sorun yaşıyor. Dolayısıyla muhatabı onlar. 30 ilçe başkanımızın büyük bölümü istişare ile aday belirlenmesini istedi. İl başkanına, yönetime, ilçe başkanına, orada yaşayan partililere ve kanaat önderlerine sorulması fikri gelişti. Seçimle değil istişareyle belirlenmesi talebi ağırlık kazandı. Benim görüşüm 30 ilçemizin bir yerde böyle, diğer yerde öyle yöntemin uygulanmamasıdır. Bu uygulanırsa haksızlık olur. Çünkü örgüte bir yerde eğilim yapar, diğer yerde yapmazsak haksızlık olur. Eğilim yoklaması ise o, genel merkez ataması ise o olsun isteyeceğiz. İlçeye göre farklı sistemi istemiyoruz. Ben bunu genel merkezde söyleyeceğim. Ayrı olursa çitte standart olur. Bunu İzmir’de örgütümüze anlatamayız. Genel merkezin kararına da saygı duyarız. Komisyonun yetkisi var. Benim şahsi kanaatim budur. Tabii ki genel merkez kesin kararı verecek” diye konuştu.
DİSİPLİN MEKANİZMASI İŞLER
Konuşmasında aday adaylarına da mesaj gönderen Engin, herkesi parti sorumluluğunda davranmaya davet etti. Engin, “Şimdiye kadar 800 aday adayımıza parti eğitimi verdik. Aralık ayı sonuna kadar tamamına vermeyi düşünüyoruz. Ankara, İstanbul ve İzmir’den katılan eğitmenler var. Bu konuyu önemsiyoruz. Bütünşehir yasası, eğitim, parti programı, belediyecilik çalışmaları, sosyal demokrasi gibi konuları anlatıyoruz. Geri dönüşler çok iyi. Bu süreci doğru yönetmeyi istiyoruz. Partide hiçbir zaman olmadığı kadar demokrasi var. Herkes aday adayı olabiliyor. Yarış, rekabet var, Kendilerini partililere ifade edeceler. Burası 90 yıllık bir kurum. O yüzden kurallar da, disiplin de olacak. Yetkileri, hakları var ama adayların sorumlulukları da var. Biz kendilerine bunu sık sık hatırlatacağız. CHP’lilerin kural dışı hareket etmeyeceğine inanıyorum. Partimizin çoğu konu ile ilgili temel kırmızı çizgileri var. Bunları da aşırı vaatler vererek ihmal etmemeleri gerekiyor. Özellikle istihdam konusuna dikkat etmeliler. İzmir’de 4 milyon insan barış içinde yaşıyor. Biz CHP olarak sosyal demokrasiyi benimsemiş insanlarız. Adaylarımızın etnik, bölgesel kimliklerini anlatmak yerine parti programını anlatması gerekiyor. Böylece siyaset yapmaları gerekiyor. Kendisini etnik kimlik üzerinden tanımlayanları sorunlu buluyorum. Bu durumu önemsiyoruz” dedi.
MÜSAADE ETMEYECEĞİZ
Engin, görevde olan belediye başkanlarının yıpratılmaması gerektiğini de söyledi. Engin, “Yaklaşık 15 aydan bu yana görevliyim. Olabildiğince belediye başkanlarını korumaya çalışıyoruz. Belediye başkanları partinin belediye başkanları… Çok zor koşullarda hizmet üretiyorlar. AKP’ye rağmen, baskılara, soruşturmalara rağmen zor ekonomik koşullarda çalışıyorlar. Belediye başkanı olmak için mevcut belediye başkanlarını gerek meclislerde, gerekse toplumda zora sokacak hiçbir şeye müsaade etmedik. Bundan sonra da müsaade etmeyeceğiz. Düşünebiliyor musunuz? Bir belediye başkan adayı mevcut başkanı küçük düşürerek, onu kamuoyunda yıpratarak, asılsız iddialarda bulunarak aday olmaya çalışıyor. Böyle bir duruma partinin kesinlikle müsaade etmeyeceğini herkesin bilmesi lazım... Genel başkan yardımcılarımızın da ifade ettiği gibi önce bu arkadaşlarımız elenecek. Eleme sistemi olursa önce bu isimler gidecek. Bu durumu daha ileriye götürmek isteyen olursa da partinin gerekli kurulları çalışmasını yapar. Şu ana kadar sevinerek söyleyebilirim ki partili arkadaşlarımız özveri gösteriyorlar. Biz işi şansa bırakmayacağız. 30 ilçede 30 il yönetim kurulu üyesini görevlendirdik. Gittikleri ilçelerden bize raporlar getirecekler” diye konuştu.
BAŞKANLARIN BAZILARI DEĞİŞECEK
Engin, konuşmasında yerel seçim öncesi aday belirlenirken bazı ilçelerde değişime gidileceğini açıkladı. Değişim beklentisinin bazı yerlerde yüksek sesle dile getirildiğini anlatan Engin, “Belediye başkanları değişebilir. Bu ‘belediye başkanları başarısız’ anlamına gelmiyor. Bazı arkadaşlarımız yorulmuş olabilir. Bazı arkadaşlarımız iş yoğunluğu yüzünden toplumla sıkıntı çekiyorlar. Bazı arkadaşlarımız ise örgütte sorun yaşıyorlar. Bizim toplumumuz yeniliğe açık. Her şeyin yenisini istiyor. Bu tüketimle bile alakalı bir durum. Değiştirmek istiyor. Toplumda da bazı yerlerde ‘değişsin’ talebi var. Yeni adaylar isteniyor. Bana da yansıyor. Mutlaka genel merkeze de yansıyordur. Bazı ilçelerimizle ilgili değişim talebi anketlere bile yansıyor. İlla ki bazı ilçelerde değişim olacak. Toplum da o değişimi bekliyor. Her halde bu kadar adayın çıkmasını da buna bağlamak lazım. Değişim umudu, arzusu var ki talebi karşılamak üzere aday oluyorlar. Yoksa değişmeyeceğini bilseler, yeni ihtiyaç olmayacağına kanaat getirseler niye aday olsunlar. Beş, altı ay mücadele etsinler. Zaten halk memnunsa, mutlak bir başarı varsa niye onlarca arkadaşımız aday olsun. Biraz da bu yönüyle bakmak lazım” dedi.
YÜZDE 55-60 HEDEFİ
Kamuoyu anketleri ve yoklamalar hakkında da konuşan Engin, yerel seçimlerde 30 ilçe ve Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmak istediklerini söyledi. Engin,”Partimiz zaman zaman anketler yapıyor. Ama İzmir’le ilgili yapılan anketlerde metropol ilçelerde sonuç memnuniyet verici. Biz, 4-5 ayda İzmir’in köylerini gezdik. En son Bergama’nın köylerine gittik. Gece yarısı insanları ziyaret ettik. Rakip partilerin böyle bir çabası yok. Biz işimizi şansa bırakmıyoruz. İl başkanı olarak koyduğum bir hedef vardı.30 ilçeyi ve büyükşehir belediyesini önemli bir farkla alacağız. Elimizdeki anketler bunu gösteriyor. Yeni bağlanan 9 yeni ilçemiz var. Büyükşehir Belediyesi de buralarda hizmet çalışmaları yürütüyor. 90 milyon TL’lik asfalt ihalesi yapıldı. İçme suyu, kanalizasyon, spor salonları projeleri başladı. Seçimleri beklemeden yeni bağlanacak yerlerde çalışmalar devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin gücü var. Yatırım miktarı 200 milyon TL’yi bulacak. Bizim için önemli bir girişim olacak. Yüzde 55-60 arasında İzmir genelinde oy oranı bekliyorum. Her ilçede aynı oran olmaz. Fazla olan yerler mutlaka olacak. 30 ilçenin alınabileceğine inanıyorum. Planımız bu. Bayındır’da birinci değildik ama genel seçimlerde bu farkı kapattık. Tire Belediyesi’nin başkanı zaten partimize katıldı. AKP’nin tarım, ekonomi politikaları, terörle konuları İzmir seçmeninde olumsuz etki yarattı. Genel seçimlerdeki oy oranları ile sanki AK Parti’nin öne geçtiği algısı oluşan 9 ilçedeki farkı da zaten çoktan kapattık ve arayı daha fazla açtık” diye konuştu.
ÇİÇEK’E SÖZ VERMEDİK
Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek’in CHP’ye olaylı geçişinin ardından başlayan isyan ateşine yine tepki gösteren Engin, Çiçek’e sahip çıktı. Engin, “Tire belediye başkanımız 4 yıl önce partimizin üyesiydi. Aileden CHP’li... Bu da önemli... Biz her kazanan ile seçime gitmiyoruz. Hem kazanacak olması, hem de partimizin değerlerini taşıyor olması gerekir. Dürüst yönetim, çağdaş, ilkeli olsun istiyoruz. Başkan da öyle biri. Sanki hiç CHP’li değilmiş gibi lanse ediliyor. Zamanın CHP yönetimi sevilmesine rağmen kendisine fırsat vermemiş. Bu arkadaşımız da sıfırı tüketen DP’den aday olup seçilmiş birisi. Tire’de siyaset yapan birisi. Eşit koşullarda partimizde yarışmak istiyor. Bizimle pazarlık yapmadı. Biz de ona bir söz vermedik. Eğer önümüzdeki anketlerde, çalışmalarda belediye başkanına duyulan güven devam ederse partimiz aday yapabilir. Etmiyorsa aday yapmaz. Arkadaşlarımızın bir bardak suda kendi çıkarları için fırtına koparmalarına anlam veremiyoruz. Gerekli uyarıları yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Başkan aleyhine açıklama yapanlarla zaten görüştük, yine görüşürüz. Ama Tire Meydanı’na çıkıp ‘falan aday olursa partiye oy vermem’ demek siyasetle, etikle bağdaşır bir şey değil. Hele partimizde bakanlık, genel sekreterlik görevinde bulunan birisinin bunu yapmaması gerekiyor. Bir daha olması durumunda gerekenin yapılacağını belirtmek isterim” dedi.
Engin, AK Parti’de siyaset yapanların çoğunun başka partilerden geldiğini, CHP ilke ve değerlerine sahip olan kişileri partiye kabul edebileceklerini ifade etti. Engin, Bornova, Bayraklı, Karabağlar’da AK Parti’den partimize geçişler oldu. Yine gelecek olanlar var. Kapımız herkese açık. AK Parti’ye üye olan birisinin CHP’nin değerlerini taşımadığı anlamına gelmez. Çıkıp ‘bir fikrim, heyecanım, kaygılarım var’ diyen herkes gelebilir. Tabi ki burası da bir kitle partisidir. Yolgeçen hanı değil ama belli değerleri taşıyan herkes ile aynı çatı altında bulunuruz” diye konuştu.
ÖZEL DURUM “PARTİLİLERİ” KAPSIYOR
Engin, 2 Eylül’de parti yöneticileri ve üyeleri için sona eren aday adaylığı süreci dışında yürüyen ‘özel durum’ genelgesine de açıklık getirdi. Engin, “Partiler Siyasi Partiler Kanunu’na göre yönetilir. Öncelik YSK’nın açıkladığı seçim takvimidir. Bu da zannediyorum 1 Ocak’ta açıklanacak. Kamu görevlilerinin istifası, partilerin kararını vermesi, takvimin netleşmesi gibi konuları içeriyor. Devletin bir kurumu seçimi yönetecek. Partiler de öncesinden bir yol haritası belirliyor. Örgüte belli önerilerde bulunuyorlar. Bir MYK, PM kararı değil, bir genelge. Siyasetin kendi doğası ve şekilleri var. Gelişen, değişen şartlar var. Beklenmedik durumlar ortaya çıkıyor. Parti de ‘buna sonra karar verelim’ diyebilir. Bunun için ‘özel durum’ genelgesi yayınlandı. Parti istediğini aday yapabilir. Bir önemli insan varsa aday yapılabilir, parti yönetiminden birisi de olabilir. Özel sektör değil, örgüt de en az onlar kadar özeldir. Tabi ki ‘nasıl olsa herkes müracaat eder’ anlayışı da doğru değil. Böyle bir şey yok. Buna partinin genel merkezi karar verir. Yeni ihtiyaç olduğunda genelgeyi kullanmak istiyor. Yoksa her önüne gelen partilinin ‘ben de özelim’ diyerek başvurusunu almak gibi bir durum yok. Böyle bir yetkimiz de zaten yok. İhtiyacı karşılamak için alınan bir karar. Seçime 5 ay kala kapıları kapatmamak gerekiyor. Zaten siyasetin pratiği ve yaşamın gerçekleri ile kısıtlamak bağdaşmaz” dedi.
KOCAOĞLU İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜMÜ KAMUOYU BİLİYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 2 Eylül tarihi itibariyle adaylık başvurusu yapmaması ile ilgili de fikirlerini söyleyen Engin, “Zaten Aziz Kocaoğlu ‘ben adaylıktan çekildim, parti başka aday arasın’ demiyor. Değerlendirmeye, izlemeye devam ediyorum demek ‘henüz karar vermedim’ demektir. Ayrıca kendisine ihtiyaç olup olmadığını bilmediğini söylüyor. Kocaoğlu, ‘eğer ihtiyaç yoksa parti beni aday yapmaz. 10 yıllık başkanlık döneminde başarıyla görevimi yaptım, AKP’nin zulmüne baskılarına uğramış bir belediye başkanıyım. Ben gidip de partim beni belediye başkanı adayı yapsın demem’ diyor. Başkanın açıklamalarından bu durum ortaya çıkıyor. Bakınız Türkiye’de kaç tane milyonluk büyükşehir belediye başkanı var. Başarı ile çalışmalarını sürüyor. Halen izleme ve duruma bakma ihtiyacı varsa bunu makul karşılamak lazım. Zaten parti deki o istisnai ‘özel’ durumlar Aziz Bey için de geçerli olması lazım. İhtiyaç varsa tekrar aday gösterilebilir. Zaten o da ‘ben aday olmayacağım’ demiyor. Yaptığı açıklamada ‘partim bana görev versin’ diyor. Bana göre bu anlam çıkar. Aziz Kocaoğlu ile ilgili görüşlerimi bütün kamuoyu biliyor. Ben kendisini başarılı, yararlı buluyorum. İyi bir CHP’li. 15 aydır çok güzel hizmetler yapıyorum. Genel başkanımız bana sorarsa ben de kanaatimi söylerim” dedi.
Engin, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talebi ile ilgili de, “Dosyanın bize verilip verilmemesi önemli değil. Hukuksal olarak Ankara’ya genel merkeze dosya verilebilir. Bence Konak ile ilgili durumu net. Kendisi başından bu yana Büyükşehir’i istiyordu. Her zaman ‘heyecanım, hayallerim var’ diyordu. Bence bu saatten sonra artık Konak’a aday olmaz. Durum netleşti” açıklamasını yaptı.
BAŞKANLARA MESAJ
Engin, konuşmasında belediye başkanlarına da mesaj gönderdi. Başkanlara “koltuk hırsına kapılmayın” diyen Engin, “Geçen gün bir belediye başkanımız Norveç’e gittiğini anlattı. Norveç’in bir bölgesinin belediye başkanının kızının oturdukları restoranda garson olarak çalıştığını söyledi. Yine bir belediye başkanının çayını, kahvesini kendisinin doldurduğunu ifade etti. Bu görevler artık abartılmadan yapılması gerekiyor. Açık ve saydam olmalıdır. Hep eleştirdiğimiz girilmez odalar, araçlar, korumalar var. Bunlara artık arkadaşlarımızın dikkat etmesi lazım. Böyle belediye başkanlarını istemiyoruz. Biz daha yoksul bir ülkeyiz. Norveç’in yıllık geliri 110 bin dolar iken bizimki 10 bin dolar. Daha fakir bir ülkede halktan alınan vergileri, paraları idare ediyoruz. Sade yaşamak, kaynakları abartmamak gerekir. Tekrar geldiğimiz işe geri dönmek, mahalleye tekrar dönmek, insanların arasına karışabileceğimizi bilmek gerekiyor. Bu anlayışla hareket edilmelidir. Aşırı vaatlerden, abartılardan kaçınmak lazım” dedi.
GÖREV VERİLİRSE SEVE SEVE
Karşıyaka belediye başkan adaylığı için görevinden istifa etmeyen ve çalışmalarına İl başkanı olarak devam eden Engin, ‘adaylık’ ile ilgili fikirlerini anlattı. Engin, Daha önceden de ifade ettiğim gibi ben bütün yoğunluğumu il başkanlığında partimin başarısına harcıyorum. Nihayet köylerde, ilçelerde, sokakta günlük 15 saatimi veriyorum. Karşıyaka’ya belediye başkanı olmak için özel bir çaba göstermiyorum. Tabi ki parti örgütünde yıllarca hizmet etmiş bir insanım. Buraya kolay gelmedik. Partinin her kademesinde hizmet ettik. Parti için büyük fedakarlıklar yaptık. Helal olsun. Partiden hiçbir alacağımız da yok. Siyaset gönüllülük ve fedakarlık işidir. Ama ben 30 yıldır Karşıyaka’da yaşıyorum. Daha önce buraya aday adayı olmuştum. Halen daha sokakta beni görenler ‘ya sen niye belediye başkanı olmuyorsun. Karşıyaka örgütümüzden büyük bir talep var’ diyor. İl başkanlığı görevinden istifa etmedim. Bunu da partinin ilgili yetkililerine söyledim. Onlara ‘ayrılmak istemiyorum, görevimin başındayım’ dedim. Günü geldiğinde, değişim olursa, Karşıyaka’da mevcut belediye başkanımız var. O da fedakarca iki dönemdir çalışıyor. Toplumda bir değişim arzusu olursa, parti de buna karar verirse, bana da bir görev verilirse seve seve yapacağımı her fırsatta söylüyorum” dedi.
KARŞIYAKA’DE DEĞİŞİME İHTİYAÇ VAR
Karşıyaka için taleplerini siyaset olsun diye söylemediğini ifade eden Engin, “Zaten öyle bir görev verilmezse kendi görevimin sorumluluğunu biliyorum. Hiçbir zafiyete uğratmadan süreci götürüyorum. Hiçbir şekilde Karşıyaka hedefini siyasi çalışmalarıma katmıyorum. Karşıyaka önemli bir ilçemiz. Oradan bir oy bile düşmemesi lazım. En çok oy aldığımız yer. Değişime, dönüşüme ihtiyacı var. Fiziken değişime ihtiyacı var. Yeniden halkla bir iletişim kurulmaya ihtiyacı var. Ben bütün bunları görev verilirse yapabileceğime inanıyorum. 30 yıldan buyana orada yaşıyorum. Karşıyaka Spor Kulübü’nde görev yaptım. İki dönem müteahhitler derneğinin başkanlığını yaptım. Çok sosyal projede yer aldım. Başarı ile yürüttüğümüz bir işimiz var. Örgütün, orada yaşayanların bize o görevi yapabileceğimize yönelik güçlü arzuları var. Parti tarafından bir görev verilirse başarılı olacağıma inanıyorum” diye konuştu.
CHP Genel Merkezi’nin 2 Eylül’den sonra aday adayı olmanın yolunu açan ‘özel durum’ genelgesinin içine kendisinin de girmesi gerektiğini ifade eden Engin, “İl başkanı bir partinin en önemli insanıdır. Bu ben değil de başkası da olabilir. Bu tür değerlendirmeler 5-6 ay sonra yapıldığında ‘ya burada da il başkanına ihtiyacımız var, özel durum bunun için de geçerlidir’ denebilir. Denmelidir de” ifadelerini kullandı.
İL BAŞKANLARINA BELGESEL
Engin, 9 Eylül İzmir’in kurtuluş günü ile birlikte kutlanacak olan partinin 90. Kuruluş yıldönümü etkinliklerine herkesi davet etti. Kentin birçok yerinde CHP genel merkez yöneticilerinin de katılacağı programlar düzenleneceğini anlatan Engin, “Eski il başkanlarımızın da olacağı bir belgesel film yapıyoruz. Toplantılarımız sürüyor. Partimizde görev yapmış il başkanlarına plaket vereceğiz. Partimizi kurumsallaştırmak, köklerini hatırlatmak ve gelecek vizyonu nesillere aktarmak istiyoruz” dedi.
Engin, AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait’in 9 Eylül’de Gümüldür’de organize ettiği Dünya İzmirliler Günü etkinliğini de eleştirdi. Engin, “Bana göre 9 Eylül’ü sulandırmanın bir yoludur. Bir milletvekilinin bu işlere girmemesi lazım. Onlarca yıldan bu yana İzmir’in kurtuluşu olarak kutlanan bir günü hafifletmenin bir anlamı yok. Herkesin kutladığı bir günü başka bir organizasyon ile çakıştırmanın anlamı yok.
16
14
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri