EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SonSöz TV’de yayınlanan programda ülke ve kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Programda ise CHP’nin olağanüstü kurultay süreciyle başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve parti üst yönetimini karşı karşıya getiren sürecin artçıları ele alındı.
Programın ana başlıkları arasında, Menemen’de İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan 625 milyon TL’lik alt yapı yatırımının açılışında Başkan Tugay'ın etkinliğe gelmeyen il başkanı ile milletvekillerine sitem etmesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin önceki dönem başkanı Tunç Soyer’in Kültürpark’ta yapılan ve konuşmacı olarak katılacağı panelde İZFAŞ yönetimi tarafından engellenmesi vardı.
Gazeteci Fatih Yapar, Kültürpark’ta İzmir Kitap Fuarı bünyesinde İzmir Demokrasi Platformu tarafından organize edilen ve “Barış” gündemli panelde konuşmacı olarak davet edilen Tunç Soyer’in İZFAŞ yönetimi tarafından konuşmasının engellenmesinin arka planını anlattı.
SOYER KENDİSİ İÇİN KONULAN SANDALYENİN KARŞISINA OTURUP DİNLEYİCİ OLARAK PANELE KATILIYOR
Gazeteci Yapar açıklamasında “Kitap Fuarı, Kültürpark’ın içindeki hollerde yapılırdı. Fakat holler idari bina oldu. İzmir Kitap Fuarı, İEF ile birlikte kalan ender fuarlardan birisi. Mesela 30 TL’ye, 50 TL’ye kitap alıyorsunuz. Orta gelirli, dar gelirli, öğrencilerin gelebileceği uygun fiyatlı, her şeyi bulabileceğiniz bir yer. Bir Pazar gibi düşünün. İnsanlar açık havada stantları geziyor. Güzel bir atmosfer… Organizasyon alanının yanında ise havuz var. Büyük havuz sahnesi diye bir tanımlama yapılmış, platformlar, dernekler kendi kitlesini burada topluyor. Bu sahnenin elektriğini, masasını, sandalyesini, tentesini İZFAŞ veriyor. Burada etkinlikler, forumlar yapıyorlar. Söyleşiler yapılıyor. İzmir Barış Platformu bir organizasyon yapmış. İçerisinde sol-sosyalistlerin olduğu, DEM Parti’ye de destek veren bir platform. Etkinlik yapılıyor. Etkinlikte içinde bulunduğumuz yeni açılım süreci üzerine bir söyleşi yapılıyor. Konuşmacılardan birisi Zeynep Altıok… Kendisi İzmir eski milletvekili, eski genel başkan yardımcısı… Diğer konuşmacı ise önceki dönem büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer. Bunlar konuşmacı olarak belirlenmiş. İZFAŞ yönetimi etkinlikle ilgili bilgilendirme istiyor. İZFAŞ yönetimi, Soyer’in ismini görünce kendisinin orada konuşma yapmamasını ve konuşmacı listesinden çıkarılmasını istiyor. Platform ise bu durumu konuşmacılara bildiriyor. Zeynep Altıok duruma tepki gösteriyor ve ‘Tunç Soyer’e böyle bir davranış varsa ben de bu platform toplantısına katılmam’ diyor. O panele Zeynep Hanım da katılmıyor. Soyer’in yeri boş bırakılıyor ve sandalyeye ‘Soyer’in konuşması İZFAŞ tarafından engellenmiştir’ diye bir yazı asılıyor. Soyer ise etkinliğin yarım saat öncesinde Kültürpark’taki öğrenci eylemine gidiyor, eylemden sonra panele gidiyor ve o sandalyenin karşısında oturup paneli dinliyor. Dinleyici olarak söyleşiye katılıyor. Bu kararın İZFAŞ tarafından platforma tebliğ edildiği ve Soyer’in konuşmacı listesinden çıkarılmasının istendiği net… Konunun muhatabı Cemil Tugay’dır” dedi.
Yapar sözlerinin devamında “İZFAŞ yönetimi bu kararı Tugay’a sorarak mı aldı, kararı Cemil Bey mi verdi, birileri acaba Cemil Tugay adına işlem mi yaptı, kraldan fazla kralcılar mı var? Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve 10 yıl Seferihisar Belediye Başkanlığı yapmış, 1 yıl önce de İZFAŞ’ın yönetim kurulu başkanlığını yapmış bir ismi konuşturmuyorsunuz. Panelin adı da barış… Birileri karar vermiş, platforma da İZFAŞ kurumsalı aracılığıyla Soyer konuşmayacak denmiş” şeklinde konuştu.
ALLAH’TAN AYNI PARTİNİN İNSANI BUNLAR YOKSA BİRBİRLERİNİ POMPALI TÜFEKLE VURURLAR
İntegral Araştırma Koordinatörü Ümit Yaldız ise, “Panel belediye-yerel yönetim endeksli bir panel değil. Türkiye’nin içinde bulunduğu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile şekillenen süreçle ilgili bir konu… Soyer buna benzer toplantılarda mütemadiyen konuşmacı oluyor. Bir önceki platformun toplantısında yine konuşmacıydı. Hatta Soyer’in konuşması ciddi etkili olmuştu ve DEM Parti’nin bir kısmı bu konuşmadan hoşnut da olmamıştı. Ulus devlet eksenli bir konuşma idi. İş madem buralara vardı Kültürpark’ın girişine fotoğrafını falan koysunlar madem Soyer’in. Hani var ya Western filmlerindeki gibi bir afiş koysunlar. İçeri almasınlar. İş oraya gidiyor. Tugay ile Soyer arasındaki seçim döneminden kalma itiş -kakış anlaşılır bir yere kadar. Soyer o dönem adaylığın kendisinin hakkı olduğunu söyleyip duygusal davranmış ve isyan etmişti. İsyan biraz da Tugay ile fazla yan yana gelmemek, istenen ölçüde kurumsal destek vermemekle sonuçlanmıştı. Hatta Özgür Özel de Tunç Soyer’i bir kara kaplı deftere yazmıştı. Geçmişe dönelim. Soyer aday olduğunda Kocaoğlu da gereken kurumsal desteği pek yapmamıştı.. Kocaoğlu çok kurumsal desteği esirgemese de yan yana gelmedi. Birkaç yerde görüntü verdi. Soyer de birkaç yerde görüntü verdi. İmamoğlu’nun kampanyasına destek vermek için İstanbul’da görüldü. Anadolu’nun bazı yerlerine gitti. Bunlar makul ölçüde olabiliyor. Şunu biliyoruz; Tugay’ın bir Tunç Soyer sorunu, Tunç Soyer’in de belki Tugay sorunu var. Kişiselleşmiş bir mesele… Soyer, İBB başkanlığının yanında entelektüel camiada kabul görmüş bir isim. Bu alanda özellikle DEM Parti, sol-sosyalist gruplar nezdinde bir karşılığı var. SODEM gibi dernekler kurdu vs. Konuşma yaptırmamak ve hele ki kurumsal güçle yaptırmamak İzmir’e yakışmadı. Panelde konuşsa şu an, burada Tunç Soyer’i konuşmayacaktık. Biz İzmir’i tanımlarken demokrasi, hoşgörü kenti olarak tanımlıyoruz. Tahammül kentidir İzmir. Ne yapmış olursa olsun tahammül edeceksiniz. Allah’tan aynı partinin insanı bunlar yoksa birbirlerini pompalı tüfekle vururlar” değerlendirmesini yaptı.
KRALDAN FAZLA KRALCININ İŞİ İSE BU, CEMİL TUGAY BUNUN HESABINI SORMALI İZFAŞ’A!
Yaldız konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İZFAŞ’taki bir grup kendini bilmezin, kraldan fazla kralcının işi ise bu, Cemil Tugay bunun hesabını sormalı İZFAŞ’a… Yarın Tugay da eski başkan olacak. Biz bunu gördük. Bu kentin sokaklarında eski başkanları ötekileştirilmeyen insanlar gördük. Yüksel Çakmur da Aziz Kocaoğlu da konuşmacı olabilir bir yerde. Gece gündüz bu kent için çalıştılar. Yanlış, eksik yapmış olabilirler. Onları da eleştiriyoruz zaten… Ama Burhan Özfatura, Yüksel Çakmur yaşayan belediye başkanları bu kentte. Saygısızlık yapmamanız lazım. Doğru değildir, saygısızlıktır. Saygı göstermek durumundayız. Sevmeyebiliriz ama saygısızlık yapmamalıyız. Herkesin bu saygıyı birbirinden esirgememesi kazım. İzmir hoşgörü kenti. Çok renkli, çok desenli insanların birbiri ile konuştuğu, tartıştığı bir kent”
TEK ADAMLIK, BASKI, SANSÜR KONUSUNDA SÖZ HAKKIN BİTER
Gazeteci Fatih Yapar’ın "Bazı insanlar PM üyesi olamıyor, genel başkan yardımcısı oluyor. Belediye başkanı olamıyor. Genel sekreter oluyor. Bunun örneğini yaşadık. Bornova’da Kamil Okyay Sındır'ın, belediye başkanı olarak üstünü çizdi Kılıçdaroğlu. Önce milletvekili, sonra partinin genel sekreteri yaptı Kılıçdaroğlu… Partide herkesin önünde saygı duyduğu profil oldu” sözlerine ise Ümit Yaldız, “Bu talimatın Tugay’dan geldiğine inanmıyorum, inanmak istemiyorum. ‘Soyer’i konuşturmayın’ talimatı geldiğine inanmıyorum. Kraldan fazla kralcının işi gibi duruyor. ‘Soyer’i konuşturmadık başkandan bir aferin alırız’ duygusu ile yapılmış bir iş gibi… Ben olsam şu an soruşturma açmıştım. Kim bu benden önceki belediye başkanını konuşturmayan? Kimin haddine olabilir. Senin, Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirmeni nereye koyacağız. Kabul edilemez. Aynı şeyi Soyer, Kocaoğlu’na yapsa aynı şeyi söyleriz.
Ümit Yaldız şunları söyledi:
“İzmir böyle bir kent değil. AK Partilisi, CHP’lisi konuşabilir. Ayrılık-gayrılık bu kentin hoşgörü sınırları için kaybolur gider. Başörtülü bir kadın ve başı açık bir kadın Kordon’da oturup birisi rakısını diğeri kolasını içer. Kimse bir şey yapmaz. Gece 12’de, 1’de kalkar giderler. Soyer, büyükşehir belediye başkanı hakkında 1 yıl değerlendirmesi yapacaktır, bunun yapılması engellenmek istenmişti. Ancak ulusal bir konuda, entelektüel bir zeminde konuşma hakkı gaspı İZFAŞ’ın hakkı değil. Bu konu yakışmamıştır. İzmir’deki bazı yerel medya bunu görmemiş olabilir ama bu bir yere yazıldı. Soyer siyaseten iddiasını koruyor. PM’de 3’üncü sıradan yedek olarak girdi. Üç gün sonra kimin garantisi var ki… Belki de genel başkan yardımcısı olacak Soyer. Bilebilir miyiz bunu?
KAVGANIN SAHAYA YANSIMASI SÜRECEK GİBİ DURUYOR
Programda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın Menemen’deki açılış törenine katılmayan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve CHP İzmir Milletvekillerine sitem etmesi de gündem oldu. Gazeteci Fatih Yapar, Tugay’ın "Yıllardır bu ülkenin ekonomik krizleri nedeniyle yapımı aksayan 4’üncü faz inşaatını bitirdik. Herkesi bekleriz. Bugün burada olmayan sayın milletvekillerimizin, il başkanımızın da katılmasını bekliyorum ayrıca. Çünkü o gün genel başkanımız gelecek. Mecbur kalacaklar gelmeye" demesini de yorumladı.
Gazeteci Yapar, “Tugay’ın kurultay sonrası hamlelerini bu iş bir şeyin sırası dahilinde mi diye düşündük. Kavganın sahaya yansıması sürecek gibi duruyor. Cemil Tugay, kurultay sonrası yaşanan tartışma sürecinde kendi grup başkanvekilini komisyon seçimlerinde feda etti. ‘Feda etti ama bir noktada korudu, bir yerde konumlandırdı’ dedik. Sonrasında bunun yansımaları oldu. İl başkanı düzeyinde milletvekili düzeyinde kendisine karşı olduğu düşündüğü isimlere tepkisi sürüyor. İl Başkanı Aslanoğlu’na ve vekillere dördüncü faz açılışına nasılsa geleceksiniz, hiçbir açılışa gelmiyorsunuz demeye getirdi. Mahir Polat’ın kardeşi ile ilgili belediyede tasarruf işlemi oldu. Geçen hafta Büyükşehir’de İZSU Genel Müdür Yardımcısı bir isim, aynı zamanda Şenol Aslanoğlu’nun sınıf arkadaşı görevden alındı” dedi.
KOCAOĞLU BU TİP AÇILIŞLARI CUMARTESİ YAPARDI
Ümit Yaldız ise Menemen krizi ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Biraz zamanlama yönünde sorun var. İl Başkanı Aslanoğlu, Silivri’de İmamoğlu’nu ziyarete gitmiş, aynı gün meclis grup toplantısı var, bu sebeple vekiller Ankara dışında olamıyorlar. Grup toplantısında oluyorlar. Benim boyumu aşabilir ama demeden geçmeyim; Kocaoğlu bu tip açılışları cumartesi yapardı. Cumartesi açılışları 10 yıllık bir gelenekti. Memurların hafta sonu olması sebebiyle görevde olmadığı ama tam kadro katıldıkları, milletvekilinin bahane edemediği bir tarihtir. İster istemez kurultaydaki itişmenin, rekabet ortamının bir yerel yansıması oluyor. İl başkanı Aslanoğlu, İmamoğlu’na başka bir zaman da gidebilir ama o tarihe denk gelmiş demek ki. Birkaç milletvekili grup toplantısına katılmayabilirdi. Aziz Bey’in açılışlarına öyle böyle gelirlerdi. Cumartesi yapıldığı için olabilir. Büyükşehir için bir zamanlama sorunu olmuş olabilir. 650 milyon TL’lik bir alt yapı yatırımı. 20 bin kişiye hizmet edecek içme suyu ve alt yapı yenileme işi... Büyükşehir'in bugünkü konjektürde açılışlarını mali açıdan bu kadar zor bir dönemdeyken çoğu zaman göremeyebiliriz. Ama iç rekabet çok şiddetli yaşanıyor. CHP’de parti içi rakip olacağınıza başka partiden bir yetkili olun daha hoş karşılanırsınız. Bu dönem böyle ama ilerleyen dönemlerde bu insanların yan yana, kol kola girdiğini görürsünüz” şeklinde konuştu.
EŞKİ İLE TUGAY’IN BİRLİKTE POZ VERMESİ KENTTEKİ İÇ BARIŞ İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile kamuoyunda “genç başkanlar” olarak adlandırılan ve muhalefet eden belediye başkanları ile ilişkisine değinen Yaldız, “Yakın zamanda ilçe belediye başkanları ile Cemil Tugay arasında problem gözüküyordu. Hatta toplantı yapacaklardı. Cemil Tugay mesela ilçe belediye başkanlarından birisi olan Bornova Belediye Başkanı ile 1 haftada 2-3 kez poz verdi. Bu da İzmir’in iç barışı için umut verici bir gelişme… Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki'nin olası bir Tugay karşıtı yapıya liderlik edebilecek pozisyonu vardı. O pozisyon yeniden değerlendiriliyor her iki cephe tarafından… Bu kentte CHP’liler birbiriyle kavga etsin, yerel medya olarak yada birileri nemalansın derdinde olan birileri değiliz. Bu kente çivi çakılsın derdindeyiz. Kentsel dönüşüm yapılsın, körfez temizlensin. Bu birliktelikle olur. Kentte laf görüyoruz, iş görelim. Bunları bırakalım artık. Varsa da birilerinin kafasının arkasında rövanşist duygular bunların terk edilmesi lazım. 1 yıl geçti. 1 yılda seçim sürecini dikkate alalım. Kaldı 3 yıl. Seçimin 1 yıl erkene alınma ihtimali var. Bence yerel ve genel seçimin aynı anda yapılma ihtimali var. Kaliteli diyebileceğim 2 yılları var. Bunu tarihi bir uyarı olarak almalı belediye başkanları. İzmir’in her ilçesi problemli, körfez leş gibi… Güzelyalı aksında dün gezdim, çöpler iş bırakma sebebiyle dağ gibi olmuş. İlçe belediye başkanları performansları çok kötü… Gerçekten Özgür Özel’i kutlamak lazım. 15 gün yatmadan, titizlikle çalışma yaparak bu başkanları seçtiği için… Koşullar ortadaydı, Ankara sıkacaktı musluğu, bu belliydi. Gelinen noktada maaşını ödeyemeyen, işçisi ile problemli, grevlerin olduğu bir durum var. Hizmet yok. Kendi aralarında problemleri askıya almaları lazım. Kimler kimlerle barışmadı? Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ın cezaevinden çıkarılmasından bahsediyor yahu. CHP’liler kendi aralarında anlaşamıyor” açıklamasını yaptı.
İZMİR HALKI ÖFKE BİRİKTİRİYOR
Yaldız şunları söyledi:
İzmir halkı öfke biriktiriyor. Yaptığımız araştırmalarda görmeye başladık. Yine gelirler oy verirler diyor CHP’liler… Üçüncü bir seçenek oluşsun, bakın bakalım oy gelir mi? İzmirliler AK Parti-CHP denkleminden oy veriyor CHP’ye. Ancak sağlıklı bir üçüncü seçenek olursa CHP, İzmir’de nal toplar. CHP’nin Çiğli ve Güzelbahçe dışında ilçesinin olmadığı dönemi hatırlıyorum ben… Piriştina’nın DSP ile rüzgar estirdiği dönemdi. İş oraya gidiyor.