Aslında her şey bir “kurgu”ydu…

Bir anda…

Amansız bir “başkan / şarkıcı” savaşına dönüştü…

İzmir’de gündem…

O saatten sonra bir anda…

“Donsuz Şarkıcı” oldu…

Kenti aştı; Türkiye meselesi haline geldi…

Bir süre sonra…

Dönemin Başbakanı merhum Turgut Özal bile…

İzmir’deki “ayıp yahu” olayına el atmak zorunda kaldı…

Aradan neredeyse 36 yıl geçti…

Ama hiç unutulmadı…

O zaman…

Derin bir nefes alalım ve…

“Bu gözler ne geceler gördü!” diyerek…
İki ay sonra…

Paris’te 67’inci yaşını kutlamaya hazırlanan…

“Konyalı Lady Şerife”nin hikayesine balıklama dalalım…

***

Önce…

Uzun süredir artık “Güngör Bayrak” nam ile anılan…

O devrin şarkıcı-oyuncusu “Konyalı Lady Şerife”nin…

Artiz(!) olmak uğruna…

Evinden kaçan kızların kulaklarını çınlatacak kadar ilginç…

Hayat hikayesine bi’göz atalım…

***

1954’ün buz gibi Şubat sonuydu…

Konya Çumra’ya bağlı 16 haneli Elmasun Köyü’nde doğdu…

Nüfustaki adı, Şerife Bayrak’tı…

Ailesi çok fakirdi…

Üç aylıkken bir aileye “evlatlık” verdiler Şerife’yi…

“Bari O’nun hayatı kurtulsun” dediler…

Yeni ailesi Şerife adına ısınamadı…

Yüzü her gün “gülsün” diye…

Minik kızın adını değiştirdiler; “Güngör” yaptılar…

Tam ortaokulu bitirmişti ki, Çumra İlçesi’nde…

Biyolojik anne ile baba ortaya çıktı; Güngör’ü geri aldı…

Zeki kızdı Şerife/Güngör…

Konya’daki Yatılı Kız Öğretmen Okulu’ndan mezun oldu…

Oradan, Ankara’ya geçti…

Hacettepe Üniversitesi'ne bağlı Hemşire Okulu’na iki yıl devam etti…

O kadar yoksuldu ki…

Yemek yiyecek parası bile bulamıyordu…

İstanbul’a geldi…

Hilton Oteli’nde kahveci güzeli olarak çalışmaya başladığında…

17 yaşını yeni tamamlamıştı…

Vakko'nun mankenlik yarışmasına katıldı; birinci oldu…

Ardından reklam filmleri teklifi gelmeye başladı…

Konyalı Şerife’nin yazgısı değişmiş; uçuşa geçmişti…

Tiyatro yaptı; yer hostesi oldu…

Sonunda kapağı Yeşilçam’a attı…

Birçok filmde rol aldı…

80’li yılların ilk diliminde karşısına…

Dünyaca ünlü sanatçıların menajeri Erkan Özerman çıktı…

Şans da diyebilirsiniz ama…

Bir genç kadın bu kadar mı “ballı” olur?

Bi’de baktık ki…

Güngör Bayrak şarkıcı oluvermiş…

Hem de Fahrettin Aslan’ın Maksim’inde…

Ve dahi assolist Emel Sayın’ın altında…

Bitmedi…

Müthiş cesurdu…

O devrin poşete giren erotik dergilerine çıplak pozlar bile verdi…

***

İzmir’deki “ilginç hikaye” işte o günlerde başlıyor…

***

1984 Yerel Seçimleri gelip çattığında…

Belediyecilik adına yepyeni bir dönem başlıyordu…

Türkiye’nin ilk üç büyük kenti Büyükşehir olmuştu…

Seçimlerde İzmir’i ANAP adayı Dr. Burhan Özfatura kazanmıştı…

Burhan Bey, İzmir’in önceki Defterdar’ıydı…

Çok sevilen, yazan-çizen, üreten bir başkandı…

Mütedeyyin bir İzmir beyefendisiydi…

O yıl…

Fuar’a yıldız yağdı…

İzmir, rengarenk cümbüşlü geceler yaşamaya hazırlanıyordu…

Gelen yıldızlar arasında Güngör Bayrak da vardı…

***

Amanın, o da ne?

Daha Güngör Bayrak İzmir’e gelmeden…

Fuar’da giyeceği seksi kıyafetlerin fotoğrafları gelmez mi?

Yer yerinden oynadı…

“Güngör Bayrak şarkılarını bu elbise ile söyleyecek” haberlerine…

Başkan Özfatura, şaaak diye anında cevap verdi:

“Ben bu kıyafetle İzmir Fuarı’nda kimseyi sahneye çıkartmam!”

İzmir’de kıyamet koptu…

“Donsuz Şarkıcı Fuar’a geliyormuş!” muhabbeti almış başını gidiyordu…

***

Burhan Özfatura, yiğit bir başkandı…

Sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemezdi…

Rakip siyasetçiler bunu fırsat bildi…

Oysa…

Güngör Bayrak’ın o seksi kıyafetle…

Sahneye çıkıp çıkmayacağı bile henüz belli değildi…

Ama…

“Güngör Fuar’da sahneye çıplak çıkacak” haberleri yüzünden…

Ortalık iyice karışmıştı…

Laf aramızda…

İzmir Medyası olarak…

Biz de az-biraz dolduruşa gelmiştik…

Mesela…

Bir gazete…

Güngör Bayrak’ın, Fuar’da giyeceği dekolte elbise ile…

Kara çarşaflı fotoğrafını yan yana kullandı…

Hatta…

Anket yapıp İzmirliler’e sordu:

“Hangisini beğendiniz?” diye…

İş çığırından çıkmıştı…

Büyük başkan Burhan Özfatura gelişmelere karşı direndikçe…

Karşısında siyasi bir cephe oluşuyordu…

***

İzmirli gazeteciler röportaj yaptıkça…

İş daha da içinden çıkılmaz hale geliyordu…

Güngör Bayrak, bi’ara olmayacak bi’şi söyledi:

“Ben buraya mevlüt okumaya gelmedim, seyirci beni sahnede bu elbiseyle görmek istiyor…”

Asıl kıyamet işte o zaman koptu…

Başkan Özfatura çok sinirlendi; tansiyonu fırladı…

***

Sonunda Güngör Bayrak, o elbise ile Lunapark’ta sahneye çıktı…

Resmen yıktı geçti, ortalığı…

Tarihi gazinoda “ayakta duracak” yer bile yoktu…

Güngör Bayrak, 30 gece full çekti…

Önceden planlı “çıplak olay”, güzel şarkıcıya yaramıştı…

***

Güngör Bayrak, o müthiş Fuar bereketi ile…

O günün marjinal ikonu oldu…

(36 yıl öncesinden söz ediyorum; hatırlatırım…)

***

Şarkıcı Güngör Bayrak’a…

Fuar’dan sonra Türkiye dar geldi…

Yılmaz Güney’in “Düşman” filmindeki performansı ile aldığı…

“En İyi Kadın Oyuncu” unvanını bile unuttu…

Sonunda…

Erkan Özarman’ın tavsiyesiyle…

“Ver elini Fransa…” dedi…

***

Aşıklar başkenti Paris’te…

Cezayir asıllı Fransız Sir Havari Berichi’ye aşık oldu…

Evlendiler…

Eşi’nin “Sir” unvanı sayesinde…

Konyalı Şerife, o gün “Lady Güngör” oluverdi…

Bugün…

30’lu yaşlarını süren “Charles Tarık Murat Berichi” adında oğlu oldu…

10 yıl memleketinden uzak kaldı…

Türkiye gözünde tütüyordu…

İstanbul’a döner dönmez üniversite sınavlarına girdi…

Marmara Üniversitesi Fransızca Öğretmenliği Bölümü'nü kazandı…

2000 yılında mezun oldu…

Bu arada…

Hazır memlekete gelmişken…

“Lady Şerife” diye albüm çıkardı ama tutmadı…

14 yıl önce…

Cezayir asıllı eşini kaybetti…

***

Türkiye’de hiç boş durmadı…

15 yıl önce…

“Gümüş” adlı TV dizisinde Kıvanç Tatlıtuğ’un annesi rolündeydi…

Son olarak dört yıl önce “Girdap” dizinde oynadı…

Sekiz yıl önce…

Kendisi gibi Fransa vatandaşı olan işadamı Bülent Özyörük’le evlendi…

Paris’te yaşıyorlar…

***

Bitiriyoruz…

Güngör Bayrak, önümüzdeki Şubat’ın sonunda 67 olacak…

Konyalı Şerife…

Nasıl Lady Güngör oldu?

Hayatının…

Neredeyse her zirve yaptığı noktada…

Türkiye’yi konuşturmak kolay olmasa gerek…

Nokta…

Sonsöz: “Her insan bir yağmur tanesi gibidir… Kimi çamura, kimi gül yaprağına düşer… / Hz. Mevlana…”