HABERLER>İŞ DÜNYASI
28 Aralık 2022 Çarşamba - 16:59

Özgener'den asgari ücret ve EYT uyarısı: Enflasyon yükselebilir!

Enflasyona karşı mutlaka bir programın ortaya konması gerektiğini belirten İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener aksi durumda enerji fiyatları ve kurlardaki artış, kredi politikası, EYT düzenlemesi ve asgari ücrette yapılan güncellemenin enflasyonda artışa neden olacağını dile getirdi. Seçim sonrası politikaların netlik kazanması gerektiğini de ifade eden Başkan Özgener beklentilerini de açıkladı. 312 milyonluk bütçe meclisten oybirliği ile geçti.

Özgener den asgari ücret ve EYT uyarısı: Enflasyon yükselebilir!

Metehan UD / EGEDESONSÖZ- İzmir Ticaret Odası, 2022 yılının son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’in önderliğinde yapılan meclisin ana gündemi 2023 yılı bütçesi, 2022 yılı değerlendirmesi, 2023 yılı beklentileri, seçim ve enflasyon oldu.

KUAFÖR VE BERBER KARARINA ERTELEME
Kuaför ve berberlerin hafta bir gün kapalı kalması ile ilgili kararla ilgili son gelişme hakkında bilgi veren Özgener Ticaret Bakanlığı ile yaptıkları ile ilgili görüşmeler sonrasında yönetmeliğin uygulamasının 1 Ocak 2023’ten 1 Temmuz 2023’e ertelendiğini ifade etti.

‘ÖNCELİĞİMİZ ENFLASYONLA MÜCADELE OLMALI’
Aralık ayındaki faaliyetler hakkında bilgilendirme ile başlayan meclisin açılışında konuşan Başkan Mahmut Özgener ekonomideki önceliğin enflasyon mücadele olması gerektiğinin altını çizerek “Enflasyonda baz etkisiyle önümüzdeki 2 ayda 30 puanlık düşüş olabileceğini öngörüyoruz. Enflasyon, önümüzdeki Aralık ve Ocak aylarında düşük çıkarsa, Aralık 2022 sonunda %70, Ocak 2023 sonunda %55 seviyesine düşme ihtimali bulunuyor. Ancak enflasyonla mücadeleyi sadece baz etkisine ve söylemlere bağlamanın doğru olmadığını da tekrar ifade etmek istiyorum. Mutlaka bir programın veya paketin ortaya konması gerekiyor. Enflasyonu aşağı çekmeye yönelik kalıcı tedbirler ortaya koyamazsak ekonomide daha ciddi problemler yaşama olasılığımız da halen var.  Enerji fiyatları ve kurlardaki artış ile, kredi politikası, EYT düzenlemesi ve asgari ücrette yapılan güncellemenin de enflasyondaki baz etkisini azaltacağını ve enflasyona ivme kazandıracağını unutmamak gerekiyor.”dedi.

‘İŞVEREN ENFLASYONA KARŞI KORUNMALI’
Asgari ücretteki artışa dair değerlendirmede de bulunan Başkan Özgener “Bu çerçevede, asgari ücretin yaklaşık yüzde 55 düzeyinde artırılarak net 8.506 Türk Lirası’na yükseltilmesinin hayırlı olmasını diliyor, asgari ücret ile çalışanların finansal zorluklarının giderilmesi açısından memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak çalışanların alım gücünün korunması için enflasyonla mücadelenin sürdürülmesini kaçınılmaz olarak görüyoruz. Bununla birlikte, istihdam maliyetlerinin yanı sıra enerji ve hammaddede yaşanan artışlara bağlı olarak işletme sermayeleri küçülen, finansmana erişimde zorlanan işverenin üzerindeki yük her geçen gün daha da artıyor.  Asgari ücret artışıyla birlikte, vergi dilimlerinin de enflasyona paralel olarak güncellenmesini gerekli görüyoruz. Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanımızın 26 Aralık Pazartesi günü kabine toplantısı sonrasında açıkladığı üzere mevcut asgari ücrete yönelik desteğin 100 Tl’den 250 TL’ye artırılmasını olumlu karşılıyoruz. İşverenin de enflasyona karşı korunabilmesi için OECD ülkeleri arasında en yüksek istihdam maliyetlerine sahip ülkemizde bu konuda vergi, istihdam kolaylıkları gibi desteklerin açıklanmasını da faydalı buluyoruz.” diye konuştu.

‘SEÇİM SONRASINA DAİR NETLİK İSTİYORUZ’
Seçim sonrasına dair beklentilerini de açıklayan Başkan Özgener şunları söyledi

“Seçimlere kadar olan süreçte ekonomi politikalarının devamı ile durumun korunacağı tahminlerinde bulunuluyor. Seçime kadar sürecin mevcut parametrelerle devamı için, net hata ve noksanın cari açık finansmanına destek vermeye devam etmesi gerekiyor. Benzer bir şekilde, global ekonomideki yavaşlamanın derinleşmemesi, yurtdışında para politikalarının daha fazla sıkılaşmaması, enerji fiyatlarının tekrar yükseliş trendine girmemesi de gerekli olan diğer koşullar. Mevcut durumun iyileşmesine yardımcı olabilecek en önemli yerel unsurlardan bir tanesi ise seçim sonrası ekonomi politikaları ile ilgili netlik olacaktır. Bu nedenle seçimden sonraki ekonomi politikalarının bilinmesine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Mevcut politikaların devamı, enflasyon ve para politikasının değişimi gibi sorulara daha somut cevaplar almamız gerektiği kanaatindeyim.

Sadece para politikası ve enflasyona dair politikalar değil, aynı zamanda sosyal politikalara, işgücü politikalarına, KOBİ’lere, enerji ve sanayi politikalarına, finans ve bankacılık sektörü düzenlemelerine, kamu maliyesine, vergi politikalarına, dış ekonomik ilişkilere dair politika ve hedeflerin de mevcut duruma göre yeniden planlanmasının ülkemiz ekonomisinin kalkınması için önem taşıdığını düşünüyoruz.

Yanısıra faiz artırımının ekonomiyi yavaşlatması olasılığına karşı atılması planlanan adımlar, bankacılık sektörünün sermayelendirme ihtiyacına yönelik tedbirler, kısa ve uzun vadeli finansman alternatiflerini şimdiden bilmeye ihtiyacımız var. Seçim sonrası ilk hafta, ilk ay, 3-6 ay, 12-18 ay gibi dönemlerde icraatların detaylı bir şekilde iş dünyamızla paylaşılması çok önemli. Orta ve uzun vadeli olarak da, özellikle cari dengenin nasıl düzeltileceği ile ilgili reform programının detaylarının bilinmesi gerekiyor”

İZMİR’İN MİLLİ GELİRİNDE GERİLEME’
İzmir’in Gayrisafi Yurt İçi Hasıladan aldığı paylara da değinen Başkan Özgener “Türkiye İstatistik Kurumu, kentimiz ekonomisinin gelişimini ortaya koyan ve diğer illerle kıyaslayan İl Bazında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla verilerini 8 Aralık 2022 tarihinde açıkladı.  Kentimiz ekonomisi pandemi sürecine rağmen ülkemiz ekonomisine 2020 yılında % 0,13 düzeyinde bir katkı yapmıştı.  2021 yılında bu katkının artarak devam ettiğini ve %0,85’lik katkı ile % 11,4’lük Türkiye büyümesine İstanbul ve Ankara’dan sonra en fazla katkıyı gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. 2020 yılı itibariyle İzmir; 307 milyar TL ile Türkiye ekonomisinden %6,1 pay alırken, 2021 yılında 462 milyar TL ile ülkemiz ekonomisinden aldığı payı % 6,4’e çıkardı. İzmir bu süreçte % 14,1’lik büyüme ile Türkiye ortalamasının üzerine çıktı. 2004’den 2021’e kadar olan süreci değerlendirdiğimizde ise; İzmir 2013 yılında kişi başına milli gelirde 14.450 dolar ile zirveye varmış, ancak geçen sekiz yılda yaklaşık üç bin dolarlık bir kayba uğramış. Esasında bu sadece kentimize özgü bir durum değil. İstanbul, Ankara da bu gerilemeden nasibini almış. Son iki yılda kentimizde pozitif bir geri dönüş var,  bu geri dönüşün kalıcı olup olmadığını görebilmek için 2022 yılı Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) rakamları test niteliğinde olacak. 2020 yılından 2021 yılına sanayi sektörünün %23,5, imalat sanayinin %25, inşaat sektörünün %11,6, hizmetler sektörünün %18, bilgi ve iletişim sektörünün %21,6 ve diğer hizmetler sektörünün ise %13,8 büyümesi dikkatlerimizi çekiyor.  Özellikle büyüme kaydedilen sektörlerde çalışmalarımızı daha detaylandırarak bu alanları nasıl geliştirebileceğimizi komitelerimizle birlikte değerlendirmemiz gerekli.” dedi.



ÖZGENER’DEN TEŞVİK BİLGİLENDİRMESİ
İzmir’de yönelik teşviklerle ilgili son gelişmeler hakkında da bilgi veren Başkan Özgener “Oda olarak önem verdiğimiz ve her fırsatta kentimizin teknoloji  ve dijital bir kent olması amacıyla projelerimizi geliştirdiğimiz ilgili sektör olan bilgi ve iletişim sektörünün 2010 yılındaki küçülmeden sonra devamlı büyüme trendinde olması, İzmir’in bilgi ve iletişim alanında güçlenmesi adına önem taşıyor. Kentimiz ekonomisi için önemli bir gelişmeyi daha sizlerle paylaşmak isterim. 30 Kasım 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile temiz enerji ve temiz teknolojiler sektöründe yoğun olarak kullanılan metal parça ve aksamları içeren "Makine ve Teçhizat Hariç Metal Eşya Sanayi" sektöründe İzmir'de yapılacak yatırımlar da bölgesel teşviklerden yararlanabilecek sektörlere eklendi.  Bu sayede, İzmir'de temiz enerji sektörüne yapılacak sanayi yatırımları, mevcut gümrük vergisi muafiyeti ve KDV muafiyetinin yanı sıra kurumlar vergisi indirimi ve sosyal güvenlik primi işveren payları desteğinden de yararlanabilecek. Geçen ayki meclis toplantısında da ifade ettiğim gibi, temiz enerji konusunda birikime sahip olan kentimizin bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum. Sanayi ve imalat alanında yapılan her yatırım, ekonomide bir çarpan etkisi yaratıyor ve yeni istihdam olanakları olarak kentimize yansıyor. Sanayi ve imalatın performansını arttıran en önemli öge ise ileri teknolojinin kullanımı. Biraz önce de söylediğim gibi teknolojinin bileşenleri olan ar-ge ve tasarım merkezlerinin sayısının ve niteliğinin artırılmasını önemsediğimizi hemen her platformda aktarıyorum. Bu konuda kentimizde 22 Aralık’ta "Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Zirvesi", Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’ın teşrifleriyle gerçekleştirildi.  Toplantıda, İzmir’e ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sayın Varank, kentimizdeki Ar-Ge ve İnovasyon sisteminin güzel ilerlediğini, bu alanlarda yatırım yapmak isteyen yabancıların İzmir’i tercih ettiğini ve Bakanlık olarak İzmir’e desteklerinin devam edeceğini ifade etti. Sayın Bakanımıza, bu güzel haberler için teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.

‘KEMALPAŞA LOJİSTİK TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAK’
Kemalpaşa Lojistik Merkezi, Tarıma Dayalı İhtisas OSB’ler ve Torbalı Mobilya OSB hakkındaki son gelişmelere dair de bilgi veren Başkan Özgener “İlk olarak 2018 yılında gündeme getirdiğimiz, 2021 yılında çalışmalarına başladığımız ve projelendirdiğimiz Kemalpaşa Lojistik Merkezi Projemiz ile ilgili önemli gelişmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Proje kapsamında; kamulaştırılmış olan 1,3 milyon metrekarelik alanın en verimli şekilde kullanılması ve İzmirli ihracatçılar, Odamız ve kardeş kurumlarımız için faydalı olacak şekilde gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalarımızda son aşamaya geldik. Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ege İhracatçı Birlikleri ve İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın ortaklığında 50 milyon TL sermaye ile İzmir Kemalpaşa Lojistik Merkezi Tır Gümrük İşletmeleri A.Ş’nin kuruluş işlemlerini 20 Aralık itibariyle tamamladık. Proje alanının imar planı süreçlerinin tamamlanması sonrasında inşaat faaliyetlerine hızla başlamayı ve 3 ay içerisinde bitirmeyi hedefliyoruz. Kemalpaşa Lojistik Merkezi 3.029.105 m2 büyüklüğündeki projenin 1.302.804 m2’si kamulaştırıldı ve altyapı ihale süreci Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nce tamamlandı. Altyapı Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan ve tahsisi Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğüne yapılan alanın demiryolu hattı ve ilişkili tesisler dışında kalan kısımları Ticaret Bakanlığı’na 19 Aralık tarihinde bedelsiz olarak tahsis edildi.  Bu noktada özellikle şunu ifade etmek isterim ki gerek Bakanlıklarımız arası gerçekleşen bedelsiz devir, gerekse aynı şekilde kurduğumuz şirkete gösterilen teveccüh ve güvenle yapılan çalışmalar neticesinde, kamu kaynaklarının en verimli şekilde özel sektöre hizmet edeceği, tüm Türkiye’ye örnek bir projeyi gerçekleştirmiş olacağız. Merkezde; Lojistik Merkez İşletme Binası, İzmir Tır Gümrük Müdürlüğü Binası, İzmir Tarım İl Müdürlüğü, Acente Ofisleri Binası, Banka, Gümrüklü Geçici Depolama Alanı, Taşıt Üstü Supalan Sahası, Konteyner  İç Dolum/Konteyner  Dış Boşaltım, Arama Hangarı Alanı, X-Ray Alanı, Uluslararası Tır Park Alanı, Lojistik Depolama Alanı, İzmir Tasfiye İşletme Müdürlüğü olmak üzere daha bir çok fonksiyonun yer alması planlanıyor. Yürütülen bu süreçte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım olmak üzere, Ticaret Bakanımız Sayın Dr. Mehmet Muş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu, İzmir Milletvekilimiz Sayın Mahmut Atilla Kaya ve bakanlıklarımızın değerli bürokratlarına teşekkür ediyoruz. Ayrıca Valimiz Sayın Yavuz Selim Köşger’e sürece olan önemli desteği için teşekkürlerimizi sunuyoruz.” dedi.



'BAYINDIR VE KINIK’TA ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR’
Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Çiçekçilik ile Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri hakkında da bilgi veren Başkan Özgener şunları söyledi “2018 yılında başladığımız Tarıma Dayalı İhtisas OSB’ler kapsamında; modern ve otomasyon sistemine sahip teknolojik seralarda yıllık 80.000 ton kaliteli yaş sebze üretimi hedeflediğimiz Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Sera, ülkemiz çapında marka haline gelen Bayındır-Ödemiş bölgesindeki çiçekçilik sektörümüzün daha nitelikli, standart ve sürdürülebilir bir süs bitkileri üretim merkezi olması ve ihracata yönelmesi amacıyla hayata geçirdiğimiz Bayındır Tarıma Dayalı İhtisas Çiçekçilik, tohum, fide, tıbbi ve aromatik bitki üretimi ve işlenmesine yönelik Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri çalışmalarımız devam ediyor. Tüm bu Tarıma Dayalı İhtisas OSB’lerimiz faaliyete geçtiğinde; toplamda 8,7 milyar Türk Lirası yatırım ile yaklaşık 3,9 milyon metrekare alanda, 6.100 kişiye istihdam sağlanacak.”.



‘TORBALI OSB 5 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAK’
Torbalı Karma ve Mobilya Organize Sanayi Bölges ile ilgili bilgi veren Başkan Özgener “

Bu proje ile; Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nden aldığımız 626 bin m2 alanda 64 firma ve 3,5 milyar TL yatırım ile birlikte toplam 1 milyon 291 bin 890 m2 alan içinde 3.500’ü mobilya sektöründe olmak üzere toplam 5.000 kişiye istihdam sağlanmış olacak. Mobilya sektörü için ön görülen alanın planı, Bakanlığımız İmar Komisyonu tarafından aynen sunduğumuz şekilde onaylandı. Önümüzdeki günlerde tapu tescil işlemlerini başlatacağız, 3 ay içerisinde altyapı projelerine başlamayı ve yer teslimlerini yapmayı planlıyoruz. Altyapı imalatlarının da tamamlanmasını takiben 2023 yılı sonu itibarıyla, fabrikaların kurulmaya başlamasını hedefliyoruz.

Bu alanla ilgili şu an en önemli önceliğimiz TOKİ için ayrılan ve ek olarak talep ettiğimiz yaklaşık 272.000 m2’lik alanın da bölgeye dahil edilmesini sağlamak.” dedi.

312 MİLYONLUK BÜTÇE
İzmir Ticaret Odası’nın 2023 gelir gider bütçesi de meclis gündemine geldi. Oda yönetimi tarafından hazırlanan taslak bütçeye göre gider kalemleri 312 milyon TL olarak belirlendi.  Konuşmaların ardından taslak bütçe ve çalışma programı Meclis'ten oybirliği ile geçti.

Bütçenin ayrıntıları bilgi veren Başkan Özgener şunları söyledi:

Tüm bu sonuçlardan yola çıkarak, üyelerimizin beklentileri doğrultusunda Çalışma Programımızın giriş bölümünün başlığını, “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Sürdürülebilir Ticaret İçin İzmir’in Sektörleri Köklü Dönüşüme Hazırlanıyor” olarak belirledik. Globalleşmede farklılaşan ihtiyaçlar, dönüşen modeller ve gezegenin limitlerinin etkin kullanımı için sürdürülebilirlik temalarını ele aldık.  

 Durağanlaşan küreselleşmenin gelişmekte olan ülkelere etkisi, Rusya-Ukrayna savaşının ekonomik etkisi, ekonomik ve sosyal krizlerden çıkış için sürdürülebilir ve yeşil kalkınma, enerji ve gıda güvenliği, göçün ekonomiye artan etkisi, iklim değişikliğine uyum, girişimcilik, inovasyon ve dijitalleşme, risk yönetim merkezlerinin artan önemi gibi güncel konulara yer verdik. “İzmir Ticaret Odası Hizmet ve Projeleri ile Şehrimizin ve Üyelerimizin Dönüşümüne Destek Oluyor” başlıklı bölümde ise gerçekleştirilmeyi planladığımız yeni projelerimize yer verdik. Mevcut projelerimizde yol almaya ve ortaya koyacağımız yeni projelerin ise sürdürülebilir olmasına ve daha az maliyetler ile büyük etkiler yaratmasına dikkat ettik.  Göreve geldiğimizden bu yana, kardeş oda ve borsalarımızla kurduğumuz iş birliğinden aldığımız gücün ve yakaladığımız ahengin, kentimiz, bölgemiz ve ülkemiz adına gerçekleştirdiğimiz başarılı çalışmalardaki etkisinin özellikle altını çizmek istiyorum. Kurumlar arası sahip olduğumuz bu uyum, ortak projelerimizin hızla ve olumlu yönde ilerlemesine önemli katkı sağladı ve inanıyorum ki gelecek projelerimize de sağlayacak. Bu anlayıştan yola çıkarak 2023 yılında Çözüm Masası Projemizi hayata geçireceğiz. Projemiz  kapsamında kurum ve kuruluşlar ile koordinasyonu ve iletişimi üyelerimiz için kolaylaştırmak amacıyla çözüm masası oluşturacağız.

Gerek sizlerden gelen talep ve öneriler, gerekse saha araştırması sonucunda sizler için çok önemli olduğunu gördüğümüz fuarcılık hizmetlerimizi 2023 yılında da  geliştirmeye ve güncellemeye devam edeceğiz.  Bu kapsamda, yurtiçi fuar teşviklerinde metrekare başına 300 TL olan azami desteği %100 artırarak 600 Türk Lirası’na çıkardık. 1-3 kez aralığında düzenlenmekte olan fuarlarda 40 metrekareye kadar %80 oranında olan desteği, aynı oranda 50 metrekareye artırdık.  Uluslararası nitelikli İzmir fuarlarında 60 metrekareye kadar %50 oranında olan desteği, aynı oranda 80 metrekareye çıkardık. . İzmir dışında gerçekleşen yurtiçi fuarlarda 30 metrekareye kadar %50 oranında olan desteği, aynı oranda 40 metrekareye çıkardık. Yurtiçi uçakla fuar grup ziyaret organizasyonlarında kişi başı 2.000 lira olan gidiş-dönüş uçak bileti desteğini 3.000 liraya artırdık. Yurtdışı fuar teşviklerinde metrekare başına 250 dolar olan azami desteği 350 dolara çıkardık. Yurtdışı fuar grup ziyaret organizasyonlarında azami 300 Euro olan kişi başı seyahat paket bedeli desteğini 500 Euro’ya çıkardık. Yurtiçi fuarlara yönelik gerçekleştirdiğimiz şemsiye stant organizasyonu başına desteği 15.000 Euro’dan 20.000 Euro’ya, yurtdışı fuarlarda ise 20.000 Euro’dan 25.000 Euro’ya yükselttik.  Yurtiçi fuar grup ziyaret organizasyonlarımızda konaklama yapan üyelerimizin 1 gecelik konaklama bedelini 1.000 TL’ye kadar ödeyeceğiz.. 2023 yılında tüm fuar harcamaları ve teşvikleri için 36.500.000-TL bütçe ayırdık. Sizlerden gelen talepler ve saha araştırması verilerimiz doğrultusunda,  UR-GE ve Hiser Projelerimiz de 2023 yılında gündemimizin ilk sıralarında yer almaya devam edecek.  Geçtiğimiz hafta UR-GE Projelerimizle ilgili Bakanlığımızdan müjdeli bir haber geldi. Bundan sonra, projelerimiz kapsamında standlı fuar katılımları gerçekleştirilmesinin de önü açılıyor.  Bakanlığımızca yayınlanmış olan uzak ülkeler stratejisinde belirlenmiş 18 ülkede, (ABD, Brezilya, Avustralya, Çin, Endonezya, Filipinler, Güney Afrika Cumhuriyeti, Güney Kore, Hindistan, Japonya, Malezya, Meksika, Nijerya, Pakistan, Şili, Tayland, Vietnam) üyelerimizin kümelenme yoluyla toplu katılım gerçekleştireceği “şemsiye stand”lar açabileceğiz.  2023 yılında da, tüm bu çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Yanı sıra temel hedefimizi proje yaptığımız sektörlerimizin sayısını artırarak ihracatı tabana yaymak ve bu imkanlardan daha geniş bir kesimin faydalanmasını sağlamak oluşturacak. Oda olarak doğru zamanda doğru adımları birlikte atmak, zamanın yapısına uygun projeler ve çözümler üretmek, çalışmalarımızdaki temel anlayışı oluşturuyor.

Kurum ve Kuruluşların 2023 yılı enflasyon öngörülerini de dikkate alarak 2023 yılı için Odamız faaliyetlerini ve buna bağlı olarak bütçemizi planladık. 2023 yılında gerçekleştirmeyi planladığımız proje hedeflerimiz; İzmir’in üretim ve yatırım üssü olarak ön plana çıkarılmasına yönelik olarak Enerji Yoğun Sektörlerde Küresel Alanda Faaliyet Gösteren Üretim Tesislerinin İzmir’e Kazandırılması, İzmir'in, Uluslararası Alanda Bilinirliğinin Artırılması ve Küresel Yatırım Ağına Dahil Edilmesi Adına Yatırım Atlası'nın Ortaya Çıkarılması, İzmir Gayrimenkul Bilgi Sisteminin Oluşturulması, İzmir’den İzcorn Adaylarının Çıkarılmasına Destek Sağlanması, İzmir’de Patent Almış Teknolojilerin Belirlenerek Sanayiye Aktarılması konularında çalışmalar yürüteceğiz. Üyelerimizin dijital dönüşümü çalışmalarına devam etmek adına hayata geçirmeyi planladığımız İZTO Dijital Dönüşüm Ofisi önemli projelerimiz arasında. Dijital Dönüşüm Proje etkinlikleri kapsamında toplam 3.500.000 Türk Lirası bütçe ayırdık. IMF, Dünya Bankası, OECD gibi uluslararası kuruluşların, fonların, dünya ekonomisine etki eden şirketlerin İzmir ile etkileşimini artırmaya yönelik lobi çalışmalarına da ağırlık vereceğiz. KOBİ’lerin finansman ihtiyacını karşılamaya yönelik fon sağlayıcı/aracı merkezlerin ve uluslararası risk sermayesi fonlarının kentimize çekilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirmek de hedeflerimiz arasında.  İzmir’in uluslararası anlamda bilinirliğinin artırılması için Yatırım Atlası Projesi, İZTO Kardeş Odalar B2B Ağı Platformu Projesi, Coğrafi İşaret Projesi, Yeşil Üyeler & Yeşil B2B, Turizm B2B, Enerji Verimliliği Farkındalık Eğitimleri Organizasyonları, Üyelerimizin ihtiyaç duyduğu alanlarda verilecek eğitimler için toplam 9.800.000 Türk Lirası bütçe ayırdık. 

2021 yılında %26,65 Tüfe/Yurtiçi Üfe ortalaması olmasına rağmen, 2022’de bazı derecelerde artış, bazı derecelerde de indirim yaparak yıllık aidat gelirlerimizi önceki yıla göre sabit tutacak şekilde bütçemizi yapmıştık.

Bu yıl; “Kayıt Ücreti ve Yıllık Aidat Yönetmeliği” ‘nin 5.maddesi gereği en düşük yıllık aidatımız, aylık brüt asgari ücretin %10’undan düşük olamayacağından, en düşük olan 7.derecenin yıllık aidatını 1.010 Lira olarak belirledik.

Üyelerimizin en yoğun bulunduğu 4.-5. ve 6. derecelerde de sadece ellişer lira fark ekleyerek önerimizi sunduk.  

1.-2. ve -3.derecelerde ise bir miktar daha yüksek artış yaparak yıllık aidat tutarlarımızı oluşturduk.

Geçen yıl hizmet ücretlerimizde de enflasyonun çok altında kalacak şekilde sadece %10 oranında bir artış gerçekleştirmiştik.

Bu yıl, bazı hizmet ücretlerimizi enflasyon oranında güncellemekle birlikte üyelerimizin en çok ihtiyaç duyduğu; “Oda Faaliyet Belgesi”, “İhale Belgesi” belge ücretlerini; Tüfe/YurtiçiÜfe ortalaması %122,93, TÜFE ise %70,36 olmasına rağmen sadece %50 oranında artırdık.

Ticaret Sicil Gazetesi Tasdik Ücretinde geçen yıl %70,36 indirim yapmıştık. Bu yıl ise  hiçbir artış uygulamadık.

Tüm çalışmalarımızı kapsayacak şekilde hazırladığımız 2023 yılı bütçemizi 312 milyon Türk Lirası olarak onayınıza sunuyoruz.

Özgener konuşmasında şunlara değindi:

Birkaç gün sonra 2022 yılını geride bırakacak ve yeni bir yıla adım atacağız. Geçtiğimiz yılbaşında pandemiyi geride bırakarak fiziki olanaklarımıza yeniden kavuşmanın ve normalleşmenin heyecanını yaşıyorduk. Ancak arkamızda bıraktığımız dönemin etkilerini hissetmeye devam edeceğimizi de biliyorduk.

2022 yılı bizlere tam da düşündüğümüz gibi, zorlu bir dönemi aşmamızla birlikte gıda ve enerji güvenliği, arz-talep dengesizlikleri, tedarik zincirlerindeki bozulmalar, enflasyon ve gelir adaletsizliği gibi sorunları beraberinde getirdi.  

Açtığımız her yeni sayfayı anlamlı ve üretken bir şekilde kullanabilmenin yolunun, geçmişten gelen etkilerden ders alınarak, akılcı ve yapıcı bir çabayla geleceğin umut veren projelerine dönüştürmekten geçtiğine inanıyorum. 2022 yılı boyunca, tam da bu anlayışla karşılaştığımız her soruna çözüm üretmek için güç birliğiyle çalıştık ve geliştirdiğimiz projelerimizin tümünde mesafe kat etmeyi ve olumlu sonuçlar elde etmeyi hep birlikte başardık.

2023 yılını da, aynı şekilde, durduğumuz yeri ve yakın geçmişten hissetmeye devam ettiğimiz olumsuz etkileri doğru tahlil edip; daha iyi bir gelecek planlamak için gayret göstererek karşılayacağız.

Önümüzdeki yılın ülkemiz için manevi değeri çok anlamlı ve önemli. Cumhuriyetimizin 100. yılını, küresel ölçekli dönüşüm süreciyle iç içe geçmiş olarak yoğun bir tempoda karşılayacağız.

Ekonomi, ticaret, iklim, tedarik zinciri ve güvenlik önceliklerinin bir arada hizalandığı, özellikle enerji ve iklim üzerindeki jeopolitik kırılmaların daha görünür olduğu bir zamandayız. İbrenin, ortak bir küresel anlayışla daha iyi sistemler tasarlanmasından yana çevrildiğini görüyoruz.

Bu nedenle, 2023’ün, birikmiş sıkıntılarımızın ve artan beklentilerimizin çözümleriyle geldiği, bununla birlikte derinleşen bir değişim ve dönüşümün yaşanacağı bir yıl olmasını öngörüyoruz.

2022’nin en önemli konularından biri hiç kuşkusuz Ukrayna-Rusya savaşı oldu. Türkiye olarak tahıl koridoru başta olmak üzere bazı arabuluculuk çalışmalarında öncü rol üstlenerek, yaşanan olumsuzlukları bir nebze azaltmaya çalıştık.

Savaşla tetiklenen enerji krizi; iklim değişikliğine uyum çalışmaları kapsamında yürüyen alternatif enerji kaynaklarıyla ilgili çalışmalara hız ve öncelik kazandırdı. Amerikalı bilim insanları büyük miktarda enerjiyi açığı çıkaran tarihi nükleer füzyon keşfini duyurdu.

Yine başından beri üyelerimizin dikkatini çekmeye çalıştığım bir diğer konuda önemli bir gelişme olarak Avrupa Birliği, dünya genelinde bir ilk teşkil edecek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM-Carbon Border Adjustment Mechanism) için tarih verdi.

Avrupa Birliği Konseyi, üye ülkeler ve Avrupa Parlamentosu’nun koşullu olarak uzlaşı sağladığı bu yeni mekanizma; 2021 yılında Fit For 55 paketiyle birinci aşamada uygulamaya alınması için belirlenen karbon yoğun sektörler olan çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre ve elektriğin yanı sıra hidrojeni de kapsayacak ve 1 Ekim 2023’ten itibaren geçerli olacak.

Biz de Oda olarak, sektörlerimizi hazırlamaya ve bu konuda farkındalık oluşturmak için çalışma yapmaya devam edeceğiz.

Küresel ekonomik gelişmeler, ülkemiz dahil tüm ekonomileri etkilemeye devam ediyor. Küresel ekonominin gidişatı 2023 yılında Türkiye ekonomisi açısından en önemli belirsizlik nedenlerinden birini oluşturuyor.

Uluslararası kuruluşların ortak düşüncesi, global enflasyonun 2022 sonu-2023 başı tepe yapacağı, yani enflasyonda kötünün 2023’te geride kalacağı yönünde. Fakat büyüme konusunda iyimser değiller.

2023 global büyümesinin 2022’nin altında kalacağı konusunda neredeyse fikir birliği var. Son olarak OECD, G-20 ülkeleri arasında 2022’de %3,1 olan büyümenin 2023’te 2,2’ye düşeceği yönündeki tahminini açıkladı.  

Avrupa Merkez Bankası ise Euro bölgesi için 2022 büyüme tahminini %3,4, 2023 için ise %0,5 olarak açıkladı. 2022’nin son çeyreği ve 2023’ün ilk çeyreğinde Euro bölgesi ekonomisinde daralma olabileceği; fakat daralmanın kısa süreli ve sığ kalacağı tahminleri yapılıyor. 

Bu öngörüler ve birkaç gelişmiş ülkede enflasyonla ilgili nispeten olumlu sinyaller, faiz artırım döngüsünde de yavaşlama olacağı tahminlerinin yapılmasına sebep oluyor.

FED son toplantısında faiz artırımını 50 baz puan olarak gerçekleştirdi ve enflasyonun seyrine göre hareket edeceği mesajını verdi. Avrupa Merkez Bankası da, enflasyonu %2 hedefine indirene kadar yavaş da olsa faiz artışlarına devam edecek.

Para politikasındaki bu değişikliklerin yanı sıra, global dış ticarette ve tedarik zincirinde de artan belirsizlik ortamı devam ediyor. Pandemi sonrası tedarik zincirlerinde near-shoring (yakın coğrafya ile ticaret) etkisini görmeye başlamıştık, fakat savaşla birlikte ticaret bloklarının küresel ekonomide artan bir tehdit olduğu ortaya çıktı.

Amerika Birleşik Devletleri Ticaret Bakanlığı, bazı Çinli teknoloji şirketlerini ticari kara listeye alarak, bu şirketlerin Amerika’dan ürün alması için özel bir izin zorunluluğu getirdi.

Özellikle Amerika-Çin arasında artan ticaret gerginlikleri, ABD’nin enflasyonu düşürme yasası ile üretimin ABD’de yapılmasını destekleme çabası, birçok uluslararası şirketin üretim/tedarik kaynağını gözden geçirmesine sebep olabilir.

Şirketlerin tedarik zincirlerini çeşitlendirmesi ya da değiştirmesi sadece ekonomik değil aynı zamanda siyasi riskleri azaltmak için de gerekli olabilir.

Bunun için kullanılan yeni kavram: ‘friend-shoring’, yani dost ülkelerle ticaret.

Avrupa’daki resesyon ihtimali ve ticaret bloklarının dış politikadan daha fazla etkilenmesi, Türkiye ekonomisi açısından 2023 yılında öngörülebilirliği azaltan unsurlar olacak. Özellikle tedarik zincirlerinde ‘friend-shoring’ etkisi yeni dönem konjonktürel gelişmeler ışığında şekillenecek. Bizlerin de bu gelişmeleri iyi takip etmesi önemli.

Bu noktada 1 Ocak 2023 tarihinde Almanya’da yürürlüğe girmesi beklenen “Alman Tedarik Zincirlerinde Durum Tespiti Yasası” da önemli bir dezavantaj olarak karşımıza çıkıyor.

Bu yasa ile birlikte, Almanya’da yerleşik şirketlerin tedarik zincirlerinde yer alan ülkelerdeki insan hakları ihlalleri ve çevreye verilen zarar gibi durumlardan dolayı Alman şirketlerine dava açılabilecek. Almanya açısından tedarik zincirinin önemli bir parçası durumunda olan ülkemiz ile olan ticari ilişkiler bu yasadan olumsuz etkilenme potansiyeline sahip.       

Küresel ekonomiden ve ülkemiz ekonomisinden gelen yavaşlama sinyallerinin etkileri daha hissedilir hale geldi.

Limanlardaki konteyner elleçleme miktarında, 2015'ten bu yana ilk kez yıl sonunda daralma olması bekleniyor. Ülkemiz konut satışlarında da geçen yıla göre %34’lük bir düşüş sözkonusu.

Kentimizde ise konut satışları %43 oranında azaldı. Öte yandan konut fiyat endeksinde ise yaklaşık 1,5 yıl sonra küçük bir gerileme var, ama hala artış hızları %190 seviyelerinde.

3. çeyrek büyüme verilerimiz, para ve maliye politikası desteğine rağmen, yurtdışı kaynaklı yavaşlamanın etkisinin devam ettiğini gösteriyor. Çeyreklik büyüme verilerine göre 3. çeyrekte Japonya ve İngiltere ile birlikte ekonomik büyümesi hız kesen üç ülkeden biriyiz.

2022 son çeyrek büyümesinin %3’ün altında gelmesi halinde, 2022 yıllık büyümesinin %5’in altına gelme durumu var. Şu anki büyüme beklentileri ise %5-5,5 aralığında.

Ekim sanayi üretim verisi ihracattaki düşüşe rağmen tahminlerden daha iyi geldi. Bu nedenle Şubat 2023’te açıklanacak son çeyrek büyümesinin önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu oran, 2023 yılı 1. çeyreğe nasıl bir giriş yapacağımızı da görmemizi sağlayacak. Bu sayede seçim öncesi izlenecek politikalarla ilgili daha net bir değerlendirme yapma imkânımız da olacak.

Büyüme oranlarını düşürmemek için Kredi Garanti Fonu kefaletiyle yeni kredi paketlerinin devreye alınması bekleniyor. Seçime kadar olan süreçte, bu yavaşlamayı krediler ile aşma yolunun tercih edileceği anlaşılıyor.

Fakat bu politikanın cari işlemler açığını daha da artırması ve enflasyonun yüksek kalmaya devam etmesine sebep olma riski de oldukça yüksek.

Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Dr. Nureddin Nebati kentimizde düzenlenen İzmir İktisat Kongresi Basın Toplantısında da, KGF ve İktisat Kongresi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu, KGF desteklerine de değindi.

Sayın Bakan, toplantıda hazine destekli kefalet sistemi kapsamında başlangıçta 200 milyar Türk Lirası kefalet imkânı karşılığında sağlanan yaklaşık 250 milyar liralık finansmanın KOBİ’lerimiz başta olmak üzere tüm işletmelerimize Ocak ayı itibariyle kullandırılmaya başlanacağını ifade etti.

Yeterli teminata sahip olmayan ama kredibilitesi yüksek firmalarımıza en az yüzde 75 oranında Hazine destekli kefalet sağlanacak. Kadın girişimcilerimize ve kadın kooperatiflerimize de 2 milyar liralık kefalet paketi tahsis edilecek.

Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Nureddin Nebati, toplantıda ayrıca 14 başlıktaki KGF paketini ayrıntılarıyla paylaşacaklarını, EYT kapsamında işverenlerin kıdem tazminatı yükünü hafifletmeye yönelik KGF paketinin de devreye alınacağını açıkladı.

Geçtiğimiz toplantıda kıdem tazminatı yükü için bir KGF paketi düzenlenmesi talebini de bu kürsüden paylaşmıştım, Sayın Bakanımıza teşekkür ediyor, her iki KGF paketinin detaylarını bekliyor ve iş dünyamız için faydalı olmasını diliyoruz.

Girişimcilik ekosistemine yönelik çalışmalarımızın filizlerini verdiğimiz bir döneme girdiğimizi sizlerle daha önce paylaşmıştım.

Bu ay çok önemsediğim bir haber aldık.

Odamız girişimleri, yatırımcıları, kuluçka merkezlerini ve girişimcilik ekosistemiyle ilgili yetenekleri bir araya getiren dijital platform olan Startup Centrum tarafından düzenlenen “Startup Centrum Girişimcilik Ekosistemi 2022 Ödülleri”nde “Yılın Ticaret Odası” Kategorisinde aday gösterildi.

Halk oylaması 23 Aralık Cuma günü itibariyle başladı.  İzmir’in girişimcilik ve inovasyon kentine dönüşümü vizyonumuz doğrultusunda, başta İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi’ni kentimize kazandırmak olmak üzere bu alanda önemli projeler yürüttük, yürütmeye devam ediyoruz.

Bu nedenle ödül kategorilerinden birinde aday gösterilmek Odamız adına oldukça gurur verici.

Üniversitemiz Güzelbahçe Yerleşkesi ile ilgili Mimari Uygulama Projesi sürecimiz hızla devam ediyor. Zamanı verimli kullanmak adına aynı anda

Mekanik, Elektrik , Statik projelerimiz için de ilgili komitelerimizle birlikte ihale süreçlerini başlatmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Proje ile ilgili yaptığımız çalışmalarda bizlere destek veren ve hızla geri dönüş yapan Meslek Komitelerimize teşekkür ediyorum.

Yeni yıl sonrası siz değerli meclis ve disiplin kurulu üyelerimizle birlikte gerçekleştirmeyi dilediğimiz ziyaret programı ile sizlere projeyi yerinde anlatamayı da hedefliyoruz. Ziyarete Yüksek İstişare Kurulu üyelerimizin de katılımından ayrıca memnuniyet duyarız.

Yerleşkemizle ilgili son mütevelli toplantımızda aldığımız önemli bir kararı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Yerleşkemiz içerisinde günümüz ve gelecek hedeflerimize hizmet edebilecek kapasite ve nitelikte bir Teknopark yapmayı hedefledik. Üniversitemiz içerisinde oluşturulacak Teknoparkın planlaması ile ilgili çalışmalarımıza hızla başlayacağız. Bu konuda sizlerin de görüş ve önerilerini paylaşmanızı dileriz.

Cumhuriyetimizin 100.yılında hep birlikte kentimiz ve ülkemiz adına başarılı ve iz bırakacak çalışmalar yapacağımıza inancım tam.

Bu vesile ile; aileleriniz ve sevdiklerinizle birlikte öncelikle sağlıklı, huzurlu, mutlu ve bereketli bir yıl diliyor, sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.



 

 
Osman Kavala'nın cezasına onama
 
Mehmet Uçum'dan erken seçim tarihi açıklaması
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
EYT’lilerin Başkanı Türker güven tazeledi!
İzmir Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin genel ...
Emlak, İnşaat ve Kentsel Dönüşüm Fuarı sektörü buluşturdu
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve Nobel Expo Fuarcılık ...
İzmirli emlak kralı vefat etti!
Öğrenciyken ayrıldığı İzmir’e emlak kralı olarak dönen Kasım Pırlant’ın ...
 
Yabancılar için ödenen cezalar arttı!
Türkiye'de çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştıran işverenlerin her ...
Muğla’nın su ürünleri ihracatında büyük artış!
Türkiye’de su ürünleri ihracatının başkenti konumundaki Muğla, 2022 yılında ...
Başkan Öztürk'ten 2023 mesajı ve ekonomi reçetesi: Yüzüncü yıla yeni bir senaryo gerek!
İzmir Deniz Ticaret Odası’nın yılın son meclis toplantısında 2023 değerlendirmesinde ...
 
Bakanlık ÇED süreci başlattı... Zeytinliklere hançer!
Selçuk’ta zeytin tarlarının yanı başına yapılmak açılmak istenen mermer ...
EGİAD’a taze kan geldi!
2022’de 70 yeni üyenin EGİAD ailesine katılmasıyla taze kan kazanan EGİAD ...
İzmir iş dünyasından 2023 beklentisi!
İzmir İş Dünyası, 2022 yılı değerlendirmesi yaparak 2023 beklentilerini ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kardiçalı'yı kurtarmak çok mu zor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İnsanlık durumu; vasat altı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Hilafet Çalıştayı ve İslamcılık parantezi
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva