EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SonSöz TV’de yayınlanan programda ülke ve kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Programda İzmir Büyükşehir Belediye bürokrasisindeki hareketlilik ele alındı.

Yayında, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde genel sekreterlik görevinde bulunan Ramazan Tezcan’ın geleceği konusu masaya yatırıldı. Başkan Tugay’ın Tezcan’a yönelik olarak “ya istifa et ya görevden alırım” dediğine ilişkin iddiaların konuşulduğu programda Ramazan Tezcan’ın yerine gelecek ismin büyük oranda netleştiğinin altı çizildi.

Belediye-İş'ten Başkan Tugay'a işten çıkarma tepkisi!
Belediye-İş'ten Başkan Tugay'a işten çıkarma tepkisi!
İçeriği Görüntüle

BELEDİYE BAŞKANININ ŞAHSİ DURUMU, KARAKTERİ İLE İLGİLİ DE TARTIŞMA YARATIYOR
Gazeteci Fatih Yapar yaptığı değerlendirmede “Tugay, en son, 'ya istifa et ya da seni görev alacağım’ dedi. Netleşti gibi gözüküyor. Ramazan Tezcan, bakanlık tarafından asaleten atanmış ve genel sekreter yapılmıştı. Ocak’ta onayını aldı. Gelinen durumda 1 yıl olmadan Tugay, genel sekreteri görevden aldı. Tugay’dan kadrolarını oluşturmaları, istikrarı sağlamaları, ekip arkadaşlarını kurmuş olması bekleniyor. Kamuoyu bunu bekliyor. Bundan önceki başkan Soyer göreve geldiğinde değişiklikler yaptı ancak geçmiş kadro ile çalıştı. Bazı dokunuşlar da yaptı süreç içinde… Kocaoğlu da göreve geldiğinde de yeni isimlerle çalıştı. Bu süreçlerin tamamında bürokrasiye bazı dokunuşlar da yaptı. Kendi getirdiğiniz genel sekreteri görevden alıyorsunuz. Bu kişiyi tercih edip atadınız ve şimdi görevden alıyorsunuz. Bu belediye başkanının şahsi durumu, karakteri ile ilgili de tartışma yaratıyor. Genel sekreteri biz tanımıyoruz. İstanbul’dan Reform Enstitüsü’nden gelmiş, CHP’nin kurumsal seçim kampanyasında çalışmış, Başkan Tugay, Aykut Erdoğdu’yu genel sekreter yapmayınca Özel ile arası açılmış ve İmamoğlu’na direksiyonu kırınca bu ismi önermişler ve o da kabul etmiş. İstanbul’da İmamoğlu cezaevine girmeseydi genel sekreter devam eder miydi?” ifadelerini kullandı.

TEZCAN’IN İSTİFA ETMEME NOKTASINDA BİR KARAR ALDIĞI DUYUMU ALDIM
Araştırmacı Ümit Yaldız ise “Birincisi, Tugay genel olarak görevden almayı seviyor. İkincisi, Ramazan Tezcan’ın Reform Enstitüsü’nden gelmesi ve o enstitünün başkanının şu an tutuklu olması muhtemelen bu görevden almanın sebeplerinden biridir. Operasyon sıçrayabilir. Genişleyen operasyonun dalgaları şu anki sekreteri yutabilir. Ne olacağı belirsiz bir dönemdeyiz. Ramazan Tezcan yanlış yapmış mıdır? Silivri’de bulunanların çoğunun suçu olduğuna inanlardan değilim. Buna rağmen alınabilirdi. Hala alınabilir, herkes alınabilir. Tugay için Reform Enstitüsü belki gizli sebeptir. Ama en önemlisi Tezcan’ın bekleneni vermemesidir. Tezcan öyle bir CV hazırlamış ki kendisiyle ilgili hayaller kurdurmuş. 'Hazine’de çalıştım, projelerde çalıştım, kredi işlerin çözerim'. E hani? Göreve geldiniz. Mali durumda silkeleme var ama belediyeye giren kaynaklarda, Ankara’daki bürokratik işlerde Tezcan etkisi görünmüyor. Tugay bence bir süre tanıdı ve o süre dolduğunda masaya yumruğunu vurdu. Benim düşüncem bu yönde. Tugay ile Tezcan’ın görüşmesi sonrası, Tezcan’ı birkaç gün düşünmüş, muhtemelen birileri ile görüşmüştür. Tezcan’ın bir ayağı CHP genel merkezinde diye düşünüyorum. Orada koordinasyon görevi aldı. Oralara danıştığı ve istifa etmeme noktasında direnme kararı aldığı duyumunu aldım. Bu hafta içinde muhtemel hale gelebilir. Bunlar olursa görevden alma yazısı yazılır, onaylanır. Ve yerine gelecek kişi belli, Zeki Yıldırım, yüzde 99,9… İzmir bürokrasinin tanıdığı bir isim” dedi.

TUGAY’A GELEN RAPORLAR VAR!
Zeki Yıldırım’ın genel sekreter olma olasılığının yüksek olduğunu belirten Gazeteci Fatih Yapar"ın, “Tugay, daha güven esasına dayalı bir pozisyona gelmiş. Zeki Yıldırım, 5 yıl çalıştığı bir isim. Başkan Tugay, imar, planlama, kentin önemli konularını yürüttüğü, mahrem alanındaki bir isme dönmüş oluyor” demesi üzerine Yaldız, “İşler bürokraside hızla yürümez. Buğra Gökce’nin görevden alma süreci 6 ay sürdü. Soyer onu çağırdı, kendine 'yer bul' denildi. İstanbul’a kendi elleriyle teslim etti, tırnak içinde Gökce’den kurtuldu. Görevden de alabilirdi ama tercih etmedi. Tugay niye bu noktaya geldi? Geçen programda "Tezcan’ın altı boşaltıldı" dedin. İlk operasyon ESHOT Genel Müdürü Övünç Özgen, vekaleten mali işlerden sorumlu genel sekreter yardımcısı yapıldı. Mali işlerin de bir takım alt kadrolarında görevlendirmeler yapıldı. Mali işler anlamında Barış Karcı’nın bürokrasisine dönüldü. Oradan gelen raporlar Tugay’a şunu diyor, belediyenin kaynak sorunu yaşadığı, personele peyderpey maaş ödendiği dönemde genel sekreter inisiyatif kullanarak kimi iddialara göre 400 milyon TL, kimi iddialara göre 600 milyon TL’lik özel sektör, piyasa ödemesi yapıyor. Borç ödemesi yapıyor. Büyükşehir, 600 milyon TL’lik ödemeyi yaparken Tugay’ın onayının ya da haberinin olmadığı iddia ediliyor. Tugay’ın ‘bu paraları piyasaya ödemeden önce personele öderdik personelle karşı karşıya gelmezdik’ gibi yaklaşımları olduğu belirtiliyor. Ama senin değinin gibi bu sebeple güvenebileceği, daha aileden kabul edilen, geçmişte çalıştığı birine yönelmek istemiş olabilir” şeklinde konuştu.

BÜYÜKŞEHİR’DEKİ ŞU ANKİ PSİKOLOJİ 2011’DEKİ OPERASYON DÖNEMİNDEKİ PSİKOLOJİ
Gazeteci Fatih Yapar ise şunları söyledi:

“Güven herkes için önemli bir kıstas. Gelinen noktada Büyükşehir'de yukarıdan isimler alınıyor ama aşağı kademelerde şube müdürlerine, idari amirlere kadar yürüyen bir psikoloji var. Büyükşehir’de kimin başına ne geleceğinin belirsiz olduğu bir atmosfer var. 'Tugay neye sinirlenir, bugün sinirlendiği şey yarın önüne gelse aynı tepkiyi gösterir mi?' gibi bir kıstas yok. Başkanın refleksi nedeniyle bürokrasi kendini kasıyor. Belediyede bu psikoloji, Kocaoğlu döneminde, 2011’deki operasyonlarda olmuştu. Kimsenin imza atmadığı, risk almadığı bir durum. Şu anki psikoloji 2011’deki operasyon psikolojisi… O dönem sabaha karşı evinden operasyonla alınma psikolojisini yaşayan bürokratlar, bugün sabah uyandığında 'Tugay beni görevden alır mı?' psikolojisi içinde… Bu neyi getirir? Hiç kimse bir şey yapmazlar. Çalışmazlar”