Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ - Alman şirketlerinden olan DİGEL Tekstil işçilerinin sendikal mücadelesi sürüyor. Sendikaya üye olduğu gerekçesiyle 7 işçi işten çıkarılmıştı.
Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikası (TEKSİF), DİGEL Tekstil’den çıkarılan işçiler için Balçova Almanya Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması düzenledi.
Açıklamayı TEKSİF Genel Sekreteri Mehmet Kafa okudu.
“DİGEL YÖNETİMİ ‘ALIN SİZE SENDİKA ALIN SİZE KANUN’ DEDİ”
Basın metni şöyle:
“31 Ekim 2024 tarihinde olduğu gibi, bugün yine, emeğin temsilcileriyle buradayız. Bugün yine, haksızca, hukuksuzca işten atılan kardeşlerimizin, sesi olmak için buradayız. Bugün yine, Alman şirketlerinin zulmüne maruz kalmış, kardeşlerimiz için buradayız. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti yasaları çerçevesinde, yeterli çoğunluğu sağlamış, toplu Pazarlık hakkı kazanmış ama hakları gasp edilmiş, Digel Tekstil emekçilerinin sesini duyurmak için buradayız.
Teksif Sendikasının uzun süredir örgütlenme çalışmaları sürdürdüğü, Almanya merkezli, Digel Tekstil emekçileri, şirketin düşük ücret politikalarına karşı çıkarak el birliği ile 17 Ocak 2025 tarihinde, Teksif Sendikası çatısı altında bir araya geldi. Çoğunluğu sağlamamızın hemen ardından, yetki tespiti için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, başvuruda bulunduk. Daha başvurumuzu yaptığımız gün Digel yönetimi ilk olarak 4 kardeşimizi işten çıkarttı. Yani; “Alın size sendika, alın size kanun” dedi. “Ben kanun, anayasa falan tanımam” dedi. “Burada benim kanunlarım geçerli” dedi. “Almanya’da sendikalı olmak demokratik hak ama burada olamaz” dedi.
“SENDİKANIN YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ ETTİLER”
20 Ocak 2025 tarihi itibari ile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Teksif Sendikası’nın Digel Tekstil’de yetkili olduğuna dair resmi yazıyı her iki tarafa da iletti.Bu sefer de Digel yönetimi, geçerli hiçbir neden olmadan, sendikamızın yetki tespitine itiraz etti. Toplu İş Sözleşmesi müzakerelerinin, başlamasını engelledi. Bu da yetmedi 6 Şubatta 3 kardeşimizi daha işten çıkarttı. İşyerinde çalışanlara da, “Ayağınızı denk alın, fabrikayı kapatırım” tehditleri savurdu, emekçileri korkuttu.
“KANUNLARA SAYGI DUY”
Teksif Sendikası olarak, günlerdir bu mezalime dur demek için, serbest bölge önündeyiz. Digel Tekstil yönetimine, kanunlara saygı duy, sendikal haklara saygı duy, Anayasamıza saygı duy, insan haklarına saygı duy, dedik, diyoruz. Ama, Digel yönetimi saygı bir yana, hala bütün çalışanlarına savunma yazdırarak, tehdit, şantaj ve baskıya devam ediyor.
Biz Digel emekçilerinin hak mücadelesinden, asla yılmayacağız. Baskılar, kanunsuzluklar, bizi yıldıramayacak. Digel emekçileri, hak kazandıkları toplu iş sözleşmesine kavuşmadan, mücadelemiz bitmeyecek.
“ALMAN ŞİRKETLERİNİN TUTUMUNDAN ÜLKENİZ SORUMLU”
Sayın Başkonsolos, RalfSchröer,
Daha önce 31 Ekim 2024 tarihinde de buraya geldik. O zaman Hugo Boss emekçilerine yapılan zulmü, burada sizlerle paylaşmıştık. Umuyorum ki bu sefer, bu kanunsuzluklara karşı bir tutum sergilersiniz. Bu şirketler bir tek ticaret yapmıyor aynı zamanda ülkenizi de temsil ediyor. Bu mudur Almanya’nın işçi haklarına bakışı. Bu mudur Almanya’nın demokrasi anlayışı. Gerek Federal Almanya Cumhuriyetinin, gerekse şahsınızın, örgütlenme özgürlüğüne, Toplu Pazarlık haklarına karşı, gereken özenin gösterilmesini tesis edilmesini istiyoruz.
Alman şirketlerinin bu tutumundan, şahsınız ve ülkeniz de sorumludur. Buradan sizi bir kez daha, gerekli inisiyatifi üzerinize almaya davet ediyorum.
Haksız ve hukuksuz şekilde yapılan, yetki itirazının geri çekilmesi konusunda, gerekli adımları atmanızı talep ediyoruz.
Aksi halde bu insanlık suçuna, şahsınız ve ülkeniz de ortak olmuş olacak. Bu insanlık suçuna kayıtsız kalmayacağınızı umut ediyoruz. Bu işçi katliamına sizin ve ülkenizin, bir dur demesinin vakti geldi ve geçiyor. Türkiye’de yaşanan bu durum, maalesef ülkenizin itibarını da olumsuz etkilemektedir.
“ÜLKEMİZDE SENDİKALI OLMAK ANAYASAL BİR HAKTIR”
Sayın Başkonsolos,
Daha önce de söyledim, bir kez daha söylüyorum. Ülkemizde sendikalı olmak anayasal bir haktır. Sendika üyeleri kanunlarla koruma altına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu duruma seyirci kalmamanızı istirham ediyoruz.
Bizler burada, haksız bir şekilde işlerinden atılarak mağdur edilen, emekçi kardeşlerimizle birlik ve beraberlik içinde, mücadelemize dimdik devam edeceğiz.
İşten atılan işçiler geri alınana kadar, Başkonsolosluğunuzun önünde direnişimiz devam edecek.
Digel Tekstil Yönetimi!!!
Buradan, Almanya Başkonsolosluğu önünden, sizlere bir kez daha sesleniyorum.
Çalışanlarınıza karşı insanlık suçu işlemekten, artık vazgeçin!!!
Yetki itirazını geri çekin, bu hak gaspından vazgeçin.
ILO 87 ve 98 sayılı sözleşmelere uyun.
Ulusal ve uluslararası kanunlara uyun.
Sizlere defalarca diyalog çağrısında bulunduk cevap bile vermediniz.
Diyalogla çözüme her zaman açığız.”




