İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu dün düzenlediği basın toplantısıyla 2019 Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde aday olmayacağını açıkladı.

Bence hem “beklenen” hem “örnek” davranış…

Bir önceki yazımda kimlerin aday olmaması gerektiğine vurgu yapmıştım… O yazımda birkaç dönem aynı görevde bulunanların aday olmamaları konusuna işaret etmiştim… SonSöz TV’de katıldığım bir programda da bu fikrimi gerekçeleriyle açıklamaya çalışmıştım.

Sayın Kocaoğlu’nun açıklaması örnek bir davranıştır.

Çünkü; zirvedeyken yapılmıştır.

Bornova Belediye Başkanlığı seçimi de dahil, kazanılmış üç seçime rağmen yapılmıştır.

En küçük bir şüpheye veya şaibeye muhatap olmadan açıklanmıştır.

Aday gösterilmeme gibi bir hal söz konusu olmadan yapılmıştır.

Bütün bu haller bir arada düşünüldüğünde “Siyaset’te ya hiç görülmeyen ya da ender görülen” bir davranış olduğu için örnektir.

Şimdi:

Siyasi hayatta belki de bir ilk olan bu tutum ve davranıştan ders alması ve gereğini yapması için sıranın kendilerine geldiğini düşündüğüm kişileri de burada ifade etmek istiyorum…

Kim bunlar?

Bu güne dek girdikleri hiçbir seçimi kazanamayan yöneticiler…

Aynı görevde birkaç dönemdir bulunanlar…

TBMM’yi uzun zamandır mesken tutanlar…

Ve:

Aynı görevde geçmişte bulundukları halde bu günde o görevlere heves edenler... Siyasi hayat birçok kez ifade ettiğim gibi “bilgiyi, birikimi ve heyecanı” gerektirir… Ancak bunların yeterli zaman içinde ortaya konulması gerekir. Bu sebeple ünlü bir düşünürün dediği gibi, “Siyaset kutsal bir hizmet aracıdır ancak son durağa gelmeden inmek gerekir”…

Sonuç itibariyle hem siyasi tarihte örnek davranışıyla hatırlanacağı ve hem de gelecek kuşaklara bir davranış modeli sunduğu için Sayın Kocaoğlu’nu kutluyorum.

Yalnız kendilerine bir konuyu hatırlatmak istiyorum:

Bu örnek davranışını kendisini çok sevdikleri için veya çıkarlarını kendisinden görebildikleri için bir takım kişi ve grupların, “Aman ha, sakın gitme…” teraneleriyle Ankara yollarına düşeceklerini geçmiş örneklerden biliyorum… Bunlara Sayın Kocaoğlu’nun kulak asmayacağına da inanıyorum…

Bundan sonra bilgi ve birikimlerini hem İzmir için hem de mensup olduğu parti için kullanacağından da eminim…