Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bir dizi temasta bulunmak üzere İzmir’e geldi.
Bakan Fikri Işık kentte ilk olarak Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) iş birliğiyle düzenlenen Sanayi ve Su Verimliliği konulu 3. Sürdürülebilir Üretim Sempozyumu’na katıldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi 75. Yıl Amfisi’nde gerçekleştirilen toplantıya Sanayi Bakanı Fikri Işık’ın yanı sıra İzmir Valisi Mustafa Toprak, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Mehmet Füzün, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, ve çok sayıda temsilci katıldı.
HERKESİN ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMASI LAZIM
Toplantıda konuşan EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, su ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının ülke ve sanayicilerin gelişimi için önemini anlattı. Su kaynaklarının özenli kullanımı için tüm kurumların üzerine düşeni yapması gerektiğine vurgu yapan Yorgancılar, “Bu toplantı geleceğimiz açısından son derece önemli. Kesintisiz üretimi sağlayacak kaynakların oluşması kapsamında ülkeleri zor günlerin beklediğini biliyoruz. Sanayi 4’e giden yolda su kaynaklarımızın en iyi şekilde kullanılması, hem çevre, hem doğal kaynak kullanımı hem sanayinin gelişimi gibi konularda önemli bir kaynak olacaktır. Suyun iyi kullanılması açısından tüm kurumların üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Yorgancılar’ın ardından kürsüye çıkan DEÜ Rektörü Mehmet Füzün ise toplantının önemine vurgu yaparken, “Su olmazsa hayat olmaz, suyun akıllı kullanımı çok önemli. Türkiye’nin su kıtlığı çekecek potansiyel ülkelerden biri olma durumu nedeniyle bu sempozyum çok önemlidir” dedi.
AZİZ SANCAR MUTLULUĞU
Toplantıda konuşmacı olarak kürsüye çıkan Bakan Fikri Işık sözlerine, “İzmir bizim için çok önemli. İzmir’e daha sık gelmeye dikkat edeceğiz” diyerek başladı.
Önceki ziyaretinde Nobel Kimya Ödüllü Bilim Adamı Aziz Sancar’ı, kendisine Dokuz Eylül Üniversitesi’nin tanıttığını söyleyen Işık, “Aziz Sancar her birimizin göğsünü kabartan bir isim oldu. Bizim için çok büyük bir mutluluk. Hocamızın Dokuz Eylül’de yer alması üniversitenin bilim insanlarına ne kadar değer verdiği görülüyor. Nobel aldıktan sonra çağırılsaydı bu kadar değerli olmazdı” dedi.
GELİŞMİŞ ÜLKELER ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş ülkelerinin dünyayı en çok kirleten ülkeler olduğunu söyleyen Işık, “Şu anda dünyada bir büyüme var. Her ne kadar hızı düşse de bu büyüme yaşanırken eğer tedbir alınmazsa dünya, 100 yılın sonunda 4 derece daha fazla ısınmış olacak. Üzerinde yürüdüğümüz topraklar su altında kalmış olacak. Dünyada bu değişikliği gördüğü için önemli çalışmalar yaratılıyor. KYOTO 2020’de tamamlanacak. Paris Konferansı’nda alınan karar devreye girecek. Bu çalışmalarda herkesin ne yapabileceği var. Ama taşına altına en çok elini koyması gerekenler gelişmiş ülkelerdir. Bugün dünyayı en çok kirleten ülkeler gelişmiş ülkelerdir. Dolayısıyla en büyük yük onlardadır. Gelişmeye devam eden ülkelere bu yükleri yüklemek haksızlık olur. Kendi gelişimi için çalışmalarını sürdüren ülkelere teknolojik gelişmeleri kullanarak, doğal kaynakları en iyi şekilde kullanması için gelişmiş ülkelerin katkı sağlaması gereklidir” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İSTENİLEN NOKTADA DEĞİL
Sürdürülebilir üretim kilit bir kavram. En az atıkla ve en yüksek verim sağlanarak sürdürülebilir üretim sağlanır. Eğer siz, bir birim üretim yapılırken iki birim enerji harcıyorsanız; bu sürdürülebilir üretim değildir. Biz burada istenilen seviyede değiliz. Japonya bu üretimi yaparken 0.75 enerji harcıyor. Türkiye’de bu rakam maalesef 1.50’lerde. Türkiye enerji yoğunluğunu azaltmak durumunda. Biz bunun için Enerji Bakanlığımızla çalışmaları sürdürüyoruz. Biz artık verimsiz elektrik motorlarının sanayide kullanılmasını istemiyoruz. Hem ithal ediyoruz. Hem çok fiyat ödüyoruz, hem de fazla enerji harcıyoruz. Bunu Kayseri’de başlattık. Girdiyi minimize etmek ve bu girdinin atığının da minimize edilmesi sürdürülebilirlik için en önemli bileşendir. 1 birim üretim için 50 ton su kullanmak yerine çok daha düşük su kullanmak gerekir” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE SU FAKİRİDİR
Ülkenin su potansiyelini değerlendiren Işık, “Türkiye su zengini bir ülke değildir. Türkiye su noktasında fakir diyebileceğimiz bir ülkelerden biridir. Türkiye’nin kişi başına düşen su miktarı bin 519 metreküp olması, su sıkıntısı çeken bir ülke olduğunu gösteriyor. Bu rakam 2030 yılında bin 120 metreküpe düşecek. Suyun ne kadar verimli kullanmamız gerektiğiniz anlamamız gerekiyor. Tarımda az suyla çok daha fazla üretimin yollarını aramalıyız” dedi.
BİLİMİ SOSYAL FAYDAYA DÖNÜŞTÜRECEĞİZ
Gelecek nesillere daha iyi bir ülke bırakılması için herkesin sorumlu olduğunu söyleyen Bakan Işık, ”Bu ülke bize sadece ecdattan emanet değildir. Gelecek nesillere en iyi bir ülke bırakmak bizim sorumluluğumuz. Bunu söylem olarak ifade etmek kolay ama hayata geçirmek için daha fazla çalışmamız lazım. Biz bunu yenilikçi üretimle başarabiliriz. Biz üretim stratejimizi '3 Y' olarak belirledik. Yerli, yenilikçi ve yeşil üretim. Bu çalışmalarda en önemli kaynağımız üniversitelerimizdir. Üniversite-sanayi işbirliği, ülke geleceği için en temel faktörlerinden biridir. Artık bilim, bilim içindir anlayışını bırakıp sosyal faydaya dönüştüreceğiz” dedi.
GÜN BOYU PROGRAM
Fikri Işık, İzmir programı kapsamında sempozyumun ardından Kemalpaşa’da Organize Sanayi Bölgesi’ni ve Kemalpaşa Belediyesi’ni ziyaret edecek. Kemalpaşa turunun ardından Dokuz Eylül Üniversitesi DEPARK hizmet binası açılışını gerçekleştirecek Işık, EBSO tarafından organize edilen özel meclise katılmasının ardından kentten ayrılacak.