EGEDESONSÖZ - Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı, AK Parti İzmir milletvekili adayı Binali Yıldırım, Kanal 35’in “Gündem Özel” adlı programda gündeme dair açıklamalar yaptı. Yıldırım’ın gündeminde terör ve muhalefet partileri yer aldı.
- 3 KRİTİK MESAJ: BU FOTOĞRAF CHP’YE YAKIŞMADI…
- KONYALILARLA BULUŞTU: MİLLET OYUNA GELMEZ…
KENDİLERİNE BAKSINLAR
97 kişinin yaşamını yitirdiği saldırı sonrası AK Parti hükümetine yüklenilmesi ve ‘katil devlet’ sloganlarının atılması üzerine HDP’yi hedef alan Yıldırım, ”Bu bir akıl tutulmasıdır. Bir aile düşünün bu ailenin bir reisi var. Reis aile bireylerini öldürmek için girişim içinde olur mu? Bu suçlama asla kabul edilemez. Bu suçlamayı yapanlar kendi geçmişlerine baksınlar. Bunlar çok uzak değil Ceylanpınar’da öldürülen polislere baksınlar. Terör eylemleri canımızı yakarken, terör örgütünün Türkiye’yi bir kaşık suda boğacağını söyleyenler, dahası öldürülen teröristlerin cenazelerine katılmayanları cezalandıracaklarını söyleyenler, terör örgütlerine lojistik silah sağlamak için dokunulmazlığın arkasına sığınanlar asla ve asla terörün devlet tarafından yapıldığını söylemesinler” şeklinde konuştu.
BAYRAĞIN OLMADIĞI YERDE CHP OLAMAZ
Ankara katliamı sonrası gerçekleştirilen yürüyüşlerde CHP’yi hedef alan Yıldırım, “Siz seçim öncesi İzmir’e İstanbul’a geleceksiniz, Türkiye partisi olduk diyeceksiniz, hemen ertesi gün gerçek yüzünüz ortaya çıkacak. Terörü lanetleme mitingi terörü destekleme mitingine dönüştü. CHP gibi bir partinin ileri gelenleri, HDP ile kol kola girmiş, Türk bayrağı yok, hep bir ağızdan Cumhurbaşkanı'na, hükümete hakaret eden sloganlar söylüyorlar. CHP gibi cumhuriyeti kurmuş bir partinin Türk bayrağının olmadığı bir yürüyüşte olamaz” dedi.
HDP’YE OY VEREN İNSANLAR TERÖRLE MASAYA MI OTURDU?
Çözüm sürecinde gerçekleştirilen görüşmelerde muhalefetin, ’terörle masaya oturdular’ şeklindeki eleştirileri gündemine alan Yıldırım, “Biz terörle değil HDP ile masaya oturduk. HDP vatandaşın oylarıyla seçtiği meşru bir parti. Madem HDP İle konuşmak, terörle masaya oturmaksa 7 Haziran’da HDP’ye oy veren 6 buçuk milyon insan da mı terörle masaya oturdu. Bu mantığın sonu bu... Bunu kabul etmek mümkün mü? Bu kadar insanın teröre destek için bu oyları veridini söyleyebilir miyiz? Günün sonunda ne oldu, bu oyları alanlar terörün suntasından kendini alamadılar. Parti lideri seçim sonrası çıktı ‘bize verilen emanet oylara sahip çıkacağız’ dedi. Ağdan gelen ses siz ne karışıyorsunuz emanet yok diye azarladı. Bunu bu millet görmedi mi? Hiçbir şekilde halkımızın tertemiz duygularının sömürülmesine asla müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
KOLTUK SICAK GELİYOR
CHP ile MHP’nin yıllarda muhalefette kalmasına ilişkin soruya yanıt veren Yıldırım, “Koltuk sıcak rahat geliyor. Gittiği yerlerde iyi karşılanıyor. Hazine de aldığı oya göre para veriyor güzel. İktidar olmak yüktür, sorumluluktur. Hatırlayın MHP’yi 13 yıldır seçmen iktidar olsun diye çalışıyor. 7 Haziran’da Bahçeli çıktı hayır koalisyon yok dedi. Biz kendi aramızda kendimize tabanı en yakın olan MHP ile hükümet kurmamız lazım dedik. 7 buçuk milyon oy veren kardeşlerimiz kendini nasıl hissediyor? Kendi seslerine parti yöneticilerinin kulak asmadığını düşünüyor. MHP’li seçmen bunlara cevap verecek” diye konuştu.
ERDOĞAN’A DİKTATÖRLÜK SORUNA DEMİRTAŞ’LA YANIT VERDİ
Yıldırım son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a katıldığı toplantıda Fin gazetecinin ‘siz diktatör müsünüz’ sorusuyla ilgili sert konuştu.
Yıldırım konu ile ilgili HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olmasını göstererek şu sözlerle yanıt veridi: “Türkiye diktatörlükle mi yönetiliyor? Terörü kınamak adı altında şu meydanlarda Cumhurbaşkanı’na hakaretler gönderiyorlar. Diktatör olan ülkede bunlar söylenebilir mi? Ama bunların hukuk çerçevesinde hesabı sorulacak. Cumhurbaşkanlığın seçiminde Kaç tane Cumhurbaşkanı adayı vardı? Marjinal, terörle anılan parti bile Türkiye Cumhuriyeti’nde aday gösteriyor. Ve halkın yarısından fazlasını alarak Cumhurbaşkanımız seçiliyor. Böyle bir ülkede diktatörlük olur m? Türkiye Anayasaya göre ayakta duran bir ülkedir. Burada her şey bellidir. Yasa, Cumhurbaşkanına devletin başı diyor. Demokrasinin işlediği, 5 yılda bir seçimin olduğu bir ülkede Cumhurbaşkanı’na diktatörlükle suçlamak masum iş bilmezlikten veya kinden hırstan kaynaklanmıyor. Cumhurbaşkanı, iç ve dış mihrakların önünde kaya gibi duran bir insan olduğu için bunlar söyleniyor. Türkiye’nin birliği iç ve dış tehditlere en sert karşılığın verilmesi için mücadele ediyor Cumhurbaşkanı. Onun için bu mihraklar diyor ki; ‘bizim partilerle işimiz yok biz önce amacımıza ulaşmak için Cumhurbaşkanı ile uğraşmamız gerekiyor’ diyorlar. Uğraşın. Beyhude uğraşırsınız. Avucunuzu yalarsınız. Türkiye ve Türk milleti Cumhurbaşkanı’na sahip çıkar."