Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Bornova Belediyesi tarafından Kazım Dirik Mahallesi’nde 12 Eylül 2024’te açılışı yapılan Moto Kurye Parkı’nda in cin top oynuyor.
Küçükpark çevresindeki motosiklet yoğunluğunun azaltılmasına yardımcı olacağı düşünülen parkta çok az sayıda motosikletin park ettiği görülüyor. Küçükpark’ta ise motosiklet yoğunluğu hem vatandaşların hem araçların tepkisine yol açıyor.
Edinilen bilgiye göre, Moto Kurye Parkı'nda tuvalet sorunun giderilmesinden ve gerekli çalışmaların tamamlanmasından sonra parkın faaliyete geçeceği aktarıldı.
Hem cezalarla hem de ölüm tehlikesiyle çalışan moto kuryeler, araçlarını nereye park edeceklerini bilemez durumda. Konu ile ilgili değerlendirmede bulunan İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Burhan Akgül, moto kuryelerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
“MOTORU NEREYE KOYACAĞIMIZI BİLEMİYORUZ
Egedesonsöz’e konuşan Akgül, açıklamasında şunları söyledi:
“O parkın çok bir etkisi olmadı. Zabıtadan polisten daha çok ceza yemeye başladık. Bana bir ceza gelmiş. Kabahat Kanunu’ndan dolayı ceza yazmışlar. Kaldırımda bulunan motora zabıta, cadde kenarında duran motordan polis ceza yazıyor. Motoru nereye koyacağımızı bilmiyoruz. Paketi götürüp gelene kadar motorun üzerinde motorun üzerinde yediğimiz cezalar gözüküyor. Bu durum sıklaşmaya başladı. Bilmiyorum, ekonominin ve enflasyonun verdiği zorluklardan mı kaynaklanıyor. Ne belediye ne devlet bize acıyor. Kentin yapı bozukluğundan kaynaklı İzmir’in hemen hemen her yerinde bu sorun söz konusu. Ana caddelere yakın olan yerlerde motosikletlerin konulmasına kesinlikle izin vermiyorlar.”
“ŞAHIS FİRMASI SORUMLULUĞU KURYEYE BIRAKIYOR”
Akgül, kesilen cezaların kimin ödediği sorusu üzerine “Bu cezaları firma üstlenmiyor. Eskiden sigorta vardı, motoru şirket veriyordu. Bu durumda cezayı firma üstleniyordu. Motorcunun ismi geçmiyordu. Şirket ödüyordu. Ya da aralarında anlaşarak ya firma ya motorcu ödüyordu. Şimdi şahıs firması olduğu için bütün sorumluluğu kuryenin kendisine bırakıyor. Bu da ölümlü kazalara sebebiyetin, yaralanmaların sorumluluğunu kuryelerin kendisine veriyorlar. Bir dişçide çalışana ölüm riski çok az olduğu için sigorta yapılabiliyor. Kuryeye gelince bütün sorumluluğu üstlerinden atıyorlar” yanıtını verdi.
“İZMİR’DE TSE ONAYLI KASA YAPACAK FİRMA YOK”
Öte yandan motosiklet kasası için TSE onay belgesinin istendiğini aktaran Akgül, bu kasanın hem maliyetinin yüksek olduğunu hem de İzmir’de kasayı yapacak bir firmanın olmadığını söyledi. Akgül, Motor kasası için TSE onaylı kasa istiyorlar. Bunun maliyeti 25 bin TL ve İzmir’de bunu yapacak bir firma yok. Bunun için de ceza kesiyorlar. Bir an önce bu kasayı yaptırmanız gerekiyor diyorlar. Bu da bir maliyet oluyor. Taşıt tarama sistemine de geçiş için ayrı bir maliyet oluştu. Taşıt taramayı yapmayan sivil veya araç olsun, benzin ya da mazot alamayacaklar” dedi.
Akgül, kuryelerin sorunlarını anlatırken kuryelerin çok fazla para kazandığı söyleminin bir şehir efsanesi olduğunu dile getirdi. Akgül, yüksek maliyetler sebebiyle kuryelerin 25 bin TL civarında para kazanabileceğini ifade etti.
“KURYELER ÇOK KAZANMIYOR, ŞEHİR EFSANESİNE DÖNDÜ”
Akgül şunları söyledi:
“Kuryeler çok kazanmıyor bu şehir efsanesi artık. İlk zamanlarda kuryelerin hakları ve istekleri yerine geliyordu. Çok fazla ses, gürültü olan yerde o sesi kısmak için bir müdahalede bulunuyorlar. “Akbabalar”, iş insanları buna el atmaya başladı. Paket başı sisteme dönmeye başladık. Kurumsal firmalar sigortalı değil de şahıs firması kurdurarak sistemi başka bir noktaya getirmeye başladılar. Şu an hiçbir kuryenin neredeyse yüzde 90’nın sigortası yok Bağ-Kur ile çalışıyor. Hiçbiri Bağ-Kur'unu ödeyemiyor. Geçen sene paket başı aldığımız fiyat ile bu sene fiyat arasında değişen bir şey yok. Enflasyon yüzde 150 arttı, bizim paket fiyatlarında artış yok. Bugün ben 80 bin TL kazanıyorum diyen kuryenin elinde 25 bin TL kalıyor."