İZMİR -Aliağa Emek ve Barış Şenlikleri’nde çerçevesinde yapılan “Ortadoğu ateşinde Türkiye ve barış” konulu panel vardı. Ortadoğu'daki olayların, komşu ülkelerimize özellikle de Türkiye'ye etkisinin konu edildiği panel öncesi Aliağa Demokrasi Platformu panelin yapılacağı bölgede yaptığı basın açıklamasıyla savaşa karşı olduklarını belirten açıklama yaptı. Panelin yöneticiliğini ve açılışını yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı Dünya Barış gününde yapılabilecek en anlamlı panel olduğunu belirterek; Barışın değerini maalesef savaş çıktığı zaman anlıyoruz. Barış için her zaman bedel ödenmek zorunda kalıyor. Barışı her zaman kutsamalıyız.” dedi.
“ORTADOĞU POLİTİKAMIZ YANLIŞ”
Gülistan Aile Çay Bahçesi’nde yapılan ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı’nın yönettiği panelde konuşan CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce ve eski bakanlar Fikri Sağlar ve Ercan Karakaş Türkiye’nin Ortadoğu politikasının çok yanlış olduğunu vurguladılar ve ülkeyi çıkmaz bir yola sürüklediğini belirttiler. Emek ve Barış Şenlikleri kapsamında yapılan panelin 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde yapılmamasının çok anlamlı olduğunu belirten panelistler Aliağa Belediyesi’ne teşekkür ederken CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce birkaç gün önce gündeme getirdiği soruya cevap gelmediğini belirterek aynı soruyu tekrarladı; “Türkiye’de seri numaralı olmayan silah ve mermi üretiliyor mu?”
FİKRİ SAĞLAR; “SURİYE BÖLÜNÜRSE TÜRKİYE DE BÖLÜNÜR”
ABD’nin 11 Eylül saldırılarını bahan ederek Çin’in İran üzerinden ota doğuya hakim olmasının önüne geçmeye çalıştığını belirten kültür eski bakanı Fikir Sağlar; “ABD, Çin’in hamlesine karşın ortadoğuya el attı. AB ülkelerini de tek devlet haline getirerek kendi taleplerine uygun hareket etmesini hedefliyor. ABD Çin’in demokrasiyi yok edeceğini savunuyordu. Aslında Arap baharını bu eksende değerlendirmek gerekir. Oysa, kim şu anda Tunus’ta Libya’da durumun daha iyi olduğunu iddia edebilir. Tabi bir de bu arada Rusya dengesi var. Kurduğu düzen ile petrolden en çok kazanan ülkelerden biri de Rusya’dır. Ortadoğu’yu istedikleri gibi yönlendirmektedirler.” dedi. 2011 yılında 85 milyar dolarlık silah satışının 66 milyar dolarlık kısmını ABD yaptığını belirten Sağlar;” ABD sadece, Suudi Arabistan, BAE ve Umman’a 40 milyar dolarlık silah satışı gerçekleştirmiştir.” Dedi. “Suriye konusunda hükümetin aktif olmasının kafasının arakasındaki planı ortaya koyuyor.” diyen Sağlar, “ Türkiye’nin Suriye’de oynadığı rol taşeronluktur. Oysa Suriye kilit bir ülkedir. Suriye’nin bölünmesinin ardından Türkiye de bölünebilir. Bugün Hatay’da yaşananlar Suriye bölündükten sonra Türkiye’nin başına geleceğinin göstergesidir. Hatay’da Alevi, Sünni, Nusayri kavgası patlak vermek üzeredir. Suriye sonrası Türkiye’nin yaşayacağının göstergesidir. Türkiye’nin savaşa girmesinin engellenmesi tek toplumsal mutabakat ile olabilir. Sivil toplum bunu iktidara anlatmalıdır. Burada AKP’nin biz barıştan yanayız söylemi kesinlikle gerçekçi değildir. Çünkü 1 Mart tezkeresini geçirdiler. Irak’a müdahaleye izin verdiler, sayı yetmediği için meclisten geçmedi.” dedi.
“SAVAŞIN TEK NEDENİ ORTADOĞUDAKİ PETROL VE DOĞALGAZ”
Savaştan en çok sivillilerin zarar gördüğünü ifade eden ve tahribatının çok boyutlu olduğunu belirten Ercan Karakaş; “Savaşta her zaman en çok zararı sivillere zarar veriyor, çocuklar anneler ölüyor. Yanı sıra atılına bombalar taşı toprağın yapısını kimyasını bozuyor, medeniyetleri yok ediyor. Savunulacak hiçbir tarafı yok. Savaşı yöneten bir komutan olan Atatürk bile ‘zorunlu olmadıkça savaş cinayettir’ ve ‘ Ancak bir ulusun bağımsızlığı tehlikedeyse savaş olur’ diyor. Oysa bugünkü iktidar Suriye’ye yürümek istiyor. Barış korunması gereken bir değerdir. ABD demokrasi gelecek diye ortadoğudaki tüm ülkelere müdahale ediyor. Oysa hiçbir ülkeye dışarıdan demokrasi gelmez. Çünkü dünyadaki petrolün yüzde 60’ı doğalgazın ise yüzde 40’ı ortadoğuda. Tek neden bu.” dedi.
İNCE; “ORTADOĞU’DA TAŞERONLUK YAPIYORUZ”
Emperyalist güçlerin Türkiye’de hükümet pazarlık yaptığını belirten CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce; “ Emperyalist güçler iktidara Mısır, Libya, Irak, Suriye gibi ülkelere müdahale edeceklerini ve işini bitireceklerini söylediler. Müdahale sırasında yardımcı olunması istendi. Karşılığında ise ‘senin de 80 yıllık rahatsız olduğun rejimi değiştirme olanağı sağlayacağız. Askerleri, Danıştay’ı, sivil toplum örgütlerini, basını, eğitim sistemini değiştireceğin bir iklim oluşturacağız. Sen de bu arada sorgulayan değil biat eden çocuklarını yetiştireceksin’ dediler “ dedi. Dış politikada da çok başarısız olunduğunu vurgulayan İnce; “Kıbrıs gitti. Rum yönetimi istediği gibi hareket edebiliyor, Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden bir politika yürütülüyor. ABD’ye teslim olmuş durumdayız. Suriye ile dosttuk, dostluk bitti. Irak merkezi hükümeti ile sorunlarımız var, İran ile aynı şekilde sorunluyuz. Ve çok uzun süredir Asala terör örgütü tehdidini duyuyoruz. Dolayısı ile dış politikada son derece başarısızız. Suriye sorununa başbakanın iddia ettiği gibi mezhepsel bir bakış açısıyla bakmadıklarını belirten İnce; “Ben bunu daha önce de söyledim şimdi de söylüyorum. Başbakan da Obama ile aynı politikayı savunuyor. Başbakan Obama’nın mezhebinden mi oluyor.” dedi.
İNCE; “SERİ NUMARASI OLMAYAN SİLAH VE MERMİ ÜRETİLİYOR MU?”
Birkaç gün önce bir iddia da bulunduğunu ve hiçbir yetkiliden kendisine yanıt gelmediğini vurgulayan Muharrem İnce; “Ben bir partinin grup başkan vekiliyim. Ne söylediğimi çok iyi biliyorum. Tekrar soruyorum. Ülkemizde seri numaraları olmayan silah ve mermi üretiliyor mu? Üretim makineleri sökülerek, değiştirilerek seri numarası olmayan silah ve mermi üretiliyor mu?” dedi.
ÇINAR AĞACI SORUN OLMUYOR DA ÇELENGİN SAPI MI SORUN OLUYOR
İnce, 30 Ağustos’ta yaşanan çelenk tartışmalarına ilişkin izin verilmemesini eleştirerek ‘O çelenklerin sapı bir yerinize mi battı da engellemeye çalışıyorsunuz?’ dedim ama galiba bakan bu konuda cevap vermiş bende buradan bakana soruyorum Osman Baydemir çınar ağacı gösteriyor, sorun olmuyor da CHP çelenginin sapı mı sorun oluyor” dedi. Panel sonrası panelistlerin çiçek ve plaketleri Aliağa İl Genel Meclis üyeleri Özer Örmek ve Nesrin Beykoz verdi.