“Ege’de Sonsöz”ün…

Acar siyaset muhabiri Mehmet İşler’in…

“Genel Merkez’in adayı Yücel mi?” başlıklı kulis haberi…

CHP’nin Kurultay’a doğru yürümeye başladığı şu süreçte…

Tehlikeli sularda kulaç atmaya bayılanlara…

Maraton öncesi…

Mükellef bir “akşam sofrası” görüntüsündeydi…

Mönü zengindi…

Olası çapraz sorular tatlı niyetine mideye indirildi…

Kahvelerin höpürdetilmesine sıra gelindiğinde…

Cevabı zor soru ortaya çıktı?

“Genel Merkez’in adayı Deniz Yücel mi?”

***

İzmir Büyükşehir’in Reisi Tunç Soyer…

Bazı eski mevkidaşları gibi kongrelere müdahil olur mu?

İzmir’in sorunlarıyla ciddi biçimde halvet olmuşken…

Neden “direkt” ilgilensin?

Bakın…

Siyaseten çok güçlü bir isim var, sağ kolunda…

Rifat Nalbantoğlu…

Deniz Baykal döneminde Parti Meclisi üyeliği yaptı…

Çok başarılı il başkanlığı süreci yaşadı ve yaşattı…

Siyaset’en bir satranç ustası…

Tez konusu olacak siyasi hamleleri…

Yerel seçim sürecinde partisini zafere taşıyan cinsten…

***

Bugünkü İzmir Fotoğrafı…

Şunu gösteriyor…

Kurultay’a giden yoldaki kongrelerde…

“Herkes güçlüden yanadır” özdeyişi…

Bir kez daha geçerli olacak…

İzmir’in “kendi yağında kavrulması” artık imkansız…

İstanbul’dan, yan gözle de olsa…

İzmir’e bakanlar var…

Mesela…

Tuncay Özkan…

Seçimlerde gördük, yaşadık…

İzmir’in patronu olma arzusu…

Suyu asla azalmayan bir “şelale” gibi…

Özkan profilindeki bir siyasetçinin…

Yaklaşan İzmir’deki kongrelerde…

Bazı ilçe belediye başkanlarını (o başkanları sıralamaya gerek yok, herkes biliyor…) mutlaka etkileyecektir…

Bu siyasetin doğasında var…

Ayrıca…

Kleantalizm, CHP’de hep güçlü bir silah olmadı mı?

(Ecevit nasıl geldi? Baykal nasıl geldi? Kılıçdaroğlu nasıl geldi?)

CHP Lideri Kılıçdaroğlu…

Dokuz yıl içinde…

Kendisini “teşhis” edenlerle…

Yollarını ayırmadı mı?

(200’den fazla PM üyesini, 100’dan fazla MYK üyesi değiştirdi…)

Böyle bir “havalandırma” kaç siyasi partide oldu?

***

Kuşkusuz Aziz Kocaoğlu da…

CHP kongrelerinde etkili oldu…

“Kim adam, kim şalgam gördüler” sözünü…

Siyaset’e hediye eden kim?

Parti içi yarışların belirleyicisi olmadı mı?

Peki, “Aziz Abi” bu topa girer mi?

Yakın çevresine:

“Artık seçilecek bir yere aday olmam, siyaset yapmam… Kongrelerle ilgilenmiyorum…” dese de…

İzmir’deki bazı “cankuş” isimler…

Bence Aziz Bey’i asla rahat bırakmayacaklar…

***

Bu iş nereye gider?

Bu iş…

Tunç Soyer’in…

Tuncay Özkan’ın…

Ve de Kocaoğlu’nun “silahşörlerinin” devreye girmesine…

Doğru gider…

Sonuç ne olur?

Yara-bere almayan kazanır…

Kazananın gönlünden geçen isim…

İzmir İl Başkanı olur…

***

Unutmayalım…

Bi’de “10 Aralıkçılar” var…

Atatürk’ün asırlık partisinde…

Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve…

İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu…

Onların da bi’gözü İzmir’de…

Bi’isim daha…

Bornova Belediye eski Başkanı…

CHP eski Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili…

Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ın da…

Eminim, bu süreçte…

Söyleyecek ve “dinlettirecek” sözü olacaktır…

***

Örgütten gelme, gencecik…

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç…

“Sonsöz TV”nin canlı yayınında…

Ne dedi?

“İzmir’in İl Başkanı bir kadın olsa iyi olmaz mı?”

Bir temenni…

Ama neden olmasın?

Verin bakayım bi’isim!

***

Bitiriyoruz…

97 yıl önce CHP’nin İzmir İl Başkanı Dr. Sadrettin Bey’di…

Bir asra yakın sürede…

Tam 42 İl Başkanı İzmir’de görev yaptı…

Bu şu demek:

CHP İzmir’de her 27 ayda bir (2.3 yıl) il başkanı değişmiş…

1927-1938 arasında o koltukta…

Tam sekiz yıl aralıksız oturan Salih Akalın’ın rekorunu…

Kimseler kıramamış bugüne kadar…

Ama…

Farklı süreçlerde altı kez o sorumluluğu taşıyan Kemal Karataş gibi…

Dört kez gitmiş-gelmiş…

Ekrem Bulgun gibi isimler var…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun bu kadim kentteki…

42’inci ve son temsilcisi ise…

Avukat Deniz Yücel…

Rakibine fark atarak geldi…

Sayısız badire atlattı, düzeni korudu ve…

Hep orta yolu buldu…

Falso yapmadan yürüdü / yürüyor…

Hepsinden önemlisi “kökten” CHP’li…

Acaba, diyorum…

CHP’de sürekli “il başkanı aramak” gibi tedavisi imkansız…

Kronik bir vaka mı?

Nokta…

Sonsöz: “Seni seveni zehir olsu yut; seni sevmeyeni bal olsa da unut! / Hz. Mevlana…”