Günün fotoğrafıydı…

Hatta…

Son yılların “kalpleri delip geçen” bir insanlık dramının simgesiydi…

Dahası…

O acıları “Yıkıldık ey halkım!” diyerek yaşayanlar için…

Sembol niteliğinde…

Gelecek kuşaklara kahreden bir anı olarak kalacaktı…

Öyle ki…

Aradan yıllar geçse…

Hafızalardan silinmeyecek…

“Kurtarın bizi…” feryadı ile “kodlanmış” bir büyük acının…

Belki de…

En çok “sahipsizliğin” fotoğrafı olarak hatırlanacaktı…

O kadar sahiciydi ki…

Her “çeşit” kalbe iğne gibi batıyordu!

***

O “tarihe vesika” değerindeki fotoğraf…

Geride bıraktığımız hafta sonu Türkiye’yi kalbinden sarstı…

CHP Genel Başkanı ve…

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu…

Malatya ve Kahramanmaraş’ta depremzedeleri ziyaret ediyordu…

Dinledi… Sarıldı…

Dinledi… Dertlendi…

Dinledi… Gözleri nemlendi…

***

O acılı insanların adresi…

Depremin vurduğu Malatya Yeşilyurt’taki…

İzmir Bornova Belediyesi’nin yarattığı çadır kentti…

CHP Lideri…

Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ’la birlikte…

Acıların…

Gözyaşı olup toprakla yoğrulduğu o adresteydi…

Yoğun ilgiden…

İlk çadıra bile yaklaşamadı Kılıçdaroğlu…

Günlerdir bekledikleri…

Adı “çadır” da olsa…

Bornova Belediyesi sayesinde başını sokabildikleri…

Silikon kaplı yeni “naylon yuvaları”na kavuşmanın sevinciyle…

Anneler, babalar, evlatlar…

Sarılıverdiler CHP Lideri’nin boynuna…

Ayıp değil ya…

Altıok’un kaptanı da duygulanmıştı…

Hiç tanımadığı bir anne…

Bi’kez bile görmediği bir teyze…

Eşlerinin, babalarının, evlatlarının ve dahi sağ kalanların yanında…

Teşekkür gözyaşlarıyla Kılıçdaroğlunun omzunu ıslatıyor…

Kesik kesik de olsa…

Dudaklarından şunlar dökülüyordu:

“Günlerdir yaşadıklarımızdan, acılardan, yokluktan bıktık; yıldık… Geldin, derdimizi dinliyor, halimizi soruyorsun… Artık sen bize yardımcı ol… Çok yalnız bıraktılar bizi… Bari, sen yalnız bırakma…”

“Tamam…” dedi, Kılıçdaroğlu ve ekledi:

“Bırakmayacağım sizi…”

Ve dediğini yaptı…

Deprem bölgesinde…

Üstelik çadırda “geceleyen” ilk siyasi lider olarak…

Tarihe bile geçti…

***

CHP Lideri, o gün büyük-küçük herkesi dinledi…

Not aldı…

“Takip edeceğim…” sözü verdi…

“Millet İttifakı”nın Cumhurbaşkanı Adayı olarak…

İlk ziyaret olarak anılacaktı bu misafirlik…

Buluşma…

Kezban ve Mehmet Karadeniz çiftinin çadırında gerçekleşti…

Sıcacık “Deprem Çayı”nı yudumlarken…

Çadır Kent’in sakinlerinin…

Kalpten gelen şu teşekkür sözleri…

CHP Lideri’ni çok mutlu etti:

“Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ sağolsun... Bizlere çok sahip çıktı... Çadırın yanı sıra gönderdiği diğer yardım malzemeleriyle de bize destek oldu… Hakkını ödeyemeyiz…”

***

İzmir’in Bornova Belediyesi…

Taaa bin 200 kilometre uzaktan gelip…

Sadece çadır kent kurmadı Malatya Yeşilyurt’ta…

Belki inanmayacaksınız ama…

Depremi anlayamaya çalışan mini miniler için…

Kapısıyla, penceresiyle kreş bile yarattı!

***

Şimdi diyeceksiniz ki, haklı olarak…

Bir ilçe belediyesi koca bir “çadır kent” nasıl kurar?

Cevap Başkan Dr. Mustafa İduğ’dan geliyor:

“İlk etapta yurtdışından ithal ettiğimiz 2 bin 500 çadırı dağıttık bu acılı topraklarda… Şimdi ilave olarak iki bin çadır için daha sipariş verdik… Çadırların yanı sıra tuvaletten, duşa, çocuk parkından kreşe, başta sobalar olmak üzere çadırların içinde ihtiyaç duyulan malzemelere kadar her şeyi düşündük ve gerçekleştirdik… Bornova Belediyesi, evinden kilometrelerce uzakta hayatın getirdiği acıları unutturmak için var gücüyle çalışan 160 personeliyle burada…”

***

Bitiriyoruz…

O fotoğraf…

Belki de…

Acıları bi’türlü soğumayan deprem bölgesinden gelen…

Son zamanların “hayatın içinden” en hakiki…

“Acınız benim acımdır!” sözünün adeta aynadaki yansımasıydı…

Ayrıca kalplerin çığlığı…

Yalnızlığın ve dahi çaresizliğin…

Bi’daha asla görmeyi kalbinizden bile geçirmeyeceğiniz…

Işıklı anısıydı…

O fotoğrafa iyi bakın!

Nokta…

Hamiş: İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, Kahramanmaraş merkezli depremlerde kimsesiz kalan çocukların sayısına ilişkin çelişkili açıklamaların olduğuna iddia etti, “İçişleri Bakanlığı yetkilileri, dün, (Kimsesi bulunamayan 213 çocuk var) derken, Aile Bakanlığı bu sayıyı 79 olarak açıkladığı için kafalar bulanık” dedi… (Üç gün önce…)

Sonsöz: “Depremden sonra telefonumdan 61 kişinin ismini sildim, çünkü o dostlarım enkaz altında son nefeslerini verdi… / Hataylı bir depremzede…”