FATİH YAPAR/EGEDESONSÖZ- Bayram tatilinin ardından çalışmalara başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Ege TV’de katıldığı canlı yayında içini döktü. Eski fuarlardan bahseden Kocaoğlu yeni fuar projesinden metro çalışmalarına, Ersu Hızır’ın geri dönüşünden adaylığına kadar birçok konuda açıklama yaptı. Kocaoğlu, “İnsanların güvenini kaybetmekten başka hiçbir şey beni çökertemez” dedi.
Başkan Kocaoğlu bakanların da katıldığı fuar açılışında konuşma metninin satır aralarında yer alan eleştiriler ve öneriler ile ilgili de açıklama yaptı. Kocaoğlu “iktidarı mı eleştirdiniz?” sorusuna, “ Kesinlikle öyle değil. Burada İzmir’in ve İzmir insanın tarifi var. Bu satırların, burada altı çizilen özelliklerin ve niteliklerin hepsini İzmir tarihinde yaptı ve yapmaya devam ediyor. Benim dayatmalara karşı çıkmam değil İzmir’in karşı çıkması. Sekiz senedir ne yaşadığımız, 1.5 yıldır ne yaşadığımı İzmirli hemşerilerimiz biliyor. Fuar akşamında, çok iyi bir gidiş var. Bir patlama arifesi gibi görünüyor bu fuar. Pozitif enerjiye ihtiyacımız var. 8 yıldır bütün kesimler uzlaşarak. İzmir İl Koordinasyon Kurulu’nu kurduk. İşçi, patron, sendikalar, odalar, STK’lar orada. İzmir’i orada masaya yatırıyoruz. İzmir için üretiyor. Orada bulunan herkes, İzmir’de neler yapılabileceğini neler yapılamayacağını hangi projenin kabul görüp görmeyeceğin konuşuyoruz. Bu kentte katılımcılığı yaygınlaştırıyoruz ve uzlaşı kültürün bu kentte uyguluyoruz. Eğer bunu inanarak kentin kanaat önderleri ile birlikte yaşama geçirirsek bu potansiyeli yüksek olan kentin önünde hiçbir güç, problem, zorluk, bariyer duramaz. Biz orada onu söyledik” dedi.
BENİM BİR YOĞURT YİĞİŞİM VAR
Kocaoğlu “söylediklerinin ulaştı mı?” sorusuna ise, “Tabi ulaşmıştır. Burada verilen mesaj İzmir’in benim dönemimi de, benden daha önce duruşunun ve bundan sonra da olaylar karşısında nasıl duracağın altının çizilmesidir” cevabını verdi.
“Neden daha önce bu açıklamaları yapmadınız?” sorusuna ise, “Benim bir yoğurt yiğişim var. Bizim kendi yaşadığımız sıkıntıları her başımız ağrıdığında ve nezle olduğumuzda söylememiz bana göre doğru değil. Bunu tüm hemşerilerimiz gördüğü zaman, bu bir ihtiyaç olduğu zaman ve söylediğimiz sözler cuk oturduğu zaman hafızalarda kalacaktır. Gerektiği zaman gerekli sözü söylemenin faydası, hafızalarda yerleşmesi ve o sözün kentli ile beraber değer kazanması mümkündür. Yapılacak projenin zamanının zeminin paylaşımın çok iyi yapılması gerekir” sözleriyle yanıt verdi.
BÜROKRATIM BANA KONUŞABİLMELİ
Kendi çalışma sisteminden bahseden başkan Kocaoğlu Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin başkanlarına saygı duyduğunu söyledi. Kocaoğlu, “Her insanın kendine göre bir tarzı var. Kimisi despot yöneticidir, kimisi ise çok baba yöneticidir. Biz, biraz çok rahat ve serbestiz. Herkes beni gördüğü zaman her şeyi söyleyebilmelidir. Bürokratım da her şeyi söyleyebilmelidir. Onu söyleme zemini ve zamanın bulabilmelidir ki biz doğruyu bulalım. Ben belediye başkanı olarak hiçbir şeye müdahale olmam. Karışmam. Şantiyeleri falan da bürokrat arkadaşlarla gezerim. Kimseye bir şey demem. Gördüğüm bir şey varsa sonra paylaşırım. İyi ve eksik yanını da..Benim tek başıma proje yapma imkanım yok. Biz projeleri ve küçük fikirleri de bürokrat arkadaşlarla tartışıyoruz. Sonra onu belirli bir noktaya getiriyoruz ve bazen soğutuyoruz. Onlara ‘düşünün’ diyoruz. Sonra konuşuyoruz. Olabilirlilik çıktığında bu konunun uzmanları neredeyse, onların da fikirlerini alıyoruz. Paylaşa paylaşa, pişire pişire giriyoruz. Sekiz yıldır hiçbir konuda ‘yarın sabah otobüs-vapur alacağız, şu caddenin kaldırımın yapacağız’ diye bir talimatım olmadı” dedi.
İSTERLERSE RAKAMLARI VERİRİM
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın sözleri CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ve AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül’ün karşılıklı açıklamalarının ardından başlayan metro ve maliyet tartışmalarına da değinen Başkan Kocaoğlu, “Ben ‘muhasebe bilir’ demedim ki. O zaman ‘bizim açıkladığımız rakamlar belediye gibi kurumun muhasebesindeki rakamlardır’ dedim. Kendi rakamlarımı biliyorum. Genel Başkan ya da genel başkan yardımcılarımız ‘metronun kilometresine kaç para harcadınız’ diye sorarsa, sözlü olarak hep söylüyoruz. Bunun için hazırız. Harcanan para belli. Alınan çekerler belli. Çekerleri kilometreye bölmeniz de belli. Bu tartışma başbakanın 22 km Haydarpaşa -Kartal Metrosu’nun açılışında telaffuz ettiği rakamdan çıktı. Orada ‘3 milyar 100 milyon harcandı’ dedi. Harcanan 3.1 milyar TL’yi 22’ye böleceksiniz. Çıkan rakam 140 milyon TL civarında. Bunu kim yapıyor?. Ankara bu polemikte yok. İzmir ne yapmıştır? .Biz de rakamları verdik ve 50-60’ı bulmuş. Bu polemik böyle başladı. Bakan bey Ankara’yı devreye soktu. Ben Ankara’nın ne maliyetini ne İstanbul maliyetini bilmem. Başbakan da, Binali bey de isterse muhasebeden rakamları çıkarıp veririm” dedi.
YILDIRIM DOĞRU SÖYLÜYOR AMA…
Bakan Yıldırım’ım İZBAN ve metro çalışmaları ile eleştirileri hakkında soruya da yanıt veren Başkan Kocaoğlu, sözlerden alınmadığını hiçbir şekilde de gocunmadığını ifade etti. Kocaoğlu, “Metro bitmedi. Uzadı. Bu doğru. Bakan ‘iyi arkadaş ama bitiremedi’ dedi. Doğru bir tespit yapıyor. Yerden göğe kadar haklı. Ama ‘havlu attı’ demedi. Ankara gibi havlu attı demedi. Evet gecikti doğru. Ben hayatımda yarım iş bırakmadım. Ankara ve İstanbul’ un metro çalışmaları Ulaştırma Bakanlığı’na devredildiği zaman ben de diğer ihtiyaçlarımı projelerimi elimde ne varsa bakanlığa arz ettim. Sayın bakanın söyledikleri doğru ama bir fark var. Birisi havlu atıyor birisi ‘gece gündüz çalışıp bitireceğim’ diyerek kararlığını gösteriyor. Birisi üzerinden atıyor. Çıkıp ‘metro belediyenin değil hükümetin işi’ diyor. Birisi 17 yıldır belediye başkanı diğeri ise 8 yıldır belediye başkanı. Arada 10 yıl fark var” dedi. Kocaoğlu bu sözlerle üstü kapalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e yüklendi.
ULAŞIM RAHATLAYACAK
İzmir’in ulaşım konusuna da değinen Başkan Kocaoğlu belediye otobüslerinden hat safhada şikayet geldiğini söyledi.Kocaoğlu, “ Bir taraftan otobüs sıkıntısı devam ederken bir yandan da İZBAN çekerleri gecikti.Metro inşaatlarının uzaması da sıkıntıyı arttırdı. Şu anda ESHOT 300, İZULAŞ ise 190 otobüs ihalesine çıktı. Eylül ayından itibaren 6-7 ay içinde içinde 500 otobüs gelecek. O zaman otobüsle ilgili ulaşım alt yapımız yenileniyor. Klimasız otobüs kalmıyor. Göreve geldiğimde 3-4 tane otobüs belki vardı. Metroda klima yoktu. Şu anda klimalı otobüs sayısı 900 civarında. Toplam 400-500 klimasız otobüs çalışıyor” dedi.
DAYATMAYA GELEMEM
Başkan Kocaoğlu geçmişte kendi partilisi olan ilçe belediye başkanları ile arasında yaşanan çatışmaya da değindi. Kocaoğlu, “Ben kimseye sırtımı dönmedim. Randevu vermiyor muhabbeti var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu dayatma ve emrivakiye gelmez. Ben bu işlerde yokum. Buyurun gelin kardeşim teker teker gelin derdinizi söyleyin. İstiyorsanız bütün belediye başkanlarını çağırayım. İstiyorsanız metropol, istiyorsanız hepsini çağrıyım. Ama sadece 8 tanesini çağırıp da basın ve televizyonlardan gizli toplantılar yaparak oluşturulan dayatmada ben randevu vermem. Ben sinirlenmedim. Bunlar ufak şeyler. Arkadaşların yaptığı kriz değil. Böyle bir çıkış yaptılar. Benim kimseyle problemim yok. Küs olma gibi lüksümüz yok. Bana da küs olduklarını sanmıyorum. Herkesle konuşuyorum. Arkadaşlarda bir hava, rüzgar esti. Yıllardan beri tanıdığımız arkadaşlar. Üç sene belediye başkanlığı yapanları da, siyasetten de tanıyoruz. Hatta üniversiteden de tanıyoruz. Ama böyle bir atmosfer doğdu. Böyle bir direnç oldu. Ama bu ufak bir krizdi. Bunu süreç içinde kendi yöntemimizle başka kimseyi araya sokmadan hallettik. Çözdük. Olayın pişmesi lazımdı. Bazı şeylerde zamanı beklemek zorundasınız” dedi.
HIZIR’DAN KARARINA SAYGI DUYMASINI İSTEDİ
Belediyeye düzenlenen operasyondan sonra kavga ettiği ve suçladığı, hakkında dava açtığı iki numaralı bürokrat Genel Sekreter Ersu Hızır’ın mahkeme kararı ile yeniden göreve dönmesi ile ilgili de Kocaoğlu, kesin kararın olmadığını, yürütmenin durdurulması kararı olduğunu ve zaten itiraz ettiklerini söyledi. Kocaoğlu, “Yasal mahkeme kararlarını uygulayacağız. 15 gündür araya bayram da girdi. Babamın rahatsızlığı nedeniyle Samsun’a gittim. Mesaiye henüz başlayamadık. Pazartesi günü başlayacağız. Çalışma odasına gidip ne var ne yok diye değerlendirme, son durum ve olaylarını kimseyle konuşmadık. Ama biz kararlıyız. Büyükşehir belediye başkanı olarak genel sekreter yardımcıları, genel müdürler, daire başkanları, hukuk müşavirleri düzeyinde 100 kişilik bir kadro var. Bu kadroda hem çalışan arkadaşların hem de İzmir kamuoyunun yakın çalışma arkadaşlarımızın yollarımızı ayırdığımızda bu kuraların işlemesi gerekiyor. Belediye başkanın gerekçesi vardır. Bu gerekçe her ne olursa olsun belediye başkanı belirli konularda problem yaşandıysa ve yollarını ayırmak durumunda kalmışsa buna bürokrat arkadaşın saygı duyması gerekir. Belediye tarihinde hep böyle olmuştur ve böyle olmak zorunluluğu vardır. Bu bir kuraldır. Yazılı olması da gerekmemektedir” diye konuştu.
İZMİR HALKI BİZE GÜVENMESEYDİ ÇÖKERDİM
Tarihi belediye davasından sonra yaşadığı gelişmeleri de değerlendiren Başkan Kocaoğlu sürecin kendisine çok şey kazandırdığını söyledi. Kocaoğlu, “ Bu süreç bana insanlara güvenileceğini öğretti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon bizim çok eleştirilen bürokrat arkadaşlarımızın her bakımdan güvenebilirliğinin tescilidir. 20 bin kişini çalıştığı kumumdur üst düzey bürokratlarının tamamının tutuklandığı böyle bir operasyon eğer gayri bir ahlaki kanunu bir şey olmamışsa, rüşvetin lafı bile edilmediyse bu insanlara güvenmek gerekir Bu insanlara güvenemeyip de kime güveneceksiniz. Benim için ‘kadrosunu kuramıyor’ diyorlardı ama yapılan işler ortada. Bu insanlara ben güveniyorum. Benim açımdan operasyon yapıldığı andan itibaren ‘acaba’ diye moralim bozulmadı. Sıkıntılar yaşayıp üzüldüm. Ama kişi en iyi kendini bilir. Felsefeler kendi üzerine kurulmuştur. Yakın arkadaşlarımdan kendimden kadar emindim ve bu inanç ve özgüvenle biz krizi, operasyonu atlattık. Bu noktaya geldik. Ama biz ne olursak olalım elimizde sihirli değnek de olsa İzmir halkı bize sahip çıkmasaydı, biz sokağa çıktığımız zaman bunlar bilmem diye kafasını çevirseydi, bize güvenmeseydi ben çökerdim. İnsanların güvenini kaybetmekten başka hiçbir şey beni çökertemez. Basın beni hep eleştirdi. Ama İzmir basını aynı İzmirli hemşerilerimiz gibi çok önemli bir şey yaptılar. Moral destek verdiler. Bu süreç içinde aksayan belediyenin kötü haber olacak haberleri de pas geçtiler. Onlara şükran duyuyorum ve yaşam boyunca onur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
OLAĞANÜSTÜ HALLER VARDIR
Kocaoğlu yerel seçimlerde adaylığı ile ilgili de açıklama yaptı. Kocaoğlu, “Ben ‘kesin adayım’ demedim. Hiç yalan söyleyemem. Ben bu operasyon oluncaya kadar bütün samimiyetimle söylüyorum 10 sene belediye başkanlığı yaptıktan sonra aday olmamak fikri çok daha ağır basıyordu. 10 sene günde 18 saat çalışarak başkanlığı yapmak bizden bir şeyler götürüyor. Ama bu operasyon sonrası ‘yüzde 90 adayım’ konuşmasını fuarda Atlas Pavyonu’da yönetici arkadaşlarıma yaptım. 13 Nisan’da duruşma bittikten sonra yaptım. Bunu yapma ihtiyacını niye duydum?. Operasyon yapıldığı 2 mayıs 2011’den itibaren arkadaşlarımıza, personelimiz ihtiyaç duyduğunda süreci paylaşıp onlardan sadece çalışma ve süreci ancak çalışarak atlatacağımızı öğütledim. Mahkeme sürecinde arkadaşlarımızı salıverileceğine inanıyorduk. Burada bir hayal kırıklığı yaşadık. Bir geminin kaptanı olarak dünya aleme bir mesaj vermem gerekiyordu. Bu operasyon yapıldı ve bu beni korkutmadı, sindirmedi tam tersi aday olmama düşüncesinden yüzde 90 aday olma düşencesine getirdi. Benim İzmirli hemşerilimi ve belediyenin işlerini sürdürebilmesi için bu mesajı verip onları motive etmem gerekiyordu. Hep beraber yürüyeceğiz mesajını vermek için yaptım. Aynı noktadayım. Yüzde 10 devam ediyor. Her zaman yaşamda olağanüstü haller vardır” dedi.
ADAY GÖSTERİLMEZSEM DARILMAM
Genel merkezin bakışı, tutumu ve kararı ile ilgili fikirlerini de söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Genel başkan istediği kişiyi istediği yere aday yapar. Biz aday adayı oluyoruz. Genel başkan, PM onaylarsa ‘adayımız x kişi’ derse aday oluyoruz. Aday adayı, aday ve seçilirse başkan oluyoruz. Aday olmam gerekiyorsa olurum. Olmam gerekiyorsa olurum. Buna inanıyorsam yaparım. Koşullar aday adayı olmamı gerektiriyorsa. Ben aday adayı olacağım. Benim gibi 10’larca kişi aday adayı olacak. Bu herkesin hakkı. Biz aday adayı olacağız. Ondan sonra tercih edeceğiz aday yapılmayı ve seçilmeyi istiyorsak ve karar verdiysek o zaman onu uygularız. Aday gösteriler, göstermezler. Ben aday gösterilmezsem kimseye darılmam. Bir nefer gibi çalışırım. Bana parti 10 senedir İzmir gibi bir kentin belediye başkanlığı kapısını açmış. İzmirliler onaylamış. Şu anda CHP’nin 8 senedir bir aksilik olmazsa yerel seçimin sonuna kadar ülkeyi kuran partinin 1 numaralı kamu koltuğunu işgal ediyorum. İnsan böyle bir partinin kölesi olmaz mı?” dedi.
Kocaoğlu ‘seçime hazır mısınız?’ sorusuna ise, “Seçim bir süreç. Metro bitiyor orada sıkıntı yok. Aliağa Menderes’te 80 km hat’ta 650 milyon TL para harcamışız. Bürokratik olarak bu işi öğrenmişiz. Hiçbir sözümüzü yerde bırakmamışız. Bir siyasetçinin eksiği gediği olur. Gerçekleştiremediği iş olur. Yetişemediği olur. Ama bir siyasetçinin en büyük sermayesi seçmenin ona güvenmesidir” diye konuştu. Kocaoğlu kamuoyu yoklamaları yaptırmadığını da sözlerine ekledi.
BÜTÜN PAVYONLARI GEZERDİM
Başkan Kocaoğlu, enternasyonal fuarının geçmişi hakkında da konuştu. 1968 yılında üniversite eğitimi için İzmir’e geldiğini o yıl da il kez fuar ile tanıştığını ifade eden Kocaoğlu, “Gazinolar hat safhadaydı. Televizyon yok. Doğu ile batı bloğunun bilim, sanayi de geldiği noktalar ve buluşlar buralarda sergileniyor. İlk kez 1968’de gezdiğim fuarda önemli derecede etkilendim. Bir İngiliz Pavyonu’na gidiyorsun ve İngiliz sanayisinin yeni ürünlerini burada sergiliyor. Onları yakından görüyor ve inceliyorsun. Aynı şekilde Rus, Almanya, İspanya ve diğerleri… O sene çok iyi hatırlıyorum fuara 5-6 defa gelip bütün pavyonları görevli gibi gezdiğimiz olmuştu” dedi.
YENİ FUAR ALANI ÇOK UZADI
İhalesi Kamu İhale Kurumu’na (KİK) taşınan Gaziemi’deki yeni fuar alanı ile ilgili de Başkan Kocaoğlu problemin kalmadığını söyledi. Kocaoğlu, “Orada harcanan süre 7, 5 yıllık bir süreç. Kültürpark’taki holler yetmeyince yeni bir arayış ihtiyacı duyduk. Gaziemir’deki yeri beğendik. Ulaşımı kolay. Havalimanı’na 8 dakika uzaklıkta. Kamulaştırmaya başladık ancak uzun sürdü. Mal sahiplerinden özel izin alarak proje çalışmasına başladık. İhale aşamasındayız. KİK’e sanıyorum 4 itiraz oldu. Üç tanesinin bize sorgusu geldi. 3 tanesi gönderdik. 1 tanesinin hala sorgusu gelmedi. Sanıyorum 65 gündür bekliyoruz. Değerlendirmeyi bekliyoruz. Hemen yer teslimatını yapacağız. Ancak çok uzadı. Orada kapalı alanları 5 misli büyütüyoruz. Buradaki holleri sergi ve şov merkezi yapmak istiyoruz. Kongreler düzenlemek istiyoruz. İEF hemen buradan çıkmaz. Ancak süreç içinde çıkabilir. Ama o holler çok amaçlı kullanılacak. Fuar da düzenlenebilecek. Biz İEF’yi bir müddet daha İzmir’in merkezinde yaparız diye düşünüyorum. Burası bir Kültürpark. Tartan pistimiz var. Ağaçlarımız bile Dr. Behçet Uz döneminden kalma. Elden geçirmemiz gerekiyor. İEF’nin buradan çıkması 5 yılı bulabilir. Gaziemir fuar alanına gelecek ziyaretçi akışını görmek gerekiyor. İEF gibi fuarı ‘hadi buradan Gaziemir’e taşıyoruz’ diyerek riski göze alamayız. İyice kontrol ederek götürmemiz gerekiyor” diye konuştu.
.jpg)
12
5
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri