Kaya'dan Soyer'e 'Çeşme' tepkisi: A'dan Z'ye olumlu görüş verdiler!

EGEDESONSÖZ - Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığını tarafından yürütülen Ege Turizm Merkezi – Çeşme Projesi için yaşanan tartışmalar hız kesmeden devam ediyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çeşme Belediyesi'nin sürece dahil olarak, masada görüş belirttiği proje için geçtiğimiz haftalarda yayımlanan bilirkişi raporu sonrası İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve STK'lar bir araya gelerek bir miting düzenlemişti. Miting de projeye kesinlikle bir dille karşı olunduğu belirtilirken, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'da sürece tepki gösterdi.

İLETİLEN KONULARIN TAMAMIYLA İLGİLENDİK
İzmir'deki CHP'li belediye başkanları tarafından sık sık ifade edilen 'dosyalarımız onaylansın' söylemlerini yalanlayan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bekleyen dosyası olmadığını dile getiren Kaya, "Çok enteresan... Büyükşehir Belediye başkanı sürekli 'Bakanlar tarafından muhatap alınmıyorum, randevu vermiyorlar' diyordu. Ne kadar boş olduğu görüldü... Bir projesi olmadığı için, İzmir için projesi olmadığı ve bakanlıklarda işi olmadığı için görüşmüyor. Bekleyen randevuları yok. Konu İzmir ise gerisi teferruattır. CHP'li arkadaşlar ile bekleyen konuları olursa birlikte çalışmalar yapıyoruz. Varsa da çıkıp söylesinler 'Şu konumuz var' diye biz de elimizden geleni yapalım. Ancak bize iletilen yok. İletilen konuların tamamıyla ilgilendik. İBB'de bekleyen konu yok. Seçimler sonrasında Cumhurbaşkanımızın başkanlığında, Büyükşehir Başkanları toplantısı oldu orada 4 -5 konu verildi dosya halinde ve hepsi tamamlandı. Bir işi ve icraat yok nasıl dosyası olsun... İZTO ve Sanayi Odası ile Ankara ziyaretimiz oldu... O projeye karşı olduğunu söyleyen Tunç Soyer" diye konuştu.

SOYER'DEN BEKLENEN BİR ŞEY...
Çeşme Projesi üzerinden, geçmişte Soyer'in karşı görüş bildirmemesine ancak şu andaki duruşu itibariyle karşı olmasına tepki gösteren Kaya, "Çeşme Projesi gibi Lojistik Köy ile de destek verdiğini ancak sonrasında eşi açıklama yapınca çark ederek karşı çıktığını söyledi. Karşı olduğu bölge ile ilgili Tarım Bakanlığı'yla görüşülecekti... Diğer görüşmeler de İzmir Valiliği ve odalar ile ilgili yapılan görüşmelerdi. Meslek Fabrikası alanını İZTO ve Sanayi Odası'nın talebi olduğu halde vermedi, biz orada çok geniş bir alanı; bu alanları onların işletmesine bırakıyoruz. Çeşme Projesi ile ilgili 2 yıldır defalarca Bakanımız ile bir araya gelindi.  Çeşme Projesi ile ilgili Büyükşehir Belediyesi çok görüş verdi. Bunların hepsi olumludur. A'dan Z'ye tüm görüşler olumluydu. Hiçbiri olumsuz olmadı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bölgenin imar planı yapım çalışmaları başlamış ve bu kapsamda ilgili kurum ve kuruluşların imar planına esas görüşleri alınmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bu kurumlardan biridir. Bu aşamada yine, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili daire başkanlıkları ve müdürlüklerince herhangi bir olumsuz görüş bildirilmemiştir. Tüm bu iş ve işlemler doğal akışında yürütülürken sürecin hiçbir noktasında sesini çıkarmayıp Belediye Başkanı olduğu kurumun bürokrasisine takılan herhangi bir olumsuz görüş yahut dava süreci yok iken Tunç Soyer; hangi veriye, kime istinaden şu an bu projeye karşı çıkmaktadır? Yahut bürokratik olarak itiraz edilebilecek birçok aşama varken neden bu itirazlar İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından resmi olarak yapılmamıştır? Başkanın öncelikle yöneticisi olduğu kurum ile kendisi arasındaki çelişkiyi çözmesini tavsiye ederim. Bilirkişi raporu çıktıktan sonra da bir şey demedi. İBB, Bakanlık, Çeşme Belediyesi'nden oluşan bir grup oluşturuldu ve 2 yıla yakın bir sürede bu grup çalışmalarını yaptı. Üniversitelerin yaptığı çalışmalar sonrası da ortaya konulan araştırmaların hepsinin bilimsel olarak uygun olduğu görüldü. Sen 2 yıldır toplantılara katılıyorsun, hiç karşı görüş belirtmiyorsun ancak sonra marjinal grupların etkisi altına kalıp en büyük planlamalardan birine karşı çıkıp her zamanki gibi çark ediyorsun. Sayın Soyer'den beklenen bir şey bu. Karşı çıktıkları tüm konular 7 üniversite tarafından hazırlanan raporlar ile çürütülmüş durumda. Nihai karar çıkmadı ancak Sayın Soyer çıkıp ben karşıyım dedi" ifadelerini kullandı.

KAMU YAKLAŞIMINA YAKIŞIR BİR TAVIR DEĞİL
HDP'nin projeye karşı çıkmasının ardından CHP'nin de karşı çıkmaya başladığını belirten Kaya, "Bu projeye en büyük karşıt tavrı HDP gösteriyor. Gerçek dışı beyanlarla bunları söylüyor. Bunlardan bir tanesi odur. Kendisine danışman yaptığı marjinal gruplar var. Onların tavrı bu. HDP karşı çıktıktan sonra Sayın Soyer çark etti. Bilirkişi raporundan sonra ki toplantılar ve açıklamalar belli... HDP'de zaten bu memlekete yararlı bir şeye onay vermez. Hemen Soyer'de çark ederek daha sonra burada karşı çıkma konusunda organizasyonlar düzenledi. Bu nihai karar bile değil. Sen zaten kendin bu çalışma grubu içindesin. Son aşamaya gelmeden zaten yine sana sorulacak. Soyer'in belediye başkanlığı döneminde yaptığı çarklardan biri oldu bu... Bunlar kamu yaklaşımına yakışır bir tavır değil" dedi.

ÇEŞME'DE DE BİR AKSAKLIK OLURSA ORAYA DESTEK VERECEK
Eleştiriler arasında yer alan su ihtiyacı ile ilgili de kullanılacak sistemi İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de istediğini belirten Kaya, "Sayın Soyer odalar ile yapılan toplantıda çıkıp eleştirilerini dile getiremedi. Projeyi geliştirmek için bir görüş ortaya koymadılar. Onlar istemezükçü tavırda oldukları için çıkıp istemiyoruz dedi sadece. Kılıçdaroğlu da 'fazla betonlaşma yoksa biz fazla karşı çıkmayız' demişti. O zaman daha Tunç Soyer HDP açıklama yapmadığı için görüşünü belirtmemişti. Beton ayak izi yüzde 1,2 olacak. Bu Sayın Kılıçdaroğlu'nun söylediği azlık seviyesindedir herhalde zaten. Su üretimi için ters ozmoz uygulanacak. Sayın Bakanımız bununla ilgili açıklamalar yaptı... Düzenlenen toplantılarda hem İBB hem de Çeşme Belediyesi açıklamaları gördüler. İBB burada İZSU'nun maliyetlerinden daha düşük olan bu yöntemi kullanmak için raporları istemiş.  Proje hem bölgenin su ihtiyacını giderecek hem de Çeşme'de de bir aksaklık olursa oraya destek verecek şekilde. Bu projeyi İBB kendisi kullanmak için Bakanlık'tan istedi. Nereden baksanız bu devlet ciddiyetine yakışmaz. Bir şeye karşı olabilirsiniz... İstemezükçu zihniyeti... Bizim İzmir'de çarpıştığımız zihniyet bu. Biz de zorla, davalarla yatırım yapmaya çalışıyoruz şehre. Şehir küçük kalsın, emekli kenti olsun isteyen bir zihniyet var. Biz de şehir genç kalsın, tarihi kimliğini kazansın, kent büyüsün düşüncesindeyiz" diye konuştu.

BUGÜNE KADAR BU KADAR ŞEFFAF BİR PROJE YAPILMADI
Projeden vazgeçilme ihtimali olup olmadığının sorulması üzerine konuşan Kaya, "Dönseydik Konak Tüneli, statlar, Adnan Menderes Havaalanı, otoyollar da yapılmazdı... Biz hep diyoruz inat da bir murattır. 7 tane üniversite 40'ın üzerinde akademisyen bu noktada gelip rapor vermişler. Buradaki yaklaşım istemezükçülük. Toplantı olur mu bilmiyorum... Bundan sonra tahminim projenin son değerlendirmelerinin yapılması. Bugüne kadar bu kadar şeffaf bir proje yapılmadı. Onların da içinde olduğu çalışma grubu faaliyet yürüttü. Biz onlar gibi kapalı kapılar arkasında çalışma yapmıyoruz" açıklamasında bulundu.

BUNLARI TAKİP ETMEK BİR SİYASETÇİNİN İŞİ DEĞİL
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın bilirkişi raporuna rağmen yürütmeyi durdurma kararı verilmemesine yönelik kullandığı 'yargıya müdahale olabilir' ifadelerine tepki gösteren Kaya, "Murat Bey'in hukukçu kimliğine yakışmamış... Bunları takip etmek bir siyasetçinin işi değil. Demek ki kendileri takip ediyorlar ki kişi kendinden bilir işi... Demek ki kendisi bu konuda araştırmış, incelemiş bu noktada karar versin diye… Kendisi de hukukçu. Bu beyan bile Murat Bey'in hukukçu kimliğine yakışmamış.  Öyle bir şey olsa zaten mahkeme böyle bir bilirkişi atamazdı. Karar da ona göre çıkar, bugün bu tartışmalar yaşanmazdı. Burada araştırıyorlar neden böyle çıkmadı etmedi diye. Bu doğru bir yaklaşım değil. Hakimlerimiz açısından da doğru bir yaklaşım değil. Hakimlerimizde neticede hukuk devleti ve kanunlar çerçevesinde kararlar veriyorlar. Tabii ki kararlar tartışılmayacak diye bir şey yok ancak siyaset baskı yapıyor, o baskı yapıyor gibi durumlar doğru değil... Hele ki bir hukukçuya hiç yakışan yaklaşımlar değil" dedi.