Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ - Yeni yılda ‘İzmir’i denizle barıştırma’ parolasıyla çok sayıda proje için yoğun mesai harcayacak İzmir Büyükşehir Belediyesi en önemli sınavlarından birini de kentsel dönüşümle verecek.
Kentin merkezindeki 5 bölgede çerçeve ‘yerinde dönüşüm’ vurgusuyla çizilirken, proje sürecinin ardından halkla uzlaşı periyodu başladı. Büyükşehir Belediyesi Ege Mahallesi, Bayraklı-Fuat Edip Mahallesi, Gaziemir-Emrez Mahallesi, Uzundere ve Örnekköy’de oturan vatandaşlar için oluşturulan merkezlerde inşa sürecinde yaşayacak ev ya da kira yardımı teklifiyle ikna mesaisi yapıyor.
Birçok yerde uzlaşı henüz tamamlanamazken Roman vatandaşların ağırlıkla yaşadığı Ege Mahallesi’nde süreç oldukça sıkıntılı ilerliyor.
Büyükşehir Belediyesi geride kalan yıl tüm altyapıyı yenilemeyi, çok amaçlı kültür merkezleri açmayı ve bölgenin tarihi kilisesi Ligaria’yı da restore etmeyi içine alan büyük projesini açıklandı. Ancak geçen 7 aylık sürede uzlaşı adına kayda değer adımlar atılamadı.
5 bin kişilik mahallesi süreçte Kentsel Dönüşüm Sosyal ve Yardımlaşma Derneği’ni kurarak tek çatı altında toplanırken, Büyükşehir proje ekiplerinin yoğun mesai harcadığı merkezlere gelen vatandaşlar teklifi kira bedeli ve evlerin küçüklüğü nedeniyle geri çeviriyor.
Mahalle Muhtarı Kemal Ersun, Dernek Başkanı Seyfi Işıkdalı ve vatandaşlar uzlaşı çıkmazının nedenlerini Egedesonsöz’e anlattı.
Ege Mahalle Muhtarı Kemal Ersun: Aziz Kocaoğlu'nun bencilliğinden dolayı ortada uzlaşma falan yok. Bundan sonra gelecek teklifler de değersiz. Bu işin sonu çıkmaz. Aşağı yukarı 5 bin kişilik bir mahalle burası. Bazı evler 8 nüfusa kadar çıkıyor. 60 metrekareyi alıp 30 metrekare verirseniz, kiraya çıkacak insanlara 350 lira bağlarsanız insanlar razı olur mu? Projenin bize tanıtımının üstünden 7 ay geçti. Ortada net bir şey yok. At imzayı al evini diyorlar. Öyle bir şey yok. Bu orman kanunu değil. Bizim mücadele yaptığımız dernek Ege Mahallesi Kentsel Dönüşüm Sosyal ve Yardımlaşma Derneğidir. Bizim bu derneği kurmamızın ardından buradaki ev sahipleri Ev Sahipleri Derneği diye bir şey kurdular. Bunlar burada oturmayan yabancılardır. Onların da problemi var ama bu anlaşmazlık onlardan kaynaklanıyor.
Ege Mahallesi Sosyal ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Seyfi Işıkadalı: Aziz Kocaoğlu ben yapacağım dedi kimseyi mağdur etmeyeceğim dedi biz de bekliyoruz. Tamam itirazımız yok. Allah için söyleyelim Aziz Başkan yapıyor, yapmaya çalışıyor. Ama aynı evi alıp aynı evi veriyorlar. 45 metrekareyse aynısını veriyorlar. Değişen bir şey yok. Çünkü insanlar evini aldıktan sonra borçlanacak. Bankadan kredi alanlar olacak. Madem insanlar borca sokulacak o zaman yapılmışken biraz da büyük yapılsın. Bu kadar metrekarelerde yaşanılır mı? Bize, zaten şimdi ne kadarlık yerde yaşıyorsunuz ki diye soruyorlar. Ya tamam da madem daha büyük olmayacaksa bırakın böyle rahatımız iyi bizim. Bir de genel olarak alımlarda yüzde 40 kesinti yapılıyor. Adamın 100 metrekarelik evini yok yol, yok şu diye 60 metrekareye düşürüyorlar. Aslında burada Büyükşehir Belediyesinin de art niyetini göremiyoruz. İnsanlar hep belediyeye kızıyor ama burada belediye devletin yasasını uyguluyor. Onun üstüne çıkamıyor ki. Bu TOKİ yasası diye bir şey var, böyle mantık dışı bir yasa nasıl olur anlamıyoruz.
Bu mahallede 591 resmi tapulu ev var. Tapusuzlarla beraber 800'e yakın oluyor. Bu aradaki insanlara ne olacak? Onun dışında 591 tapulu evden 250-300'e yakını başka yerlerde oturan ev sahipleri. Yani kiracılar oturuyor. Tapusu olmayan yerin zaten bir hakkı yok. Bu yasadan sadece ev sahipleri hakkını alıyor. Kiracılar için de Limontepe'ye TOKİ'ye yerleştirelim, mağdur etmeyelim diyorlar. Nasıl olacak bu iş. Kentsel Dönüşüme başlanırken, bize insanca bir hayat yaşanılacak ortam ve kültüründen koparılmama sözü verilmişti. Sen şimdi beni al öbür tarafa at. Bu iş sadece ev değil. Ben orada ne iş yaparım, onu da sağla o zaman bana. Bizi tütün balyası gibi görüyorlar herhalde. Sürekli bir aktarma, değiştirme.
Kentsel dönüşüm yerinde, oranın insanı için yapılır. Sen benim için yapmıyorsun ki. Bana sormadın ki. Dönüşüm insanı bağlarını, kültürünü değiştirmeden, insana yakışır biçimde yaşatmak için yapılır. Dönüşüm budur. Yok bu değilse ranttır. Eğer dediğimi gibi olmayacaksa biz burada rahatız. Hiçbir şey istemiyoruz. Çünkü öbür türlüsü bizi buradan söküp atmak, yok etmektir.
Sonra bizim burada 25 iş yeri var. Onlardan da 2 kişi mal sahibi. Yeni yapılacak yerde 60 iş yeri olacak dendi. İş yerinin en vazgeçilmezi nedir? Mal. Kardeşim sen bu adamı tuttun buradan attın. Borçlandırdın. Bu adam ya malını saklayamayacak ya da yeniden mal alacak ona da gücü yok. Bu iş nasıl olacak?
Tüm bunların temelinde bu TOKİ yasasının yanlışlığı yer alıyor. Böyle faşist, böyle kapitalist bir yasa olamaz. Millete dönük hiçbir yaptırım içermiyor. Bu yasa özel bir müteahhit. Bir örnek vereyim; Van'da bir deprem oldu. Kardeşlerimiz sokaklarda, karlarda kaldılar. Avrupa'dan, Türkiye'nin her yerinden yardımlar gitti. Başbakan yeni bir Van yapılacak dedi. Prefabrik evlere insanlar doldu. Sonra ev sahiplerine evlerini verdiler. Kiracılar yine mağdur. Yani bu yasanın kendisi sıkıntılı…
VATANDAŞLAR NE DİYOR?
Bize gösterdikleri maketler ve videolarda evler güzel, açık yeşil alanlar var. Kültür Merkezi gibi binalar da var. Bunlar güzel bir diyeceğimiz yok. Fakat toplu oturum yerlerini bizim buradaki bloklarımız gibi devam ettirmişler. Bu bloklar yapılırken Buca Cezaevinden örnek alınarak inşa edilmiş. Şimdi de kalkmış aynı tip çizmiş müteahhit… Böyle olunca 27 metrekareye kadar düşüyor evlerin küçüklüğü. 1 artı 1 evler var. Bari en küçük ev 2 artı 1 olsun. Bir salon olsun bari. Öbür türlü içine bir ranza atıyorsun bir de televizyon bitti. Bu da sadece karı koca olarak yaşayanlar için. Çocuklu aile için falan zaten hiç konuşmaya gerek yok. Ayrıca balkon gibi bir yol var. En son dairede oturan tüm evleri görerek geçiyor. Çok basit bir şekilde 4 daireli 5 katlı bir apartman yapmaları daha güzel olur.
PROJEDE NELER VAR?
Roman vatandaşların yaşadığı Ege Mahallesi’nde düzenli kentleşmenin sağlanması, eskiyen kent kısımlarının yeniden inşa ve restore edilmesi, kentin kültürel dokusunun korunması, yurttaşların yaşam biçimleriyle çelişmeyecek çözümlerin üretilmesi amacıyla projelerini hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, Ege Mahallesi’nde 7 hektarlık alanı dönüştürecek. İzmir Yeni Kent Merkezi’nin güneyinde, batıda İZBAN hattı, kuzeyde sanayi alanları, güney ve doğuda Melez Çayı ile sınırlanan Ege Mahallesi, sosyal dönüşümcülük çerçevesinde yerinde dönüşecek. Ege Mahallesi projesi, Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan bir Danışma Kurulu ve Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından vatandaşlarla karşılıklı görüşme yapılarak hazırlandı. Çeşitli tiplerde evlerin yapılacağı bölgede spor merkezleri, eğlence alanları ve birçok sosyal yaşam alanı oluşturulacak.
Ege Mahallesi Projesi ile;
"Yerinde dönüşüm" yapılarak sosyal birlikteliğin korunmasına öncelik verme,
Mevcut kullanım göz önüne alınarak 31 m² ile 114 m² arası "avlulu konutlar" üretme,
Belediye hizmet alanında ve konut altlarında 15 m² ile 74 m² arası "işyerleri" önerme,
Yapıların bodrum katlarında planlanan "otoparklar"a dairelerden kesintisiz bağlanma,
Tüm "altyapı"yı yenileme,
Semt meydanında çok amaçlı "kültür merkezi" inşa etme,
Tarihi Aya Yanı Ligaria Kilisesi yeni bir işlev için restore etme,
Geniş ortak kullanım alanları ve yeşil alanlar oluşturma,
Ege Mahallesi " sosyal, kültürel ve ekonomik" yönden geliştirme hedefleniyor.