Harun ÖZDEMİR
Dünyanın garip halleri
12 Aralık 2020 Cumartesi

Türkiye dünya nüfusunun yaklaşık %1’i. Bu oran, dünya düzeni açısından dikkat çekici. Her türlü deney yapılabilir. 

Bir başka dikkat çekici yönü ise doğu ve batının, kuzey ile güneyin, enerji kaynaklarının ve ulaşımın merkezi denebilecek bir jeopolitiğe sahip olması. 

Hiçbir yeniliği şansa bırakmayan büyük güçler, bir projeyi dünyaya teşmil edeceklerse bunun denenebileceği Türkiye gibi bir iki ülke var, orada denerler. Toplanan veriler belli zaman aralıklarında değerlendirilir. 

7 - 10 yıllık deneylerin sonuçları dünyaya yaygınlaştırılabilecek şekilde olumlu ise bu yeni bir siyasal model olarak dünyaya takdim edilir. 

Değilse; denekler dramatik şekilde tasfiye edilir. 

*** 

Türkiye’nin çevresinde yakın geçmişte bazı demokratikleşme girişimleri oldu. Bunlar fiyaskoyla sonuçlandı. Irak ve Afganistan örneğinde olduğu gibi.  

Arkasından gelen Arap Baharı kalkışmaları da başarısız oldu. 

Bir birinden riskli gelişmeler Türkiye’nin yanıbaşında olurken ilginç denebilecek tartışmalar da gündeme geldi: 

-İsrail’in güvenliği çok önemli, onu tehdit edebilecek liderler tasfiye ediliyor. 

-Tasfiyelerin yarattığı boşluğu dolduracak model devlet Türkiye’ye, bölgede yeni alanlar açılıyor. 

*** 

Her deneme olabildiğince yapaylaştırılmış bir ortamda yapılır. Son 10 yılda Türkiye’nin içeride ve dışarıda sık sık müttefik değiştirmesi, projenin bir parçası olmalı. Biraz da siyasal kadroların şımarıklığı. 

İçeride Türkiye’nin yüz yıllık düzeni ve kadrolarının tasfiyesi gerekiyordu. Zor olan buydu. Bu da dini retoriği güçlü, yüksek perdeden atılan nutuklarla, namaz kılan kadrolarla... hasarsız atlatıldı. 

Tasfiye olanlar, yardımına başvurdukları Atlantik ötesi güçlerden, burası çok ilginç, nasihat dinleyerek elleri boş döndüler. 

Türk hükümeti Atlantik ötesiyle sorun yaşamadıkça yeni düzenin dünyaya teşmili yakındı. Nitekim bu da oldu! 

Bunlar, işlerin yolunda gittiği günlerde yaşandı. 

Türkiye’de parlamenter düzenin değiştirilip ,“kişisel” hale gelmesinden memnun kalan büyük patronlar, aynı modeli ABD’ye taşımaya karar verdiler. Trump’ın seçimi kazanması da bu gelişmeler sonunda oldu. 

Kişisel haklar ve özgürlüklere önem veren ABD’liler, rejimin “kişiselleşmesini” hayretler içinde izlemeye başladı. 

Ancak 70 yıldır parlamenter demokratik rejimde yaşamış Türkler üzerindeki  deneyimi ABD’ye, oradan da dünyaya teşmil etmek isteyenler bu projenin hayırlı sonuçlar vermeyeceğini kısa sürede anlamış oldular. 

Siyasal tarihten ve “gelenekten” hoşlanmayan liderlerin performansını günü gününe izleyen  enstitüler, gidişatın iç açıcı olmadığı uyarılarını zaten nice zamandır yapıyorlardı. 

AB devletleri arasında da “kişisel rejim” eğilimleri rahatsız edici boyutlara varmıştı. 

Son 10 yıldır denenmekte olan “kişisel rejim” uygulamalarının son bulacağı,Trump’ın seçimi kaybetmesiyle anlaşıldı. 

*** 

Biz yine direksiyonu sağa kırmakta geç kaldık. 

Arap Baharı’nda frensiz yol alırken önce İngiltere, sonra AB, en sonunda da ABD fren yapıp anlamadığımız, daha doğrusu bize verilen haritada olmayan yollara saptıklarında nasıl ortada kaldığımızı çok erken unuttuk! 

J.Biden’ın seçimi kazanması ile bir kez daha ortada kaldık. 

Dönmek istiyoruz; dönemiyoruz. Çünkü çok fincan kırdık. 

Geride cam çerçeve de bırakmadık! 

O kadar yani! 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Fikret ASLAN 12 Aralık 2020 Cumartesi 19:07

Sayın hocam hangi müslüman ülkede gerçek anlamda demokrasi varki??? Bir tek Türkiyede vardı onuda yok ettiler. Daha bu iyi günlerimiz. Türkiyeye getirilen 10 milyon Suriyeli biraz palazlansın o zaman asıl operasyon devreye sokulacak ve asıl aktörlerin amaçlarını o zaman anlayacağız.

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Veda zamanı!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva