Konuyla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulunan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu şunları söyledi:
“İzmir’in ve İzmirlinin değerlerine saygı duymadan, devletin malını kendi şahsi ganimeti gören rektör adeta CHP’lilere hastanenin kapılarını kapattı. Vatandaşın sağlık hakkına ve özgürlüğüne karşı yapılan bu kısıtlamayı kabul etmek mümkün değildir. Devlete ait olan bu hastanede her vatandaşın özgürce tedavi görme hakkı vardır. Partizanca hareket ederek hasta seçmenin, insanları ayrıştırmanın, toplumu sağlık üzerinden dahi bölmenin hiçbir faydası yoktur. İlgili başhekimliklere taleplerin reddedilmesi konusunda talimat verilmiş olması derhal dönülmesi gereken büyük bir yanlıştır. Bunun yanı sıra hiçbir sağlık bürokratının böyle bir talimatla halktan gelen talepleri geri çevirmeye hakkı yoktur. Dokuz Eylül Üniversitesi Türkiye’nin en değerli devlet kurumlarından biridir. Saygınlığı ise dünya çapındadır. Liyakatsız atamalarla itibarsızlaştırılan, içi boşaltılan bu değerlerimize sahip çıkmak ve kamusal düzeni bozan etkenleri ortadan kaldırmak zorundayız.
ORTADA GÖZLERİNİ KAYBETMEK ÜZERE OLAN 12 YAŞINDA KÜÇÜK BİR KIZ ÇOCUĞU VAR
Dokuz Eylül Hastanesi’nden randevu almaya çalıştık. Ailesi perişan vaziyette ve kaybedecek hiç vakit kalmamış. Şehir merkezinde de ikamet eden bir aile değil, biz sürekli halkla iç içe olduğumuz için bize hastaneden daha kolay ulaşmışlar. Bizde milletin vekili olarak görevimizi yerine getirmek adına girişimde bulunduk fakat karşılaştığımız manzara içler acısı. Bundan önce de engelli bir çocuğumuzun tedavisi için talepte bulunduk. Ona da yanıt gelmedi. Adeta bir parti temsilcisi niteliği taşıyan Nükhet Hanımla ilgili basına demeç verdiğimiz için, yapılan usulsüzlükleri dile getirdiğimiz için bizden gelen talebe olumsuz yanıt verdiler. Bu nasıl bir vicdansızlıktır. Ortada gözlerini kaybetmek üzere olan 12 yaşında küçük bir kız çocuğu var.
CHP İKTİDARA GELDİĞİNDE KENDİSİNİ GÖREVDEN ALMAYI BİLİR
Kişisel çıkarlarını devlet ve halkın çıkarlarının önünde tutanlar derhal bulundukları koltukları terk etmelidirler. Eğer Nükhet Hanım görevinden istifa etmiyorsa son bir kaç ay daha koltuğunun tadını çıkartsın. Halkının ve milletinin yanında olan Cumhuriyet Halk Partisi iktidara geldiğinde kendisini görevden almayı çok iyi bilir. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi toplumun çıkarları adına hizmet etmekten çıkmış, bazı kişi ve partilerin özel şirketi haline gelmiştir. Biz buna son vereceğiz"
REKTÖRLÜKTEN YANIT: HASTALARA RANDEVU YAKINLARIN UNVANLARINA GÖRE VERİLMEZ
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü ise Purçu'nun iddialarına yanıt verdi. Yapılan açıklamada şunlara yer verildi:
İzmir’in yanı sıra; Ege Bölgesi’ne hizmet sunan DEÜ Araştırma Uygulama Hastanemizde, hastaların sosyal statüsüne, siyasi tercihlerine, kişisel isteklerine ya da akrabalık ilişkilerine bakılmamaktadır. Hastanemiz ve sağlık çalışanlarımız için önemli olan, şifa arayan herkesin sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlamaktır. Kurumumuzdaki bütün iş ve işlemler de, ulusal ve uluslararası tıp biliminin öngördüğü şekilde ve belirli kurallara göre yürütülmektedir. Bu noktada; hastalığın tanı, teşhis ve tedavi süreçlerine ise sadece hekimlerimiz karar vermektedir. Dolayısıyla hastanın aciliyeti, önceliği ve hastalığın seyri hakkındaki durumu değerlendirmek, hasta-hekim ilişkisi dışında doğru değildir. Adı geçen vekil, hem bu gerçeği görmezden gelmekte hem de 12 yaşında kız çocuğuna randevu verilmediğini belirterek; bunu siyasete/particiliğe bağlamak gibi akıl almaz bir iddiada bulunmaktadır.
Vekil, yakın zamanda öz yeğeni (Y.P.) için konumunu da kullanarak ayrıcalık yapılmasını talep etmektedir. Yaşadığı sorunlara çözüm bulunmasını isteyen hastalara her zaman yardımcı olan Rektörlüğümüz ve Hastane Başhekimliğimiz, insan sağlığı konusunda zaten hiçbir ayrım gözetmemektedir. Buna rağmen adı geçen vekil, özel gereksinimi olan bireylere ve çocuklara, hastanemizde önem verilmediğini ima etmektedir. Bu son derece yakışıksız, çirkin ve amacını aşan bir beyandır. Şu bilinmelidir ki; hastalara randevu, yakınlarının unvanına veya titrine göre verilmemektedir. Yüksek standartlarda kamu hizmeti sunan ve yoğun talep gören hastanemizdeki randevular belirli bir plan dâhilinde oluşturulmaktadır. Bu süreçte hiç kimsenin mağdur edilmesi de söz konusu değildir.
Adı geçen vekilin diğer iddia ve hedeflerinin ciddiye alınacak tarafı bulunmadığından, tarafımızca cevap verilmeye değer görülmemektedir. Kendisine İzmir’in gerçek sorunlarına çözüm bulmasını tavsiye ediyor; hastalara şifa, hasta yakınlarına kolaylık diliyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.