Manavın önünden geçmeye korkar olduk.

Pazarda dolaşırken etiketlere gözümüz iliştiğinde “Vay be! Bir kilo kabak bile 20 lira olmuş!” demekten kendimizi alamıyoruz artık.

Acı patlıcanın kilosu olmuş, 37 lira…

Yahu, 20 liraya salatalık mı olur?

Etiketler utanıyor!

Kestanenin kilosu, 75 lira!

Kestane bile utanıyor.

Ne var ki rakamları bu hale getiren aracıların, fırsatçıların yüzleri kızarmıyor.

Vicdanı ve cüzdanı utanan kimse yok, vatandaştan başka…

***

Geçen yıl en pahalısını 35 liradan yediğimiz kestane, bugün pazarda, manavda 75 lira.

İnsanlar, “Kestane kebap” yapamıyor artık.

Kestanenin membası Ödemiş’te üretici, bu yıl kestaneden iyi para kazandı.

Hiç kimsenin gözü yok, Allah daha çok versin.

Üreticiye ödenen en yüksek ücret, kilo başı 30 lira, iyi mi!

Kestane tezgaha 2,5 kat daha pahalıya, yani 75 liraya düşüyor, nasıl oluyorsa…

Aracılar, bu kadar acımasız olmayı nasıl başarıyorlar?

İnsanın aklı almıyor.

***

Geçenlerde manav reyonu da olan bir market işletmecisiyle bu konuyu konuştum.

Son satıcıların da bu işten çok rahatsız olduğunu söyledi açık açık…

Vatandaşın isyan ettiğini, hatta kendilerinden hesap sorduğunu…

Bu pahalılığın sebebinin pazarcı esnafının, manavın olmadığını anlatmaya çalıştıklarını…

Etiket değiştirmekten yorulduklarını anlattı.

Parantez içinde bir şey daha söyledi ki, üzerinde durmaya değer.

Şöyle dedi işletmeci arkadaş:

“Hale her zaman 8 bin lirayla giderim, almam gerekenlerin hepsini az ya da çok alır, tezgaha koyardım. Son bir haftadır, 8 bin lira yetmez oldu; borçlanarak dönmeye başladım.

Aynı miktarda ürün aldığım halde, 8 bin liralık ödemem önce 11 bin lira oldu, sonra 13 bin lira, en sonunda da 15 lira oldu.”

Bu açıklamalardan, gıda ürünlerinin halden çıkış fiyatlarının astronomik rakamlara ulaştığını anlıyoruz.

***

Akaryakıta zam yapılarak, trafik sorunu çözüldü; kimse arabasını kullanamıyor.

Enerjiden artık çok iyi tasarruf yapar olduk mecburen…

Yüklü elektrik, doğalgaz faturası ödememek için battaniyeye sarılarak oturmaya başladığımız için…

Artık bol bol karnıyarık yiyemeyeceğiz; aile bireyleri birer taneyle yetinecek.

Öyle ya, 6 tanesi bir kilo çeken patlıcanın fiyatı olmuş, 37 lira…

Yakında fazla kilolardan da kurtulacağız, hepimiz fit olacağız bu gidişle!

***

İşin ironik kısmını bir yana bırakalım da…

Vicdanlara seslenelim.

TÜİK’in oradan kırpıp, buradan kesip düşük göstermeye çalıştığı enflasyon bile yüzde 50 olarak açıklandı.

Son 19 yılın zirvesini gördü enflasyon…

Yeter artık, bir durun yahu, bir durun!

İnsafa gelin.

Fiyatları indirmeyeceğinizi adımız gibi biliyoruz.

Bari daha fazla yükseltmeyin!

Devlet büyüklerine de bir çift sözümüz var.

Artık masaya yumruğunuzu vurun.

Durdurun şu gıda terörünü!