HABERLER>İŞ DÜNYASI
21 Mart 2022 Pazartesi - 11:27

'Liderler Buluşması'nın konuğu Ali Babacan… 'Seçimi kazanırız ancak…'

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem masasının geçiş sürecindeki yol haritasının belirlemesi gerektiğini dile getiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Geçiş süreci ile ilgili bugünden çalışmaya başlamaz, Cumhurbaşkanı adayının ortak çalışmalara uyacağı ile ilgili taahhüt altına alınmazsa Türkiye'yi çok kaotik bir süreç bekliyor... Seçimi kazanırız ancak Türkiye'yi kaybederiz" dedi.

 Liderler Buluşması nın konuğu Ali Babacan…  Seçimi kazanırız ancak…

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir ziyaretlerinin ikinci gününde Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği'nin (ESİAD) düzenlediği, 'ESİAD Liderler Buluşması' etkinliğine katıldı. İzmir'de çalışmalarını sürdüren iş insanları ile bir araya gelen Babacan'ın hedefinde hükümet vardı.

ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinliğe, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü ve çok sayıda iş insanı katıldı.

BABACAN: ÜLKEMİZ EKMEĞİNİ TAŞTAN ÇIKARMAK ZORUNDA
Toplantıda açıklamalarda bulunan DEVA Partisi Ali Babacan, "Sunumu takip ederken şunu düşündüm; Aklın yolu bir. Türkiye'deki durumda gerçekçi olan herkes aynı kavramlarda buluşuyor. Ancak bunun nasıl uygulanacağı, hayata nasıl geçeceği, Türkiye için oluşturulan bu değerli vizyonun Türkiye'de nasıl uygulanacağı konusundaki en önemli sorunun karşımızda olduğunu görüyorsunuz. Türkiye'nin yakın tarihine baktığımızda daha iyi dönemlerimiz de oldu kötü dönemlerimiz de oldu. Sıkıntıları halka sorduğumuzda ekonomik sıkıntılardan bahsediyorlar...  Türkiye'nin son yıllarda artan hukuk devleti niteliğinin kaybolduğun görüyoruz. Temel insan hakları ile ilgili uygulamaları Avrupa standartlarına göre baktığımızda içler acısı bir duruma düştüğünü görüyoruz. Ekonomi öyle bir alan da bazı temellere oturuyor ki... Burada hukuk, adalet özgürlükler var. Türkiye gibi doğalgaz ve petrol imkanları kısıtlı olan bir ülkede demek ki ülkemiz ekmeğini taştan çıkarmak zorundadır. Yatırım ve istihdamla büyümek gerekir. Ancak bunlar için güven olması gerekir. Güven olmayan bir ülkede ancak ve ancak böyle bir kriz ile karşı karşıya kalırsınız. Türkiye fiilen bunu yaşıyor. Son yıllarda yönetimin tek elde toplanması, demokrasimizin zafiyet içinde olması, hukukun işlememesi şu anki ekonomik sorunlarımızın temelindeki en önemli sorunlardan. Biz bunları gördüğümüz ve erken süreçte fark ettiğimiz için yeni bir siyasi görüşe ihtiyaç olduğunu fark ettik. Şu an vatandaşlarımız iktidar partisine destek veriyorsa sadece daha kötüsünden korktuğu için destek veriyor. Muhalefete destek verenler ise ana motivasyonu bir an önce bu iktidardan kurtulmak" dedi.

BİZ KİMLİK VEYA İDEOLOJİ SİYASETİ YAPMIYORUZ
Partisine katılanların farklı farklı partilerden geldiğini de vurgulayan Babacan, "Demokrasi temellerine oturmayan bir atılımın ilerleyemeyeceğine kadar verdik. Bunun için hızla çalışmaya başladık. Bir yandan örgüt yapımızı büyüttük diğer yandan parti politikalarımızı oluşturduk. Örgüt yapımızda kadınlar ve gençler çok yüksek oranda temsil ediyorlar... En yüksek cinsiyet kotasına sahip parti DEVA Partisi. Yüzde 35 cinsiyet kotamız var. Bizde gençler de 30 yaş ve altı... Burada da yüzde 20'lik bir kotamız var. Bizde gençler ve kadınlar ana kademede yer alıyor. Karar yapılarında bizzat etkili olsunlar istedik. Böyle baktığımızda örgüt yapımızı diğer siyasi partilerden çok çok farklı. Örgütümüzün yüzde 80'i siyasete DEVA'da başlamış arkadaşlarımız. İl başkanlarımızın yarısından çoğu bize internet üzerinden başvuran ve tanıştığımız insanlar. Dürüst ve adil ise kapımız herkese açık. Üyelerimizin yüzde 35'i 30 yaş ve altı yaş grubundan oluşuyor. Üyelerimize bir anket yaptık… Bizim üyelerimizin yüzde 35'i daha önce AK Parti'ye oy vermiş, yüzde 20'si CHP, yüzde 10'u HDP, yüzde 10 iyi parti, yüzde 5-6 MHP'ye oy vermiş kişiler. Biz Türkiye partisi olmayı hedeflemiştik ve gerçekten de bunu başardık. AK Parti'nin İzmir'de çok zor siyaset yaptığı ilçeler vardır, CHP'nin de çok zor siyaset yaptığı ilçeler vardır. Ancak bizim arkadaşlarımız tüm ilçelerde rahatlıkla siyaset yapabiliyor. Çünkü biz kimlik veya ideoloji siyaseti yapmıyoruz" diye konuştu.

SEÇİMİ KAZANMANIN YANINDA TÜRKİYE'Yİ DE KAZANMAMIZ GEREKİYOR
Gelecek haftalarda bir araya gelen 6'lı yuvarlak masanın tekrar toplanacağını belirten Babacan, "Ben bu hafta 5 partinin siyasi liderlerini ziyaret edeceğim ve önümüzdeki hafta ise 6'lı masa yine toplanacak. Bundan sonra da çalışmalarımızı ve yol haritamızı belirleyeceğiz. Geçiş süreci ile ilgili bugünden çalışmaya başlamaz, Cumhurbaşkanı adayının ortak çalışmalara uyacağı ile ilgili taahhüt altına alınmazsa Türkiye'yi çok kaotik bir süreç bekliyor. Seçimi kazanırız ancak Türkiye'yi kaybederiz. Dolayısıyla seçimi kazanmak yetmeyecek. Seçimi kazanmanın yanında Türkiye'yi de kazanmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

BİZİM EVRENSEL REFERANSLARA DAYANMAMIZ GEREKİYOR
Olası bir iktidar durumunda 6'lı masada ekonominin düzelmesi için çalışmalar yürütüp yürütülmeyeceği konusundaki soruya da yanıt veren Babacan, "Ekonomi izole bir alan değil. Pek çok konuyu eş zamanlı el alırsanız sorunu çözebilirisiniz. Türkiye, çok ciddi bir yargı reformu yapmadan, dış ilişkileri düzenlemeden ekonomik sorunlarını çözemez. Bizim çözümümüz tüm alanları kapsayan bir çözüm. 12 Şubat buluşmasında bizler 1 sayfalık açıklama yapmıştık. O bizim için aynı sayfada olacak mıyız olmayacak mıyız diye çok önemli bir testti. Ne kadar sorun varsa onların üstünü kapatmak için yerli ve milli ibaresini kullandılar. Mesele insan hakları, özgürlükse bizim evrensel referanslara dayanmamız gerekiyor. Türkiye, ne zaman AB tarafından yük olacak değil yük alacak bir ülke olarak değerlendirilirse o zaman ilerleme çok hızlı olacak. Biz tüm eylem planlarını hazırlıyoruz ve ortaya koyuyoruz. Biz diyoruz koyduğumuz planlarda eksikler varsa, hatalar varsa söyleyin. Biz bu çalışmalarımızın hiçbiri için 1 kuruş para harcamadık. Tamamı gönüllü çalışmalar... Bu yüzden bu kadar kapsayıcı ve iyi şeyler çıkıyor" dedi.

BASKIN SEÇİM İHTİMALİNİ DE HEP DÜŞÜNMEK GEREKİR
Olası bir erken seçimde Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayını belirlemesi için yeterli sürecin kalıp kalmayacağı yönündeki soruya da yanıt veren Babacan, "Seçim tarihinin 2023'ün Mayıs-Haziran da olacağı sadece ihtimal. Baskın seçim ihtimalini de hep düşünmek gerekir. Siyasi partiler arasındaki diyalog sıcak tutulması gerekiyor. Kazanın sürekli kaynaması gerekiyor ki servise hazır olsun. Bunun için diyalog çabamız var. Başkanlık sisteminde Cumhurbaşkanının seçilmesi çok kilit bir nokta.  Odak yanlış bir yere seçiliyor. Burada önemli olan Cumhurbaşkanlığını kazanabilmek. İyi odaklanmak gerekiyor. Biz bunun için bu konularda çaba gösteriyor ve ‘Tüm partilerle konuşmaya hazırız’ diyoruz. Parti programları çok genel ifadeler.  Seçimin ilan edildiği gün ile sandık gelmesi 62 gündür. Biz 62 günde mutfak çalışmasının tamamlanması için yeterli olduğunu düşünüyoruz. Cumhurbaşkanına dayının kim olacağı meselesini erken süreçte tartışmanın çok doğru olmadığına inanıyoruz. Kişiler üzerinden tartışma toplumda ilgi çekiyor ancak sıralama doğru değil. İlk olarak ne yapacağımız belirlemeliyiz. Bu şekilde Türkiye için çok daha faydalı sonuçlar getirecektir" diye konuştu.

KARABAĞLI: TEDARİK ZİNCİRLERİNDE CİDDİ KIRILMALAR YAŞANMASI BEKLENİYOR
ESİAD Başkanı Hasan Karabağlı, ‘ESİAD Liderler Buluşması’ kapsamında DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını belirterek, “Bugün dünyamızın ve ülkemizin içinde bulunduğu siyasi ve sosyo-ekonomik durum hakkında Sayın Babacan’ın değerlendirmelerini dinlemek ve görüş alışverişinde bulunmak üzere bir araya geldik. Küresel ekonomide yaşanmakta olan ticaret savaşlarına Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte hammadde savaşlarının da eklendiği bir gerçek. Küresel emtia fiyatlarında ciddi artışlar yaşanıyor. Rusya, dünyada doğalgaz, petrol ve buğday gibi birçok hammaddenin en büyük ihracatçıları arasında. Savaş ve alınan karşılıklı kısıtlayıcı önlemlere bağlı olarak tedarik zincirlerinde ciddi kırılmalar yaşanması bekleniyor. Savaşın devam etmesi halinde bu kırılmalar neticesinde her alanda fiyat artışlarının hızlanarak devam edeceği tahmin ediliyor. Sonuç olarak küresel ekonomide fiyatların ve enflasyonist baskıların artması, reel gelirlerde düşme yaşanması, dünya ticaretinin daralması, ekonomik büyümenin düşmesi bekleniyor” dedi.

SAVAŞ KAYNAKLI SIKINTILARIN ÇARPAN ETKİSİ YARATACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşına kırılgan bir ekonomiyle yakalandığını ifade eden Karabağlı, “2021 yılı sonbaharıyla birlikte kur-faiz-enflasyon sarmalına giren ve giderek artan enflasyon, yüksek döviz kuru ve kurlardaki öngörülemez dalgalanma neticesinde iyice kırılgan hale gelen Türkiye ekonomisinin, Rusya-Ukrayna savaşından diğer ülkelere göre daha fazla etkilenmesi kuvvetle muhtemel. Enflasyonun yüzde 50’nin üzerinde seyrettiği, üretici fiyatlarındaki artışın yüzde 100’ü aştığı bir ekonomide, bu iki ülkeyle güçlü ekonomik bağlantılarımız göz önünde tutulduğunda, savaş kaynaklı sıkıntıların çarpan etkisi yaratacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

POZİTİF BÜYÜMEYE RAĞMEN MİLLİ GELİRİN YILLAR İTİBARİYLE ABD DOLARI CİNSİNDEN DÜŞÜYOR
Küresel sıkıntıları da göz önünde tutarak Türkiye ekonomisi ilgili yorumlarda bulunan Karabağlı, “Pandemi döneminde dünya ekonomisi daralırken ülkemiz 2020’de yüzde 1,8, 2021’de ise baz etkisiyle yüzde 11 pozitif büyüme yakalamıştır. Ancak, bu pozitif büyümeye rağmen milli gelirin yıllar itibariyle ABD doları cinsinden düşüyor olması sabit fiyatlara göre hesaplanan GSYH rakamlarındaki deflatör katsayılarının oranları etkilemiş olabileceğini düşündürmüştür” şeklinde konuştu.

Merkez Bankası’nın faiz kararları hakkında açıklamalarda bulunan Karabağlı, “ 2021 Eylül ayından itibaren art arda aldığı ve beş puanı bulan faiz indirim kararlarından sonra, Türk parası dolar ve avro karşısında hızla değer kaybetmiştir. Dolar 18 lira, avro ise 20 liranın üzerini görmüştür. Merkez Bankası tarafından piyasaya yapılan doğrudan müdahalelerden istenen sonuç alınamayınca, 21 Aralık 2021 itibarıyla “kur korumalı TL mevduatı” olarak adlandırılan modele geçilmiştir. Neticede döviz kurunda ani düşüş yaşanmış, ancak bu modelin Türkiye ekonomisi üzerinde ne gibi etkiler yaratacağına dair endişeleri de beraberinde getirmiştir. 2022 yılının ilk üç ayında faiz sabit bırakılmıştır. Dengelenen dolar kuru Rusya-Ukrayna savaşıyla tekrar yükselişe geçmiştir” dedi.

HAZİNE’NİN YÜKÜNÜN GİDEREK ARTTIĞI SÖYLENEBİLİR
Kur korumalı TL mevduat politikası hakkında konuşan Karabağlı, “Bugün geldiğimiz noktada, 21 Aralık 2021 tarihinde başlatılan kur korumalı TL mevduatında üç ay vadeli hesaplar bugünden itibaren dolmaya başlıyor. Kur korumalı hesapların başladığı tarihdeki kur ile mevcut kur dikkate alındığında Hazine’nin yükünün giderek arttığı söylenebilir.  Merkez Bankasının para basmaya devam etmesi enflasyonun artması, Hazinenin kaynak aktarımı ise, vergi gelirlerimizin mevduat sahiplerine aktarılması sonucunu düşündürebilir” dedi.

 
İlk görüntü geldi... Çin'de uçak düştü!
 
Petkimspor'dan hayati galibiyet
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ERKAN 21 Mart 2022 Pazartesi 12:30

Sıtkı Şüküer gene başrollerde hayırdır.

Yorumu oyla      6      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'de tasarımcılar 'temassız' yarışmasında boy gösterecek
Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları ...
Ege’nin çelik ihracatı 2 milyar dolara koşuyor
Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında bulunan birlikler arasında 2 milyar ...
Bakanlık o ürünlere ceza yağdırdı!
Ticaret Bakanlığınca, 2021 yılında gerçekleştirilen piyasa denetimlerinde ...
 
Kurulan ve kapanan şirket sayısı azaldı
Kurulan şirket sayısı, şubatta bir önceki aya göre yüzde 13,6, kapanan ...
İş dünyasının sorunları masaya yatırıldı... İzmir'de büyük buluşma!
İş insanları ve bankacılar, İzmir'de gerçekleştirilen Bankacılık Sektörü ...
Bakan Varank'tan yatırım çağrısı!
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Kapımız Türkiye'ye yatırım ...
 
Asgari ücrete ikinci zam sinyali
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, gerekirse asgari ücrete bir yıldan ...
Kemal Zorlu'ya 211 milyonluk haciz şoku!
Binbir Gıda’nın sahibi Nevzat Demir, ünlü iş adamı Kemal Zorlu’dan alacağı ...
Akaryakıtçıların önerilerini İZTO paylaştı
Sektörün yaşadığı sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin bir toplantı gerçekleştiren ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Veda zamanı!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İnsanlık durumu; vasat altı
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva