Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Ancak…
Bunu yaparken…
Beş ciltlik “Demirci Mehmet Efe” adlı kitabın yazarı…
İbrahim Kiraz’ı…
Saygıyla analım…
***
Türk Ulusu’nun Atası…
Ulu Önderi’ydi…
Yıllarca cephelerde savaşan…
Anadolu’yu parçalayıp, bölmek isteyenlere aman vermeyen…
Gazi Mustafa Kemal Paşa…
Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte…
Ekonomik kalkınma için düğmeye basmıştı…
Öyle ki…
Vefatına kadar, toplam 15 yıl içinde…
41 fabrikanın kurdelesini kesti…
“Yetmez…” dedi…
Ömrünün son dönemlerinde bile…
Beş fabrikanın da…
Temel atma törenlerine katıldı…
Bu sanayi kalkınma maratonu…
O tarihlerde…
Hiçbir millete nasip olmamıştı…
***
Türkiye, Atası’na aşık…
Mutlu insanlar ülkesiydi…
7’den 70’e herkes…
Aydınlık bir çağa yelken açıldığının farkındaydı…
***
Kuşkusuz…
O günleri altın anılar olarak anarken…
Çağdaşlığın ve refahın simgesi her fabrikanın…
Kendine has bir kuruluş hikayesi vardı…
Nitekim…
Efeler diyarı Aydın’ın…
Dağlarından yağ, ovalarından bal damlayan Nazilli’deki…
Ay-yıldızlı Basma Fabrikası…
(Şimdilerde yerinde yeller esse de…)
Türkiye’de en az dört nesil giydiren bir sanayi kuruluşuydu…
O fabrika öylesine…
Millet’in gönlünde sevgi pencereleri açmıştı ki…
“Basma da fistan giyemem aman…” diye başlayan türküyle…
Yabancı ülkelerden gelen o cicili-bicili kumaşlara rağmen…
Nazilli Basması’nı…
Köylüsü de giydi, kentlisi de…
(Babaannenizin elinizden tutup Sümerbank mağazalarına gittiğinizi unutmadınız herhalde…)
***
Gelelim Nazilli Basma Fabrikası’nın…
Duygu yüklü öyküsüne…
Demirci Mehmet Efe…
Mustafa Kemal Atatürk’e kalpten bağlı harbi bir efeydi…
Nazilli’nin Pirlibey kasabasından çıkmış…
İnanılmaz zor görevler üstlenmiş…
Ölümlerden kurtulmuş; vatanı için büyük görevler ifa etmişti…
1961 yılında vefat etti…
Nazilli Eğriboyun Mezarlığı’nda yatıyor…
Işıklarda uyusun…
Dönelim tekrar o günlere…
Atatürk…
Cumhuriyet’in kuruluşunun üzerinden yıllar geçmiş…
Yurt gezilerine başlamıştı…
3 Şubat 1931’deki Nazilli ziyaretinde Demirci Mehmet Efe’yle buluşur…
Ulu Önder…
Demirci Mehmet Efe’nin üstün hizmetlerini sayar…
Övgüler yağdırır, teşekkür eder…
Vatanın kurtarılmasında gösterdiği kahramanlık nedeniyle…
Mehmet Efe’ye maaş bağlatmak ister…
Demirci Efe, sinirlenir…
Atatürk’ün yüzüne…
Onca insanın arasında şunları söyler:
“Sarı Kemal, sarı Kemal! Bize maaş bağlansın diye savaşmadık... Biz vatan için çarpıştık, vatan için öldük... Memleketin parası çoksa, bir fabrika aç da insanlar çalışsın… Ekmek parasını kazansın... Bu yörenin pamuk ürünü değerlensin…”
91 yıl önce…
Gazi’nin karşısında bu sözleri başka kim söyleyebilir?
Ne’tekim, Ulu Önder…
Kendisine ne “Paşam” ne de “Atam” demeyen…
Yetmezmiş gibi…
“Sarı Kemal” diye seslenen…
O minyon yapılı, ama koca yürekli Efe’ye hiç kızmaz…
Tam tersine…
Çok duygulanır…
İşte o anda…
Nazilli’ye fabrika kurulması fikri aklına yatar…
Ankara’ya döndüğünde…
Zamanın Maliye Bakanı Celal Bayar’a konuyu açar…
11 Temmuz 1933’te…
“Sümerbank Kanunu” hayatımıza girer…
Nazilli’ye fabrika kurulması için…
Tempolu bir çalışma başlatılır…
Ve…
Vefatından neredeyse bir yıl önce (9 Ekim 1937)…
Fabrikayı açmak için Nazilli’ye bir kez daha gelir…
***
Hem Atatürk hem de Demirci Mehmet Efe…
Bu büyük eserin meydana gelmesinden mutludur…
Koskoca bir dönem…
Türk ekonomisine damgasını vurdu Nazilli Basma Fabrikası...
Hatta türküsü bile yapıldı…
“Nazilli basmaları, Nazilli'de dokunur” diye başlayan sözlerle...
On binlerce yurttaşımız oradan ekmek yedi…
Ya şimdi?
Atatürk ve Demirci Mehmet Efe'nin mirası Sümerbank Basma Fabrikası'nın yerinde üniversite var…
Kuşkusuz…
Üniversite de çok önemli…
Ama…
Gönül diyor ki…
Modernize edilseydi…
Çağa uydurması sağlansaydı…
Bu güzel ülkenin…
Biricik “Sümerbank”ı yaşasaydı…
Kötü mü olurdu?
Nokta…
Sonsöz: “İşte, halka hayat veren gerçek musiki!” / Atatürk, Nazilli Basma Fabrikası’nın açılışında (1937) işleyen makineleri incelerken böyle demişti… / Afet İnan’ın anılarından…”