Mehmet KARABEL
Batar bu tablo vicdanlara!
2 Temmuz 2019 Salı

Bu milletin yarattığı harika bir atasözü vardır…

“Su küçüğün, söz büyüğün!”

Dört kelime ama içeriği devasa ibretlik…

Peki, ne anlama geliyor?

“Su küçüğün, söz büyüğün!” özdeyişi?

Şu anlama geliyor…

Büyükler sayılmalı, küçükler de korunmalıdır… Geleneklerimiz ve dinimiz, korunmada önceliği çocuğa vermiştir; çünkü çocuk daha güçsüz ve dayanıksızdır… Saygıda ise önceliği büyüklere vermiştir, çünkü çocuğun bütün ihtiyaçlarını karşılayan odur…”

Peki…

Büyükler (Allah muhafaza) saygıyı yitirirse ne olur?

Felaket olur!

Düzen bozulur, sıkıntı büyür, işler yürümez, kaos başlar!

İster miyiz?

Asla istemeyiz…

***

Dokuz Eylül Üniversitesi…

İzmir’in ikinci devlet üniversitesi olarak nam saldı…

20 gün sonra 36’ıncı yaşını dolduruyor…

Binlerce mezun verdi…

İlk mezunları bugün 60’lı yaşlarını sürüyor…

O üniversite bugünlerde…

Çok “acı” bir tablo ile anılmaya başlandı…

Sebebi ise…

Büyüklerin o meşhur atasözüne “eyvallah” dememesinden kaynaklanıyor…

Yani…

Büyükler, küçükleri gönül kulağı ile dinlemiyor…

Sonuç, ortada…

Güzel Sanatlar Fakültesi’nden uçmaya hazırlanan öğrenciler…

Mezuniyet töreninde…

Eşine ender rastlanır bir “protesto”ya imza attılar…

Dekan yardımcısı konuşurken…

Şaaaak diye…

Salona arkalarını döndüler…

Alkışlarla ve ıslıklarla dekan yardımcısını susturdular…

Bir dakika bile sürmedi protesto ama…

Üniversitenin tarihine “kalplari sızlatan” bi’şekilde geçti…

Peki, “yarının sanatçısı” o gençler…

Neden böyle bir protestoya gerek duydular?

Çünkü, dertlerini anlatamadılar…

Dertleri neydi?

Kısaca açalım konuyu…

***

Aslında mezunlarının dışında bilen yoktur…

An itibarıyla İzmir gündemini sallayan Güzel Sanatlar Fakültesi…

Taaaa, 44 yıl önce…

Ege Üniversitesi bünyesinde kuruldu…

Sinema, TV ve Fotoğraf bölümlerinden oluşuyordu…

Ve inanır mısınız?

O tarihte…

Ülkemizin ilk Güzel Sanatlar Fakültesi olma…

Onurunu ve sorumluluğunu taşıyordu…

İzmir Alsancak Stadı’nın yanında…

Şahane, iki katlı bir binada eğitim-öğretim devam ediyordu…

1980’li yılların başlarında…

Dokuz Eylül Üniversitesi’ne bağlandı…

Özellikle Türk Sinaması için çok değerli sanatçılar yetiştirdi…

Semih Kaplanoğlu (Bal isimli filmiyle 20 yıl önce Berlin Uluslararası Film Festivalinde Altın Ayı Ödülü aldı…) Ömer Uğur, Ümit Ünal, Oğuzhan Tercan, Kudret Sabancı, Raşit Çelikezer, Ertekin Akpınar ve Yüksel Aksu gibi film yönetmenleri…

Sadullah Celen, Taner Akvardar ve Türkan Derya Güven gibi TV dizisi yönetmenleri…

Vahide Gördüm, Bülent İnal, Şebnem Bozoklu, Engin Altan Düzyatan, Özgür Ozan, Sarp Apak, Şenay Gürler, Necmi Yapıcı, Büşra Pekin ve Ayşe Tunaboylu gibi oyuncular…

Soner Olgun gibi şarkıcı…

Hepsi ama hepsi…

İzmir’deki o “sanatçı fabrikası”nın tezgahlarından yetişti…

Sonra…

O ilmik ilmik “sanat” ören o fakülte…

Alsancak’tan Narlıdere’ye taşındı…

Türkiye’nin çaplı film festivallerinde…

Bu okulun onlarca yıldız mezunu…

En iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi senaryo…

Dallarında ödüller topladılar…

Hala çok özel ve bereketli bir irfan yuvası…

***

Ve bugünlere geldik…

Aniden…

Narlıdere’deki Güzel Sanatlar Fakültesi ve Konservatuvarının…

Buca Tınaztepe’ye taşınmasına karar verildi…

Neden?

Üniversite kendince savunma yaptı:

“Elimizde rapor var… Burasının depreme dayanıksız olduğuna kanaat getiren bu rapora uyulmaması halinde suç işlemiş oluruz… Taşınma geçici… İki yıl sonra yine yerimize döneceğiz.”

***

İnanmadı öğrenciler bu açıklamaya…

Onlara göre…

Gidecekleri yer…

Tınaztepe yerleşkesindeki idari bina…

Fiziki yetersizlik ise en korkuncu…

Tiyatro salonu yok…

Heykel atölyesi yok…

Televizyon eğitimi alanların stüdyosu yok…

Siyasiler “mesaj” bombardımanına tutuldu…

Mesela…

CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, bi’adım ileri gitti…

Ve dedi ki:

“Öğrencilerimizin geleceğinin bir grup rantcıya peşkeş çekilmesine müsaade etmeyeceğiz…”

Amanın, ne demek bu?

Biraz daha açtı problemi vekil Polat…

Rektörlük makamını ve üniversite yönetimini suçladı…

Eski bir milletvekili olan rektöre…

Bir öneride bulundu, dedi ki:

Siyasi rant uğruna milyonlarca lira para harcanarak yapılan yeni rektörlük binasına siz geçin, öğrenciler Alsancak’ta bulunan eski rektörlük binasında eğitimlerine devam etsinler…”

***

Dokuz Eylül Üniversitesi yönetimi ısrarla diyor ki:

“İki yıl sonra Güzel Sanatlar, yine Narlıdere’ye gelecek…”

Söz mü?

Peki, bu sözün “garantisi” nerede?

***

Yeni mezunlar, arkadan gelenler adına…

Üniversite tarihinde yaşanmamış bi’şi yaptılar…

Madem bizim yakınmamızı dikkate almıyorsunuz…

Biz de “Size arkamızı döneriz” dediler…

O meşhur atasözünü bi’daha hatırlayalım:

“Büyüklere düşen görev küçükleri korumaktır…”

O zaman…

Gençleri bi’dinlemek gerek; di’mi?

***

Öğrenciler diyor ki:

“Madem 25 yaşındaki binamız depreme dayanıksız, taşınmak şimdi mi yönetimin aklına geldi? Eğer söz konusu deprem ise, neredeyse İzmir’deki konutların yarısı depreme dayanıksız…”

Derin düşünürseniz…

GSF’li gençler haksız değiller…

Ama…

Narıldere’de yerinde “sağlamlaştırma” yapılamıyorsa…

Üniversite yönetimi de taşınmaya “%100 kararlı” ise…

Bunun başka “oluru” da yoksa…

Belki de…

Kendilerine yakışan şunu yapabilirler…

Gençlere…

Eski yuvalarına iki yıl sonra dönme konusunda…

Altın gibi bir söz verebilirler!

Bu sözü vermek, İzmirli rektöre çok yakışacaktır…

Bu söz havayı yumuşatacaktır…

Bu söz sevgi çemberi oluşturacaktır…

Mümkünse…

Bir an önce İzmir Medyası’nın önüne çıkıp…

Açık açık…

“Sözümüz söz…” diyerek…

Ve dahi…

Verilen sözün arkasında “delikanlı gibi” durarak…

Gönüllere şerbet akıtmaktır…

Huzursuzluğa ne gerek var?

Gençlerin de söz hakkı olduğuna kalben inanmak kadar…

Güzel bi’şi var mı?

İnatla hangi iş halledilmiş ki?

Ha’di, bu gençleri daha fazla üzmeyin…

Ayrıca…

Onların yarının büyük sanatçıları olacağını unutmayın…

Şimdi…

Atatürk’ün o ünlü sözünü hatırlamanın tam zamanı:

“Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz… Fakat sanatçı olamazsınız…”

Nokta…

Sonsöz: “Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık, her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus… / Hz. Mevlana…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 9 yorum var, 9 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
muhalif 2 Temmuz 2019 Salı 11:30

tabi fakültenin tekrar Narlıdere ye taşınıp taşınmayacağını takip etmek gerek, faklteyi bornovada yeni yapılan opre ve tiyatro salonlarının bulunduğu kültür merkezine taşısınlar, Narlıderedeki yeni bina bitincede oraya geçsinler.. Narlıderedeki alan başka şekilde kullanılabilir mi? olmamamalı. bir örnek Alsancak stadında yaşandı, neyseki Alsancak stadı yeniden yapılıyor...

Yorumu oyla      7      5  
Gürkan 2 Temmuz 2019 Salı 11:28

Taşınma söylentileri geçen yıl da gündeme gelmiş (üstelik henüz ortada depreme dayanıksız diye bir rapor yokken.) ancak bu yılın başında bu yalanlanmıştı. Sonra ortaya rapor çıktı ve taşınma kararı verildi :)

Yorumu oyla      8      5  
izmirli 2 Temmuz 2019 Salı 11:08

20 yıl önce devletin yaptığı bu bina depreme dayanıksız öyle mi? küllahıma anlatın.. tınaztepe'den buraya taşınacaklar öyle mi? dönün küllahıma!! alsancaktaki güzelim salon ve sanatın topluma ulaşım imkanı hiç edilmişken narlıderedeki bu kampüsün taşınması hiç de hayırlara Hotar değil... izmir değerlerini koru!!!...

Yorumu oyla      9      6  
izmirli 2 Temmuz 2019 Salı 11:05

yorumcular bilip bilmeden ortaya sallıyor.. o alan bundan 25 yıl önce ehliyet sınav pistiydi ve 9 eylül GSF ye tahsis edilmişti. buraya taşınıldı ve alsancaktaki güzelim bina rant uğruna yıkıldı(stad yanında)

Yorumu oyla      8      6  
ibrahim 2 Temmuz 2019 Salı 09:12

maksat Türkiye'de bir şeylere muhalefet etmek. Başka bir amaç yok. Hababam sınıfı tatilde filmi geldi aklıma. Hani okulu boşaltıp ormanlık alanda eğitime devam ediyorlardı. Senaryoydu belki ama öğrencilere ve öğretmenlere bir mesaj veriyordu. Öğrencilerin Tınaztepe'ye gitmeme kararı tamamen ulaşımla ve çevreyle ilgilidir. Yoksa kimsenin sokakta eğitim göreceği falan yok.

Yorumu oyla      8      14  
osi 2 Temmuz 2019 Salı 09:05

Katılmayan aklı selim öğrencilerde var.

Yorumu oyla      8      13  
Şero 2 Temmuz 2019 Salı 08:47

Yeni bina mı yada güçlendir memi yapılacak, kamuoyu bilgilendirmeli

Yorumu oyla      7      5  
Phantom of the opera 2 Temmuz 2019 Salı 08:37

Taşımasalar bu seferde öğrenciler depreme dayanıksız binada ders görüyor diye haber olacak.

Yorumu oyla      9      11  
merkez 2 Temmuz 2019 Salı 08:25

Depreme dayanıksız raporu var ise kamu binalarının boşaltılması mevzuat ile sabittir,bu bağlamda populist yaklaşımla taşınılmayıp olası bir depremde oluşacak can kaybının hesabını kim verecek???

Yorumu oyla      9      11  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Gözü kara’ lidere veda!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva