Gönüllerin sultanı Müslüm baba bugün hayatta olsaydı, son 10 gündür yerel seçimlerden dolayı yaratılan gerginliğin üstüne, meşhur ‘İtirazım var’’ şarkısını acaba şöyle mi haykırırdı;

İtirazım var bu zalim düzene
İtirazım var bu sonsuz seçime
Siyasetincilvesine
Sandığınsillesine
Oylarıncümlesine
İtirazım Var!

Yarım kalan bekleyişe
Şu emanet gülmeye
Bir kez olsun yenilmeye
İtirazım Var!

Ben arada bir olsa da yenilmeye mahkum muyum?
Ben arada bir olsa da istenmemeye mecbur muyum?
İtirazım var bu yalan dolana
Benim seçmenelerene borcum var ki
Oyuna sahip çıktı bu kez bırakmıyor
Benim demokrasi ile ne zorum var ki
Bana cehennemi aratmıyor!

İtirazım var değişmez oy farkına
İtirazım var bu dertli şansıma
Oylarınsahtesine
Seçimincilvesine
Dertlerin böylesine
İtirazım var!

Müstehzi olmak bir yana, milyonlarca yoksul, işsiz ve sorunlarına çare bekleyen vatandaşın itiraz ettiği o kadar can alıcı adaletsizlik, eşitsizlik, ayrımcılık ve haksızlık var ki oysa… Mesela, ben Türkiye’nin son 10 gündür, hukuki teammüller ve kurallar alt üst edilerek, toplumun iki kutuplu bir hale getirilmek istenmesine şiddetle itiraz ediyorum. Mazbatayı hak ettikleri halde mazbataları verilmeyen belediye başkanlarının ve oy veren seçmenlerin mağdur edilmesine itiraz ediyorum. Ülkemin bunca önemli ekonomik, iç ve dış politika sorunları varken, ekonomik kaynaklarının ve insanların zamanının bir türlü sonuçlandırılmayan seçim sonuçları yüzünden heba edilmesine itiraz ediyorum. Şu anda yaşadığım Amerika’da,evdeki kedilerimin iyi olup olmadığını periyodik olarak kontrol eden hayvan koruma örgütleri varken, ülkemde zavallı sokak hayvanlarını korumak şöyle dursun, katleden zihniyete, katillere ve örgütsüzlüğe hem itiraz hem isyan ediyorum. 21. yüzyılda hala kadın ve çocuğa şiddet uygulayan ve onları koruyamayan toplumsal adaletsizliğe ve ayrımcılığa itiraz ediyorum. Kamu kaynaklarının şahıs ve dinci kuruluşlara peşkeş çekilmesine ve yetim hakkının har vurup harman savrulmasına itiraz ediyorum. Gelir dağılımındaki adaletsizliğe, eğitim eşitsizliğine, kız çocuklarının normal bilinçlenme yaşı olan 18 yaşına gelmeden zorla başının kapanmasına itiraz ediyorum.

Daha itiraz edecek o kadar çok şey var ki aslında… Ama biz tüm bu somut eşitsizliklere ve adaletsizliğe itiraz edip, dayanışma gücü oluşturacak yerde sanki, Tanrı bize sonsuz bir ömür ve imkan bağşetmişcesinesadece kendi çıkarlarının derdine düşenlerin itiraz ettiklerine itiraz edipoyalanıyoruz… Daha çok itiraz ederiz bu gidişle!