DEVA Partili Ösen 'vekil sayısı arttıracak formül'ü anlattı: İzmir'de 'ortak liste' olasılığı!

EGEDESONSÖZ- Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İzmir milletvekili aday adayı Seda Kaya Ösen, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı.

PARTİ İÇİNDE EN YÜKSEK DÖRDÜNCÜ ÜYESİ SAYISI İZMİR’DE
Kurucu il başkanı olarak görev yapmasının ardından vekil aday adaylığı için yola çıkan Ösen, seçime hazır olduklarını kaydederek “Hazırız. Biz zaten yaklaşık 3 yıldır çalışıyoruz. Aday adaylığı açıklayıp sonrasında iki ay kala seçimi değerlendirmedik. Partimiz 2020 Mart’ta kuruldu. 3 yıldır görevdeydim. İlk günden bu yana pandemi koşullarında kurduk partimizi. Bu süreçte her gün üst üste çalışarak bugüne geldik. 28 ilçede teşkilatlarımız hazır. Yeni kurulan bir parti için bu iyi bir rakam…  İzmir olarak DEVA Partisi içerisinde en yüksek üyeye sahip dördüncü partiyiz. Bu da bizim için iyi bir oran… Her gün sahada olmaya önem gösterdik. Yeni bir partiyiz, kendimizi tanıtmaya ihtiyacımız var. Medyada öne çıkamıyoruz, ambargo uygulanıyor partimize. Bizim de insanlarımıza kendimizi anlatabilmemiz tek yolu sahaya çıkmak. Bugüne kadar da bunu yaptık. 2,5 senedir ilk 3 aydaki pandemi sürecini kenara koyarsak düzenli olarak sahadayız. Yapabileceğimizin maksimumnu yaptık, içimiz rahat, bundan sonrası vatandaşın kararı…” diye konuştu.

PLANLARIMIZ HAZIR
İktidara gelmeden eylem planların hazır olduğunu vurgulayan Ösen, “22 eylem planı yayınladık. Tarımdan, sağlığa, adaletten, eğitime kadar planlamalarımız hazır. Afet eylem planımız da hazırdı. Sadece deprem değil sel her şey… Bu işe ne kadar önem verdiğimizi gösteriyor. Bir numara tarım, iki numara afetti… Bu işe ne kadar önem verdiğimiz gösteriyor. Bugün merak eden herkes internet sitemizden afetlere karı eylem planımızı okuyabilir. Son yaşadığımız deprem, onun enkazı ekonomik ve sosyal olarak nelere mal olabileceğine dair çözüm önerilerimizi hazırladık ve raporladık. Bunu da web sitemizden indirebilinir. Bu enkazın ekonomik, eğitim, sağlık kültürel olarak kaldırılmasına dair raporlarımız var. Sürekli teşkilat konusunda raporlama ve anlatma pozisyonundayız” ifadelerini kullandı.

AKLIN YOLU BİR
Yapılan çalışmaların önemini ‘ortak mutabakat’ metni üzerinden örnekleyen Ösen, “Tarım eylem programımızda yer alan öneriler, orta mutabakat metnine de girdi. Oradaki tarım bölümüne bakılırsa DEVA’nın eylem planlarına uyumludur. Aklın yolu bir. Enflasyonla mücadele etmezsek tepeden inme yapamazsanız. Maliyetleri düşürerek üreticiyi destekleyerek sebze-meyve fiyatlarını düşürerek sağlayabilirsiniz. İlk sıfır notasına girmemiz gerekiyor olayda… Gübre destekleri, teşvikler, Ziraat Bankası’nın daha işleri olması, tarım liselerinin tarım ilçelerine açılması, yeni nesil tarım çalışmalarına kadar planlamamız hazırdı. Bunların çoğu da ortak mutabakat metninde yer aldı” dedi.

KADIN TEMSİLİYETİ VURGUSU: İZMİR GİBİ BİR YERDE İKLİM BÖYLEYSE…
Kadınların siyasetteki yerinin önemine vurgu yapan Ösen, İzmir’deki ilk kadın il başkanı olmasına dikkat çekerek kadınların daha fazla siyasal alanda olmasının önemine dikkat çekti. Ösen açıklamasında  “İş fikir beyan etmeye gelince siyasi partiler teoride kadın-erkek eşitliğine, kadınların daha fazla ön planda olmasına, kadınların daha çok sivil toplumunda, siyasette temsil edilmesi noktasında fikir beyanında bulunuyor. İş kadınların önünü açmaya geldiğinde, listelerde yer vermeye geldiğinde, kadınları aday göstermeye geldiğinde, partilerde kadınların temsiliyetinin artmasına gelindiğinde bu sözler tutulmuyor. İş söze geldiğinde eşitliği savunuyor, icraata gelindiğinde hatta İzmir gibi toplumsal cinsiyet eşitliğinin daha yoğun olduğu bir yerde bile ben ilk kadın il başkanıyım. Bu ayıp bir şey. Anadolu’nun bazı kentlerde 3-4 kadın il başkanı var. Biz bu konuda iyi bir sınav veremedik İzmir olarak… Hatta Türkiye’de de kadın vekil çıkarmamış çok sayıda il var. Bu seçimin kadın hareketinin güçlendiği bir dönemde, eşitlik konusunun her parti liderinin söz ettiği dönemde bu seçim bir turnosuldur. Gerçekten eşitliğe inanıyorsanız bu seçim fırsat… Listelerinizde bunu gösterin. Herkes bu iadeye gösterirse 14 Mayıs milat olur. Biz DEVA olarak farklı duruşumuz var. Bizde yüzde 35 cinsiyet kotası var ve partinin çeşitli kurullarında uygulanıyor. Bu tabi ki kadınlara özgür bir ortam sunuyor. İşin başındaki erkteki kim varsa o listeleri yaparken kadın oranını tutturmak için çaba sarf ediyor. Nasıl iş dünyasında girişimciler vardır, onları siyasete hazırlıyordunuz. Yüreklendiriyorsunuz, cesaretlendiriyorsunuz. Cesaret konusunda kadınlarımızın sorunu var ve yarın bu insanlar aday adayınız oluyor. DEVA olarak biz kadın başvurusu alıyoruz. Hedefimiz yüzde 40… İzmir’deki üyelerimizin yüzde 42’si kadın, inşallah bu rakamı aday adaylığında tutturmak istiyoruz. Bu da tabiî Ankara’daki seçici kurulumuz rahatlatacak. Yerelin önemi bu yüzden… Kadınlarımızı teşvik ettikçe ve onların önüne 100 kişilik listede 50 kişi verdiğimizde otomatikman kadınlarımız daha fazla yer bulacaktır. Hem yukarıdan hem aşağıdaki parti yönetici dahi desteklemesi lazım. Ülkenin yüzde 50’si kadındır ve Kadınların temsili az ve biz bunu çoğaltmak istiyoruz. Lütfen siyasete girin. Bir ucundan tutun. Kadınlar abu alanlara açık tutan partiler mevcut. Biz bunlardan en önemlisindeniz. 6 erkeğin oturup kadınların hayat tarzını tartıştığını görüyorsunuz. Bunun değişmesi lazım. Değişimi içinse kadınların elini taşın altına koyması lazım. Kadınları ve 30 yaş altı gençleri DEVA’da siyaset yapmaya çağırıyorum” diye konuştu.

İZMİR İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM
Milletvekili olması durumunda İzmir’i tam olarak temsil edebileceğini belirten Ösen, “Biz ilk günden beri sahada çok gördük. Halkın en büyük şikayeti İzmir’i temsil edenlerin İzmirli olmaması… İzmir’de dışarıdan gelen siyasetçi çok… İzmir’de yaşayan herkes kadar İzmir’in sorunlarını, iş hayatındaki sıkıntılar, İzmir’in merkezi hükümetten destek alamaması ile ilgili sıkıntılar, İzmir’in yönetimindeki sıkıntıları görebiliyorum. Seçilirsem İzmir’in hak ettiği şekilde temsil edilmesi için elimden geleni yapacağım” dedi.

YENİ İL BAŞKANI KONUSU: GENEL MERKEZİMİZİN UYGUN GÖRDÜĞÜ BİRİ…
Kendisinin il başkanlığından ayrılmasının arından il yönetiminden birinin başkanlık makamına vekalet edeceğini belirten Ösen, “Parti kararı olarak vekaleten il yönetimden birisi olacak. İmza yetkisi olan arkadaşlarımızda birisi netleşecek. Sonrasında bir kongre süreci olacak, ilçelerimizden başlayacak ve il kongresi yapacağız. Yıl sonu ise büyük kongre yapacağız. İl yönetimimiz geçen sene seçildi. İl kongresi yapılana kadar görev başında… Genel merkezimin uygun gördüğü arkadaşımızın birisini görevlendirecek” ifadelerini kullandı.

ORTAK LİSTE AÇIKLAMASI: OLABİLİR, KENDİMİZ DE GİREBİLİRİZ
DEVA Partisi olarak İzmir’deki seçim yol haritasını da anlatan Ösen, şu ifadeleri kullandı;

“Bununla ilgili komisyon kurudu Ankara’da… Bu komisyonda bunlar değerlendiriliyor. Yeni sisteme göre bazı bölgelerde, orta ölçekli illerde ortak listeyle girmenin çok avantajı var. Özellikle Cumhur İttifakı’nın kuvvetli yerlerde 6 farklı listeyle girdiğimizde orada bir partiye teveccühün daha yoğun olduğu parti hangisi ise onun logosunun arlında girildiğini ciddi bir fark olduğunu hesap kitap yapanlar gayet iyi biliyor. 20-30 milletvekiline kadar büyük fark olabileceği hesap ediliyor. Hepimizi cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandık. Ancak parlamento seçimleri en az onun kadar önemli. Çünkü sonuçta hedefimiz sistemi değiştirmek ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek. Bunu sağlamak için parlamento çoğunluğuna ihtiyaç var. 30-40 vekil dediğimizde bu meclisin yüzde 10’u demek. Gözden kaçırılacak bir rakam değil. Şahsi beklentim bazı illerde ortak liste olması gerekliği… Önümüzdeki günlerde netleşir. İzmir yada diğer bunun içinde mi olacak yoksa orta ölçekli iller mi bu kapsam da olacak göreceğiz. Yada DEVA’nın altında üç parti girer ve İzmir’de şunun altında iki parti girer gibi farklı metotlar da olacaktır. 3-4 güne bunlar açıklanır. DEVA’nın listesinden mi gireceği yoksa ortak listeden mi hepimiz göreceğiz. Kendi listemizle girecekmiş gibi hazırlandık”

TOPLUMSAL BUHRAN İÇİNDEYİZ
Depremin bir siyasi faturasının da olacağının altını çizen Ösen, “Yorgun ama umutlu. Yorgunuz, çünkü özellikle 2023’te yaşadığımız deprem felaketi ile toplumsal buhran içindeyiz. Biz burada ilk günden beri depremzedeleri ziyaret ediyoruz. Her gün en az bir aileyi ziyaret etmeye çalışıyorum. Orada yaşanan olumsuzluklar ailelerde de bir isyana dönüşmüş durumda… Ama sonuçta biz en zor zamanlarda ülkemizi ateşin içinden çıkartabilmişiz ve bunu kaç kere yapmışız. Bu da bir geçici buhrandır. Hepimiz bitkiniz, üzgünüz ama geleceğe dair umutluyuz. İnşallah bu seçim milat olacak ve bu ülke özgür, demokratik bir ülke olmaya yoluna girecek diye umut ediyoruz. Değişecektir. Deprem vuran yerlerde Hatay’ı dışında bırakırsak diğer bölgelerin büyük bölümü geçmişte tercihini AK Parti’den yana yapmışlar. Konuştuğumuzda korkunç bir yalnız ve boş verilmiş duygusu yaşamışlar. İlk 48 saatte herkes kendi kaderine bırakıldı, orada yaşayan insanlar bunu anlatıyor. Bana ilk 48 saatte yardım geldi diyen kimseyle karşılaşmadım. Kamplara, evlere gittim, 300 depremzede ile yüz yüze konuştum. Bunu diyen olmadı. İlk 48 saat kimse yokmuş. Her yerden bahsediyorum. Kendi enkazlarını kaldırmaktan konuşa konuşa enkaz altında yaşamlarını kaybeden insanların ruh halini düşünün. Biz devletten çok şey beklemiyoruz aslında. Beklentimiz savaş oluğunda sınırlarımızı korumasını, afet durumunda bizi korumasını bekliyoruz. Başka çok bir şey beklemiyoruz. Bu iki tanesinden birisi olmadı ve hayal kırıklığı yaşanıyor. Yansımaması insan doğasına aykırıdır bence…” dedi.

İNCE YÜZÜNDEN SEÇİM İKİNCİ TURA KALIRSA GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLECEK
6’lı Masa’da yaşanan tartışmaların ardından yoluna devam etmesi ile ilgili değerlendirme yapan Ösen, Muharrem İnce’nin ayrı olarak seçime girmesinin seçimin ikinci tura gitmesine neden olabileceğini kaydetti. Böylesi bir durumun halkın beklentisini karşılamayacağını söyleyen Ösen,  “Biraz daha spontane tarzı var Meral Hanım’ın… Dönmesi iyi oldu. 6 farklı partinin bir araya geldiği ortak bir müşterekte bulunmuş yapılarız. Ama demokrasi budur Farklılıkların bir arada buluşup anlaşabilmesidir. Burada son 8-9 senedir sert, baskıcı, tek adam ne derse o olur rejiminde yaşıyoruz ki unuttuk. İstişarenin, tartışmanın önemini unuttuk. Eskiden Siyaset Meydanı’nda farklı fikirleri savunduğu anlaştığı gömüş nesiliz. Farklı fikirler konuşulacak ama önemli olan aynı hedefte ilerlenmesi… Önemli olan problemli çözebilme yeteneğimizi çıkmış olması bence. Bunlar tabi ki doğal karşılanması gerekiyor. Masa daha güçlü hale geldi. Siz öldürmeyen güçlendirir, masa stres testti yapmış oldu. Bu durum masanın ne kadar kuvvetli kurulduğunun göstergesi… Şu son 1 haftadır İktisat Kongresi var. Ortak mutabakat metninin mimarlarının paneli vardı. O panel genel başkan yardımcılarının ne kadar uyumlu ve birbirine sadık olduğunu ve metnin ne kadar çok arkalarında olduğunu biz tabiî ki ekrandan görüyorduk, 6’sını karşımıza aldığımıza daha iyi anladık.  Gerçek bir inanmışlık ve mutabakat var. Türkiye’yi parlamenter sisteme geri döndürmek, ortak mutabakat metnini yüzde 50’sini, yapabilsek ülkenin yüzde 50’si uçar diyor genel başkanımız. İnşallah yaparız. Ama yüzde 100’ü yapamazsak 50-60’sını yapsak ülke uçar. Kısa ve orta vadede ülkenin bu buhrandan çıkarılması için çalışmamız lazım. En Kısa sürede umarım geçiş olur. İnce’nin adaylığına korkunç tepki var ve ikinci tura seçim kalırsa günah keçisi ilan edilecek. Hiçbir parti halkın isteğinden daha önemli değildir. Hiçbir partinin kaprisleri halkın taleplerinden daha yoğun olamaz. Halkın beklentisi seçimi kazanmamız. Kim buna aksi davranırsa o kaybeder” ifadelerini kullandı.

HEDEF İLK TURDA SEÇİMİ KAZANMAK
Hedefin ilk turda adayın kazanmasını sağlamak olduğunu kaydeden Ösen, Erdoğan karşısında Kılıçdaroğlu karşısında konumlandırmamak lazım. Erdoğan evet tek ama Millet İttifakı’nda bir takım var. 1 senedir gece-gündüz çalışıp iki bin küsur maddelik mutabakat metnini oluşturan parti liderleri var ve halkın teveccühünü almış iki belediye başkanı var. Yani Erdoğan tek, karşı taraf 8 kişi… Onun için biz her zaman istişare ve ekibe inandığımızdan şansımızın yüksek olduğunu düşünüyoruz. İlk turda ve açık ara farkla kazanmanın Türkiye’nin ilerisi için psikolojik olarak büyük faydası olacaktır” şeklinde konuştu.

SANDIK GÜVENLİĞİ İÇİN TELEFONLARA APLİKASYON SİSTEMİ HAZILADIK
Sandık güvenliği konusunda hazırlıklarını tamamladıklarını kaydeden Ösen, “Bizim hem İzmir özelinde ortak mutabakatımız olacak. Herkes kendi sandık temsilcilerinin atamasını bitiriyor. Bu işlemin sonucunda bunu bir havuzda birikti ortak bir çalışma programının hazırlanması bekleniyor. Aplikasyon geliştirdik. Bu aplikasyonu indirip hangi partiye oy verdiğinizin önemi yok. O sandığın güvenliğini kontrol edebileceksiniz. O sandığın durumunu kontrolde tutabilirsiniz, çıkan sonuçları yapabilirsiniz. Bu aplikasyon halkın sandık görevlisi olması için düzenledik. Çünkü illa partili olarak görevimiz ama herkes oy kullandığı sandıkta oylarına sahip çıkmalı. Bunu telefonlarınıza indirip şu okuldaki sandığın sonuç raporunu oluşturacağım deyip kayıt yaptıracaksınız ve sonuçları, oradaki son durumu aktaracaksınız” açıklamasını yaptı.

İKTİSAT KONGRESİ’NİN SONUÇ RAPORU ÇOK ÖNEMLİ
İktisat Kongresi’nin başarılı girişim olarak değerlendirilmesinin altınız çizen Ösen şunları söyledi:

“Bence girişim olarak başarılı… Gerek konuşmacılar, katımcılar, organizasyonu değerlendirdiğimizde güzel organizasyon ve içerik olarak iyi bir vizyon çizildi. Gidip her kes konuştu gitti değil, çözüm olmazdı. Önemli olan bu kadar zaman süren ve uluslar arası konuşmacıların yer aldığı organizasyonda sonuç raporu çok önemli… Raporun Türkiye’nin ekonomik vizyonuna ışık tutması ve yol göstermesi önemli…  Çıkardığı çıkarımlarla Cumhuriyetin ilk döneminin yol haritasını çizmiş bir kongredir. Halk ilk etapta bir şey anlamamıştır. Çünkü okuryazarlık seviyesi belliydi. Daha önemli şeyler oluyor ülkede savaş var, rejim değişiyor. Lozan Barış Antlaşması imzalanıyor. 30’lara geldiğinizde Türkiye’nin ilk sanayileşme hamlesini göze aldığınızda bunların hepsinin ilk İktisat Kongresi’nde çıkan sonuçların ürünü olduğunu görüyorsunuz. Önemli olan bu İktisat Kongresi’nin kararları da çok önemli olması gerekiyor. Sanayi devrimini kaçırmanın maliyeti bize imparatorluk kaybetmemize mal oldu. Şu anda dijital devrim var dünyada ve şu an bunun ucundayız. Biz hala kendi içimizde saçma sapan şeyleri konuşuyoruz. Hala dış güçler gibi Ortadoğu mantalite isi ile konuşuluyor. Şu an dünyada dijital devrim oluyor. Eğer bu devrimi yakalayamazsak bunun ekonomimize bedi büyük olacaktır. Yapılan kongrenin kararları da dijital devrime ayak uydurma noktasında ışık tutması gerekiyor. Bu sonuç raporunda somut veri çıkarsa kongre başarılı demektir. Ancak somut bir veri çıkmazsa hep beraber konuşup ayrıldık, demektir”