Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ - Enerji ve madencilik faaliyetlerini hızlandırmayı amaçlayan torba yasa teklifi yaklaşık 26 saat süren görüşmelerin ardından Meclis Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'ndan tartışmalarla geçti. Teklif, bu hafta Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek.

Teklifin 11'inci maddesine göre zeytinlikler madencilik faaliyetlerine açılıyor. Düzenlemeye göre maden yapılacak alanlarda mümkünse zeytin ağaçları öncelikle aynı il veya ilçede başka bir alana taşınacak.

Ekoloji örgütleri ise teklifin sadece zeytinlikleri değil ormanlar, sulak alanlar ve yaban hayatı geliştirme sahaları dahil olmak üzere önemli doğal alanların madene açılmasını kolaylaştırdığını belirtiyor.

Egedesonsöz’e konuşan Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Fikret Akova, komisyondan geçen zeytin yasası ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Fikret

YASA TEKLİFİ GENEL KURULDAN GEÇMEZ
Akova yaptığı açıklamada, kanun teklifinin yasalaşması için genel kurulda görüşülmesi gerektiğinin altını çizerek ‘umudun tükenmediğini’ ifade etti. Teklifin genel kuruldan geçmeyeceğini öngören Akova, “İlk madencilik ile ilgili konu gündeme geldiğinde şiddetle karşı çıktık. Atatürk’ün çıkarttığı en önemli yasalardan birisi, 3573 sayılı zeytinlerin aşılatılması kanunu. Daha sonra yeniden güncellendi ve 4086 sayılı yasa ile isimlendirildi. O arada 3 km şartı konuldu. Zeytin ağacının yaşadığı alanlarda gelişmesini engelleyecek, tozlaşmasını engelleyecek her türlü yapının belli bir km içinde kalması için bir yasa çıkartıldı. Madenciler de o mesafe konusunu değiştirmek için çabalarda bulundu. 1995’ten beri 11 defa bu tasarı gündeme geldi, 11’inci kez geldiğinde komisyondan geçti. Daha önce geçmemişti. Siyasi partiler, iktidarlar değişiyor ancak madencilerin talan projesi değişmiyor. Ben inanıyorum ki genel kuruldan geçmez. Komisyondan geçen her şeyin genel kuruldan geçecek diye bir şey yok. Bu bir öngörü. Benim umudum var, umudumuzu tüketmedik. Çünkü zeytincilik bizim en önemli zenginliklerimizden bir tanesi. Bu sadece zeytinle alakalı değil, doğayı tahrip etmemeliyiz. Maden çıkartılsın, zenginlik deniyor ancak bunlar geri planda kalan konular. Önde olan insanın geleceği, doğanın geleceği olmalı. İnsanın iyi bir ortamda yaşayabilmesi için dejenare olmamış bir tabiatın olması lazım. Atatürk’ün çıkardığı yasanın sulandırılmadan devam ettirilmesi lazım. Tariş, zeytinin ve zeytin ağacının yanındadır” diye konuştu.

BU İŞİN SUYU ÇIKAR
Söz konusu yasa teklifinin genel kuruldan geçmesi durumunda zeytinciliğin ‘ölüm fermanı’nın imzalanacağını dile getiren Akova, üretimin nasıl etkileneceğini şu sözlerle aktardı:

“Koordinatlarla belli yerlerde zeytincilik yapılacak denebilir. Yasa delinmiş oluyor. Bundan sonra kimse başedemez. Bu işin suyu çıkar. Bundan sonra zeytinciliğin ölüm fermanı olur. Ben genel kuruldan ümitliyim. Yasalaşmayacağını öngörüyorum. TBMM genel kurulu toplandığında bu konu açığa kavuşacaktır.”