Nedim ATİLLA
İlk Çağlardan 324’e İzmir Tarihi
11 Mayıs 2024 Cumartesi

Bugün size tanıtacağım, Cecil John Cadoux’nün İlk Çağlardan 324’e İzmir Tarihi adlı kitabı şu cümlelerle başlıyor.

1909 yılının sonlarına doğru kamu görevindeyken, Londra Üniversitesi klasik bilimler yüksek lisansı için tez konusuna karar vermeye çalıştığım sırada, antik Smyrna’nın tarihini yazma fikrini bana ilk öneren kişi erkek kardeşim oldu.

Smyrna, hem antik dönemde önemli bir şehir hem bizim doğum yerimiz olarak ikili bir avantaja sahipti. Bu öneriyi hemen benimsedim ve zamanla tezim tamamlandı, sunuldu ve kabul edildi. Makale 167 dosya kâğıdı hacmindeydi ve şehrin İS 180’e kadarki tarihini anlatıyordu.

Bu çalışmayı tamamladıktan sonraki birkaç yılda, genel okumalarım sırasında rastladığım ek bilgileri not almaktan başka bir şey yapmadım. Ama bir gün bir şeyler yayımlayabilme umudu hep canlıydı ve zaman zaman bu amaçla küçük özel çalışmalar yapabildim. Bununla birlikte, elimdeki malzemeyi yayına uygun hale getirme doğrultusunda kayda değer çabalarım ancak 1928’de başladı. 1930 yılında arkadaşım John Francis Boyd’la beraber Levant’a giderek, Smyrna ve çevresinde geçirdiğimiz üç haftada arazinin durumunu inceledim, harabeler ve antik kalıntılarla ilgili mümkün olan her şeyi gördüm. 1933’te Yorkshire’dan ayrılıp Oxford’a taşınmam, konuyla yakından ilgili ancak zor erişilebilir kaynaklardan yararlanma olanağımı büyük ölçüde artırdı.

Elinizdeki kitap araştırmalarımın sonuçlarını yansıtır. 1909-1911 yıllarının gençlik çalışmasıyla çok az benzerlik taşıdığını söylemeye gerek yok. Smyrna’nın hikâyesinin İS 180’den İS 324’e (The Cambridge Ancient History ile The Cambridge Medieval History’yi ayıran dönem) kadar uzatılması ve daha önceki taslağımda yeri olmayan iki bölümün dahil edilmesi, çalışmanın çok daha büyük olan hacmini ancak kısmen açıklayabilir. Böylesi bir genişleme, işe ilk başladığımda boyutunu ve çeşitliliğini pek de hayal edemediğim, her türden yeni malzemenin keşfedilmesinden de kaynaklanmaktadır. Ayrıca daha önce yaptığım gibi Yahudi ve Hıristiyan olaylarını genel tarihle iç içe geçirmek yerine onları ayrı ayrı ele almayı daha uygun gördüm.

Başlangıçta Önsöz’ümün daha önce Smyrna antik dönemi üzerine yapılmış çalışmaların sistematik bir açıklamasını içermesini amaçlamıştım. Ancak böyle bir açıklamanın sınırlarını rasyonel biçimde tanımlamanın imkânsız olduğunu anlamaya başladım. Çünkü dahil edilmesi düşünülen konular Oikonomos, Lane, Storari, Mylonas, Slaars, Scherzer ve Tsakyroglou’nunkiler gibi önemli monografiler ile süreli yayınlar, sözlükler ve diğer kitaplardaki en kısa ve öz tenkitler arasında farklılık gösteriyordu.

Antik kayıtlar, Kilise kayıtları, Homeros üzerine kitaplar, seyahat kitapları, Kutsal Kitap yorumları, Kutsal Kitap sözlükleri, genel ansiklopediler ve benzeri yayınların her yerine önemli bilgiler çeşitli derecelerde yayılmış durumdadır. Yalnızca bahsedilmeyi bile hak eden her şeyi içeren anlaşılabilir bir kaynakça hazırlamak bile çok büyük bir görev olacaktı. Bu nedenle, bu çabadan vazgeçmenin ve söylenmesi gereken çok az şeyi, aşağıdaki Kısaltmalar Listesi’ndeki kayıtlar şeklinde vermenin en iyisi olduğunu düşündüm: sık alıntılanan bütün eserler buraya dahil edilmiştir.

… E. A Barber, The Cambridge Ancient History’de (vii. 260) şunları yazar: “Adalarda ve Anadolu Rumları arasında yerel tarih her zaman popülerdi.” Eğer bu durum Smyrna örneğinde de doğruysa, Barber’ın sözünü ettiği popüler zevk hakkında bu kadar az şey duymak bizim şanssızlığımız olsa gerek. Bu kitabın konusuyla ilgili olarak yazdığı bilinen tek kişi, muhtemelen İS birinci yüzyılda yaşamış, hekim Hermogenes’ti. Hermogenes’in eseri kayıptır ve görmüş olduğumuz gibi, Smyrna daha ilginç konulu çalışmalarda sıklıkla tesadüfi rollerde karşımıza çıksa da kendi nadiren inceleme alanının merkezindeydi. On sekizinci yüzyılda Hollandalı klasik uzmanı

Pieter Burmann, Smyrna’dan şöyle söz edebiliyordu: “historiam nobis, mihi certe, inopia veterum de hac urbe monumentorum, incognitam et obscuram”[kentin tarihi, kentin eski kayıtlarının eksikliği nedeniyle bilinmiyor ve belirsizdir]

****

Kültürpark’taki mükemmel kitap fuarı devam ederken İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları edebiyattan akademik yayınlara ve çocuk kitaplarına kadar dokuz yeni kitabı okuyucularla buluşturmuştu.

Kurulduğu günden bu yana bir yılda 35 kitaba ulaşan İzBB Yayınları’nın “İlk Çağlardan 324’e İzmir Tarihi” adlı Cecil John Cadoux’nün yazdığı Ayşen Tekşen arkadaşımızın dilimize kazandırdığı kitabın ön sözünden aldım üstteki notları.

Cecil John Cadoux (İzmir, 1883 – Oxford, 1947) Teolog, tarihçi ve yazar. Özellikle Hıristiyan teolojisi, antik tarih ve arkeoloji alanlarında uzmanlaşmıştır. Oxford Üniversitesi’nde eğitim görmüş ve klasik dilleri öğrenmiştir. Eğitiminin ardından bir süre öğretmenlik yapmış, ancak daha sonra araştırma ve yazma çalışmalarına odaklanmıştır. Cadoux’nun en önemli çalışmalarından biri “İlk Çağlardan 324’e İzmir Tarihi” dir.

İzmir’in antik dönemdeki önemini ve tarihini detaylı bir şekilde ele alan bu kitap hem akademisyenler hem genel okuyucu tarafından büyük ilgi görmüş ve İlk Çağlardaki İzmir hakkında önemli bir kaynak olmuştur.

Cadoux’nun çalışmaları sadece antik İzmir’le sınırlı değildir. Antik Yunan ve Roma uygarlıkları üzerine de birçok araştırma yapmış ve eserler kaleme almıştır. Bilgi birikimi ve titiz çalışmalarıyla tanınan Cadoux, akademik dünyada önemli bir iz bırakmış ve özellikle arkeolojialanında saygın bir konuma sahip olmuştur.

Kitabı herkesin anlayabileceği Türkçe’ye kazandıran Ayşen Tekşen (İzmir, 1959) Bornova Anadolu Lisesi ve Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunudur. Prealpina Girls College’da yabancı dil eğitimi gördü. Uzun yıllar bilgisayar sektöründe çalışırken bir yandan da çeviri faaliyetlerini sürdürdü. Farklı yayınevleri için psikoloji, felsefe ve tarih alanında kitapları Türkçeye çevirdi. Otuzdan fazla eseri dilimize kazandırmış olup artık tam zamanlı çeviri faaliyetiyle ilgilenmektedir. Çevirilerinden bazılar: Ruhçözümlemesinin Tarihi (Sigmund Freud), Narsisizm Kültürü (Christopher Lasch), Eski Toplum (Henry Morgan), Osmanlılar (Marc David Baer).

Teşekkürler İZELMAN, İzBB Yayınları, teşekkürler Ayşen Tekşen

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Ömer Gökmen 11 Mayıs 2024 Cumartesi 12:16

Muhteşem Cecil, muhteşem Ayşen…

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Acil çözüm şart!’
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Beyaz tren...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
'Memleket' küçülüyor!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Afyon üstünden Akşehir’e... (Gezi notları)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva