EGEDESONSÖZ – İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç, SONSÖZ TV’de Gazeteci Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Eski Başkan Aykut Yenice’nin yönetiminde geçmiş dönemlerde yer alan ve son genel kurulda rakibi olarak karşısına çıkan Başkan Kılıç, nasıl bir oda teslim aldığını şu sözlerle anlattı:
“Son genel kurulda ben ve ekibim 646 oy aldık. 461 oy fark attık. Öncelikle genel kurulumuza katılan, bana oy veren ve vermeyen esnafa çok teşekkür ediyorum. 870 oy kullanıldı. Üyelerimize önce bizi seçtikleri için teşekkür ediyorum. Beni seçip kenara bırakmayacakları, sahip çıkacakları için ayrıca teşekkür ediyorum. Bu oda, sadece benim değil; hepimizin odası. Üyelerimizin odalarına sahip çıkmalarını istiyorum. 2002 yılında 4 liste yarıştık, listenin birisinde vardım. 2005 seçimlerinde Aykut beyle birlikte seçildik. 2014 yılında birlikte çalıştık sonra eşimin rahatsızlığından dolayı istifa ettim. Aykut bey o dönemde beni yalnız bıraktı. Eşim kanser hastasıydı odaya gelemedik, gelip gitmiyorsun dedi. Baktım olacak gibi değil, istifa ettim. 2018 yılında, yani 4 yıl sonra karşısına aday olarak çıktım. 7 oy farkla kaybettik seçimi ancak o gün, seçimin bitmediğini, yeni başladığını söyledim. Geçmiş dönemlerde her şeyi başkan bilirdi. Tüm yetkiyi başkana vermişler. Şimdi arkadaşlarım kanunları, benden daha iyi biliyorlar ve yönetime ortaklar. Herkes söz sahibi. Seçildiğimizde içi boş bir oda teslim aldık. Masa var, sandalye var, ancak ekonomik olarak sıfırdık. Kasamız bomboştu. Üyelerimiz yıllık 505 lira aidat ödüyor. 3 binden fazla üyemiz var. Yılda 1,5 milyon lira aidat gelirimiz var. Diğer gelirlerle 2 milyon lirayı bulur bu para. Fakat işe başladığımda kasamızda delikli kuruş yoktu. Mazbatayı cebimdeki parayla aldım. Genel kuruldan sonra 15 bin lira istedi Seçim Kurulu. Seçimden önc 5 bin lira ödemişler, 15 bin lirayı ben cebimden ödedim. Geldiğim gün genel sekreter dedi ki vergi borcu var, 1000 lira… Ödenmemiş. Kasada bir lira yok. Bu parayı ödemezsek, yapılandırma bozulacaktı. Çıkardım, verdim 1000 lirayı, borcumuzu ödedik. 25 bin personelin maaşlarını ödedim. Yollarımızı ayırdığımız arkadaşlarımızın paralarını ödüyoruz. Şimdi kasada 154 bin TL nakit paramız var. 4 arkadaşla yollarımızı ayırdık.”
BAKANLIKTAN DA ODANIN DENETLENMESİNİ İSTEDİM
Odanın hesaplarının Mali Müşavirler Odası’ndan talep ettikleri uzmanlar tarafından denetlendiğini, ancak bakanlığın da denetlemesi için resmi yazı yazdıklarını anlatan Başkan Kılıç, şu bilgileri aktardı:
“Mali Müşavirler Odası’ndan denetleyici istedik. Çünkü rahatsız olduğum konular var. Bakanlıktan gelecekler, bakanlık da denetleyecek. Bizden önce hiçbir şeyi denetlememişler. Paradan sorumlu başkan ve yardımcısı, hesapları işletmemişler. Denetim yapılsaydı bunlar olmazdı. Başkana nasıl sınırsız yetki verebiliyorsun? 3 kişiden oluşan denetim üyesi 4 yılda 1 kez bir araya gelmişler. Yönetim kurulunda arkadaşlar görevlerini suiistimal etmişler. Yasa gereği 3 toplantıya katılmayanların yöneticiliği, kendiliğinden düşer. Yedekteki yöneticinin hangisi fazla oy almışsa, sıradan birincisini çağırırsın. Gelmese 2’ncisini çağırırsın.2019’da 4 toplantı üst üste gelmemiş bu adamı yönetimden düşürmemişsin. Bu büyük hatadır. O adamı yönetimden düşürmeyen yönetim suçludur. Sonrasında yapmadıkları görevlerin huzur haklarını istiyorlar. Yedekleri çağırmamışlar. Biri 24 ay gelmemiş hiçbir toplantıya gelmemiş. Yedek liste ne için var? Benim görevimde 3 toplantı gelmezlerse ben o arkadaşı yönetimden çıkarırım, kimse kusura bakmasın. Eğer hak hukuk diyeceksek, yöneticiler sahaya çıkıp not alıp bana getirecekler. Şimdi yönetimdeki arkadaşların hepsinin söz hakkı var. Mesela, daha yeni seçildik; Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, bize danışarak iş yapacaklar. 30 kişi belediye aracıyla gittik. Yöneticiler, değerli olduklarını hissettiler.”
LOKANTACI ESNAFI İŞYERİNİ AÇTI AMA CAN ÇEKİŞİYOR
Pandemi süreci ve sonrasındaki hareketli dönemi değerlendiren Başkan Doğan Kılıç, şu görüşlere yer verdi:
“Pandemi diye lanet bir hastalık geldi işyerlerimizi kapattık çok zorluk çektik 18- 20 ay. Aç-kapa yaptık nispeten bir şey geldi ama bu içkili sektöre hiç yardım edilmedi. Kapandık. 1 ay covitten hastanede yattım. Diğer arkadaşlar covide yakalanmadığı halde bile etkileri devam ediyor. Şu anda lokantalarımızı açtık ama can çekişiyoruz. Kredi ile geçiniyoruz. Pandemide sattığım çorbadan az da olsa kazanıyordum şimdi kazanmıyorum. Kayıt dışı ile uğraşıyoruz. Bu işleri yapan hiçbir yere kaydolmuyor. Gidiyorum dükkana, karı- koca birlikte çalıştırıyor. Maliyetler yüksek. 18 kalem vergi ödüyoruz. Doğalgaz, elektrik paraları uçtu. 6 bin 500 lira kira ödüyorum. 13 bin lira doğalgaz faturası geldi. Kiranın iki katı… Buna kim dayanabilir, hangi esnafın gücü yeter? 45 kiloluk tüp 1.400 lira. Esnaf O kadar ciro yapamıyor ki. Esnafın girdi maliyetleri çok yüksek, yapılan zamları yansıtamıyorum. 3 kere zam gelse bir kere yansıtabiliyorum. Eğer her defasında yansıtırsan, bu kez müşteri gelmiyor. İnsanlar eskisi gibi sefertası ile işine yemek götürüyor. KDV indirimi bize yaramadı. Yüzde 7 farkı biz esnaf ödüyoruz. Bizde de yüzde 1 oranında olması lazım. Bu şartlar altında esnaf bu yükün altından kalkamaz. Devlet büyüklerimizden rica ediyorum, yükümüzü hafifletsinler.”
GARİBİM LOKANTACI YÜZDE 30 KAZANMIYOR, ANCAK…
Yemek getir götür işleri yapan firmaları değerlendiren Başkan Kılıç, sert konuştu:
“Böyle bir kültürümüz yoktu. Evde yemek pişerdi, insanlar lokantaya gider yemek yerdi. Eve yemek söylemek, adetten oldu. Bu, pandeminin bizlere bir hediyesidir. İnsanlar evinde oturup yemek söylüyor. Kurye şimdi 300 lira yevmiye istiyor. Lokantacı o kadar kazanmıyor ki. Kuryelere bir düzenleme getirilmesi lazım. Bir çorbanın, kullanıldıktan sonra çöpe atılacak kartondan kasesinin maliyeti 3 lira. Verdiğin paranın 3 lirası kafadan gitti. Biz de motor kurye bulamıyoruz. Eskiden usta 250 alıyorsa yarısını kurye alıyordu. Şimdi kurye 300 lira usta 250 lirada kaldı. Ustalar işi bırakıp motor alıp kuryecilik yapmaya başladı. Bir yemek şirketi, yüzde 7 komisyon alıyor. Kuryeye verdiğin zaman yüzde 37 komisyon alıyor. Garibim lokantacı yüzde 30 kazanmıyor ki. Önce hesaptan alacağını alıyor. Sonra kalanını bize veriyor. Bu kuryeye bir kriter getirilmesi lazım. Genel kurulda bir kişi bile bu soruna değinmedi. Ben kürsüye çıktım, esnafın adına konuştum, büyük alkış aldım. Cumhurbaşkanı bunu bilmeyebilir ama bu sorun kendilerine mutlaka iletilmeli. Küçük esnafa sahip çıkılması lazım.”
BİR SANAYİ TÜPÜNÜN FİYATI, 1400 LİRA OLDU
Geçtiğimiz günlerde odayı ziyaret eden AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’ya esnafın sorunlarını tek tek anlattığını, çözümler için öneriler getirdiğini belirten İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Odası Başkanı Doğan Kılıç, kooperatif kuracaklarının müjdesini verdi:
“Sayın vekilimizi odamızda ağırladık, sorunlarımızı ilettik. Bize yardımcı olmasını istedik. Bizim en büyük sorunumuz, tedarikte. Kooperatif kurmak istediğimi, KDV yükünü, tüp fiyatlarını, elektrik, doğalgaz, kira giderlerini anlattım. Destek sözü verdi. Sayın Kaya, duyarlı bir vekil. Bir tüpün 1.400 lira olduğunu söyledim. İLGO adında, kooperatif kuracağım. Esnafımızın ortak olacağı, çok katılımlı bir kooperatif. 3 bin üyemiz var. Esnaf arkadaşlar, yağını, salçasını, bakliyatını, ihtiyacı olan her şeyi bizim kuracağımız kooperatiften alacak, girdi maliyetlerini önemli ölçüde azaltacak. Esnaf şimdi, market market dolaşıp en ucuz yağ neredeyse, oradan gidip alıyor. Kooperatif kurulduğunda esnaf, İLKO KOOP’tan alacak. Maliyetleri düşürmemiz lazım. Atilla Bey, bu düşüncemizi çok beğendi, destek sözü verdi. Yer bakıyoruz. Devletin bize yer vermesi lazım. Bizden yüksek komisyon alan şirketlere karşı da önlemler alacağız. Sıfır komisyonlu bir şirketle anlaşacağız.”
KONAK BELEDİYESİ İLE İŞBİRLİĞİ YAPACAĞIZ
Aynı zamanda CHP’den Konak Belediye Meclis üyesi ve Esnaf Masası Başkanı olan Doğan Kılıç, Büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle işbirliği yapacaklarını ifade etti:
“Geçtiğimiz günlerde Konak Belediye Başkanımız Abdül Batür ile bir araya geldik. Esnaf dostu bir başkanımız var. Birlikte çalışmaktan keyif alıyorum, bana göre Abdül başkan, tam bir esnaf ağabeyidir. Pandemide destek verdi. Ziyaretine gittik, sektörde eleman sıkıntısı çektiğimizi, eğitim vermek istediğimizi anlattım. Eğitim salonu rica ettim. Ertesi günü bir araya geldik. Belediyenin güzel bir restoranı var; bize verecekler. Bu mecliste geçecek. Kemeraltı’nda eğitimli kurslu mesleğe eleman yetiştireceğiz. Ustalık belgesi olmayanlar restoran açamayacak. Eleman bulamıyoruz. Kimi bulsak işe alıyoruz. 3 gün sonra o da kaçıyor. Baba mesleği olarak öğrendik. Başka bir iş yapamam. Ruhumda var. Abdül başkana da destekleri için teşekkür ederim. Esnafın yararına iş yapmak için her kapıyı çalıp oraya gireceğim. Ben de aynı sorunu yaşıyorum. Herkesle barışık olacağım. Kimseyle küs olmayacağım.”