HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
5 Nisan 2012 Perşembe - 08:40

Aziz Başkan herşeyi ve herkesi savundu: Bizi DDK denetlesin!

Büyükşehir Davası'nın 1 nolu sanığı, 397 yılla yargılanan Başkan Kocaoğlu, savcılıktaki ifadesinin aksine mahkemede tüm iddiaları savundu. Kendisi ve ekibi için beraat talebinde bulunan Başkan, "Cumhurbaşkanı'na yazdım. Bizi Devlet Denetleme Kurulu'na inceletin' dedi.

Aziz Başkan herşeyi ve herkesi savundu: Bizi DDK denetlesin!

Fatih YAPAR-Can ÖZLÜ/EGEDESONSÖZ - 130 sanığın 'çete üyesi', Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da 'çete reisi' sıfatıyla yargılandığı tarihi Büyükşehir davasında ikinci gününe Başkan Kocaoğlu'nun hakim karşısında yaptığı savunma damgasını vurdu.  

Davanın bir numaralı sanığı, tutuksuz olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu saat 09.00 sıralarında adliyeye geldi. Başkan Kocaoğlu, basın mensuplarının beklediği C Blok'ta bulunan adliye girişi yerine, protokol kapısından içeri girdi. Başkan Kocaoğlu, duruşma salonuna gitmeden önce adliye binası içerisinde bulunan İzmir Barosu'na gitti. Burada Baro Başkanı Sema Pekdaş'ın odasında bir süre dinlenen Başkan Kocaoğlu'nun elinde tuttuğu, içinde savunmasının olduğu çanta dikkat çekti. Eşi Türkegül Kocaoğlu ile birlikte duruşma salonuna giden Kocaoğlu'nun oldukça neşeli olduğu görüldü. Başkan Kocaoğlu açıklama yapmadı.
 
TÜM TUTUKLU SANIKLAR GELDİ
İkinci günkü duruşmaya, tüm tutuklu sanıklar ile aralarında Başkan Kocaoğlu'nun da bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar, avukatlar ve sanık yakınları katıldı. Duruşma salonunda, tutuklular ile yakınları bir süre özlem giderdi. İlk gün, CHP Genel Başkan Yardımcısı düzeyinde takip edilen duruşmanın bugünkü oturumuna sadece bazı milletvekilleri ile ilçe belediye başkanları katıldı.

- TARİHİ DAVADA İKİNCİ GÜN... foto galeri... tıklayınız...

- BAŞKAN'IN AVUKATI KONUŞTU: KOCAOĞLU TUTUKLANIR MI?... tıklayınız...

- CHP GENEL MERKEZİ'NDEN BÜYÜKŞEHİR SAVUNMASINA YOL HARİTASI... tıklayınız... 

- 'ADLİYE NÖBETİ' HAVLU ATTI... haber için tıklayınız... 

- İLK GÜNE DAİR HERŞEY... tıklayınız...

Dün yapılan ilk duruşma Aziz Kocaoğlu'nun hakim karşısına çıkmasına sahne olmuş, savunmasının bir bölümünü yapmasının ardından bugüne sarkmıştı. İlk duruşma sonunda kimlik tespitleri ve iddianamenin tüm konularını kapsayan özetinin okunması tamamlanmış, savunma avukatlarının 'görevsizlik' talebi Mahkeme Heyeti tarafından reddedilmişti. 

Başkan Kocaoğlu iddianame sonrası hakim karşısında çıkmış ve 44 sayfalık savunmasının 19 sayfasını okuduktan sonra 'gong çalmıştı'... Kaldığı yerden devam eden davada Kocaoğlu, savunmasını tamamladı. Sürpriz çıkışlarla dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu'nun en dikkat çekici sürprizi Devlet Denetleme Kurulu'na yönelik talebi oldu. 

SÜRPİZ ÇIKIŞ: BİZİ DDK DENETLESİN!
Hrant Dink Davası'nda verdiği raporla kamu kurumu yöneticilerinin yargılanmasını isteyen Devlet Denetleme Kurulu'nun uzman isimlerden oluştuğuna dikkat çeken Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni denetleyen vergi denetmenlerinin bilgisizliğini, 'işletme masteri yapmış' biri olarak gördüğünü dile getirdi. İhale yasası, belediye yasası gibi konularda bilgisiz, önyargılı olduğunu gözlemlediği müfettiş ve denetmenlerin hatalı raporları yüzünden Büyükşehir'in kilitlendiğini, davanın bu noktaya geldiğini savunan Kocaoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı'na İzmir'e geldiğinde hava limanında şahsen söyledim. Sonrasında talebimi yazılı olarak da ilettim. Telefonla arayıp 'ilgileneceğim' dedi. Denetlemeden kaçmıyorum. Tam aksine sağlıklı, uzman kişilerin bizi denetlemesini talep ediyorum. Bizi Devlet Denetleme Kurulu incelesin istiyorum' dedi. 


** İŞTE BAŞKAN'IN SAVUNMASININ TAM METNİ... tıklayınız... 



DAKİKA DAKİKA DURUŞMADA YAŞANANLAR


HAKİM'DEN TELEFON ARASI!
- İkinci duruşma Başkan Aziz Kocaoğlu'nun savunmasıyla ve tartışmaya açık bir vakayla start aldı. Hakim Kocaoğlu'nun savunmasına 20 dakikalık iki ara verdi ve telefonla konuştu. Duruma, duruşmayı izleyen CHP'li vekillerden tepki geldi. CHP'li Mahmut Tanal, "Bu bir skandal, hakim duruşmayı bırakıp telefonla konuşamaz... Duruşmada kimse yanına gelemez. Özel görüşme odasına da savcı giremez" diye konuştu.

- Bu arada Aziz Kocaoğlu ikinci gün savunmasına kaldığı yerden devam ediyor... Tüm sözlerinin zapta geçirilmesini isteyen Başkan Kocaoğlu şu ana kadar şunları söyledi: Hayatım boyunca haksız kazanç elde etmedim. Çiftçilik ve özel sektörde çalışmalar yaptım, bir lira vergi kaçırmadım. İş hayatım boyunca vergi dairesine verdiğim vergiler ile yaptığım mal varlığım hesaplandığında bu açık olarak görülecektir. Türkiye'nin sayılı, Ege Bölgesi'nin bir numaralı kuruluşudur. 18 bin kişi şirketler ve belediyede çalışıyor. Yasa gereği güvenlik ihalesi ile birlikte 20 bin kişilik aileyiz... Bu 20 bin kişilik aile 3,5 milyon İzmir'e hizmet ediyor. 

Bu kurumun bir organizasyon şeması var. Kurum kanun ile kuruldu. Şu anda 21 ilçe 125 meclis üyesi ile mecliste bulunuyoruz. Yasa zaten başkana ve genel sekretere görevler yüklemiştir. Bahsedildiği gibi 52 denetçi ve sekiz bilirkişinin de İzmir Büyükşehir Belediyesi örgütünü çete örgütü olarak nitelendirmesini kesinlikle ve kesinlikle reddiyorum. Bu yasa ile kurulmuş bir örgüttür, hizmetten başka bir amacı olamaz. Belediyenin bütçesi 3,5 katrilyondur. 8 yıldır belediye başkanıyım ve 25 katrilyon bütçeyi yöneten bir belediye başkanının suç örgütü olduğunu ifade etmek savcılığın ve iddia makamının sorumluluğudur. Bizim sorumluğumuz söz konusu değildir. Belediyeye 2011 yılı başında 52 vergi denetçisi dağıldı, şirketlerin büyüklüğüne göre dağıldılar. Maksatlı oldukları ayen beyan ortaya çıkmıştır. Vergi denetçisini ilgilendirmeyen konulara girdiler, yetkilerini aştılar. Gizlimiz saklımız ve veremeyeceğimiz hesabımız yok. Biz de tüm bilgi ve belgeleri verdik. Belediye mevzuatı ile ilgili bilgilerinin olmadığı ortadadır. Biz belediye olarak 100 bin kişiye yardım dağıttık. İçinde un vardı. Onun KDV'si yüzde 1'dir. Bunu yüzde 18 kestiniz diye suçladılar. Vergi denetçileri katma değer vergisinin ne olduğunu, hazineye ödendiğini, kamu zararı olmadığını, maksup edilebileceğini bilmediğini gösterdiler. Bunu suç unsuru ve kamu zararı olarak niteleyecek kadar mesleklerinden uzaktadırlar.

Genel sekterer gibi bir insanın suçlanması, tutuklanması... Ve daire başkanlarının.. Ama yetmiyormuş gibi evrak memurlarına kadar gidilmesi İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni kilitlemiştir. Belediye çalışmalarını yürütenler, bugün sanık olarak yargılanan arkadaşlarımızdır... Hepsine hem kendi adıma hem de izmir adına sonsuz teşekkür ediyorum. Böyle bir görev aşkı, baskı, taciz karşısında direnmelerini gıpta ile izliyor, teşekkür ediyorum. Burada amaç ne olabilir? Amaç siyasi olabilir. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni çökertmek olabilir. Bugün suçlamaların hepsine tek tek değineceğim. Hiçbir suç içermiyor. Bunu dünya alem biliyor ama bir görev yapılıyor. Ortada organizasyon var. Bir çecteden söz ediliyor. Bu çete İBB ve çalışanları değil. Bu çetenin kim olduğunu ortaya çıkartmak mahkemenin görevidir. Bu benim sizden talebimdir sayın mahkeme heyeti..

- Kocaoğlu bu sözlerin ardından savunmasına iddianamede yer alan konulara tek tek yanıt vererek devam etti... 

EXPO HAKKINDA...
Operasyon EXPO sürecindeyken yapıldı. Önce oraya gitmeyecektim. Önemli bir resepsiyon oldu. Sabah telefonla öğrendim. Orada tanınan bir numaralı kişi benim.. Sabah yoktum gün boy toplantıda.. Ne vardı orada, ne için yapıldı? Eski soruşturmalardan farklı birşey yoktu. Zaten bizim elimize geçen karakol ifadeleri var. Bir de belli basın mensuplarına sızdırılan kimin tarafından sızdırıldığı belli olmayan gazete haberleri var. Biz sızdırmadık. Korkarak geldik ama hiç birşeyin olmadığını gördük. Palaz-pandıraz mantıkla oradan getirttiler. 100 sanıktan kim gelmedi. Herkes çağrılınca geldi.. Herkes zan altında bırakıldı. Hiç harama el uzatmadım, kimsenin hakkını yemedim. Beni herkes çok iyi tanır.

Pervin Şenel Genç ve Tülay Azeri yıllardır tanıdığım kişilerdir. Ben başkan olduktan sonra tebriğe geldiler. Onları gençliğinden beri tanıyorum. Hilmi Özen benden iki sınıf üsttedir. Türkiye Elektrik Kurumu'nda birlikte çalışık. Onun devlet yasasını nasıl bildiğini iyi bilirim. Bornova'ya yerleştim, sonra işyerimden alışveriş yapıyordu. Emekli oldu, kendisini davet ettim canla başla namusuyla çalıştı.. Eğer çete, suç örgütü varsa, servet beyaanımızda, gezdiğimizde tozduğumuzda artış var mı?

Yalanını yakaladığım kişilerle ilgili asla çalışmam... O dustürları ile Aziz Aziz, Pervin Pervin, Tülay Tülay oluyor, diğer 97 arkadaş da böyle...

ÇANKAYA KATLI OTOPARKI HAKKINDA...
Türkiye'de ilk sokak otoparkçılığı benden önce İZELMAN'a verildi. Vatandaşın can ve malını korumak için yapılmıştır. Belediye sokak otoparklarından zarar etmektedir ama bu işi yine de yapmaktadır.Vakıflar ve Büyükşehir Belediyesi kamu kurumudur. İZELMAN da belediyenin şirketidir. Biz ihaleyi açtık ve yapıldı. İhalede bir önceki yıl cirosunun iki katı 4 milyon 411 bin teklif geldi. Bunun ödenmesi, altından kalkılması imkansızdır. İstanbul'da İSPARK da çeşitli kanunsuz işlere mahal vermemek için otoparkları işletmektedir. İhale akla mantığa, gerçeklere uymadığı için iptal ettik. Zaten bu konuda itiraz da olmadı. Daha sonra işi belediye şirketine verdik...
Bize ayrıca ünlü bir mimara yapılan ihalenin evrakları uzun-uzadıya soruldu. İzmir'i Kordon'u tasarım yapmak istiyorum. 'Tasarım benim der' çıkar... Şartnamesinin hazırlanması mümkün değil... Biz günlerce telefonda dinlenmişiz. İhale yapılamaz dedik... Bu ihale dosyası bize soruldu. Bunun belgesi zaten klasörlerde mevcuttur. Bir belediye başkanı üst düzey yöneticileriyle karar vereceği konuda ilgili birimleriyle tabi ki tartışmayacak, mütealada bulunmayacaksa nasıl olcak? Bakanlar Kurulu neden toplanıyor, mahkeme heyeti toplanarak karar vermiyor mu? Biz de bunun için yapılanma yapıyoruz. Belediyenin kadroları bunun için var. Tabi ki toplanacak genel sekreter, daire başkanları anlatacak, tartışacak. Bir belediyede 500 kişilik organizasyon yapan üst yönetime sahibiz. Burada herhangi bir ihlal ve suç unsuru bulunmmaktadır.

Belediye hem kendi mal varlığını, hem de şirketlerin varlığını korumak zorundadır. Belediye ile şirketler arasında kamu malı açısından fark yoktur. Belediyenin amacı kar değil hizmettir. Hükümetin kar eden icraatları olduğu gibi zarar edenleri de vardır. Bizim devlet olarak kar etmemizin mümkün olmadığı yerler vardır. Belediye kar edecek yapı olsa devlet kurar 'başının çaresine bak' der ve her ay para vermez. İBB ödediği borç ve yaptığı yatırımlarla örnektir. Borç ödeme ve yatırım yapma performansımız 10 kat arttı. İki ay içinde borcumuz kalmayacak. Sekiz yılda 1 milyar 804 milyon TL ödedik. Belediye olarak birçok ihale yaptık. Bunların içinde hiçbir suç unsuru yok. Suç unsuru olarak getirilen işler belediyenin kendi otoparkını kendi şirketine vermesidir. Bunu taktirlerinize sunuyorum.

İZBAN TANITIM FİLMİ HAKKINDA...
Bu film bütünüyle yasaldır. İddia makamı bilir bilmez yerlerden teklifler aldı... Bu film bilirkişiler tarafından incelendiğinde açıkça ortaya çıkacak. Burada kamu zararı yok.
Kısa filmin sinemalarda izlettirilmesinde ise iki konu ayrı şeydir. Filmi yapan firmanın bu işle uzaktan yakından alakası olamaz. Burada bölünme söz konusu değildir. 

'PARK BAHÇE İHALESİ TEHDİDİ' HAKKINDA...
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bürokratlarının söyleyeceği hiçbir konu yoktur. Böyle bir konu varsa belediyenin dışında hükmü şahsı olan sendikanın konusudur. Belediyenin ve başkanının hatta bürokratların alakası yoktur.Büyükşehir Belediyesi'nde hiçbir konuda yasadışı, ahlakı olmayan konulara müsamaha göstermedik. Belediye başkanı olduğumun ilk yıllarında belediyeye 'bağış al-iş yap' diyenler oldu. Ben de bu belediye düzgün çalışacaksa yardım almayacağım. Bürokratımın başı öne eğilmesin diyerek yardım almadım, almayacağım da... 20 bin kişilik belediyeyi yönetmenin kırmızı çizgileri vardır. Onları uygularsanız başınıza hiçbir şey gelmez. Onları aşarsanız başınıza ne geleceği belli olmaz!
ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİ HAKKINDA...
Ahmet Adnan Saygun'un başka bir örneği yoktur. Konser için yapılan konuşmaları ihaleye fesat karıştırmak gibi lanse etmek doğru değildir. Ahmet Adnan Saygun gibi bir kişinin ismini taşıyan insanları tartışmak yanlıştır. Zaten buranın çizimini yapan Mimar Teyfik Tozkoparan beş kuruş para almamıştır.

BALKAN DANSLARI HAKKINDA: SANATÇI BUZ DOLABI MI? 
Bu bir organizasyondur. Belli sanatçılar günün önemine, talepleri göre gelirler. Büyükşehir Belediyesi'nde her belediye gibi etkinlik yapar, sanatçı çağırır. Sanaçtıyı ihaleye çıkamaz, onun ihalesi olmaz. Sanatçı bir tanedir buz dolabı çamaşır makinesi değildir. Onun fabrikası yoktur. O sanatçıya getirmek istiyorsanız menajerine söylemeniz gerekir. Eğer sanatçı ismi belirlenip iddia edildiği gibi ihaleye çıkacaksa o zaman işin içinden çıkmak mümkün değildir. Kaç tane Anadolu Ateşi, kaç tane sanatçı var. Bunlar bir tanedir. A'dan Z'ye kanunlara aykırıdır. Bu organizasyonlar Balkan ülkeleri ile ilişkilerimizi arttırır niteliktedir.

KONSERLER HAKKINDA...
Ramazan ayı yaraları sarma etkinliğidir. Fasıl eşliğinde bunu yapmak ve organizasyon yapmak yasalara uygundur. Emek Şenliği, Sevval Şam Konseri'nde ise aynı konu var. Herhangi bir suç yoktur.
Bugün ülkemizde taşeron sistemi var. Sosyal hakları yok. Çalışma süresi içinde ihbar ve kıdem azminatı olmadan çalıştırmak insanlığa aykırıdır. Bu kölelik düzenidir. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bir taraftan taşeronlaşmayı kaldırarak, bir taraftan da çeşitli sözleşmelerle ayyukaya çıkmış ücretleri eşitlemeye çalışıyoruz. Türkiye tarihinde ilk kez bir sözleşme yaptık. Bir taraftan grevi kaldırdık bir taraftan sendikacılığı gerçeğe çektik... Bunu biz bir konser ile taçlandıralım dedik ve Sevval Şam'ı çağırdık.
Açık ihaleye çıkın. Kaç tane Şevval Sam var. Diyelim ki isim benzerliğinden beri 10 tane var ama hiçbiri sanatçı değil... Kimi doktor, kimi avukat.. Onlar ihaleye girebilir mi? Bunun gerçekle ne alakası var... 


İZSU görevini yaparken vidanjörleri incelediler. Bizdeki vidanjörleri toplamışlar ve 1986da kurulan İZSU'ya kurumlar vergisi açtırdılar ve vergiyi mahsup etmeye kalktılar. Başlarındaki vergi kontrolörlerinin bırakın kamu vevzuatı, ihale mevzuatını kendi konularını ve kanunlarını bilmedikleni ortaya çıkmıştır. Böyle bilgisiz atanan kişiler Maliye Bakanlığı, oradan doğrudan siyasi otoriteye bağlıdır..

BAŞKAN DDK KARTINI ÇIKARDI: GÜL'E 'DEVLET BİZİ DENETLESİN' DEDİM

Kocaoğlu'nun şu ana kadar yaptığı en çarpıcı açıklama ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e 'denetlenme' talebinde bulunduğunu söylemesi oldu. 

Kocaoğlu devletin başından Devlet Denetleme Kurulu elemanı talep ettiğini şu sözlerle dile getirdi: Denetçilerin hazırladığı rapor üzerinden operasyon yaptılar. Ben işletme master'ı yaptım. Bu arkadaşların nasıl vergi denetimlerini yaptıklarını gördüm... Abdullah Gül İzmir'e geldiğinde havaalanında kendisinden Devlet Denetleme Kurumu'ndan görevli talep ederek, bilirkişiler tarafından ablukaya alındığımızı söyledim. Sözlü talebimi yazılı olarak da ilettim. Cumhurbaşkanı aradı, ilgileneceğini söyledi. Yasal engel yoksa denetçileri göndereceğini söyledi. Şu ana kadar Devlet Denetleme Kurumu'ndan eleman gelmedi.. Biz denetlenmek istiyoruz. Ne yaptığımızı biliyoruz.Nasıl bir belediye yönettiğimizi biliyoruz.

- Kocaoğlu savunmasına şöyle devam etti: İçişleri Bakanlığı İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne 9 soruşturma açtı. 7'si sonuçlandı... İkisi aleyhimize 5'i lehimize sonuçlandı. Diğer ikisi halen Danıştay'da... Bunun içinde 21 belediye başkanı vardı. Burada 6 belediye başkanı ve belediye meclis üyelerini taciz edercesine 180 kişiyi niye savcılığa çağırıyor? Bu meclisi kilitlemekten başka bir işe yaramaz. Ayrıca huzurunuzda büyük çoğunluğu İzmir Büyükşehir Belediyesi üst yönetici olan 100 kişi var. Onlara 'sabıkanız var mı?' denildi. Bir tanesinin sabıkası yok. Bunların büyük çoğunluğu belli yaşın üzerinde, 35-40 yıl devlete çalışmış alnının akıyla çalışan hizmet eden kişilerdir.


DURAK İHALESİ HAKKINDA...
Sapla-saman birbirine karıştırıldı. ESHOT Büyükşehir'e bağlı kruluştur. Bu kurumun kanunu çıkmadı. Çalışmalarına devam ediyor. ESHOT encümeni aynı zamanda ihale makamıdır. Biz amir olarak alınan kararları onaylarız. Bu ihale bize geldi. Durak ihtiyacı çok fazlaydı. Yeni ilçeler bağlanmıştı. Belediyenin sınırları 111 bin hektardan 500 bin hektarın üzerine çıktı. Bunu karşılamamız için durak ihalesi gerekiyordu. Burada yine gelir ve gider karıştırıldığı için bilgisizlikten 'dövizli ihaleye çıkartılamaz' deniliyor. Gelirlerde belediye ihalesine dövizle çıkılabilir. Yanlışlık ve hatalı suçlama var. Biz metroyu 100 kilometreye çıkarttık. Otobüs güzergahlarının tamamının değişmesini bilmek için ESHOT'ta çalışmaya gerek yok. Yeni duraklar tabi ki yapılacak. Güzergahlar değişiyor. Suç yaratma işinden başka bir konu değildir. Arkadaşlar doğru olanı yaptı. Bütün ihaleler yasaya uygundur.

MANDALİNA-ŞAL ALIMI HAKKINDA...
Biz sütü süt üreticisinden alıyoruz. Bundan 7 yıl önce asfalta dökülüyordu. Maliyeti sıkıntılı olduğu için Küçük Menderes'e dökülüyordu. Biz üreticiden aldık. Tire Süt Koop'tan aldık. Bunu satmadık, yemedik, içmedik. Dar gelirli yerlerdeki belirlenen okul çocuklarına verdik. 150 bin ile başladık bugün 250 bin kişiye ulaştık. Savcılık dış fırçası mandalina ve süt soruyor. Bu gerçekten acıdır. Yedi yaşındaki çocuğa bunu sorarsa biz de ne ararsanız onu bulursunuz diyoruz. Başka çaremiz yok. Tamamı üretici kooperatifinden alınmıştır. Yasalara uygundur. Belediye şirketlerini belediyelerden ayrı düşünmek gibi durum söz konusudur. Biz yapılan işleri şirketlerimiz ile birlikte yapıyoruz. İZBETON 550 okulu tamir etti ve 20 milyon TL'nin üzerinde kaynak ayırdı. Mandalina ve alımlardan belediye ticari çıkar elde etmedi. Tamamı yardım için yapıldı.

Şal alımlarında bir hata yok... 8 senedir yaptırdığım bütün oyuncaklar ve oyun grubunu Buca Açık Cezaevi'nin ticari işletmesine yaptırdım. Malları DMO'dan alıyorum. Kaldı ki herhangi bir sıkıntı yok. Bayındır'ın 8 yıl önceki haline ve bugüne bakın. Çiçek üreticisine verdiğim destek ile ilçe kalkındı. Biz almadan önce çiçeklerin çeşidi az ve kalitesizdi. Dünya'da belli noktaya geldi. Bunu Bayındırlılar yüksek sesle söylüyor.

Aynı iddia makamı belediye başkanının eşinin aracı için, özel kalem müdürü ve şoförünü sorguya çekti. Büyükşehir Belediye Başkanı 4 milyon İzmirli'nin seçtiği bir numaralı kişidir. Protokolde yeri var... Bu makamı kimse taciz edemez. Bu makamı bırakın, Aziz Kocaoğlu'nu kimsenin taciz etmeye hakkı yoktur.

İZFAŞ HAKKINDA...
İZFAŞ kenti kalkındırıyor ama her yıl 10 milyon lira zarar ediyor. Bu görev zararıdır. Tanıtım, yurt dışı gezisi yapar. Biz Karşıyaka'da Mavişehir'de arsa aldık ve Anadolu coğrafyasında ilk defa opera binası yapmak için çalışma başlattık. Bu operayı kim çalıştıracak? İzmir fuarlar ve kongreler kentidir. EXPO'da insanlar gelecek. Oraya gitmeyecek mi? Fuar alanına gitmeyecek mi? Bu kent sadece şununla-bununla değil kültür sanat ile de kalkınmak zorundadır.

Körfez'in yüzülme hedefi için yaptığımız çalışmalar kapsamında heyet ile birlikte yurt dışı inceleme gezisine gittik. Önce Finlandiya sonra Hollanda'ya gittik. İnceleme yaptık. Çalışmaları tamamladık ve ihaleyi çıktık. Gazetelerde 'adrese teslim ihale' diye haberler çıktı. Çalışmaları sürdürüyoruz. Körfez en kısa sürede yüzülebilir hale gelecek. İzmir'in kalkınması, turizm merkezi olması için çalışan İZFAŞ'ın para harcaması kadar doğal birşey olamaz.

BUCA TOPLU KONUTLARI HAKKINDA...
İhalede yangın merdivenini neden ayırdın diyorlar. Biz ihale ile verdik. Eğer biz aynı firmaya verseydik bugünkü ihaleye çıktığımızdan daha fazla olurdu. Bunun sorgulanacak nesi var? Bunu niye konu ediyorlar? Siyasi münazaralarla yapılmış bir iştir. En çok üzüldüğüm şey o kişinin 18 gün cezaevinde kalmasıdır... (Cemil Şeboy'dan bahsediyor). Bizim ruhsat verme yetkimiz olmasına rağmen saygımızdan ilçe belediyesine başvurduk. Ama onlar vermediler.
'SANDVİÇLER' HAKKINDA...
Kim olursa olsun belediye başkanına yakıştıramazlar bu işi.. Bu güne kadar değil devletin bir insanın bile parasına tenüzzül etmem. Bornova'da 60 bin müşterime sorun, siyasi partilere beni sorun onlar benim kişiliğimi söylesinler.

ERSU HIZIR HAKKINDA...
Göreve geldiğimde ESHOT Genel Müdürüydü. Sonra genel sekreter oldu... Binek araçları görevi çerçevesinde kullandığına inanıyorum. Telefonları kullanmak da doğal hakkıdır.

VE BAŞKAN BERAAT İSTEDİ
Başkan Kocaoğlu savunmasını şu sözlerle tamamladı: İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bütün bürokratları huzurlarınızda sanık olarak duruyor. Suç örgütü değildir. Ben çete reisi değilim. Büyükşehir Belediye Başkanı'yım... Yüzde 56 oyla seçilmiş bir kişiyim. Belediye tarihinde en yüksek oyla gelen kişiyim. Büyükşehir Genel Sekreteri çete lideri, üyesi değil. Daire başkanları değildir. Bunu tüm İzmir ve Türkiye bilsin. Her şeyi didik didik yapılmış, bilgisizlikten ve art niyetlikten, şartlanmışlıktan kaynaklanan bu iddianame 25 katrilyon parayı bir kuruşuna dokunmadan hakkın yararına kullandığının belgesidir. Bu iddianameyi böyle değerlendirin. Başarı ve iftihar vesikamızdır. Utanç duyması gerekenler bu iddianameden Pervin, Hilmi, Mahmet ve diğer tutuklular değil bu komployu hazırlayanlardır. Bu bir organizasyondur. Tarihi leke olarak üzerinde taşıyacaklar da organizasyonu yapanlardır. Tutuklu arkadaşlarımızın özgür bırakılmasını ve şahsımın beraatını istiyorum...

HAKİM: DIŞARI ATARIM
- Duruşma hakimin iddianame kayıtlarını okuması ve tapeler hakkında Aziz Kocaoğlu'na sorular yöneltmesiyle sürdü. Mahkeme Başkanı Cahit Kargılı, Aziz Kocaoğlu'na konuşmaları ve tape kayıtlarını okuyarak, Çankaya Otopark İhalesi hakkında "Nasıl bir strateji belirlediniz?" diye sordu. Bu arada Kocaoğlu'nun avukatı Ercan Demir konunun konuşmalarda ismi geçenlere sorulmasını istedi. Dolayısıyla usule itiraz etti. İtiraz hakim tarafından reddildi ve Kargılı tape kayıtlarını okumaya devam etti. Yine söz alan Avukat Demir bu kez kayıtların eksik olduğunu bildirdi ve görüntülerin izlenmesini istedi. 

- DAVADA TEKNİK ARIZA
Çankaya Otopark ihalesi ile ilgili görüntülerin izlenmesine karar verildi. Ancak görüntüyü salondaki LCD televizyonlara yansıtacak 'Media Player' çalışmadı. 

Tapelerin okunmasının ardından Mahkeme Başkanı Kargılı'ya yanıt veren Kocaoğlu, İZELMAN Şirketi'ne Vakıflar Müdürlüğü itiraz edince biz ihale çıkma kararı aldık. Eğer Vakıflar tamamen itiraz etseydi bu işi belediye olarak kendimiz yapacaktık" dedi. Hakim Kargılı'nın "Telefon konuşmalarındaki anlaşmadan haberiniz var mıydı?" sorusuna Kocaoğlu, "Hayır" cevabını verdi. Daha sonra süreci anlatan Kocaoğlu, "Büyükşehir Belediyesi olarak otoparkları çalıştırmak zorundayız... İzmir halkına karşı bir sorumluluğumuz var. Yetkimi kullanarak ihalede verilen teklifin faiş oranda olduğu gerekçesiyle ihaleyi iptal ettim. 4 milyon 411 bin TL teklif vardı. Burayı kim alırsa alsın, ağzıyla kuş tutsa bile yıllık 2.5 milyon TL ciroyu aşamaz. Eğer orada gayrımeşru bir iş yapmayacaksa verdiği parayı kazanamaz. Benim görevim kamu adına çalışan bu yerin zarar etmesini engellemekti" diye konuştu. 
Belediyenin başka bir şirketi Grand Plaza tarafından işletilen Asansör Restoran'ın daha önce özel sektöre ihaleyle verildiğini anlatan Kocaoğlu, "Bir lira kira ödemediler... 4 yıl da mahkemeyle zorla çıkarttım. Her tarafı kırılıp, dökülmüş tesisi yenileyerek belediye şirketine devrettik. Biz belediyenin gayri menkullerini korumak zorundayız. Bu zaman kadar 700 milyon TL'lik kamulaştırma yaptım fakat İzmir halkının bir liralık kamu malını satmadım" ifadelerini kullandı. 
8 yıl önce belediye başkanlığı koltuğuna oturduğunda belediye binasında böcek arama ve tarama faaliyeti yaptırdıklarını söyleyen Kocaoğlu, "Belediyenin birçok yerinde dinleme ve izleme cihazı bulduk. Daha sonra bunlara sakın dokunmayın. Devletin malı dedim. Belediye Başkanı olarak ben Genel Sekreterin, daire başkanının yanına giderim. Onlar da benim odama gelir. Konuşmalardaki şeylerden birşey çıkartmak nasıl bir iş? Bunu anlamadım. Dinleme ve izleme cihazı genel sekreterin odasında da var. O da dinleniyor. Bunu zaten biliyoruz. Daha iyi ya işte... Size görüntü vermiş olduk. Telefonla değil görüntülü konuştuk. Bana teşekkür etmeniz gerekiyor. Zaten ben birisini aradığımda aynı anda 4 kişiyle konuşmak zorunda kalıyorum. Telefon konuşmamda karşımdaki kişiye 'Bırakın da oğlumla kızımla konuşayım' diye söylüyorum. Zaten telefonlarımız dinleniyor. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin evladıyım. İki çocuk büyüttüm. Kamu malına zarar vermemek için ses ve görüntü alma cihazlarını bile devlet malı oldukları gerekçesiyle kaldırtmadım. Bana Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidebileceğimi ifade ettiler. Türkiye'nin üçüncü büyük kentinde belediye başkanıyım. Onlara 'AİHM'e devletimi şikayet etmem' diye beyanım var. Ben ülkesini, devletini bu kadar seven birisiyim" dedi. 
"Karakolda ve savcılıkta verilen ifadelerin ardından 'Bu 100 kişi birbirine kilitlendi... Aynı düşünceyle ve fikirle konuşuyorlar' diye bir düşünce oluştu" diyen Kocaoğlu, "Arkamda bulunan arkadaşların üst görevde olanlarını tanıyor, kalanını tanımıyorum. Organizasyon ve etkinliklerden buraya getirilen kişileri hiç tanımam. Zaten bu da benim işim değildir. Bu kadar insan sadece ve sadece doğruyu söylediği için aynı şekilde konuşuyor. Burada bir örgütlü konuşma yok sadece doğrular ve gerçekler var. Bu zamana kadar ne planlama biriminde ne de başka birimlerde bürokratlarıma dayatma ve diretmede bulunmadım. Bu benim hem yönetim ve çalışma anlayışıma hem de bürokratların insanlık ve kişiliğine aykırıdır. Olmaz dediklerinde durdum. Bana hayır dedikleri hiçbir konuyu fiiliyata geçirmedim. 8 yıllık belediye başkanlığı dönemimde bürokratların hayır dediği fakat başkanlık oluru ile resen onaylanabilecek yada onaylanan hiçbir karar yoktur. Belediye bürokrat yapısında tabi olmak, emir-komuta halinde hiyerarşik düzenle karar yerine getirmek yoktur" şeklinde konuştu.

- Duruşma öğle arasından sonra yeniden start aldı. Savunmada ikinci bölüm...

"BIRAKIN SİLAHI ÇAKI BIÇAĞIM BİLE YOK!"
Sorgunun ikinci seansı hakimin, "İhaleler ve ihalelerin bölünerek alınması, doğrudan alım ile ilgili iddialar var. Sizin bu konularda talimatınız oluyor mu?" sorusuyla başladı.
 
Aziz Kocaoğlu soruya, "İşin işleyişi açısından görevim yok, yetkim yok... Sekiz yıllık belediye başkanlığı tarihinde bir kere ihaleye katıldım. O da Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yaptığı moloz döküm alanı ihalesine girdim. İnsanlar her yere moloz döküyordu. Bir firma ihaleyi aldı ve bu konuda tekel yaptı. Bunun üzerine Orman Bölge Müdürlüğü yine ihale yaptı. Taş çıkartılan ocağın taş döküm moloz alanı olarak belirledi. İhaleye giren şirketimiz İZBETON teklif veremedi. Ben de İZBETON genel müdürünü yanımıza alarak gittim, sürekli fiyatı arttırarak ihaleyi aldık ve şirketin tekelini kırdık. Tek katıldığım ihale budur. Bu konudaki tekeli kırmak için gittim. Başka ihaleye katılmam söz konusu değildir.İhale zaten devlet kurumunun açtığı bir ihaledir. Benim girdiğim ihale de devlet kurumunun ihalesidir. İddianamede ihalelerin bülündüğü iddiaları var. Sabahtan beri bürokratların deneyimli ve art niyetli olmadıklarını söyledim. Zaten şahsi menfaat da sağlamadılar. İddia edilen konular tamamen ihale mevzuatının bilinmemesinden kaynaklanan konulardır. Gerekli açıklamaları arkadaşlarım özel olarak en ince ayrıntısına kadar yapacaktır" diye konuştu.

Açıklamanın ardından mahkeme savcısı, Kocaoğlu'na "Hakan Say'ı tanıyor musunuz?" diye sordu. 

Kocaoğlu, "Hakan Say'ı bırakın organizasyon şirketinden kimseyi tanımıyorum. Uzun saçlı bir kişi yanıma geldi bir etkinlikte kendisini organizasyon şirketi yetkilisi olarak tanıttı. Ben de yetkililere gitmesini istedim. Onu da zaten burada görmedim. Kendisi zaten yaz sinemaları etkinliği yapıyormuş" dedi.

Savcının sorularının ardından savunma avukatlarından Mahmut Yılmaz, "Kimseye cebir tehdit ettirdiniz mi, topuğuna sıktırdınız mı?. Çete lideri olarak böyle bir talimatınız var mı Sayın Başkan?" diye sordu.

Kocaoğlu, "Zaten iddianamede böyle şey yok... Böyle bir talimat verdiysem o talimatı alanın da olması gerekir. Böyle bir olay yok. Ben belediye başkanlığını hayatım boyunca kimseyi tehdit etmedim. Ne ruhsatlı silahım oldu. Ne çakı bıçağım oldu. En zor görevi yani belediye başkanlığı yapıyorum. Benim makamlardan kaynaklaran silah bulundurma talebim bile olmadı. Hayatımda bu konu ile ilgili bir şeyim yok. Olmadı da" şeklinde yanıtladı.

- Kocaoğlu'nun savunması sona erdi. Pervin Şenel Genç hakim karşısına çıktı. 

- BÜROKRATLAR HAKİM KARŞISINDA: GENÇ 'ESKİLERİ' HEDEF ALDI... tıklayınız...

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 15 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
doğançay doğançaylılarındır 5 Nisan 2012 Perşembe 21:55

murat rumuzlu a yükseli bilmemde cevat zamanında yaptı rantsal değişimi doğançayda kaç hektar tarım arazisi imara açıldı bunda rant yok herhalde tabiki burada imara açılan arazilerde kaç bürokratın yakınına arazi geçti o bölgede büyümeyip imar alanlarını kapatanlara araştırılması an meselesi

Yorumu oyla      11      6  
Murat 5 Nisan 2012 Perşembe 12:11

Böyle dürüst bir insanı da yargılıyorlar ya benim içim gidiyor.İzmir'e yapılan bu büyük haksızlığın cevabı seçimlerde AKP'ye çok büyük bir tokat olarak geri dönecek!Ayrıca Ege'de Son Söz ekibinin "kentsel dönüşüm" işini araştırmasını istiyorum.Özellikle Karşıyaka bölgesini.İnsanlar denize sıfır 150 m2 evlerde oturacaklarını,bunu da hükümetin yapacağını sanıyorlar!Alaybey ve Bayraklı'da birçok kişi başına ne geleceğinin farkında değil!Sayın A.Yüksel rantsal dönüşüm derken çok haklı!Saygılar.

Yorumu oyla      17      10  
izmirli 2 5 Nisan 2012 Perşembe 10:46

İzmirdeki hakim ve savcılar inşallah görevini yaparda,istenilen cezaları verirler bunlara.nasılki darbe yapanlar bugün yargılanıyorsa,rüşvet yiyenlerde cezasını bulsunlar.

Yorumu oyla      14      9  
öz izmirli 5 Nisan 2012 Perşembe 08:58

İlk önce herkez kendine baksın hani derler ya iğneyi başkasına çuvaldızı kendine batır diye. Türkiye de bu kadar dürüst çalışan sayılı belediyeler vardır. Bunlardan bir tanesi de İzmir B.Belediyesidir. Bunu gerçekleri gören herkes bilir. Helal olsun izmir belediyesine ki kendi yağıyla kavrulup hem borçlarını ödedi hemde çalıştı.

Yorumu oyla      17      8  
izmir li ye 5 Nisan 2012 Perşembe 08:02

İzmirli rumuzlu AKP li yorumcu artık söyleyecek söz bulamayınca bu insanlar suçsuz yere içerde olmaz lafını sokuşturmaya başlamışssın. Bir de utanmadan ALLAH kurtarsın takkiyesi yapıyorsun. Peki berat ettiklerinde bu insanların özgürlüklerinde alınan bir yılın hesabını kim verecek. hiç kimse. Esas hesap yeri öteki dünya. İftiracı yorumcu seninde aklında bulunsun.

Yorumu oyla      19      7  
izmirli 2 5 Nisan 2012 Perşembe 07:51

Chp nin hangi belediyesi düzgün göstersenize.bunları tıkacaksın içeriye.en azından ülkeye zarar vermesinler.

Yorumu oyla      15      21  
izmirli 4 Nisan 2012 Çarşamba 23:21

Başkanın başına ne geldiyse bence çok güvendiği bürokratları sayesinde geldi .ortada yolsuzluk iş bilmezlik varmıdır bilemem ama olmasada bu insanlar suçsuz yere içerde olmaz ,ALLAH kurtarsın diyelim.

Yorumu oyla      16      24  
otopark 4 Nisan 2012 Çarşamba 19:19

Belediye şirketi belediyeye rüşvet mi verip ihaleyi aldı mustafa rumuzlu AKP yandaşı... Siz Belediyeyi alan ister mafyaya verin ister yandaşlarınıza peşkeş çekin... Tabi ancak rüyanızda sayıklıyabilirsiniz izmiri almayı.. izmir halkı size izmirin rantını yedirmeyecek bunu bilin ve hüsrana uğramayın

Yorumu oyla      35      10  
mustafa rumuzluyu 4 Nisan 2012 Çarşamba 19:15

İzelman belediye şirketi, tüccarın, üçüncü şahısların hissesi yok. Şirketin karı ve zararı Sermaye sahibine yani belediyeye ait. Yani şirket kar ettirildiyse o da kamu sermayesi. Cahil adam Kamuyla kamu arasında yapılan iş ve işlemlerde kamu zararı söz konusu olamaz. Biri zarar ediyorsa diğeri kar ediyordur. sonuç nötürdür.Önce öğren sonra konuş.

Yorumu oyla      30      11  
DEMOKRAT 4 Nisan 2012 Çarşamba 18:49

DİKAT NE DİYOR BAŞKAN MAFYAYAMI VERSEYDİM ÇOK KATLI OTOPARKI O ZAMAN İHALEYE GİREN MECLİS ÜYENİDE O KATAGORİYE KOYUYORSUN BAŞKAN İZMİR AZİZ DİR AZİZ KALACAKMIŞ YAPMAYA REZİLDİR REZİL KALACAK O ZAMAN SEN BİRAZ ALSANCAK KORDON HATAY KSK BORNOVA GÜLTEPEYE GAZİEMİRE BUCAYA VS YERLERE GİT BAKALIM O HALK TA BÖYLEMİ DÜŞÜNÜYOR GÜN GÜNE ERİYOR BU SON SEÇİMDE GÖSTERDİ KENDİNİ UYTMAYIN BİZİ ALLAH AŞKINA NE VERDİKİ İZMİRE BİZDE AZİZE VERELİM BİZ ONA OY VERMEDİK AKP TEPKİ İÇİN CHP YE VERDİK

Yorumu oyla      27      24  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Büyükşehir CHP grubunda sürpriz çekilme kararı
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP grubunda daha önce Murat Bakan’a ...
Karabağlar’ın kadınlarından Kürüm’ün projelerine tam not
Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi Üyeleri, Karabağlar Belediyesi’nin ...
İzmir'in adliye mesaisinden çok özel görüntüler
Tarihi dava nedeniyle kent Bayraklı'ya akın etti. Günün önce çıkan anları ...
 
Kocaoğlu'nun avukatından dava hakkında her şey...
Ercan Demir tarihi dava hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Demir ...
Forum Bornova'nın trafik çilesine neşter
Bornova Belediyesi, Çamdibi Altındağ bölgesi ile Forum Bornova’yı kale ...
Tarihi davada adliye nöbeti: Salon dışında neler yaşandı?
Tarihi davanın ilk duruşması geride kalırken, kent 10 bini aşkın İzmirli'nin ...
 
60 yaş kartınının sınırı 70 TL
Toplu ulaşımda 31 Ocak’ta kaldırılan 60 yaş kartı uygulaması yeniden başlayacak. ...
Karşıyaka'dan Türkiye'ye anlamlı mesaj
Karşıyaka Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin “Siyaset Okulu” bu kez bir Atatürk ...
Okullar belediyelere devrediliyor
Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda eğitim dışında kalan inşaat, bakımgüvenlik ...
 
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu vapur bir milletin kaderini nasıl taşıdı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva