Pazartesi sabahı “ders zili” çalıyor…

Türkiye’nin dörtbir yanında ilkokul, ortaokul ve liselerde sınıflar coşacak; yüzbinlerce “bilgiye susamış” fidan “dersbaşı” yapacak…

Okul alışverişi telaşı da bitti, bitiyor…

Şimdi, evlerde; “Bi’ayakkabıya 170 lira verdim…”, “Bi’pantolon-ceket 150 lira olur mu şekerim, çocuk bunu gelecek sene giyebilecek mi bakalım…” ya da “Rezalet ayol… İlkokul birinci sınıfta kırtasiyeye sadece 70 lira bayıldım…” muhabettleri başlayacak…

Os’un varsın… Bi’süre “Gitti, Gidiyor” trenine bineriz, sonra unuturuz…

Ancak…

Anne ve baba olarak…

Bakın, buraya yazıyorum…

Hiç birimiz, “Yav, müfredat değişti yine… Benim kızım, oğlum yeni neler öğrenecek? Şu ders kitaplarına bi’de ben bakayım” demeyecek…

Neden?

İşten eve yorgun gelmeler, hayat gailesi / derdi, otomobilin veya evin taksidi, faturalar filan – falan derken…

Kaldı mı yavrucak öğrenecekleri ile baş başa?

Bugünün anne-babalarına kızamıyorum, yerden göğe haklılar…

O da yavrusunu “öğretmen”e emanet ediyor…

İyi güzel ama…

Ortalık “Yeni müfredat ile eğitim milli olmaktan uzaklaşıyor” iddiaları ile çalkalanıyor…

Bakın aşağıdaki sözleri ben söylemiyorum, CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Nurşen Balcı söylüyor:

“Biyolojiyi değiştirmeye çalışıyorlar… Ben biyoloğum… Evrim Teorisini müfredattan çıkarıyorlar… Gerekçe olarak da, (Çocuklar böyle bir teoriyi öğreneceklerse üniversitede öğrensinler… Çocukların kafası karışmasın) diyorlar…”

Nurşen Hanım neden yakınıyor? Çünkü, “Evrim Teorisi” canlılarda farklılaşma ve çeşitlenmeyi anlatıyor… Yani, o yavrular ortaokulda, lisede bir deprem sonrası bilimin ışığında tsunaminin neden meydana geldiğini ya da insanlığın nasıl oluştuğunu öğrenmesin mi?

Al bi’tartışma daha…

“Cihat” kavramı ders kitaplarında yer alacak…

Hooop, Türkiye ayağa kalkıyor…

Peki “Cihat” ne demek?

Din uğruna yapılan savaş demek…

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz açıklama yapmak zorunda kalıyor…

“Ders kitaplarında cihat var ama, bakın bu cihat nedir?” diye söze başlıyor ve arkasını şöyle bağlıyor:

“Peygamberimiz savaştan dönerken diyor ki… Küçük cihat’tan büyük cihat’a gidiyoruz… Nedir büyük cihat? O topluma hizmet etmek, refahı arttırmak, huzuru ve ihtiyaçları sağlamak… Cihat’ın gerçek anlamı, ülkemizi ve vatanamızı sevmektir… Milli birlik ve beraberliğimize hizmet etmektir…”

Bir başka eleştiri…

Atatürk’le ilgili bölümler azaltıldı… Yine iddiaya göre, “Öğretmenler uygun görürlerse Atatürk İlke ve İnkılaplarını anlatır” deniyormuş…

Bu iddiaların doğru olup, olmadığını zaman gösterecek…

Ben şahsen, hiçbir hükümetin bu vatanı bize armağan eden Atatürk’ün “unutturulması” için özel bir çaba sarfedeceğine inanmıyorum…

Kaldı ki…

Atatürk ilkeleri ve sevgisi ile yetişmiş anne-babalar ne güne duruyor?

Hepsi, hepimiz…

Evde birer “Gönüllü Atatürk Öğretmeni” oluruz…

Müfredatta bu konuda eksik varsa, evlatlarımıza evde Atatürk’ü “biz” öğretiriz…

Sonsöz: “Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır…”