EGEDESONSÖZ - Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yerel seçimin ardından açılan sandık sonuçlarına göre ilçede yüzde 60 oy oranı ile üçüncü dönemin startını veren Çalkaya, Radyo Pause’da yayınlanan “Fatih Yapar’la Neler Oluyor” programına katıldı. Seçim başarısının sırrını anlatan Çalkaya, İnciraltı planlarından özel idare mülklerine, yeni kent planlarından projelere kadar birçok konuda değerlendirme yaptı.
Çalkaya, seçimdeki başarısının altında insana verdiği değerin yattığını söyledi. Çalkaya, “Şubat ayına kadar parti içinde 11 adayla yarıştık. Yedi ay boyunca mücadele ettik. Daha sonra partiden istifa eden iki arkadaşın birisi AKP’den diğeri DSP’den aday oldu. Balçova’da belden aşağı siyaset yapıldı. Seçim sürecinde en çok yıpratılan kişi bendim. Bunlara rağmen Balçova’da halk beni yüzde 60 oyla seçti. Ben Balçova halkını seviyorum. Diğerlerinden farkım da budur. Adaylar insanı öne çıkarmadı. Hep bina, inşaat, imar üzerine kurgulanan projelerle ortaya çıktılar. Ben insanı, çocuğu, genci, yaşlıyı seviyorum. Benim bakış açımda insan var. Balçovalı bunu çok iyi fark etti. Kent önce kendisine sahip çıkana sahip çıktı. Sosyal politikalara önem vereceksiniz, kadını ön planda tutacaksınız. Benim doğru belediyecilik anlayışımın olduğunu gösterdi bu sonuçlar. İlk dönemde zorlandım ama ikinci ve üçüncü dönem için ‘hiç zorlanmadım’ diyebilirim. Seçim sürecinde de belden aşağı siyasete girmedim. Seçim döneminde 9 ay boyunca sevgisizliğin olduğunu anlattılar. Benim temelim insandır. Siyaset yapacaksanız insanı seveceksiniz, kentin rantını değil. Benim rakibim kendimdim. Çalkaya’nın rakibi 2009’da aldığı yüzde 69 oy oranıydı. Siyasi rakiplerimi rakip olarak görmedim. Onları dinlemedim, izlemedim. Onlar kentin insanını değil rantını sevdiler” dedi.
İLK İŞİMİZ İNCİRALTI
Çalkaya yeni dönemde ilk yapağı işin EXPO 2020’nin kaybedilmesinden sonra tartışmalara neden olan İnciraltı’nın planlarını bitirmek olduğunu söyledi. Çalkaya, “İlk hedefim Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Bey ile birlikte planları yol sonuna kadar bitirmektir. Seçim döneminde de oradaki insanlar kullanıldı. SİT alanlarında plan yapma yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndaydı. Sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredildi. EXPO olmadığı için plan da yok. Yeni bir planlama yapılmalıdır. Bölgede 189 bin metrekarelik bir ticaret alanı var. Yeni bir alan daha istemiyoruz. Bu oran çok ciddi tehlike yaratır. Alanın üniversite-hastane-kür ve sağlık merkezi olmasını istiyoruz. Büyükşehir belediyesi ile aynı şeyleri düşünüyorum. Kentin sıkıntıları var. Yeni ticaret alanı koyarsanız havayolu taşımacılığı yapsanız trafiği felç olur. Kente zarar vermeye başlar. Artık yılsonuna kadar planları bitireceğiz. Herkes bunu bilsin” dedi. Çalkaya, İnciraltı’ndaki mülk sahiplerinin de bir an önce planların bitirilmesini beklediğini söyledi.
KILAVUZU KARGA OLANIN…
Başkan Çalkaya, planlama yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda olduğu dönem çalışmaların olumlu gittiğini, fakat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçtiğinden bu yana aksamaların yaşandığını söyledi. Çalkaya, “Anadolu deyimlerini çok önemserim. Anadolu’da ‘kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz’ diye bir söz vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın İzmir’deki rehberleri çok farklıydı. Biz onları çok iyi biliyoruz. Hep kafalarında rant yaratıp ranttan tek başlarına faydalanma vardı. O yüzden 17 Aralık sürecinde o bakanlık üzerinden işler ortaya çıktı. Bakan, başbakana ‘sen istifa et ben de istifa ederim’ dedi. Olay budur. Durum bakanlığın meseleye nasıl baktığını gösteriyor. Kentte rant yaratılmadan değişim olmaz fakat o rantı kentin geneline yaymak zorundasınız. Sosyal demokrat belediyeler de rant yaratır. O rantı gruba, zümreye dağıtamazsınız. Bizler de iyi yatırımcıyız. Kapitalizmi en iyi bilen sosyal demokratlardır.
BANA ‘SORUNU ÇÖZME’ DEDİLER
Çalkaya, göreve ilk geldiği dönem yaşadığı bir anıyı da anlattı. Çalkaya, “Ben belediyeye geldiğimde bir arkadaşım bana ilk zamanda ‘belediye başkanı olsam İnciraltı’nın sorunlarını çözmem’ dedi. Ne de ona ‘niye’ dedim. Bana ‘orada balık restoranlar var, ruhsat sorunlarını çözersen balık yediğinde, içtiğinde hesabı önüne getirirler. Ama bitirmezsen her gittiğinde yer içersin. Mülkün sahibi de kapıya kadar gelir seni uğurlar’ dedi. Bu kente bakış açısının göstergesidir. Ben ruhsatsız hiçbir işletmeye gitmem, çay bile içmem. Ekibime ‘buralarda bırakın birayı çay bile içmeyeceksiniz’ dedim. Oralarda değil başka yerlere gideceksiniz dedim. Ben işçiye hakkını ödüyorum, maaşını veriyorum. Benim balık yememin ne önemi var. Ben yersem alt kadrodaki herkes buna yönelir” diye konuştu. Çalkaya ayrıca İnciraltı’nda fiyatlarının altında arazilerin el değiştirmeye başladığını da ifade ederken mülk sahiplerine ‘satmayın’ uyarısında bulundu.
SATAMAZSINIZ
İzmir İl Özel İdaresi’nin seçimlerle birlikte kapatılmasından sonra tartışmalara neden olan taşınmaz mallar ile ilgili de konuşan Çalkaya, Balçova sınırlarında bulunan termal tesisler ile ilgili oyunlar oynandığını ifade etti. Çalkaya, “Özel İdare’nin en değerli gayrimenkulü Balçova Termal Tesisleri ile Kaya Termal Otel’dir. Ben de Termal Otel’de 11 yıl genel müdürlük yaptım. Çok büyük bir alan. Burayı bir şekilde Hazine’ye devredip Özelleştirme İdaresi vasıtasıyla özelleştirmeyi düşünüyorlar. Ben de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Bey de takip ediyoruz. Personeli bize vereceksiniz, mülkü İzmirliye vermeyecek ‘ben satacağım’ diyeceksiniz. Orayı satmayı düşünüyorlar. Koca bir şirketin genel müdürünü görevden alarak yerine otelcilik ile alakası olmayan birisi getirdiler. Şimdi ‘zarar etti’ diyecekler. Orayı satamazsınız” dedi.
TESİSLERİN İÇİNDE OTURURUZ
Çalkaya, Jeotermal AŞ’nin belediye ile yapılan protokol gereği kullandığı sondaj kuyularının ilçede yeşil alanlarda olduğunun altını çizdi. Çalkaya, “Biz yeşil alanları jeotermal tesisleri kamu diyerek ücretsiz tahsis ettik. Yeşil alanlarda ısı taşıma kuyuları var. Aktarma merkezleri yapıldı. Sen burayı özelleştirdiğin an mülk benim olduğu için keserim. Otel de, ısı işleri de belediyenin olmalıdır. İşçiler bizim oluyorsa mülkler de olmalıdır. Davulu bize çaldıracaksınız parsayı başkası alacak. Yani davul başkasında tokmak başkasında olmaz. Ben Balçovalı’yı iyi tanıyorum. Jeotermal A.Ş’nin yarı hissesini alalım diye yola çıktığımızda önce kabul etmediler. Yarım saat içerisinde arkama bin kişiyi aldım ve yürüdüm. Toplandık ve gittik. Meclis salonuna girip aldık. O alanda insanlar yürüyüş yapıyor. Özelleştirdiğiniz anda kapıları kapatırlar. Bunlar böyle bir şeye niyet ettiği gün 78 bin Balçovalı termal otelin içinde günlerce, aylarca otururuz, bırakmayız. Tesislerde 300 personel çalışıyor. Vali genel müdürün yerine birisini atadı. Kardeşim senin otelcilikle alakan yok ki. Adamın kente bakışı belli. Orayı batıracaklar, çökertecekler. Ben Büyükşehir Belediyesi ile uyumluyum. Ha benim elimde ha büyükşehirde olmuş fark etmez. Kesinlikle ‘illaki bana verin’ demiyorum. Ama mallar yerelde kalmalıdır” diye konuştu.
MİLLİ EĞİTİMİN BENİM KADAR ‘EĞİTİM ‘ BİLGİSİ YOK
Eğitim konusunda yaptığı yatırımlara dikkat çeken Çalkaya belediyenin eğitim kurumlarına yaptığı yatırımların önemini anlattı. Çalkaya, “Her şeyi siyaset olarak düşünebilirsiniz. Balçova’da Türkiye’ye örnek olan kız öğrenci yurdunu yaptım. Bu bana siyaseten oy getirmedi ama o bir politikadır, duruştur. İzmir’de 120 bin öğrenci var fakat yatak sayısı 9 bin kişilik. Öğrencinin okul dışındaki zamanını nerede geçirdiğini bilen yok. Belediye başkanının işi olmayabilir ama bu bir tavırdır. Eğitim kurumlarının güvenliği, bakımı, onarımı belediyenin işi değil. Ama milli eğitimin benim kadar eğitim birikimi yoktur. Ben okulları biliyor, eksiklerini tamamlıyorum. 2004’te yardıma başladığımda bana ‘suç işliyorsun’ dediler. Ben de ‘eğer suçsa okullara yardım etmek bunu apolet diye takarım’ dedim. Siz evde çocuğunuzu gözünüzden bile sakınarak yetiştirecek ve okula göndereceksiniz. Orada ise tuvalet olmayacak, okulda hap satılacak. Bu durum iyi mi? Sorunları halledemezseniz bu kentte ne kaymakamım, ne de milli eğitim müdürüyüm demeyeceksiniz” dedi.
ORTAYA ÇIKAMADI, HOPARLÖR GEZDİRDİ
Çalkaya ayrıca İzmir’im simgeleri arasında yer alan Teleferik Tesisleri’nin 5 yıldır bitirilememesinin gerekçesi olarak ihale kanununu gösterdi. Kamu İhale Kurumu başta olmak üzere kurumların izin süresini uzattığını da ifade eden Çalkaya, “Çalışmalar orada sürüyor. Büyükşehir işleri yürütüyor. Seçim döneminde ‘sor Balçovalı’ dediler. Balçovalı sordu sen ortada yoksun. AKP’nin adayı bizzat ilçede gezemedi. Araca hoparlör taktı kendisi insan içine çıkamadı” diye konuştu. Çalkaya, ilçenin trafik sorunun çözümü için de çalışmalara başladıklarını sözlerine ekledi.