AK Partili Dağ’dan ‘Menemen’ yorumu: Zafer olarak görmüyoruz!

EGEDESONSÖZ- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, SonSöz TV’de yayınlanan programda Menemen Belediye Başkanvekili Seçimi ile ilgili geniş bir değerlendirme yaptı.

Menemen Belediye Başkanı iken tutuklanarak cezaevine gönderilen Serdar Aksoy’un döneminde yaşananlara değinen Dağ, “Önce adaylıktan değerlendirmek lazım… 20 senelik başkanını kabul etmediler. Ben 10 senedir o bölgenin Milletvekiliyim ve hiç ismi duyulmayan birini aday gösterdiler. Vatandaş da gitti ve seçti eyvallah. Orada 1 buçuk senelik süre boyunca, rüşvet ve yolsuzluk… Açıkçası ben yanında değildim ve kimse de yanında değildi. O yüzden bilmem mümkün değil, mahkeme onun kararını verecek. Ancak ben Menemen’e gittiğimde gördüğüm tablo şuydu; Menemen'de bir huzursuzluk tablosu vardı. Menemen’de bizim belediye meclis üyemiz vardı ve azmettiren konusunda hep bir yeri işaret ediyor. Menemen'de CHP'li Belediye Meclis Üyesi bir bağ evinde istifa ediyor ve tehdit ile istifa ettiği düşünülüyor orada bir şey yaşanıyor. Menemen’de esnaf bir yerde bir şey söylemişse zabıtalar iş yerini basıyor. Menemen'de bir muhalefetteyseniz, belediye başkan adayımızın yakınındaysanız ve akrabası iseniz, özel sektörde 18 yıldır çalıştığınız yerde patronunuz tehdit edilerek o kişi işten çıkartılıyor. Belediye başkanımızın adayı baskıyla kıdem tazminatı ben ödeyeceğim denilerek 18 yıldır çalıştığı yerde işten çıkartılıyor. Bir huzursuzluk var yani… Menemen'i bilenler bilir ancak Menemen ve İzmir'e şaşı bakanlar bilmeyebilirler. Menemen'de 1,5-2 yıldır bir takım sahte sosyal medya hesapları kuruldu ve bir takım itibar saldırıları yapılıyor. Burada neredeyse her hafta benim hakkımda bazı açıklamalar yapılıyordu. Arkadaşlar atıyorlardı bana. Dikkate almayın, takip etmeyin, takip ederseniz iyice kıymet verirsiniz diye ifade ediyordum. Böyle bir süreçte hiç gözünü kulağını oraya doğru tutmayan CHP'li yöneticiler geldiğimiz süre zarfında bir anda Menemen Belediye Başkanı'nı ihraca sevk ettiler ve o da istifa etti. Buradaki bir farkı ifade etmek istiyorum. Fark şu,  Urla Belediye Başkanı FETÖ'den gözaltına alındı, ilk derece mahkemesi Urla Belediye Başkanı'nın FETÖ terör örgütü üyesi olduğuna karar verdi. Diğer yandan ise Menemen Belediyesi Başkanı var. Hakkında açılmış bir dava yok ihraca ve istifaya gelince o anda ihraca sevk ediliyor. Biri ihraç dahil edilmedi ceza aldı terör örgütü üyeliğinden, diğeri de daha hakkında bir şey yokken ihraca sevk edildi. Bunu İzmirlilerin vicdanına, CHP'lilerin vicdanına sevk ediyorum. Bunu kendileri değerlendirsin” dedi.

CAM FANUSU KİM/NEREDEN GETİRDİ BEN BİLMİYORUM
Başkanvekili seçimi ile ilgili konuşan Dağ, “1,5 yıl zarfında Menemen'de yaşananlar Menemenli CHP'lileri bile rahatsız etti. Bu CHP'liler meclis üyelerine gerekli olanları söylemediğini mi zannediyorlar. O meclis üyeleri o şehirden uzakta mı yaşıyorlar? O toplumdan uzaktalar mı? Tabii ki o toplumun içindeler.  Orada yaşananlardan rahatsızlık olanlar da var. 15-15 bitti ya, eğer birinci başkan vekiline baskı yapıp 2'nci oylama ile 3'ncü oylama arasında 10 dakika ara verdirmemiş olsaydı, daha fazla meclis üyesi vicdanına göre bize oy vermiş olacaktı. Biz canlı yaşadık bunu. Ara verdik bir kenarda belediye meclis üyelerine baskı yapanları gözümüzle gördük. Gözümle gördüğüm bir şey daha var. Encümen toplantısı yan taraftaydı, belediye meclis toplantısı yan taraftaydı. Encümen toplantı salonu masasının üstünde bir sürü cep telefonu. Ben anlamadım önce neyin cep telefonu… Çünkü hiç düşünmediğimiz şeyler olduğu için… Sonra baktım ki oylama bitince belediye meclis üyeleri teker teker telefonları alıyorlar. CHP Genel Başkan Yardımcısı belediye meclis üyelerinin telefonlarını toplamış. Bu kadar mı birbirinize güvensizliğiniz var sizin. Gelelim tartışmanın odağındaki konuya. Kurada 15-15 çıktı. İlk kez karşılaşılan bir şey… Orada nasıl yapalım diye bir konuşma oldu. Ben hukukçuyum tamam ancak ben bütün mevzuata hakim olmam söz konu değil. O tartışma yapılırken ortada bir top var, benim söylediğim şu ‘dışarıdan gözükmüyor, dolayısıyla bunun içine kağıt koyduğumuzda olur, bunu torbaya koyalım’ dedim. Ama cam fanus nereden bulundu, kim buldu, kim getirdi ben bilmiyorum. Bu tartışmalar olduğunda o toplar zaten oraya gelmişti. Ben o topların şöyle, orada Genel Başkan Yardımcılarının da olduğu ortamda dışarıdan bu kağıtlar gözükmüyor diye gösterdim bunu orada olanlar çok iyi biliyorlar. İlginç olan şu; orada olanlar konuşmuyor da orada olmayanlar konuşuyor. Ya böyle bir şeyi tahmin edemeyiz, düşünemeyiz bile. Asıl mevzu şu; meclisi yönetenler onlar, ikincisi orada yüzlerce belediye meclis üyesi ve hukukçu insanlar var. Bunların kendileri bilmiyor ise bu mevzuatı belediye avukatına, büyükşehir belediye avukatına sorabilirlerdi. Açık hüküm var. Açık hüküm olmasa, ben vicdanıma soruyorum bunu. Ben şunu yapmış olsaydım vicdanım rahatsız olurdu, ben o mevzuatı biliyor yani belediye meclis yönetmeliğindeki bu açık hükmü biliyor ve buna rağmen oradaki insanları yanlış yönlendirmiş gibi bir durumum olsaydı bunu vicdanıma anlatamazdım. Nereden bilelim biz Deniz Karakurt'un çıkacağını? Bunun mantığı nerde? Aydın Pehlivan çıktı diyelim, oylama bitti aksam herkes bu mevzuata bakacak. Bizde de böyle oldu. Kurada çıktı, bu seçimi kazanan bir taraf yok ki. Seçim bitmiş 15-15. Kurada çıktın. Tabii kurada çıkınca ben buradan mevzuat bu konuda sorun var mı değil mi, ikinci üçüncü turlar arasında 10 dakika ara verilmesi mevzuata aykırı mı.. Bunların hepsi bir tabana hizmet ediyoruz, bir hakkı teslim etmek noktasında hakkın hukukun sonuna kadar arama noktasında üstümüze düşeni yapmak mecburiyetimiz yok mu?” dedi.

“İZMİR NASILSA BİZE HER TÜRLÜ OY VERİR, KİMİ GÖSTERİRSEM HER TÜRLÜ SEÇİLİR” GÖZÜYLE BAKMAKTAN VAZGEÇİN
Kura çekimi sonrası mevzuat hakkında bilgi sahibi olunduğunu ve harekete geçildiğini söyleyen Dağ, “Bu olaylar olduktan sonra mevzuata hakim insanlar araştırma yaptı ve orada mevzuata tamamen aykırı yapılmış olan bir kura olduğu ortaya çıktı. Cam fanus belediyenin içinden getirildi. O gün bizim AK Parti Cumhur İttifakı Belediye Meclis üyemiz Grup Sözcümüz Yusuf Bey ifade etti. Buyrun kamera kayıtları, nereden geldi, belediyenin ikinci katından mı geldi, dördüncü kattan mı geldi bakalım buna. Bu fanusu siz getirdiniz. Günlerdir bunu konuşmuyoruz, bunlar madem böyleydi niye konuşmuyorsun, bir süreç devam ediyor orada. Bu sürecin de ilçe belediye başkan adayları  noktasın bir açıklama ile kamuoyunda gitmesini strateji olarak daha uygun gördük. Ama yani yaşadığımız çok net bir durum varken, bunu orada yaşamayanlar tarafından… Yaşayanlar konuşmuyor, yaşayanlar biliyor zaten. Orada yaşamayanlar tarafından bir takım komplolar kurularak bir şeyler ifade edilmesi hiç yakışık alan bir şey değil. Bir kere şunun hesabını vermeniz gerekir kendi içinizde, bırakın o günkü durumu. 1,5 yıldır Menemen’de bu kadar olay varken; siz ilinden, genel merkezine kadar niye kayıtsız kaldınız? Övgüler düzüyordunuz belediye başkanınıza… Şimdi de eski başkanı cezaevinde ziyaret edenleri bile linç edecek hale geldiniz.  Orada niye belediye meclis üyelerine baskı yapma ihtiyacı hissetiniz? Çünkü rahatsızlığın farkındasınız. İnşallah buradan da oradaki arkadaşlar bir ders çıkartırlar. CHP'de siyaset yapan arkadaşlar Genel Başkanı, Genel Merkezi ders çıkartır. İzmir'e şu gözle bakmaktan artık kurtulun. 'İzmir nasılsa bize her türlü oy verir, kimi gösterirsem her türlü seçilir' gözüyle bakmaktan vazgeçin. İzmir'e zarar veriyorsunuz. Siz öyle baktığınız sürece Allahın izni ile 2024 seçiminde İzmirliler bunu size gösterecek. Bunu CHP hakediyor. Ben bunu bir İzmirli olarak söylüyorum” dedi.

Kura çekiminin yenilenmesi kararını hukuki yönden yorumlayan Hamza Dağ, “Hukuki çıkmaz yol yok ikisinde de. Birincisi niye mahkeme sadece kurayı iptal ediyor. Bir işlem hukuk aleminde hayat bulmasına göre değişir. Bir örnek vereyim. Aliağa Belediyesi bir imar düzenlemesi yaptı… Aliağa Belediyesi bir düzenlemesi yaptığında Büyükşehir onayına ihtiyaç var mı, var. Siz o sebeple Aliağa'nın işlemine dava açamazsınız, çünkü hukukta doğmamış. Büyükşehir Belediyesi'nde geçtikten sonra hukukta doğar, ondan sonra dava açarsınız. Buradan Belediye meclisine gelelim. O belediye meclisindeki oylamada ilk turda 2/3  çoğunluk çıksa  hukuk aleminde başka bir işleme gerek olduğu ortaya çıkacak mıydı?  Hepsi ayrı ayrı hukuk aleminde doğru ve hepsi ayrı ayrı dava edilebilir yani. Biz ilk turla ile ilgili dava açtığımızı varsayalım, mahkeme diğer turlarla ilgili karar mı verecek? Hukukçu arkadaşlar bunu bilir. Milleti yanlış yönlendirmesinler. Karşılarında öyle sıradan insanlar yok. Geçelim diğer tarafa. Bu iyice komik . Hukukçuların bunu söylemesi kadar komik bir şey yok. Mevzuat açık. Bir iptal davası açtığınızda, bir yürütmeyi durdurma işlemi açtığınızda mahkeme yürütmeyi durdurma istemini kabul ettiğinde o artık öyle işlem yapmak zorunda kalır idare. Bunu yine somutlaştırayım, diyelim ki; İzmir Valiliği bir öğretmeni Buca'dan Kınık'a tayin etti. Bu öğretmen de yürütmeyi durdurma kararı açtı ve bu dava devam ederken yürütmeyi durdurmayı kabul etti mahkeme. İzmir Valiliği bu yürütmeyi durdurma işlemi karşısında Kınık'tan Buca'ya tayinini yapmak zorunda. Burada iptal davası açıyorsun, yürütmeyi durdurma kararı veriyor. İzmir Valiliğin görevi ise kararı uygulamak… Onun yetkisi acaba mahkeme kararı nasıldı… Bunu başka davalarda CHP'liler söylemiyor mu? Burada mahkemenin verdiği kararı idare uygulamak zorunda… Burada keyfilik olarak gündemden düşürüyoruz, seçimi boykot ediyoruz diyorlar. Gündemden düşürmek oradaki meclis üyelerini ateşe atmaktır. Orada şikayet olması durumunda mahkeme kararını uygulamamaktan oradaki meclis üyeleri yargılanma ihtimali ile karşı karşıyalar” dedi.

ÜZERİMİZDE BÜYÜK SORUMLULUK VAR
Menemen’de yaşananların ardından artık önlerine bakmak istediklerini söyleyen Dağ, “Biz burada sadece hizmet boyutu ile bakıyoruz. O gün ben diğer oylamalarda olduğu gibi oradaydım. Bir kuradan netice aldıktan sonra Cumhurbaşkanımız aradı tebrik ettiler sağ olsunlar, konuşturduk arkadaşlarla. Orada bütün arkadaşlara ‘Burada bir zafer kazanma edasında olmayacağız, biz bunu böyle görmüyoruz, bundan sonra daha da sorumluluğumuz artmıştır’ dedim. Omuzlarımızdaki yük arttırdı ve bundan sonra daha fazla sorumluklarımız arttı. Biz burada AK Parti belediyeciliğini Menemenlilere göstermek ve yaşatmak zorundayız.  Dolayısıyla çok fazla hizmete ihtiyacı var Menemen'in. Bizim bundan sonra devam ettiği sürece kendi farkındalığımızı göstermemiz lazım. Aydın Pehlivan olmak üzere hepimize çok büyük sorumluluk düşüyor. Buradan beni izleyen bütün dava arkadaşlarımıza söylüyorum. Hepimize çok ciddi sorumluluklar düşüyor. Kesinlikle ve kesinlikle zafer olarak görmüyoruz, bu yanlış. Biz bunu sorumluluk olarak görüyoruz. Bunu da inşallah nasıl diğer belediyelerimizde gösteriyorsak Menemen'de önümüzdeki süreçte hayata geçirmeyi herkes görecektir” dedi.