HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
30 Ocak 2021 Cumartesi - 17:43

Başkan Soyer'den 'tarım' mesajı: Atıl hiçbir yer bırakmayacağız

Katıldığı bir televizyon programında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, tarım politikaları ile ilgili, "Bir santimetre kare boş arazi kalsın istemiyoruz. Nihai hedefimiz bu bereketli topraklardan maksimum ürünü elde etmektir. Bu yüzden üreticimizin ürettiği yerde kalmasını hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.

Başkan Soyer den  tarım  mesajı: Atıl hiçbir yer bırakmayacağız

EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehri Belediye Başkanı Tunç Soyer, Halk TV'nin konuğu oldu. 'Konuşalım' programında Fatma Nur Ak'ın sorularını yanıtlayan Başkan Soyer, son dönemlerde sıkça gündeme gelen 'Başka bir tarım mümkün' hakkında açıklamalarda bulundu.

Türkiye'de okullarda öğretildiği gibi dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olduğuna dikkat çeken Başkan Tunç Soyer, bölgeye uygun tohum ve hayvancılığa dikkat çekti.

Türkiye'de her geçen gün ithalatın arttığı ve üreticinin köylerindeki üretimden koparak kentlere gittiğini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, dışa bağımlılığın mecburiyet olmadığını söyledi. Soyer, "Bizim başka bir tarım mümkün söz ile yolu çıktık. Mevcut  tarım politikaları ile karşı karşıya kaldığımız tablo giderek ithalatın büyütüldüğü ve köylülerin tarımı ve köylerini terk ettiği bir durum var. Bu durum bir kader gibi algılanıyor. Ancak bu doğru değil. Bu coğrafya bize öğretmenlerimizin öğrettiği gibi kendi kendine yeten, dünyanın tahıl ambarı olarak bilinen 7 ekonomisinden biriydi. Bizim başka bir tarım mümkün adıyla gerçekleştirdiğimiz proje aslında bunun iade-i itibar projesi. Tarımda içinde düştüğümüz dışa bağımlılık bir mecburiyet değil. Yoksulluk ve tarımla mücadele edecek başka bir tarım perspektifimiz var" dedi.

"SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ŞEY DEĞİL"
Üretimde gidilecek yeni düzenleme için ilk öncelik olarak havza bazında düzenlemelerin yapılması gerektiğinin altını çizen Tunç Soyer, "Öncelikle havza bazında üretim planlaması yapmamız gerekiyor. Şu an üreticimiz neyi ne kadar üretip nereye satacağını bilmiyor. Tam bir bilinmezlik içinde üretim yapmaya çalışıyor. Öncelikle bunu değiştirmek gerekiyor. Bunu değiştirirken de çok önemli bir tespitimiz var. Bu toprağa uygun bir üretim modeli benimsememiz lazım. Örneğin büyükbaş hayvancılık yapılıyor ancak yurtdışından getirilen hayvanlarla bu yapılıyor. Bir kilo büyükbaş hayvan için 22 ton su tüketiyoruz. Bu sürdürülebilir bir şey değil. 890 hektaton su çekiyoruz Küçük Menderes havzasından ancak rezerv 280 hektaton. Bu kadar vahşi bir su tüketimi sonunda bizi kuraklık ile baş başa bıraktı" diye konuştu.

"HEDEFİMİZ KENDİ KENDİNE YETEN, DIŞARIYA BAĞLI OLMAYAN BİR MODELİ YAYMAK"
Silajlık mısır üretiminin miktarı üzerinden Türkiye'de tarımda kullanılan su miktarına dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Büyük baş hayvan için silajlık tohum üretiyoruz. Geçen yıl 25 milyon ton silajlık mısır üretmişsiz. Tek bir fidan için 84 litre su gerekiyor bunun için. Bizim atalarımızdan kalan başka hayvan yemi olabilecek ürünlerimiz vardı. Biz bir yandan küçükbaş hayvancılığı özendirecek, diğer yandan büyükbaş hayvancılıkta kullanılabilecek yemlerde bölgeye uygun üretimi destekleyeceğiz. Bir yandan bu toprağın yerli tohumlarını ortaya çıkarıp teşvik edeceğiz, diğer yandan da üreticinin sadece üretiminde değil, lojistiğinde, paketlenmesinde, ihracatında yanında olacağız. Tarım sadece toprakta başlayıp biten bir süreç değil. O nedenle grafik tasarımına kadar her alanda köylümüzün yanında olacağız. Bu aynı zamanda kentlinin iyi ve adil ürünle buluşmasını sağlayacak bir proje. 2006 da bir kanun çıktı ve yerli tohumun satışı yasaklandı. 2012'de bir yasa daha çıktı ve köyler mahalleye çevrildi. Yani üreticinin toprağından ve üretimden uzaklaşmasına neden olan şeyler oldu bunlar. Mahallelere tekrar kırsal mahalle olma hakkı tanınıyor. Bu noktaya geleceksek neden bunları mahalle yapıp köyden geri çevirdik? Çünkü küçük üretici üretmezse kentlerinde dengesi bozuluyor. Köylü toprağında kalıp üretimine devam ederse hayatın dengesi sağlanmış sayılıyor. Bizim bu yüzden başka bir tarım mümkün projemiz var. Bu nedenle sadece İzmir için geçerli değil, Türkiye'nin her yerinde uygulanabilecek bir proje. 3 ay sonra küçükbaş hayvanlar büyüdüğü zaman biz alım garantisi veriyoruz. Bunu alarak et görmeyene evlere kavurma olarak bunları ulaştıracağız. Nasıl küçük çocuklara süt dağıtıyorsak önümüzdeki aylarda evlere et dağıtacağız. Bu proje sadece tarım projesi olmaktan ibaret değil, hayatın dengesini kurmaya yönelik bir proje. Hedefimiz kendi kendine yeten, dışarıya bağlı olmayan bir modeli yaymak" dedi.

"1 SANTİMETRE KARE BOŞ ARAZİ KALSIN İSTEMİYORUZ"
Tüketiciden 2021 ve 2022 yılı için 338 milyon alım yapmayı hedeflediklerini belirten Tunç Soyer, yapılacak çalışmalarda Ziraat Mühendisleri Odası ile birlikte çalışılacağının altını çizdi. Soyer,"Biz sadece alım garantisi vermekle de yetinmiyoruz. Kuracağımız bir tarım enstitüsü ile bir yandan araştırma v geliştirme birimi kuruyoruz, diğeri ise yerinde pazarlama birimi kuruyoruz. 2020 yılında İBB üreticisin 144 milyon TL'lik alım yaptı. Biz 2021'den başlayarak 2022'ye uzanacak şekilde 338 milyon TL'lik alım yapmayı hedefliyoruz. Tek koşulumuz kooperatifler üzerinden olması. Bunun 157 milyon süt ve süt ürünleri, 97 milyonu et ve et ürünleri için olacak. Bu sadece işin bir bölümü. Biz aynı zamanda satım garantisi vermeye başlıyoruz 2021 yılından itibaren. Alabileceğimiz maksimum ürünü alacağız ancak hepsini alamayacağımız için üreticinin ürünün satımı için yardımcı olacağız. Eğer üretimdeki dengeyi bozarsanız ve üretici üretmekten vazgeçerse, o zaman küçük üreticinin dengesini bozmakla kalmıyorsunuz, trade piyasalarında oluşan kaosu da tüketiciye yansıtmış oluyorsunuz. Ancak burada büyükşehir belediyesi düzenleyici olarak rol üstleniyor. Ben sütü 3 TL'den alıyorsam eğer, başka alıcı da bu fiyattan almak zorunda kalıyor. Bu şekilde bir yandan da fiyat dengelemesini de sağlamış oluyoruz. Bir santimetre kare boş arazi kalsın istemiyoruz. Nihai hedefimiz bu bereketli topraklardan maksimum ürünü elde etmektir. Bu yüzden üreticimizin ürettiği yerde kalmasını hedefliyoruz. Küçük üretici, köylü toprağında kaldıkça hem ürün çeşitliliği genişliyor. Hem de fiyat denesi adil bir biçimde oluşmaya başlıyor. Tarım tabii ki toprakta başlayan biten bir şey değil diyoruz ancak ziraat biliminin bunda maksimum seviyede kullanılması lazım. Ziraat Mühendisler odamızla da çok sıkı bir iletişim halinde olacağız. Bunu bilimsel olarak yapıyor olmasının iç güvenliğini, rahatlığını yaşıyor olacağız. Onların desteği olmadan bunları sürdürmek mümkün değil. İzmir'in bereketli topraklarında atıl hiçbir yer bırakmayacağız" diye konuştu.

"BÜYÜKŞEHİR'İN CV BANKINDA 200 BİN BAŞVURU VAR"
Yıllık su tüketiminin yüzde 77'sinin tarımda yapıldığını ifade eden Soyer, "Türkiye'de geçen yıl tükettiğimiz suyun yüzde 77'sini tarımsal üretiminde tüketmişiz. Yüzde 10'unu evsel tüketimde üretmişiz. Demek ki asıl büyük su tüketimi tarımda. O yüzden bizim öncelikli olarak tarımsal sulama ile ilgili tercihlerimi değiştirmemiz lazım. Bu toprağın kadim kültürü ile uyumlu olmayan ürünler yetiştirmeye devam ettikçe bu kısır döngü bizi daha çok yoksulluğa sevk edecek.  Büyükbaş hayvan yemi olarak saz şalvarı yetiştirmeye başladık. Saz şalvarı sadece kışın doğal yağmurlarla büyüyen bir yem bitkisi. Bunlar zaten yerli tohumlarımız. Bu kuraklık ve yoksullukla mücadele projesi. Kentle kır arasındaki bağın adil bir biçimde kurulması meselesi. Üretimden kopan kişiler ne yapıyor, kente göçüyor veya ucuz iş gücü oluşturuyor ya da işsizler ordusuna katılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bizim CV banka başvuru yapan kişi sayısı 200 bin. Ben her gittiğim yerde elime CV'ler tutuşturulur. Kimle randevum varsa sonu CV ile biter. Bir tek Beydağ'da muhtarlarla yaptığımız toplantı sonrasında elime CV tutuşturulmadı. Çünkü Beydağ'da yaptığımız tarım politikası, insanları topraklarından ekmek kazanmasını mümkün hale getiriyor. Böyle olunca da kimsenin Büyükşehir'e gireyim derdi olmuyor. BU yüzden bu projeyi çok önemsiyoruz" dedi.

"AKLIMIZI BAŞIMIZA TOPLAMAK ZORUNDAYIZ"
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak hazırlanan çalışmaları tüm Türkiye ile paylaşmaya hazır olduklarını belirten Tunç Soyer, "65 milyon bedelle süt paketleme tesisi kuruyoruz. Bu fabrika yaklaşık 100 kişinin istihdamına da katkı sağlayacak. Bizim yaptığımız iş sanayici ile yarışmak değil. Onlarla rekabet edecek bir durumda olmak istemiyoruz. Sanayicinin de elini taşın altına sokması gerekiyor. Bu memleket hepimizin. Burada hepimizin sorumluluğu var.  Bu konuda bizim son derece yetişmiş kadrolarımız var. Kooperatiflerimiz ile çok ciddi işbirliği içindeyiz. Onları büyütüp kurumsal kapasitelerini arttırmak için çalışıyoruz. İzmir'de ciddi bir deneyim birikiyor. Bunu Türkiye'nin her yeri ile paylaşmaya hazırız. İhtiyaç duyulan her yerde ekiplerimizle olmaya hazırız.  Gerçekten kuraklık dediğimiz şey küresel iklim krizinin göstergesi. Çok şükür İzmir'de yağmur var ancak bu bir iki yağmurla bitecek bir şey değil. Biz bu güne o kadar vahşi bir şekilde kullandık ki kaynaklarımızı bugün üreticimiz 300 metrelerden su bulamaz şekilde. O yüzden aklımızı başımıza toplamak zorundayız.  Tarımda deniz bitmiştir. Mutlaka yepyeni bir tarım perspektifini hayata geçirmek zorundayız" ifadelerini kullandı.

 
İstanbul'da silahlı ve kılıçlı kavga
 
Ödemiş'te gevrek fiyatı 1,5 liradan devam edecek
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Konak’tan mübadele belgeseli
Konak Belediyesi, Türkiye ve Yunanistan arasında gerçekleşen mübadelenin ...
Anıtkabir sevdalısı minik Hira’ya Buca’dan davet var
Türkiye gündemine Atatürk sevgisi ve Anıtkabir özlemiyle damga vuran 9 ...
250 hane sorun yaşıyordu... Soyer'den o mahalleye su müjdesi!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yıllardır sağlıklı ve kesintisiz ...
 
Bergama’da yaban hayvanlarına hayati destek
Bergama’nın yüksek kesimlerine düşen kar yağışı ve soğuk hava nedeniyle ...
Selçuk Belediyesi’nden çevre ve hayvan dostlarına konser hediyesi
Selçuk Belediyesi çevreye duyarlı vatandaşlar ve hayvanseverlere online ...
İZDENİZ’de tarife ve ücret değişikliği
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZDENİZ Genel Müdürlüğü, pandemi sürecinde ...
 
Kemer İstasyonu'nun çehresi değişecek
Konak Belediyesi, 10 yıllığına kiraladığı tarihi Kemer Tren İstasyonu’nun ...
Menderes Belediyesi'nden esnafa 'katı atık bedeli' müjdesi
Menderes Belediye Meclisi, koronavirüs pandemisi nedeniyle dükkanları ...
Karabağlar'da 'yerinde' yapılandırma hamlesi
7256 sayılı yasa kapsamında borçlarını yapılandırmak isteyen vatandaşların ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Anıt başkan'dan yeni başkanlara!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva