HABERLER>SAĞLIK
29 Mayıs 2021 Cumartesi - 10:53

İzmir Tabip Odası’ndan ‘açılma’ yorumu: 1 Haziran için kaygılarımız var!

Önümüzdeki hafta başında başlayacak yeni süreçle ilgili uyarılarda bulunan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, "Yeniden başa dönülecekmiş gibi kaygılarımız var elbette. Çünkü geçmişte bunu yaşadık, tekrar yaşansın istemiyoruz. Aynı şeyi tekrar etmeyi, akıl ve mantığa uygun bulmuyorum. Yeni normalleşme kararı verilecekse, bunun için bilimsel verilerin titizlikle incelenmesi gerekiyor" dedi

İzmir Tabip Odası’ndan ‘açılma’ yorumu: 1 Haziran için kaygılarımız var!

EGEDESONSÖZ- İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, SonSöz TV’ye konuk olarak Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Koronavirüs pandemisi sürecinde yürütülen çalışmaları değerlendiren Başkan Çamlı, aşılanmanın önemine dikkat çekerek; aşılanma olmadan gerçekleşecek normalleşmelerin büyük riskler taşıdığını belirtti.

İKİ AYDA 10 BİNE YAKIN YURTTAŞIMIZ HAYATINI KAYBETTİ
Koronavirüs tablosundaki son rakamları değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, şunları söyledi:

"Öncelikle tam kapanma dediğimiz süreci göz önüne alacak olursak; Kasım-Aralık ayında yaşadığımız pikten sonra bir takım tedbirler alınmış, vaka sayılarında önemli düşmeler olmuştu. Ocak 24’te vaka sayıları 5 binlere kadar inmişti. Ama daha sonra kısmi gevşemeler oldu ve Mart başında vaka artışları devam ederken, 8 bin 9 binlere çıkarken, kontrolsüz bir açılım bir normalleşme süreci başlatıldı. Ve bu sürecin sonrasında 60 binlere 63 binlere ulaşan günlük vaka sayıları gördük. Ve bu 2 aylık süreçte 10 bine yakın vatandaşımızı covid nedeniyle, önlenebilir bir hastalıktan kaybettik. Bu çerçevede sağlık meslek örgütleri, başta Türk Tabipler Birliği, bu duruma mutlaka müdahale edilmesi gerektiğini, toplumsal hareketliliği azaltacak bir kolektif korumanın hayata geçmesi gerektiğini ısrarla belirttiler. İş hayatının zorunlu acil olanları dışında çarkların durması önerilmişti. Baktığımız zaman hiç öyle olmadı. Olay gündelik yevmiyeyle çalışan, esnafın kepenk kapatması; sokağa çıkma yasağına döndü. Fabrika çalışanları çalışmaya devam etti. Tam kapanma denilen süreçte çok sayıda muafiyet olması sebebiyle sokaklarda doluluk gördük. Vaka sayıları, etkisini göremeyeceğimiz dönemde azalmaya başladı birden! Bu azalmada ne gibi faktörlerin rol oynadığı değerlendirilmeli. Bu çerçevede bir takım yeni düzenlemeler hayata geçebilir ama uzmanların endişeleri var. Önemlerin daha başında vaka sayıları düşmeye başladı ancak daha yeni etkilerini görmemiz lazımdı. Yaşadığımız süreç kısacası; tam kapanma değildi ve bizim önerdiğimiz bir tam kapanma hiç değildi. Kaldı ki biz tam kapanmadan öte toplumsal hareketliliği azaltacak bir kolektif korunmayı önermiştik. Sokağa çıkma yasağı çok uygun bir olay değil. Çünkü sokak, açık hava bulaşın çok olduğu yerler değil. Asıl kapalı ortamlar, havalanmayan iş ve çalışma hayatı, toplu taşımlar, ev içi bulaşlar çok daha önemli konular."

KESİNLİKLE REHAVETE KAPILMAMAMIZ GEREKİYOR
İzmir özelini de değerlendiren Başkan Çamlı, şu görüşlere yer verdi: "Türkiye genelinde olduğu gibi İzmir'de de vaka sayılarının düşüş eyleminde olması, hepimiz için mutluluk kaynağı. Tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de vaka sayıları oldukça düştü, doğrudur. Gerçekçi olarak baktığımız zaman ise yüz binde 72 sayısı, İzmir’i hala yüksek riskli grup içerisinde tutuyor. Dolayısıyla hala Türkiye’de ve İzmir'de covid vakaları çıkıyor, yüzlerce ölüm gerçekleşiyor. Her şey bitti demek mümkün değil ama önceki döneme göre vaka sayılarında bir azalma olduğunu söyleyebiliyoruz. İzmir’de yine kaygı verici görüntüler izlenmekte. Henüz kontrol altına alınmış değil bu salgın, rehavete kapılmamamız gerekiyor."

YENİ AÇILIMLA İLGİLİ KAYGILIYIZ, ÇÜNKÜ YAŞANMIŞ ÖRNEKLER VAR
1 Haziran'da başlaması beklenen yeni normalleşmeyle ilgili karar alınırken, nelere dikkat edilmesi konusuna da değinen Başkan Çamlı, sağduyulu uzmanlar, vatandaşlar gibi kendilerinin de bazı kaygıları olduğuna vurgu yaptı:

"Kaygıyı tabii ki yaşıyoruz, çünkü yaşanmış örnekleri var. Geçen sene günlük vaka sayımız Mart-Nisan ayında 4 bin 700’ken, kapanma diyebileceğimiz tedbirler uyguladık ve bununla vaka sayıları 700’lere indi. Ticari kaygılarla açılım oldu ve bunun getirilerini sonbaharda artan vaka sayılarıyla yaşadık. Bunun gibi önümüzde yaşanmış bir örneği var. Aynı şeyi tekrar etmeyi, akıl ve mantığa uygun bulmuyorum. Vatandaşlarımız birçok açıdan pandemide sıkıntı çekti. Bütün vatandaşlarımız çok ciddi mağduriyetler yaşıyor. Şunu unutmamız lazım; binlerce insan öldü. Önlenebilir bir hastalıktan 10 bin vatandaş öldü 2 ayda. Normalleşme için bilimsel verilerin incelenmesi gerekiyor. Veriler açılıma işaret etmezken, ekonomik kaygılarla alınan kararlar ciddi sorunlar yaratmamalı. Bütün değerlendirilmeler ayrı ayrı sektörel bazda yapılmalı. Bir açılım yaptığınız zaman bir sektörde, bunun pandemiye etkisi ne olur, bunun çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Sektörün hayati durumu değerlendirmeli, açık-kapalı olması durumundaki mağduriyetler ortaya konmalı. Şunu biliyoruz mesela; okulların açık olması pandemiyi artırmıyor, kapalı olması da vakaları azaltmıyor. Böyle bir açılımda ilk açılması gereken eğitim olmalı. Öğretmenlerimizin hızlı bir şekilde aşılanması gerekirken, biz turizmi aşılamayı tercih ettik. Bu süreçte ciddi sorunlar yaşayan çocukların önü açılmadı. AVM’lerin hala açık olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu kararlarla toplum sağlığını önceleyecek kararlar alınmadığını görüyoruz. Kontrolsüz açılımlar, kötü deneyimleri tekrar beraberinde getirecektir; dolayısıyla biz de kaygılıyız."

AŞI SÜRECİ MAALESEF İYİ YÖNETİLEMEDİ, MÜJDE ŞEKLİNDE KALDI
Tam kapanma sürecinde, aşı yokluğu nedeniyle toplum bağışıklığını sağlayacak aşılama çalışmasının yapılamadığına dikkat çeken Başkan Çamlı, şu değerlendirmelerde bulnudu:

"Yaşadığımız süreç bize birçok şey öğretti. Bunlardan bir tanesi de aşının stratejik önemi. Bütün dünyada aşı üretenler ve aşıya erişemeyenler gibi gruplamalar oldu. Aşılamayı iyi yöneten ülkeler prestij kazandılar. Şu anda baktığımızda tablo, aşının gelişmiş 14 ülkede kullanıldığı; gelişmemiş ülkelerin aşıyı göremediğini gösteriyor. Dünyada uygulanan neoliberal sağlık politikalarının nasıl felaketlere yol açabileceğini gördük. Bizim aşı üretim merkezimiz olan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü birçok salgında aşı üretimi yapmıştı.  Toplum sağlığı çok daha önemli tutuluyordu geçmişte. Ne yazık ki yatırımlar yapılmadı bu enstitüye ve 2010’lu yıllarda kapandı. Şu anda aşı üretemeyen bir ülkenin ne tip sıkıntılar çekeceğine tanık oluyoruz. Aşıda uygulanan patent meselesi de dünyanın nasıl ahlaki çöküşte olduğunu gösteriyor. Çocuk felci aşısını bulan bilim adamı; ‘güneşin patenti olur mu’ demişti. Geldiğimiz süreçte ise aşı; ekonomik bir araç haline geldi. Ne yazık ki dünyanın birçok yerinde bugün aşıya ulaşılamıyor. Ülkemiz bu süreci çok iyi yönetmedi. Şeffaf yönetmedi. Sürekli bir müjde şeklinde kaldı. Sürekli söyledikleri aşı rakamları vardı; şu anda da bir 90 milyon MRNA aşısının geleceği söylendi, şirket yetkilisi tanık gösterilerek. Güvenilirlikte bir sıkıntı olduğu için şirket yetkilisi açıklama yaptı. 90 milyonluk aşıyı her gün 1 milyon doz uygularsak sonbahara çok daha güçlü girebiliriz. Bu, toplumsal bağışıklık, pandemiden çıkabilmemiz için tünelin ucundaki ışıktır. Toplumun ortalama daha yüzde 15’i aşılandı Türkiye’de. Bunun temel nedeni aşı teminindeki sorunlar. Yüzde 15 çok düşük bir aşılama oranı. İnşallah 90 milyon doz gelir, 3 ay içerisinde aşılama yapılırsa, belki sonbahara maskeyi çıkarabilecek duruma gelebiliriz. Yani şartlar yerine getirilirse, kurallara harfiyen uygulanırsa... Üniversitelerde yapılan değerli çalışmalar var. Akademisyenlerimiz canla başla çalışıyorlar. Faz-3 başlayacak yerli aşımız var. Ancak bunun yeterli miktarda üretim sağlayacak üretim tesisini sağlamamız gerekiyor. Bunlar yapılamaz şeyler değil. Tabii ki gerçekleştirilebilir yeter ki bu yönde çalışmalar yapılsın. BioNTech’in koruyuculuğu biraz daha yüksek görülebilir ancak aşılar açısından güvenliği sağlanmışsa mutlaka ayırt etmeden vurulmamız gerekiyor. Bu aşıların şu ana kadar ki süreçte bir yan etkisi yok diyebiliriz ama etkinlikleri farklı oranlarda. Güvenli olduğunu bildiğimiz bu aşılardan hangisi bulursak bir an önce olmakta fayda var."

DÜNYADA SALGIN BİTMEDEN, KURTULDUK DİYEMEYİZ
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, "Bu illetten ne zaman kurtuluruz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Kesin şeyler söylemek kehanet olur. Bir takım çıkarımlar yapılabilir. Biz kontrollü bir şekilde pandemiyi yönetir, bilim ışığında süreç izler ve aşılamayı sağlarsak, sonbahara kadar önemli ölçüde rahatlarız, deniliyor. Bu tabii bir ön düşünce. Buna kesin demek mümkün değil. Bu pandemi sürecinde virüse ait birçok şey öğrendik ve söylenen şeyler, birçok şey gerçekçi çıkmayabildi. Şu anda hızlı bir şekilde aşılama yapılması en önemli işimiz olarak görülmeli. Pandemiden çıkış için en önemli aşama bu. Bunlarla yüzde 100 kurtulur muyuz? Öyle olacağını düşünüyoruz. Bundan da bir şekilde kurtulacağız. Dünyanın her hangi bir ülkesinde vakalar devam ediyorsa, dünyada hiçbir yer güvende değildir, demektir. Ücra köşelerde kalan bir ülkede tekrar pandemi patlak verebilir. Aşılamanın tamamlanması bazı ülkelerde rahatlık sağlamaz. Küresel bir sorun ve çözüm küresel olmak zorunda."

HASTANELERDE CİDDİ BİR RAHATLAMA OLDU
Rakamların aşağıya doğru eğilim göstermesiyle covid salgınından kaynaklı hastanelerde yaşanan yoğunlukların azaldığını belirten Başkan Çamlı, "Mart-Nisan ayında hastanelerde yaşadığımız yoğunluk sonrasında şu an ciddi rahatlama oldu. Yatak bulma sıkıntıları yaşandı o zamanlar. Covid dışı hastaların tedavileri bu süreçte ciddi aksadı. Kronik hastalıkların ve kanserlerin tedavilerinde kontrollerinde aksamalar oldu. Bazı bilim insanları  tarafından ilerleyen süreçte tedavilerdeki aksaklıklar dolayısıyla kanser pandemileri olacak yönünde görüşler var. Başlangıçta Türkiye’de iyi bir organizasyon yapılamadı. Covid dışı hastaların da güvenle muayene olabilecekleri ‘temiz hastanelerin’ olması durumu kolaylaştıracaktı. Gereklilikleri sağlayan bütün hastanelerin pandemi hastanesi ilan edilmesi büyük sıkıntıları da beraberinde getirdi" yorumunu getirdi.

SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI, BİZİM TALEPLERİMİZİ TAM OLARAK KARŞILAMIYOR
Sağlıkta şiddetin devam etmesinden çok büyük üzüntü duyduğunu belirten Başkan Çamlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok üzülüyorum gerçekten. Bu pandemi sürecinde büyük bir özveriyle çalışan sağlık emekçilerine yönelik bu artan şiddet gerçekten üzüyor. Başlangıçta alkışlanan, siz bizim kahramanımızsınız denilen sağlık emekçileri,şiddete maruz bırakıldı. Bunun sebeplerinden birincisi; ülkede uygulanan sağlık uygulamaları. Kışkırtılmış bir sağlık talebi mevcut. Şiddeti bir hak görülmesinin değiştirilmesi lazım. Dünyanın hiçbir yerinde bu beklentiyi sağlayacak bir sağlık sistemi yok. Şiddet dili, şiddet iklimine yol açacak beyanatlara dikkat etmemiz gerekiyor. Bu uygulamalara kesinlikle karşı çıkmamız gerekiyor. Şiddet tek başına polisiye tedbirlerle önlemez ama tabii ki caydırıcılığı olabilir. Alınan cezalar çok caydırıcı değilse, kısacası kişi yaptığı fiilden dolayı cezasız kalabiliyorsa şiddeti uygulamaya meyilli kişiler cesaretlenecektir. Son çıkarılan yasa bizim tam anlamıyla taleplerimizi karşılamıyordu. Özellikle hükmün geri bıraktırılabilme durumu uygun değildi. Sağlık çalışanlarının başına gelen şiddetten aslında işveren olarak sağlık bakanlığının ve idarecilerin sorumluluğu var. Sadece şiddeti uygulayan kişinin değil, yeterli alınmayan tedbirler dolayısıyla yöneticilerin de sorumlu olması gerekiyor. AVM’ye girerken X-Ray’den geçerken hastaneye silahla, bıçakla girilebiliyor. Dolayısıyla burada ihmali olanların hesap vermesi gerekiyor."

PANDEMİNİN SORUMLULUĞU TAMAMEN VATANDAŞLARA YÜKLENMEMELİ
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, önümüzdeki süreçle ilgili olarak şu mesajları verdi:

"Küresel bir sorunla karşı karşıyayız ve ülkemizde çok ciddi acılara yol açtı. Çözümünde mutlaka topyekün duyarlı olmamız gerekiyor. Pandeminin bütün sorumluluğu vatandaşlara yüklenmemeli. Ülkeyi yönetenlerin alacağı kararlar çok önemli. Vatandaşlarımız da kurallara sıkı bir şekilde uymalı. Yöneticilerin yaptığı rehavete yol açacak açıklamalara çok da kapılmadan, kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durarak, toplu taşım mümkünse pek tercih edilmeden hareket edilmeli. Güvenli, etkili bir aşı bulur bulmaz mutlaka aşı olmalıyız. Toplum sağlığını riske atamayız. Bu sadece bize ait bir karar olmamalı. Bir kişinin hasta olması, tüm toplumu etkilemekte. Ailemizi, akrabalarımızı, toplumu düşünerek etkili ve güvenli olan aşıları olmalıyız. Bununla yılmadan bıkmadan etkin mücadeleyle çıkmamız söz konusu. Bilimin ışığında ilerlersek sonbaharda bizi çok daha güzel günler bekleyebilir."

 
İzmir'in vizyon projesi yüzde 40 tamam!
 
Yakın temaslılar için karantina süresi uzatıldı
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Özgür 29 Mayıs 2021 Cumartesi 12:46

Bilimin ışığında iki sene daha kapanıp iyice kafalar gitsin 2 senedir güzelim bahar aylarında evde oturduk

Yorumu oyla      2      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Araştırma: Sinovac ölüm vakalarına karşı daha etkili
Uruguay'da yapılan araştırmada Sinovac aşısının Covid-19'a bağlı ölümleri ...
Bilim Kurulu üyesi maske için tarih verdi
Türkiye, hazirandan itibaren yoğun bir aşılama programına giriyor. 1 Haziran’dan ...
Çocuklara korona ilacı için hayati uyarı!
Sağlık Bakanlığı, koronavirüs tedavisinde erişkinlere verilen "favipiravir"in ...
 
Salgında günün bilançosu: 183 vefat, 8 bin 426 yeni vaka!
Türkiye'nin 27 Mayıs 2021 günlük corona virüs tablosu açıklandı.
YÖK'ten sağlıkçılara 'ek ödeme' talebi
YÖK, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesislerinde görevli personele yönelik ...
1 Haziran sonrası için plan: Maskeler ne zaman çıkacak?
1 Haziran sonrası için plan: Maskeler ne zaman çıkacak?
 
Aşılamaya bir grup daha dahil edildi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aşı programına öncelikli bir grubun daha ...
Fransa'da alarm: Varyant mutasyona uğradı!
Corona virüsün daha bulaşıcı olduğu tespit edilen İngiliz varyantının ...
Öğretmenlerin aşılanmasında son durumu paylaştı
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "40 yaş üstü 57 bin mesai arkadaşımızın ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Değersizliğin olağan halleri
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İzmirli o üniversite bulutların üstünde!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir Mayıs, çok renk…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva