Bora’nın gülüşü sonsuza dek yaşayacak

O’nu bu dünyadan koparan ‘trafik cinayeti’ üzerinden 7 yıl geçti. Bora 16’sındaydı. Çok iyi bir gitarist olma yolunda ilerleyen, derslerinde başarılı ve arkadaş ilişkilerinde örnek gösterilen bir candı Bora. Yüzündeki gülümseme ve yüreğindeki iyilik, kısa süreli hayat yolculuğunda O’nu tanıyanların anılarında yaşattıkları en bilinen özelliğiydi. Bir alkollü sürücünün, doğru tabiriyle bir “trafik teröristi”nin,İzmir Göztepe Sahil yolundaki “cinayeti”nin hedefi oldu Bora. Resmi raporlarla tespit olduğu gibi 30 km hız sınırı olan noktada 96 km hız ve 1.03 promil alkollü Mehmet Emrah Kurtoğlu’nun işlediği ‘trafik cinayeti’ ardından; Anne Hayal Kiray Aşçılar ve Baba Osman Aşçılar’ın yaşadığı acı tarifsizdi.

Oğulları Bora’yı yitirmeleri ardından içlerinde hep kor olarak duracak acılarını, bir hukuk ve onur mücadelesine dönüştürme süreci başladı Hayal ve Osman Aşçılar için… İzmir 27.Asliye Ceza Mahkemesi’nde 14 duruşma ardından 16 yaşındaki Bora’nın yitimine neden olan Kurtoğlu, 2 yıl 9 ay hapis cezası aldı; mahkeme kararıyla suçu tespit olunan Kurtoğlu, bu hükme rağmen bir gün bile cezaevinde yatmadı. Anne ve Baba Aşçılar, adalet sisteminin hayatlarında yarattığı travmayı aşmaya yönelik olarak hak arayışlarını sürdürdü. Sanığın ‘farklı bir şekilde ceza alması’ düşüncesiyle, manevi tazminat davası açtılar. Dava dilekçelerindeki tek şartları, “Mahkemece belirlenecek tazminat bedelinin, Bora’nın yaşamını yitirdiği Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Nevvar Salih İşgören Çocuk Hastanesi’ne bağışlanması”ydı.

“TRAFİKTE BAŞKA BORALAR ÖLMESİN!”
Bora’nın mücadeleci ve kararlı anne ve babasının yanı sıra okuldan ve müzik grubundan arkadaşları da bir araya gelerek “Trafikte Başka Boralar Ölmesin” başlığıyla eylem ve etkinliklerle ses oldular. Kamuoyu baskısı etkili oldu, ‘trafik teröristi’nin bazı konuşma ve ifadeleriyle, bu kampanyaları tehdide varan eylemlerle bastırma isteği savuşturuldu.

Süren dava sonunda İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 7 yıl süren dava ve 14 duruşma sonucunda, anne ve babaya 200.000-TL tazminat ödenmesine hükmetse de, hakkında hüküm verilen ‘trafik teröristi’, davayı istinaf mahkemesine götürdü. Mahkemece hükmolunan tazminatı ödemesi için Aşçılar Ailesi tarafından “Çocuk hastalar yararına yapılacak desteğin gecikmesine neden olduğu” gerekçesiyle icraya verilen Mehmet Emrah Kurtoğlu’nun; bu bedeli 7 yıldır ödemediği gibi, Baba Aşçılar’ın tespitli kamuoyu açıklamasına göre “icradan el konmaması için mal varlığını hülle ile kaçırdığı” iddialarıyla yeni boyutları basın haberlerine konu oldu. Bu da Aşçılar Ailesi için bir yıpratıcı süreçti. 

Aşçılar Ailesi, nihayet İzmir Bölge İstinaf Mahkemesi’nin  kararı ardından da çocukları Bora’yı yitirdikleri Dokuz Eylül Üniversitesi Nevvar Salih İşgören Çocuk Hastanesi’ne nasıl ve ne şekilde bağış yapılabileceğini belirlemek için Hastane Yönetimiyle görüşmeler yaptı. Bu çerçevede aile ve hastane yönetimi arasında, hastanenin planlamaları kapsamında “Kan Alma ve Enjeksiyon Ünitesi” yaptırılması konusunda protokol yapıldı.

ÇİZGİ KARAKTERLER KORİDORLARDA!
Aşçılar Ailesi, biricik çocukları Bora’yı yitirişlerinin 7. yıldönümünde, uzun süren hak ve hukuk mücadelesi sonunda, Kan Alma ve Enjeksiyon Ünitesinin açılışını Dokuz Eylül Üniversitesi Başhekimi Doç. Dr. Sefa Kurti Başhekim Yardımcıları ve tüm sağlık çalışanlarıyla birlikte gerçekleştirdi. Açılışta Başhekim Yardımcıları Orhan Kalemli, Eda Karadağ Öncel, Nevzat Devebakan, Ahmet Okay Çağlayan, Ali Necati Gökmen ve tüm doktorlar hazır bulundular.

Osman ve Hayal Aşçılar, Bora için sadece DEÜ Çocuk Acil Bölümü’nde sadece bu ihtiyaçların karşılanmasıyla kalmadılar. Aynı bölümde bulunan gözlem odalarının,  refakatçi koltukları ve televizyon gereksinimlerini de karşıladılar. Bunlarla birlikte Çocuk Acil Bölümündeki tüm koridorlar, çizgi film karakterleri duvar boyama uygulamasıyla donatıldı.

SAĞLIĞINDA GİTAR ÇALDIĞI HASTA ÇOCUKLARLA
24 Mart 2017’de alkollü bir sürücü tarafından yaşamdan koparılan16’sındaki Bora, kaybından tam yedi yıl sonra, acil servis ve yatan hasta servisindeki gülen çocuk yüzlerinde, bir anlamda yeniden o güzel gülüşüyle yaşama tutundu. Daha önce arkadaşlarıyla birlikte gitar çaldıkları hasta çocuk odalarında, bu kez bambaşka bir “İyilik Şarkısı”nı besteleyerek, tüm sevenlerine gökyüzünden bir yerden sıcak bir selam yolladı.

Bu etkinlikten önce yatan hasta çocuklara ‘’3 Dilek Tut 1’i Senin Olsun” çağrısıyla ihtiyaç anketi yaptıran Aşçılar Ailesi, yatarak tedavi gören 60 çocuğunda tutmuş oldukları dileklerini yerine getirdiler. Hayal ve Osman Aşçılar çifti, hasta çocukların dileklerinin bir tanesini değil, üçünü de yerine getirmeye çalıştılar.

Anma etkinliğinin diğer bir renkli tarafında ise,  animatör ve sihirbazlık gösterileri de yer aldı. Tedavi gören çocukların kahkaha içinde, çok mutlu ve neşe dolu zaman geçirmeleri de Aşçılar Ailesi’ni çok mutlu eden anlardı.