HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
20 Mart 2023 Pazartesi - 12:47

İktisat Kongresi’nde Almanya Masası… Fischer’den ‘ortak çalışma’ çağrısı!

İzmir İktisat Kongresi’nde konuşan Almanya eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Joschka Fischer Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerinin önemine dikkat çekerek "Ülkenizin bir misafiri olarak şunu söylemem gerekir, aslında Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılımını bloke etmek çokta akıllıca değil… Çünkü olmak zorunda ve olmalı. Bu kadar basit… Ancak bu daha çok hatta ülkenizin de çıkarı ve menfaatine olabilir" dedi.

İktisat Kongresi’nde Almanya Masası… Fischer’den ‘ortak çalışma’ çağrısı!

Ahmet Can KARATAŞ / EGEDESONSÖZ İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, altıncı gününde “Sadakate Davet” temalı oturumlarla başladı. Deniz Dünyaoğulları Hünler’in sunumunu yaptığı altıncı gün oturumunun ilk konuşmacısı Almanya eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Joschka Fischer “Avrupa Birliği Demokratikleşme ve Türkiye” başlıklı sunumu gerçekleştirdi

Toplantıya davet edildiği için mutluluğunu dile getiren Fischer, “Bu konferansa davet edildiğim için çok onurluyum. Şöyle başlamam gerekirse baş sağlığı dileklerimi sunarak başlamak istiyorum. Hayatını kaybeden bu korkunç depremde başsağlığı dileklerimi sunuyorum. Hepimiz için bir şoktu. Bu deprem felaketinin üstesinden gelebilmek için hep beraber çalışmalıyız. Çevremize baktığımızda gördüğümüz şey, değişen bir dünya ve birçok olay… Sadece doğanın sonuçları olarak değil politikaların sonucu olarak da birçok olay medyana geliyor. Türkiye ve Avrupa aslında yakın komşular… Bizim ilişkilerimizin ne şekilde gerçekleşeceğini konuşmak istiyorum…” diye konuştu.



TAMAMEN DİREKT TEHDİT OLARAK GÖRÜLECEK

Avrupa Birliği’nin önemine vurgu yapan Fischer, “Gördüğümüz kadarıyla Avrupa değişiyor, bunun farkında olmalıyız… Rusya’nın Ukrayna’ya olan saldırgan tavrı her şeyi değiştirdi. Ben dışişleri bakanıyken çok çalıştım… Türkiye’nin ve Avrupa’nın ilişkilerini geliştirmek açısından. Ve sanıyorum ki şunu fark etmemiz gerek. Bu yapılar bizim ilişkilerimizin yapısından değişiyor. Sadece ne olduğunu fark etmemek mümkün değil… Bunu fark etmemek büyük hata olabilir Avrupa birliği, 2’nci Dünya Savaşı’nın ve soğuk savasın bir sonucudur. Ve bu dönem artık bir sona yaklaşıyor. Başlangıçta AB kurulduğunda herkesin çıkarları, ekonomik, güvenlik ve güçlü demokratik prensipler üzerine kurulmuştu. Bu gelecek için çok büyük bir unsur. Ekonomik olarak baktığımızda ekonomik entegrasyonun önemli bir nokta olduğunu görüyoruz ve bugünlerde güvenlikte yeni bir Avrupa birliğinin ana çekirdek noktası olacak. Ve bu Ukrayna savaşı ne zaman ve nasıl bitecek maalesef hiçbir şekilde öngörüde ya da duyuruda bulunamıyorum bildiğim şey şu ki, bizim Rusya ile olan ilişkimiz büyük bir zorluk ve sorun halinde devam edecek… Rusya bu savaşın sonucu ne olursa olsun tamamen direkt tehdit olarak görülecek!” dedi.

AVRUPA BİRLİĞİ DAHA ÇOK GÜVENLİĞE ODAKLANIYOR
Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerinin önemine dikkat çeken Fischer, “Ben İzmir’de bir onur konuğuyum ancak şunu da belirtmeliyim ki yeni Avrupa Birliği ve NATO’nun üyeleri ya da herhangi bir kimse şunu hayal edemezdi, Finlandiya ve İsveç NATO’nun kapılarını çalacak. Bu hayal edilebilir, düşünülebilir bir şey değildi. Bana birkaç yıl önce söyleseler mümkün olamaz derdim ancak şu anda bir gerçek. Bu değişimlere de yansıyor…  Ülkenizin bir misafiri olarak şunu söylemem gerekir, aslında Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılımını bloke etmek çokta akıllıca değil… Çünkü olmak zorunda ve olmalı. Bu kadar basit… Ancak bu daha çok hatta ülkenizin de çıkarı ve menfaatine olabilir. Bu büyümeyi desteklemek, NATO’nun büyümesini desteklemek hatta, Putin bile söyledi ki NATO, Kremlin’in politikasının bir sonucu olarak gözüküyor. Bu durum bize şunu gösteriyor, yeni Avrupa Birliği daha çok güvenliğe odaklanıyor…”  diye konuştu.

Türkiye'nin jeopolitik öneminin altını çizen Fischer, “Türkiye’nin aslında sadece NATO üyesi olarak değil jeopolitik pozisyonundan dolayı da bir millet olarak Avrupa Birliğine sunacağı çok şey var. Eğer Ukrayna’daki olaylara bakarsanız Ukrayna’yı bir Avrupa birliği adayı olarak desteklemek ve hatta Moldova, Gürcistan aslında bunlar bize değişiklikleri de gösteriyor. Avrupa birliği daha çok jeopolitik gücün etkisi altında olacak. Jeopolitik çıkarlar Avrupa birliğinin daha geniş ve daha kapsamlı olacak geleneksel çıkarlardan öteye taşıyacak” dedi.

NE YAPABİLECEĞİMİZE ODAKLANMALIYIZ
AB için üyelik başvurusu yapan ülkelere dikkat çeken Fischer, “Ukrayna’yla ilgili olarak eğer ciddiysek onların üyeliği konusunda onlar için biraz karmaşıklık olsa da onlara bu sözü verebilmek ve takipçisi olabilmek ve hatta Moldova ve Gürcistan’da aynı şekilde onların da başvuruları hala askıda. Dolayısıyla Avrupa birliği için askıda olan bir zorluk diyebiliriz... Ve Türkiye ile olan ilişkimiz, temel ve gerekli bir ilişki. Bu ilişkiler devam edecek, yeni Avrupa Birliği ile ama artık eskisinden daha da karışık. Gerçekçi olalım, tüm bu ulus ve devletler ortak Avrupa evine koymak biraz karmaşık. Özellikle yeni güvenlik sebepleriyle… Bu gerçekliği istiyorsak Çok sıkı çalışmamız lazım. Her zaman şunu söylüyorum, Avrupa'daki meslektaşlarıma Türkiye ile ilgili büyük fırsatımız var ve devam etmeliyiz. Hiçbir şekilde her iki taraf da vazgeçmeden devam etmeli. Bir yanda Avrupa diğer yanda Türkiye. Ve sizin ülkenizde çok bu tür yakın ilişkiden büyük bir çıkarı olacak. Sizi de çok mutlu etmeye çalışmıyorum ben realistim. Evet, çok karmaşık olacak diyorum ancak şuan odaklanmalıyız sadece soyut olan hedeflere değil, gerçekten ne yapabileceğimize odaklanmalıyız” ifadelerin kullandı.

SADECE OLUMSUZ SONUÇLAR ÇIKABİLİR
Prensiplerin ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Fischer, “Birbirinize yaklaştıkça son soru cevaplanacak. Yine de bunlardan vazgeçmemeliyiz, bura da İzmir’de olmak ve Türkiye'nin batıya bakan şehri olan İzmir’den konuşmak beni açık konuşmaya sevk ediyor. Doğru bir yere gittiğimizi düşüyorum. Avrupa tarafından da Türkiye tarafından da. Büyük dileğim şu ki, bu yollardan vazgeçmemeliyiz… Çünkü bu yol aslında kendi kendini gerçekleştirecek…  Kötümser olmayın, ama bir de diğer yandan şunu görüyoruz ki Avrupa birliği tabi ki ilke bazlı demokrasi… Bir Pazar konuşması ya da güzel bir konferans için değil, demokratik kurumlar yasal özgürlükler adalet için demokrasi karmaşık bir sistem ancak sonunda bizim toplumumuzun çıkarı için. Dolayısıyla, bu prensipleri çok ciddiye almalıyız. Avrupa birliği demokrasi topluluğudur. Tabi ki dışarıdan ve içeriden tehditler de var. Macaristan’da Victor Orban’ı görürüz Polonya ve Varşova ülkelerini görüyoruz bu prensipleri tehdit ediyorlar. Avrupa birliğinden vazgeçmeyi ummalısınız bu prensipler inandığımız prensipler ve bu prensipler bu kanunların altında yaşamak istiyoruz. Ortak çıkarlarımız ve prensiplerimiz bizi aynı yöne götürüyor. Evet, zorluklar var, yeni bir ortam var doğu, Avrupa’da savaş devam ediyor ve bu büyük bir değişim. Sadece Avrupa’da değil ancak bu değişim ve dönüşümü küresel anlamda da görüyoruz. Özellikle doğa ile olan endişelerimde var. Çin ev ABD karşı karşıya gelmek üzere gidiyorlar ancak ne için? Kim bir numara olacak? Bu bir prestij sorunu mu? Biz, bu durumdan nasıl bir menfaat çıkarabiliriz? 21’nci Yüzyılda bu tür karşı karşıya gelmekle ne kazanabiliriz? Sadece olumsuz sonuçlar çıkabilir… Bu tür karşı karşıya gelmelerin sonuna geldik. Küresel bir zorluk yaşıyoruz, mesela iklim değişikliği bu iklim değişikliği sorunu nerede olsanız değişmiyor dolayısıyla beraber ortaklarımız ile konuşmalıyız ve Atlantik’in öteki yanındaki arkadaş ve dostlarımızla da konuşmalıyız. Karşı karşıya gelmek değil işbirliği yapmaya ihtiyacımız var!” ifadelerini kullandı.



KOLLARIMIZI SIVAMALI VE BİRLİKTE ÇALIŞMAYA BAŞLAMALIYIZ

Kentten etkilendiğini dile getiren Fischer, “Karşı karşıya gelmek bizi parlak bir geleceğe götürmez. Avrupalının dostları var ve de belli bir uyum içinde olmalı. Bu Avrupa için önemli bir nokta. Biz ne istiyoruz ne istemiyoruz bunu konuşmalıyız. Dürüst ve direkt olmalıyız, geçmişin hatalarını yapmamalıyız… Bu tür küresel savaşlardan kaçınmalıyız. Olumlu sonuçlar sadece işbirlikçi bir yaklaşımla elde edilebilir. Bu benim için en büyük zorluk diye biliyorum. Hepimizin sahip olduğu sorun bu. Doğu Avrupa’daki savaş ve Rusya’nın saldırgan tavrı, Çin ve ABD’nin birbiri ile olan karşı karşıya gelmeleri hakkında unutmamamız gereken şey, tüm küresel dünya değişmekte ve bu artık küresel çıkarlar çok daha önemli konuya böyle bakmalıyız… Gerçek bu, sadece dünyamız süper güçler tarafından gelişmeyecek. Afrika, Güney Asya, diğer ülkeler ve diğer ülkelerin çıkarları ve de yasal sorunları var. Bunları da çözmeliyiz... Teknolojik gelişim var. Bu değişikliklerle karşı karşıyayız bu büyük bir devrim, hepimizin üzerinde bir etkisi var. Bu konuda yönetilmeli. Bu sebeple özellikle, gelecek için rol oynamamız gerekiyor. Evet, doğal değişikliklerle uğraşmalıyız savaş var onunla uğraşmalıyız 2 süper güç arasındaki karşı karşıya gelem var bunlarla uğraşmalıyız. Teknolojik el ve gelişmeler var. En büyük gelişkinlik burada sanayileşmenin amaçlanmayan sonuçları iklim değişikliği çokça uzun yıllardır mücadele veriliyor. Bizlere hep güldüler sizler, çevrecisiniz saçma şeyler söylüyorsunuz diye ancak artık görmeliyiz, Kuraklık problemi var! Sadece sizin ülkenizde değil, ispanya Portekiz batı Avrupa bizlerinde kuraklık problemi var. İklim değişikliği bir gerçek ve bu sanayileşmenin amaçlanmayan sonuçları bunlar. Bunları uydurmaz değiştiremezsiniz. Büyük felaketlerle karşı karşıya kalacağız. Aslında elimizde araç ve bilimsel bilgiler var. Bunu yapabiliriz. Türkiye gibi bir ülkenin büyük bir ekonomik başarı hikâyeleri olabilir… Zorlukları geçerek, bu yeni bir fırsat sunuyor. Avrupa ve Türkiye ilişkilerinde gördüğümüz kadarıyla bu gerçekler çok parlak ve oluşturulması çokta kolay değil. Ancak, birlikte yapabiliriz… Öncelikle bu yanlış düşünce şeklini durdurmalıyız. Şunu görmeliyiz ki, bir anda krizlerin toplu bir hali ortaya çıkıyor bunlara hep beraber karşı çıkmalıyız! Bu krizler toplamını hep birlikte bir şekilde çare bulmak için çalışabiliriz. Bunu yapabiliriz… Aslında düşünce şeklinden kurtulmalıyız… Karşı karşıya gelme değil bir iş birliği üzerine kurulu bir şekil olarak görmeliyiz… İnsan ve insan toplumları birbirine karşı karşıya gelmemelidir. Bunun yerine çözüm bulmak lazım. Çözümler bulunduğunda herkes bir arada yaşayabilir ve bu mümkündür…  Sadece bir kişinin rüyası değil bu aslında 21’nci yüzyılın durumundan baktığımızda ekonomimizi yeni teknolojiler üzerine kurabiliriz… Tek bir gezegen var ve birlikte yaşıyoruz. Ya hep beraber başaracağız ayda hep beraber başarısız olacağız. Türkiye ve Avrupa, işbirliği içinde olduğunda birçok şey başarabilirler. Ortak geleceğimiz için yol bu olmalıdır. Türkiye harika bir ülke harika bir kültürü ve tarihi var bundan övünç duymalı ve de bununla çalışmalısısınız. Dolayısıyla buradan yola çıkarak bu şekilde devam etmelisiniz… Vazgeçmeyin bu sizin geleceğiniz. Ve yeni ulusunuzun kurucusu olarak sizlerin vazgeçmemesi gerekiyor. Ben Türkiye’nin bir dostuyum ve batıya yüzünüzü dönmemek, batıya arkanızı dönmek yanlış olur. Orta doğuya yüzünüzü dönmek akıllıca bir karar olamaz.  Tek çıkarlarımız var ve ortak değeri de paylaşıyoruz bunlar unutulmamalıdır. Gelecek geçmişten çok daha önemli olacak. Tabi ki birçok çalışma ve iş yapılmalı. Kaçırılmış fırsatlar var, kaçırılmış fırsatlar konusundan acı hikâye anlatabilirim ancak, biz bunlardan öğrenmeliyiz bu kaçırılmış fırsatlar bizim geleceğimiz için kılavuz olmalıdır. Kaçırılmış fırsatları değerlendirmeliyiz... Yeni Avrupa birliği Türkiye için büyük fırsatlar sunuyor. Daha önce söylediğim gibi güvenlik merkezinde olacak ve Türkiye, NATO’nun üyesi bütün Avrupa birliği üyeleri de er ya da geç NATO’nun üyesi olacak. Bu çok açık. Bu ortak güvenlik aslında bize daha yakın bir ilişkide sunacak. Dolayısıyla bu kullanılmalı. Gelecekte, Türk yetkililer tarafından bunlara dikkat edilmeli. Ben geleceğimiz için çok iyimserim. Belki bu güzel İzmir tarafından da çok etkilenmiş olabilirim. Avrupa birliği ve Türkiye ikilisi adına söylemek istediğim şey şu, birlikte çalışmaya başlayalım… Yaşlı bir insan olarak aslında eyleme çağırma ve çağrı yapan kişi ben olmamalıyım… Belki ama kollarımızı sıvamalı ve birlikte çalışmaya başlamalıyız… Barış gelişme ilerlemek için birlikte çalışmak büyük bir konu ve sorun olabilir. Diğer devletler tarafından da kullanılabilir. Bu büyük fırsatı değerlendirmeliyiz. Geçmişimizde o kadar kaçan fırsat varken bunu yakalamalıyız. Türkiye'ye ilk geldiğimde otostopla gelmiştim. Çok meraklı ve ilgiliyim farklı bir ülkeydi o zaman şuandaki kıyasıyla çok büyük bir gelişim kaydetti” dedi.

Koronavirüs salgınında bulunan aşıyı Türklerin bulduğuna vurgu yapan Fischer, “BİONTEK 2 Türk göçmen çocukları tarafından bulundu. Büyük bir başarı gösterdiler. Bu durumdan birlikte onur ve gurur duymalıyız. BİONTEK çok iyi bir örnek. İki ülke arasındaki ortak gelecekle ilgili... Ve bize şunu gösteriyor, neler yapabiliriz… Eğer yapmak istiyorsak, dolayısıyla bu başarı hikayelerinden onur ve gururlu olmalıyız. Bu gerçek ortak geleceğimiz. Devam etmeye başlamalıyız ve Türkiye inanıyorum ki gelecekte büyük bir rol oynayacak. Avrupada.”

 
Sırrı Süreyya Önder'den 'Tunç Soyer' övgüsü: Gücü görünenin çok ötesinde!
 
DEVA Partili Ösen 'vekil sayısı arttıracak formül'ü anlattı: İzmir'de 'ortak liste' olasılığı!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Sırrı Süreyya Önder'den 'Tunç Soyer' övgüsü: Gücü görünenin çok ötesinde!
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat ...
İZSU'dan Bayraklı'da mesai... Taşkınlara set!
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, Bayraklı’da 11 km’lik ...
Menemen'de camilerde Ramazan hazırlığı!
Menemen Belediyesi, Ramazan ayına sayılı günler kala cami temizlik çalışmalarına ...
 
Çalışmalar aralıksız sürüyor... Bornova'nın sokakları yenileniyor!
Kendi tesisinde ürettiği asfaltla ilçe genelindeki yol yenileme çalışmalarını ...
Kınık’ta afetzede ailelere psikolojik danışmanlık hizmeti
Türkiye'yi yasa boğan deprem felaketinin ardından hem afet bölgesine hem ...
6'lı Masa zirvesinde söz Soyer'de: Bir şey değişecek her şey değişecek!
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin ...
 
Efes Ultra Maratonu koşuldu!
18-19 Mart tarihleri arasında “Dünya Mirasını Koşarak Keşfet” sloganı ...
İzBBŞT şehit yakınları ve gaziler için sahne aldı
İzmir Şehir Tiyatroları, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nün ...
Karşıyaka'da 18 Mart'a özel program!
Karşıyaka Belediyesi, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünü duygusal ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Siyaset insanı bozuyor
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sahipsiz kalan eski İzmir…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Gülayşe’den doğma ben ‘Öksüz Cüneyd’!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İlk Çağlardan 324’e İzmir Tarihi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Nepotizm hastalığı ve belediyecilik...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bumerang!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Gerçek annelik
Kemal ARI
Kemal ARI
Şirince’de Manoli’nin izinde (1)
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva