HABERLER>POLİTİKA
10 Eylül 2022 Cumartesi - 10:48

Kılıçdaroğlu'ndan İzmir'de 'ekonomi' reçetesi: Dünyanın en iyi iktisatçılarını toplayacağız!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir ziyaretlerinin ikinci gününde iş dünyası ile bir araya geldi. Balçova’da bulunan bir otelde BASİFED’in düzenlediği programa katılan CHP Lideri toplantıda "İzmir sıradan bir kent değil. Kuruluş ve kurtuluşun kenti ama bir de ilk iktisat kongresinin kurulduğu kent. Bugünden itibaren başlayarak iktisat kongresi çalışmalarını başlatarak dünyanın ne önemli iktisatçılarını bir araya toplayacağız ve sadece önümüzdeki yılları değil, bir sonraki yüzyılın da planlayacağız" İfadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu ndan İzmir de  ekonomi  reçetesi: Dünyanın en iyi iktisatçılarını toplayacağız!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir’in 100’üncü kurtuluş kutlamaları için İzmir’e gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, kent ziyaretinin ikinci gönünde iş dünyası ile bir araya geldi.

BASİFED (Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu) tarafından düzenlenen kahvaltı programına katılan CHP Lideri basına açık bölümde iş dünyasına seslenirken,  toplantının basına kapalı bölümünde ise iş insanları ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu soru cevap bölümünde bir araya geldi.

KILIÇDAROĞLU: DÜNYANIN EN ÖNEMLİ İKTİSATÇILARINI BİR ARAYA TOPLAYACAĞIZ
Programa katılan iş dünyası temsilcilerine seslenen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “ Böylesine güzel bir ortamda beni kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Mehmet Ali Beye söz vermiştim Ankara’da bir araya gelirseniz oturup konuşacağız diye. Sayın başkan (Tunç Soyer) 100’üncü yıl gerçekten çok görkemli bir kutlama gerçekleştirdi. Tüm Türkiye’ye bu güzel anı yaşattığı için kendinse teşekkür ediyoruz. 25 Ağustos’ta Kocatepe çıktık.100 yıl önce bizim çıktığımız tepede bizim askerlerimiz babalarımız, dedelerimiz ardı. Daha güçlü bir Türkiye, üniversiteleri ile büyüten, bütün enerjisini ülkenin kalkınması için harcayan bir ülke yaratacağız. Sizden tek istediğimiz var sakın karamsar olmayın. Kocatepe’ye çıktığımda nende karamsar olmamız gerektiğini bir kez daha anladım. Sıradan insanlar değildi. Onlar verdikleri mücadelenin ekonomik kalkınmanda geçtiğin biliyordu. Uzun uzun konuşmayacağım çünkü as olan sizlerin soracağı sorular. Aklınıza gelen her soruyu sorun. İlla ekonomi olması şart değil. Bir şeyden emin olun, her sorunuza büyük samimiyet ile cevap vereceğim. Bu toplantı sıradan bir toplantı değil. Bu toplantı sizin için ne kadar değerli bilmiyorum ancak bizim için çok değerli.  İzmir sıradan bir kent değil. Kuruluş ve kurtuluşun kenti ama bir de ilk iktisat kongresinin kurulduğu kent. Bugünden itibaren başlayarak iktisat kongresi çalışmalarını başlatarak dünyanın ne önemli iktisatçılarını bir araya toplayacağız ve sadece önümüzdeki yıları değil, bir sonraki yüzyılın da planlayacağız” dedi.

SOYER: İZMİR YİNE İZMİRLİĞİNİ YAPACAK
Selamlama konuşmasını gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Dün akşam çok coşkulu ve heyecanlı ve bizler için guru verici bir akşamdı. İzmir’in kurtuluşunu kutladık ve ikinci yüzyıldayız dedik. Bu organizasyonu yapmamızın temel nedeni bir anlamda umutları tazelemek ve hafızaları yenilemek. Hafıza hız çağrıda çok hızlı kayboluyor. Doğadaki gibi tüm İzmir’de muazzam bir enerji patlaması yaşadı. İzmir yine İzmirliğini yaptı. Bugünde İzmir İzmirliliğini yapacak. Kasalı olağanüstü organizasyon ile iş dünyasının tüm temsilcileri bir araya getirdi. Bu toplantıdan da İzmir’e Türkiye’ye umut çıkacağını biliyorum. İzmir yine İzmirliliğini yapacak ve Anadolu’ya, Türkiye’ye umut verecek. Genel başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Dün partinin kuruluş yıl dönümü, Anıtkabir töreni ve bir çok programı oldu için 100’üncü yıl kutlamalarımızda bizlerin yanında oldu” dedi.

KASALI: İZMİR İKTİSAT KONGRESİNE AYRI BİR ÖNEM ATFEDİYOR
Toplantıda açıklamalarda bulunan  BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı, “Sizi ziyaretimizde ifade ettiğimiz üzere İzmir iş dünyasının temsilcileri olarak Odalar, Borsalar ve iş insanları derneklerinin başkanları ve ilgili tüm STK'lar olmak üzere bugün BASİFED organizasyonuyla birlikteyiz. Bu vesileyle davetimize icabet eden tüm katılımcılara huzurunuzda teşekkür ediyorum. Malumunuz bugün önemli bir gün, 9 Eylül, İzmir'in Yunan işgalinden kurtuluşu ve Başkanımız Tunç Soyer'in başlattığı inisiyatif ile hem 9 Eylül kutlamaları hem de İzmir İktisat Kongresi'nin 100'üncü yılı etkinlikleri kapsayıcı ve katılımcı bir anlayışla etkin bir şekilde ve büyük bir hızla devam etmekte. BASIFED olarak İzmir İktisat Kongresine ayrı bir önem atfediyor ve bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugünün iktisadi kurtuluş reçetelerinin yüz sene önce Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından kaleme alınmış olması bu ülke için büyük şans, büyük nimet. Bizler de bu değerli hazinenin kıymetini bilerek sürece en etkili ve anlamlı katkıda bulunmak üzere ayrı bir komite altında çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

KORKU ORTAMI ENFLASYONU TETİKLEMİŞ VE BU BELİRSİZLİK MALİYETLERE VE FİYATLARA YANSIDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘enflasyon sebep, faiz sonuç’ söylemlerini de değerlendiren Kasalı, “Zaman hepimiz için kıymetli ve her anını özenli, verimli ve dikkatli bir şekilde değerlendirmeliyiz. Bu düşünceden hareketle konuya iş dünyasını temsil eden bir Federasyonun başkanı olarak ekonomiyle başlamak istiyorum. Ekonomik görünüm hepimizin malumu, önümüzde karamsar bir tablo var ve durum giderek daha Sıkıntılı bir hal alıyor. Kritik bir süreçten geçiyoruz ancak bu kritik sözcüğü adeta günlük yaşamın Sıradan bir ifadesi haline geldi. Bu süreçte iş dünyası için en önemli husus nasıl bir ortamdayız, nereye gidiyoruz ve bizi neler bekliyor sorularının yanıtı. Yani sağlıklı ve gerçekçi bir durum tespiti. Bir kriz yaşıyorsak ki yaşıyoruz, bunun hangi evresindeyiz, bir sonraki aşama ne olacak ve ne tür önlemlerimiz var, ne kadar hasarla atlatacağız ve daha da önemlisi atlatabilecek miyiz? Kısa bir durum tespiti yapalım: Hane halklarının enflasyon kaynaklı gelir kaybı her geçen gün artıyor ve insanlar çaresizlik içinde fakirlik ve açlık sınırına doğru hızla savruluyorlar. Artan üretim maliyetleri üreticiyi fiyat baskısı ile karşı karşıya getiriyor ve şirketler ayakta kalmak için ne tür stratejiler geliştirmeleri gerektiğine kolay karar veremiyorlar. Neticede talep azalıyor, kalite düşüyor, üretim yavaşlıyor ve satamıyoruz, ihracatımız gerekli ivmeyi yakalayamıyor. Sonuç? Geçen sene ile karşılaştırıldığında dış ticaret açığımız yüzde 150 artmış durumda. Enflasyon sebep, faiz sonuçtur tespitine dayalı ekonomik model etkin olamamış başka bir krize neden olmuş ve hem kuru hem de piyasa faizini patlatan bir krize dönüşmüştür. Kurları kontrol etmek için yapılan her hamle bir başka sorunu beraberinde getirmiştir. Hızla tırmanan kurların düşürülmesi için şu an uygulamada olan bu program elimizde kalan en önemli koz olan sağlam bütçeyi de vurmuş durumda. Görülüyor ki bu programın maliyeti bütçeden karşılanacak. Bunların bir yandan bütçe giderlerini arttırırken bütçe gelirlerini de düşürecek hamleler olduğu aşikârdır. Bu yaklaşım muhtemelen yeni ekonomi modelinin bir stratejisi olabilir. Ancak, bu noktada bütçenin çok iyi anlatılması ve anlaşılması gerektiğini de bu vesileyle vurgulayalım. İkiz açık sarmalı yani hem dış açık hem de iç açık vermek girilmesi kolay, çıkılması zor bir sarmaldır. Bu çerçevede ne yapılmalıydı? Hesaplamalara dayalı ciddi tasarruf tedbirleri açıklanmalı ve gerekçeleri ile anlatılmalıydı." Maalesef bugüne kadar buna tanık olamadık. Tüm bu talihsiz gelişmeler olurken küresel enflasyon ve resesyon ortamı kırılgan durumda olan ekonomiyi iç ve dış şoklara daha da açık hale getirdi. Küresel düzeyde emtia fiyatlarında yaşanan artış ve arz sıkıntılan "ciddi bir enflasyon" yaratmış, neticede ortaya çıkan belirsizlik ve korku ortamı enflasyonu tetiklemiş ve bu belirsizlik maliyetlere ve fiyatlara yansımıştır” dedi.

MUTLAKA KAMUOYU İLE PAYLAŞILMALIDIR
Hiper-Enflasyon riskinin olup olmadığını soran Kasalı, “Bu noktada Merkez Bankası sürekli şikayet halinde ve kontrol edemediğimiz unsurlar var diyerek durumu izah etmeye çalışıyor. Oysa bu durumlar da Merkez Bankası'ndan kontrol edebildiği ve edemediği enflasyon kalemlerine dair detaylı açıklamalar yaparak enflasyonu nasıl kontrol edebileceğini söylemesi beklenir. Maalesef son üç dönemdir temennilerle ve ucu açık açıklamalarla geçiştirilen enflasyon raporları ile karşılaşıyoruz. Merkez Bankası'nın, "enflasyonda benim kontrolümde olmayan unsurlar var" mazereti ya da iması olamaz! Eğer böyle bir durum söz konusu ise bunları net olarak açıklamalı bu unsurlar nelerdir, enflasyonun ne kadarını oluşturuyor, şeffaf bir şekilde kamuoyunu bilgilendirmesi gerekir. Eğer gerçekten giderek kontrolden çıkacak unsurlar varsa ki örneğin enerji ve emtia fiyatları artmaya devam ederse bir hiper-enflasyona mi gideceğiz? Bunun için elde ne tür senaryolar ve önlem planları vardır? Bunlar mutlaka kamuoyu ile paylaşılmalıdır” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE YABANCI SERMAYE GİRİŞİNE SON DERECE İHTİYACI OLAN BİR DÖNEM YAŞIYOR
Sözlerine bütçedeki açığın her geçen gün büyüdüğünü ifade ederek devam eden Keseli, sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü;

“Giderek açığı büyüyen bir bütçe ile karşı karşıyayız. Bunun anlamı daha çok borçlanma ihtiyacı demek. Asil mesele ise bu borçlanmanın nasıl gerçekleştirileceği yani piyasa faizlerini yükseltmeden nasıl borçlanılacağı? Bu dönemde ülkemizin birinci önceliği her ne kadar enflasyon ve cari açık sorunu gibi görünse de asil problem kaynak kullanımındaki eksiklikler ve verimsizliğin yüksek noktada olması ve tabii ki hukuk sisteminin yarattığı handikaplardır. Türkiye bilindiği gibi yabancı sermaye girişine son derece ihtiyacı olan bir dönem yaşıyor. Basın yoluyla haberdar olduğumuz, saygın kurumlarımızın itibarını zedeleyen yolsuzluk haberleri, bürokrasideki liyakatsizlikler ve benzer birçok sebeple kurumların zafiyet göstermesi neticesinde borsadan yabancı çıkışları hızlanmış, yabancı yatırımlar azalmıştır. Bu kurumsal zafiyet yani kurumsal güçsüzlük konusuna yabancı bir derecelendirme kuruluşu olan FITCH'in iki sene önce rating notumuzu düşürürken en önemli gerekçeler arasında yer verdiğini de hatırlatmak isterim. Yine uygulanan ve Türkiye ekonomik modeli adı verilen model -ki bunun içeriği hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz- nasıl bir modeldir bilemiyoruz. Uygulanan politikalar günü haftayı kurtarmaya yönelik olmamalı geleceği tasarlayabilmeye imkân vermelidir. Her ne kadar TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranları %80'lere işaret etse de yapılan farklı teknik hesaplamalar ve realite çok daha farklı rakamlara işaret etmekte. Vatandaşın enflasyon hesabı kira, eğitim, barınma, sağlık ve çok elzem olan beslenme ile elektrik su ve ısınma giderlerinden oluşan bir sepete dayanıyor. Bu sepete göre enflasyon %100'ün bile çok üzerinde olduğu aşikârdır. Dış ticaretimiz ise günü kurtarma politikalarının bir parçası olamayacak kadar önemli ve karmaşık bir süreçtir. Üreticiyi ve tüm ekonomik düzeni etkileyen baş aktör olan ticaretimiz de maalesef olumsuz sinyaller vermeye başladı, bir numaralı ticaret ortağımız Avrupa Birliği ciddi bir durgunluk dönemine giriyor ve bu gidişattan olumsuz etkilenmememiz kaçınılmaz. Kısaca ifade etmek gerekirse ihracatımızın büyük kısmı Euro ithalatımızın da büyük kısmı ise ABD Doları üzerinden. Euro'nun değer kaybetmesi ve doların değer kazanması ile beraber ciddi parite zararları yaşamaya başladık. Avrupa Birliği'nin tasarruf önlemleri ve üretimi kısması bizi çok kötü etkileyecek gibi görünüyor. Bu noktada acilen kalıcı ve sürdürülebilir önlemler alınması gerekmektedir.”

BÜYÜK SIKINTI YARATMA POTANSİYELİNE SAHİP
“Türk lirasına olan güveni oluşturmak kadar sürdürmek de önemlidir. Bu çerçevede başvurulan dövize endeksli borçlanma büyük sıkıntı yaratma potansiyeline sahiptir. Hükümet tarafından ani açıklamalar yapıp, ardından piyasanın ve piyasa oyuncularının henüz yerine oturmayan ve etki analizi yapılmamış yasal düzenlemelere ve olası değişiklik beklentilerine göre hareket etmelerini istemek durumu daha da kötüleştirmek demektir. Neticede bireyler, kurumlar ve piyasa sürpriz açıklamalardan pek hoşlanmaz. Açıklanacak bir plan varsa tüm altyapısı tamamlanmalı ve eş anlı olarak kamuoyuna anlatılmalı ki program anlaşılsın ve sahiplenilsin. Aksi takdirde bu belirsizlik ve karmaşa dönemleri ekonominin, işlerin yavaşlamasına hatta durmasına bile neden olabilir. Peki, ufukta çözüm görünüyor mu? Nereden nasıl başlamalı? TURKONFED ailesi olarak ortaya koyduğumuz yeni dönem yeni ufuklar vizyon belgesi 2030 çalışmasını da tamamlamış bulunmaktayız. Bu çalışmanın da işığında öncelikle atılacak adımların planlamasının çok ama çok iyi yapılması gerekiyor. Kamunun bu konuda son derece zengin insan, araç ve politika kaynağı mevcut. Neticede uygulanacak program ya da modelin belli bir hazırlık evresinden sonra ortaya konulduğuna ilişkin inanç modelin başarıya ulaşmasına büyük katkıda bulunur. Normal zamanlarda muhtemelen bu kadar adım aynı anda atılmayabilir ama eğer siz normal olmayan zamanlarda farklı bir program yapıyorsanız, normalden farklı hareket etmelisiniz. Çözüm dijitalleşme, platform ekonomisi, veriye ve analizlerle desteklenen öngörülere dayanan esnek bir ekonomik program ve tutarlı bir diş politikadan geçiyor. Ülkemizin kaynaklarının ve zenginliklerinin daha fazla heba edilmeden, israfa, kayırmacılığa, yolsuzluklara meydan vermeden, hukukun üstünlüğünü esas alan bir yapıya geçmek için bundan daha elverişli bir dönem olamaz. Bilgi kirliliğine, algı operasyonlarına acilen son verilmelidir. Ani bir manevra hepimizi sarsabilir ama kaçınılmazdır. Yapay zekâ ve 5G alanlarını es geçmememiz gerekiyor. Bu iki unsura dayalı ekonomi hiç şüphesiz süper güçler arasında yerini alacaktır. İkinci Dünya Savaşı'nda harap olan Almanya'nın ekonomik mucizesinin nasıl başarıldığına ilişkin olarak dönemi Maliye Bakanı Ludwig Erhard'a sorulan soruya "ekonomide mucize yoktur, doğru yolda çalışma, çaba vardır" yanıtı ile sözlerimi noktalıyorum.”

'HDP’NİN MARJİNALLEŞMESİ TERÖRE YARAR'
Kılıçdaroğlu, daha sonra iş dünyası ile katıldığı basına kapalı toplantıda HDP noktasında da görüşlerini aktararak, “Biz bütün partiler ile görüşen tek partiyiz. HDP ile de görüşüyoruz. HDP üçüncü büyük gruba sahip. Terörle arasında mesafe koyma noktasında sorun yaşıyor. HDP marjinalleştirilmesi terör örgütünün işine yarar. Bunu marjinalleştirmekten çıkartıp Türkiye’nin çıkarları doğrultunda hareket eden bir parti haline getirmeliyiz” açıklamasını yaptı. HDP EŞ Genel Başkanı Mithat Sancar ile ilgili de ‘Onların genel başkanlarını beğeniyorum, hukuk fakültesinden birincilikle mezun olmuş birisi” ifadelerine yer verdi.

 
Muammer Aksoy’un adı Karşıyaka’da ölümsüzleşti!
 
Kur Korumalı Mevduat'ta yeni rakamlar açıklandı!
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Az Bilmiş 11 Eylül 2022 Pazar 00:03

Sayın: TC misafir. Bak sana yazıyorum. Demişsiniz ki son cümlenizde Akp gibi her sorunun çözümünü sınır dışında arayaçaksınız diyorsunuz. Allah'' tan kork be vicdansız. İftira ediyorsun. Ayrıca Akp yok AK Parti var. AK Parti sırtını MİLLETE dayamış bir partidir. Her sorun demekle ne anlatmak istediğinizi tam kestiremedim ama bizler milli güvenliğimiz için sınır dışına çıkıyoruz. Sınır dışından ayar alan sizlersiniz. Elçilerle konuşan sizlersiniz.

Yorumu oyla      2      4  
TC misafir 10 Eylül 2022 Cumartesi 19:11

Sorunları dışarıdan değil ülke içindeki cevherlerden çözeceksiniz iktisatçı ithalatı da nedir yahu? Mustafa Kemal Atatürk "Beni Türk Hekimlerine emanet edin" demiş hiç mi feyz almıyorsunuz? Akp gibi her sorunun çözümünü sınır dışında arayacaksanız onlardan ne farkınız kalır?

Yorumu oyla      3      3  
Az Bilmiş 10 Eylül 2022 Cumartesi 14:32

Bu haberi okudum. Sayın BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı mevcut ekonomik durumu ÇOKKK güzel anlatmış. Bende dediklerine katılıyorum. Ama bu Millet İttifakı ve ÇOKLU masa ile netice alınamaz. Alamazsınız. Kasalı'' nın eleştirdiği konuların içerisinde ki (liyakatsızlık, hukuksuzluk, iş bilmezler, beceriksizlik) bunlarda daha çok var. Barış Yarkadaş'' ın açıklamalarını unutmayalım. Sonra bunlar herşeye karşı, Türkiye'' nın ilerlemesini istemiyorlar. Yapılan tüm hizmetlere karşılar. Bunu da kendileri rahatlıkla kaç kere açıkladılar. Soru şu: Bunlarla nasıl yol yürüyeceksiniz.

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Gündem Soyer'in sahnedeki sözleri... İzmir siyasetinde yeni kapışma!
İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı etkinlikleri kapsamında programda konuşan ...
Kaftancıoğlu'na 10 bin 620 lira tazminat!
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na, sosyal medya hesabından ...
Dr. Hakan TARTAN yazdı... Zor-lama(!) siyaset...
Dr. Hakan TARTAN yazdı... Zor-lama(!) siyaset...
 
AK Partili Dağ’dan Soyer’e tepki: Seneye kutlamaları Atina’da yap!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İzmir ...
MHP’li Osmanağaoğlu: Zafer kimsenin lütfu değildir!
İzmir’in Yunan işgalinden kurtuluşunun 100. Yılı Sebebiyle gerçekleştirilen ...
Kılıçdaroğlu'ndan 'operasyon' açıklaması!
CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bazı sermayedarlar, birtakım medya üzerinden, ...
 
Meclis Başkanı Şentop'tan 9 Eylül mesajı!
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü ...
Cumhur İttifakı'ndan '9 Eylül' buluşması... Törende Soyer'e eleştiri yağmuru!
İzmir'in kurtuluşu kapsamında Cumhuriyet Meydanı'na çelenk koyan AK Parti ...
AK Partili Yıldırım'dan Soyer'e '9 Eylül' göndermesi: Bazıları 'barış günü' dese de...
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediyesi ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kardiçalı'yı kurtarmak çok mu zor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İnsanlık durumu; vasat altı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Hilafet Çalıştayı ve İslamcılık parantezi
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva