EMO’dan EPK’ya ‘10 gün’ uyarısı

EMO İzmir Şube Başkanı Mahir Ulutaş, bu yıl 31 Mart'ta meydana gelen büyük sistem çökmesinin yanı sıra dağıtım sistemindeki sorunlar nedeniyle elektrik kesintisinin günlük yaşamın parçasına dönüştüğünü, kendilerine yansıyan şikayetlerin de arttığını açıkladı. Karşılaşılan en temel sorunlardan birinin gerilim dalgalanmalarından kaynaklanan elektrikli ve elektronik cihazların hasar görmesi olduğunu belirten Ulutaş, "Yurttaşlar bu hasarların karşılanmasına ilişkin sorun yaşadıklarını söylüyor" dedi.
 
Ulutaş, 'Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği'ne göre dağıtım şirketlerinin kesintilere ve enerji kalitesine ilişkin verileri kayıt altına almasının zorunlu olduğunu; yıllık kesinti süresinin yönetmelikle belirtilen süreleri aşması durumunda, kesintinin olduğu bölgedeki abonelere tazminat ödenmesinin söz konusu olduğunu söyledi.
 
10 GÜNLÜK SÜRE YETERLİ DEĞİL
Yönetmeliğe göre; dağıtım şirketinin kendi kusurundan meydana gelen hasarları tazmin etmek veya cihazları tamir ettirmek zorunda olduğuna dikkat çeken Ulutaş, "Hasar gören teçhizatın tamir edilememesi durumunda dağıtım şirketi tarafından tespit edilecek ya da ettirilecek rayiç bedel veya dağıtım şirketinin uygun görmesi halinde kullanıcının talep ettiği bedel kullanıcıya ödenmelidir. Ancak yönetmeliğin tüketicinin haklarını kısmen koruyan maddeleri, hasarın tazmini için talepte bulunma süresinin 10 iş günü ile sınırlandırılmasıyla havada kalmış. Yurttaşların cihazlarındaki arızayı tespit etmesi ve arızadan elektrik dağıtım şirketinin sorumlu olduğunu anlayıp, başvuru yapması için bu 10 günlük süre yeterli değil. Yurttaşların teknik servise gönderdikleri cihazların geri dönüş süresi bile çoğu zaman 10 günü aşmaktadır. Elektrik dalgalanmaları garanti kapsamında olmadığı için bu cihazlar garanti süresi içinde olunsa dahi ücretli olarak tamir ettirilmektedir. Dağıtım şirketleri, zararın tazmin edilmesi için yapılan başvurularının çoğunu bu 10 günlük zaman aşımı nedeniyle reddedebilmektedir. Böylece 'kalite' yönetmeliğindeki yaptırımlar uygulanamaz hale gelmektedir. Bu enerji kalitesine bir darbedir" diye konuştu.
 
BAĞIMSIZ BİR KURUL OLUŞTURULSUN
Dağıtım şirketine yaptığı başvurudan sonuç alamayan kişilerin ya konunun peşini bıraktığını ya da tüketici hakem heyetlerine veya tüketici mahkemelerine başvurmak zorunda kaldığını belirten Ulutaş, EPDK'nın yönetmelikteki 10 günlük sınırı makul bir süreye yükseltmesiyle mağduriyeten önüne geçileceğini söyledi.
 
Aboneler ile ile şirketlerin sorun yaşamaması için hem kayıtların tutulması hem de başvuruların değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması aşamalarında şirket çıkarlarından bağımsız davranabilen, içinde tüketici derneklerinin ve ilgili meslek örgütlerinin de temsilcileri olan bir kurul oluşturulmasını öneren Ulutaş, "Bu kurul zarar tazminine esas olan rayiç bedellerin belirlenmesinde de rol oynamalıdır. Dağıtım şirketlerinin hem teknik hem de idari açıdan denetlenmesi ilişkin EPDK'nın işleyen bir mekanizma kurmaması, şirketlerin tazminat taleplerini reddetme konusunda daha rahat davranmasına yol açmaktadır" dedi.
 
ZARAR NASIL TAZMİN EDİLECEK?
Ulutaş, cihazları bozulan kişilerin öncelikle arıza nedenini tespit ettirmesi, cihazlar yüksek veya alçak voltaj nedeniyle bozulmuş ise bu durumu incelemeyi yapan teknik servisin raporlamasını mutlaka sağlanması gerektiğini söyledi. Voltaj dalgalanması nedeniyle zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda zaman geçirilmeden, söz konusu teknik servis raporları ile ilgili dağıtım şirketine başvuru yapılmasını öneren Ulutaş, "Abone, ikamet ettiği bölgede aynı dönemde cihazları aynı sebeple bozulan diğer yurttaşları da uyararak, başvuru yapmalarını sağlamalı. Aynı bölgeden çok sayıda başvuru olması sorunun dağıtım şirketinden kaynaklandığını ortaya koyması anlamında önemli. Dağıtım şirketinin başvuruyu, 10 günlük süreyi gerekçe göstererek reddetmesi durumunda ise tüketici ilçe ve il hakem heyetlerine veya tüketici mahkemelerine başvuru yapılmalı. Tespit edilen zararın miktarı 2015 yılı için 2 bin 200 TL'nin altındaysa ilçe tüketici hakem heyetlerine, 2 bin 200 TL'den fazla 3 bin 300 TL'den az ise il tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılmalı. Bu başvurunun da yönetmelikte yer alan süre aşımı nedeniyle hakem heyetleri tarafından reddedilmesi durumunda ise konunun 15 gün içinde tüketici mahkemelerine taşınması gerekli. Zarar miktarı 3 bin 300 TL'yi aşıyor ise tüketici mahkemelerine başvuru yapılmalı" dedi. (dha)