HABERLER>POLİTİKA
15 Mart 2023 Çarşamba - 11:17

'13'üncü cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olacak'

İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Akşener, "Bu yol kazanmanın yoludur" diyerek, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 13'üncü cumhurbaşkanı olacağını söyledi.

 13 üncü cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olacak

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, "6 Mart’ta milletimizin önüne, bir çözüm yolu koyduk. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenleri de, Sayın Mansur Yavaş’ı destekleyenleri de, Sayın Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenleri de ortak bir yol haritasında birleştirdik. Milletin iradesinin “milletin ittifakında” tecelli etmesini sağladık." dedi. Akşener, "Bu yol, birliğin yoludur. Bu yol, istikbalin yoludur. Bu yol, milletin yoludur. Ve İYİ Parti gururla sunar: Bu yol, kazanmanın yoludur" ifadelerini kullandı.

Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bildiğiniz üzere dün, Tıp Bayramı’nı kutladık. Bundan tam, 104 yıl önce; 19 yaşındaki Hikmet Boran’ın ve tıbbiyelilerin, Millî Mücadelemize olan, inançlarını kutladık. Vatanımız için verdikleri, şanlı mücadeleyi kutladık. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'den yükselen, o büyük cesareti kutladık. 14 Mart; Vatan sevgisini, sözle değil; görevlerini en iyi şekilde yaparak gösteren, tıbbiyelilerin bayramıdır. Bu vesileyle; Kendini, vatanına ve milletine adayarak, ülkemizin bağımsızlık ateşini büyüten, Tıbbiyeli Hikmet’in, göğe kaldırdığı bayrağı, bugün devralan, tüm hekimlerimizin, 14 Mart Tıp Bayramı’nı, yürekten kutluyorum. İyi ki varsınız! İyi ki buradasınız!

Pandemide, yaklaşık 100’ü doktor olmak üzere, 600’ün üzerinde sağlık çalışanımız, hayatını kaybetti. Ayrıca, son yıllarda kışkırtılarak, azdırılan, sağlıkta şiddet eğilimi nedeniyle, görevleri başında saldırıya uğradılar, öldürüldüler. Ülkemizi derinden yaralayan, 6 Şubat depremlerinde ise, 94’ü doktor, 448 sağlık çalışanımızı kaybettik. 528 sağlık çalışanımız ise yaralandı. Onlara reva görülen, tüm zorluklara rağmen, depremden sonra bile, görev yerlerini terk etmeyen; ülkemizin her şehrinden, tüm engellemelere rağmen, deprem bölgesine, vatan sevgisiyle koşan; doktorlarımızın ve sağlık çalışanı kardeşlerimizin, özellikle bu zor süreçteki çalışmalarını, takdirle izledik. Her ne kadar, iktidarın başı ve liyakatsiz ekibi, onların, bu büyük fedakârlıklarına karşı, büyük bir vefasızlık göstermeye, devam etse de; bu kötülüğün, artık sonuna geliyoruz. Çünkü, o sene bu sene! 15 Mayıs’ta, “giderlerse gitsinler” diyenler çekip gidecek; doktorlarımız ise, baş tacı olarak kalacak.

Biz, sağlık ordumuzu ve sağlık mücadelemizi, memleketi yönetmekten aciz kadroların insafına, terk etmeyecek kadar, değerli görüyoruz. Bu kötü günler, elbette geçecek. 15 Mayıs’tan itibaren, mesleğinizi, hak ettiğiniz koşullarda yapacaksınız. Ayaklar altına alınmaya çalışılan itibarınızı yükseltecek, çalışma şartlarınızı, en yüksek seviyeye ulaştıracağız. Önlüğünüzün beyazına, asla ama asla, çamur bulaştırmayacağız. Hiç merak etmeyin. Çok az kaldı.

SİNAN ATEŞ CİNAYETİ: UNUTURSAM MİLLETİM BANA HAKKINI HELAL ETMESİN
Adaleti kör, vicdanı sağır, kalbi taştan bu düzende; susanlardan olursam, sinenlerden olursam, korkanlardan olursam, milletim bana, hakkını, helal etmesin! Bir yiğidin peşine, bin namussuz takılmışken; bir eşin yüreğine, ateşler düşmüşken; bir çocuğun yüzüne, hasret acısı vurmuşken; göz yumanlardan olursam, milletim bana hakkını, helal etmesin! Bengisu’nun, Banuçiçek’in, Ayşe’nin gözyaşlarının hesabını sormazsam; haklarını aramazsam; Sinan Ateş’i unutursam, unutturursam; milletim bana hakkını, helal etmesin!

Bak Sayın Erdoğan; hani, göz göre göre yaptığın, her hatanda, her beceriksizliğinde, her iş bilmezliğinde çıkıp çıkıp, milletimizden, helallik istiyorsun ya…

İşte sana fırsat. İki güzel çocuğun, bir acılı annenin, ve yüreği yaralı bir milletin, helalliğini alma fırsatı… Hadi bakalım, Sayın Erdoğan. Ayşe Ateş kızımıza, söz veren sen değil miydin? ‘Ben bu işin peşine düşeceğim’ diyen, sen değil miydin? Bengisu’ya, Banuçiçek’e, söz veren sen değil miydin? Sözünden dönmek mertliğe sığar mı? Hani milletin adamıydın? Hani cumhurun reisiydin? Haydi bakalım. O makamın, kendi kendine taktığın, o sıfatların, hakkını ver de, görelim bakalım. Ama veremezsin. O sözleri tutamazsın. Çünkü her şey ortada. Gün ortasında, başkentin göbeğinde işlenen, bu cinayetin üstünden, tam, 3 buçuk ay geçti. Adalet, hâlâ yerini bulmadı. Açılan dava, bir milim bile ilerlemedi. Suçluların gözaltına alınacağı yerde; adalet gözaltına alındı. Suçlulara kelepçe takılacağı yerde adalete kelepçe takıldı. Cinayetin failleri yakalandı. Ama ona yardım ve yataklık edenler, serbest bırakıldı. Telefon kayıtlarında, tüm ilişki ağı ortaya döküldü. Katiller yakalandı. Ama emri verenler, serbest kaldı.

Sayın Erdoğan; arkandan dönen dümenler karşısında; bu kadar kifayetsiz olma! Adaleti gölgeleyenlere karşısında, bu kadar basiretsiz olma! Mafyalar, simsarlar, uyuşturucu kaçakçıları karşısında; bu kadar aciz olma! Sen bu memleketin Cumhurbaşkanısın. Korkma! Bu cinayetin, asıl sorumluları kim, açıkla. Bu suikastın planlayıcıları kim, açıkla. Sinan Ateş’in esas katilleri kim, açıkla. Eğer ki, bu milletten, gerçekten de helallik almak istiyorsan; bu kanı, yerde bırakma. Bu haksızlığa, boyun eğme! Bu vicdansızlığa, sahip çıkma! Ben, adalet yerini bulana kadar, her konuşmamda, sana bu çağrıyı yapacağım. Her konuşmamda, sözümü tutacağım. Her konuşmamda, sana, Sinan Ateş’i hatırlatacağım. And olsun, şart olsun ki; Sinan Ateş’i unutmayacağız, unutturmayacağız. Çevrilmek istenen dümenleri, kabullenmeyeceğiz. Alçakların, elini kolunu sallayarak gezmesine, izin vermeyeceğiz. Gerçekler ortaya çıkana kadar, bu cinayetin, peşinde olacağız.

Buradan açıkça ilan ediyorum; Bugün, iktidarın başı, zafiyet içinde olabilir. Bugün, düzen, zalimlere hizmet ediyor da olabilir. Bugün, Sinan Başkan’ın canına kıyanların, keyfi yerinde bile olabilir. Ama; bu alçaklıkta, eli olan, kolu olan, rızası olan, kim varsa, asla unutmasın ki; mayıslar bizimdir.

CUMHUR İTTİFAKINA YENİ KATILACAK PARTİLER ÜZERİNE
AK Parti iktidarı ve bay kriz son dönemde, çok enteresan seçim manevraları yapmaya başladı. Kaybetme korkusuna kapıldıklarından olsa gerek, artık iyice saçmalıyorlar. Panik içerisinde, bir o yana, bir bu yana, savruluyorlar. Ve her savrulmada, ilkesizliklerini, gözler önüne seriyorlar. Hatırlayın; 2019’da da tekrarlanan İstanbul seçimlerinin hemen öncesinde, benzer işlere girişmişlerdi. Seçim kazanmak için bula bula, terörist başına, sekreterlik yapmayı bulmuşlardı. Ama sonra ne oldu? İstanbul’u kaybettiler…

Biliyorsunuz; bekâmızın, sözüm ona, yılmaz savunucusu olan, Cumhur İttifakı’na, yeni üyeler katılıyor…. Ne diyelim, hayırlı uğurlu olsun. Allah tamamına erdirsin… Bu yeni birliktelikler sonrasında, Sayın Erdoğan ve Genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın seçim beyannamesine de artık, bazı yeni başlıkların, dahil olduğunu düşünebiliriz. Mesela; her ne kadar henüz kendisinin adaylığı kesinleşmiş olmasa da; Genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın, cumhurbaşkanı adayı Sayın Erdoğan’ın seçim beyannamesinde artık; Türkiye’nin, Şeyh Said isyanları nedeniyle, özür dilemesi, tazminat ödemesi var. Özerklik ve federasyon var. Anayasa’nın, ilk 4 maddesinin, değiştirilebileceği var. Andımızı zaten kaldırmışlardı ama mesela artık ‘Ne mutlu Türküm diyene’ yazılarının silinmesi de var.

Mesela kadınlara ‘fıtratlarına’ göre, yaşama zorunluluğu var. Kadınlara zulüm var. Kadına yönelik şiddetin, önünün açılması var. Mesela; Cumhuriyet değerlerimize saldırı var, çok ulusluluk var, paralel eğitim kurumları var. Ez cümle, bu ülkenin birliğine, bekasına ve istikbaline yönelik, koskoca bir tehdit var. Bu vesileyle, uzunca bir süredir, elinde, vatanseverlik mezurasıyla, ortalıkta gezen arkadaşların, bu son gelişmeler karşısındaki, ibretlik sessizliklerini, tarihe not ediyor; Genişletilmiş Cumhur İttifakı’nın, ezber bozan bu yeni vaatlerini Büyük Türk Milleti’nin takdirine sunuyorum.

Ayrıca buradan; Cumhur İttifakı’nın bileşenlerine de seslenmek istiyorum. Ne diyor büyüklerimiz; ‘Eğreti ata binen, tez inermiş.’ Hiç merak etmeyin. Sizin için de aynısı olacak. Şunun şurasında, sadece 2 ay kaldı. Giderayak, istediğiniz kadar yalpalayın. İstediğiniz kadar saçmalayın. İstediğiniz örgütü, devleti, oluşumu ittifakınıza katın. Korkunun ecele faydası yok. 2 ay sonra, tıpış tıpış gidecek, toptan emekli olacaksınız. Siyasi tarihimiz, defalarca göstermiştir ki; milletin iradesinden, büyük güç yoktur. Söz de, hüküm de milletimizindir. Siz zaten, milletin vicdanında mahkûm oldunuz. 14 Mayıs’ta da milletin kararıyla, mağlup olacaksınız. Artık kaçış yok. O sene, bu sene!

"BAY KRİZ VE ARKADAŞLARI MİLLET VİCDANINDA MAHKUM OLDU"
Hepimizin, içini yakan, deprem felaketinin üzerinden, tam, 37 gün geçti. Bu 37 günde; nice hayatlar söndü. Nice hayaller tükendi. Nice acılar yaşandı. Sesini duyurmaya çalışanların, Derdine, derman arayanların yanında yaralara merhem olmaya gayret eden, nice iyi yürekli insanımız vardı. STK’larımız vardı, belediyelerimiz vardı. Hükümetin başı ve arkadaşları, ortalıkta yoktu ama; tek yürek olmuş, koskoca bir millet vardı. Milletimiz bu 37 gün içerisinde; Dar gününde, yanına kimlerin koştuğunu, gayet açık ve net olarak gördü. Uzattığı eli, kimin tutuğunu gördü. İktidarın anlattığı masalların, nasıl da fos çıktığını gördü. Bay kriz ve arkadaşları, millet vicdanında bir kez daha mahkûm oldu.

Depremin olduğu, ilk günden itibaren, sahada vatandaşlarımızla birlikteydik. Yaşanan acılara, bizzat şahit olduk. Afet Koordinasyon Merkezi’mizin çatısı altında; arama kurtarma ekipleri kurduk, enkazdan insanlarımızı çıkarttık. Bölgedeki ihtiyaçları tespit ettik, yardımlarımızı yönlendirdik. Vatandaşlarımızla birlikte oluşturduğumuz, yardım TIR’larımızı, depremzede kardeşlerimize ulaştırdık. Sahra hastaneleri kurduk. Aşevleri kurduk. İYİ Kentler kurduk. Seyyar tuvaletler, hijyen malzemeleri götürdük. Açıkta kalan insanlarımızı, bölgeden tahliye ettik, konaklama sağladık. Birçok arkadaşımız, hala deprem bölgesinde, çalışmaya devam ediyor. Hâlâ ihtiyaçlar tespit ve temin ediliyor.

Gençlik teşkilatlarımız, depremzede çocuklarımız için, motivasyon etkinlikleri düzenliyor. Nitekim ben de, geçtiğimiz hafta, yeniden deprem bölgesindeydim. Ekrem Başkanımızla, Hatay’da, Mansur Başkanımızla da, Kahramanmaraş’ta belediyelerimiz üzerinden yapılan çalışmaları, yerinde inceledik. Depremzede vatandaşlarımızla konuştuk, dertleştik. Çocuklarımızın yüzünü, biraz olsun güldürebilmek için uğraştık. Bu vesileyle buradan; sadece iki büyükşehrimizin, belediye başkanları olarak değil, müstakbel Cumhurbaşkanı Yardımcılarımız olarak; Sayın Mansur Yavaş’a ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na, teşekkür etmek istiyorum. Onlar; sınırlı kaynaklarına rağmen; bir afet organizasyonun, nasıl yapılacağını, tüm Türkiye’ye gösterdiler. Önlerine çıkan tüm engellere rağmen liyakatle çalışmanın, ne demek olduğunu, devlet ciddiyetiyle çalışmanın, ne demek olduğunu, cümle aleme gösterdiler. İşlerini zorlaştırmaya, adeta ant içen bir iktidara rağmen depremin yaralarını sarmak için, var güçleriyle çalıştılar, çalışmaya da devam ediyorlar.

Ayrıca; Ekrem ve Mansur Başkanlarımızın nezdinde, Afet bölgesinde canla başla çalışan, tüm belediye çalışanlarımıza ve gönüllülerimize de, bir kez daha, teşekkür ediyorum. Allah her birinizden razı olsun.

"KARDEŞİMİN HAKKINI İSTİYORUM, DİRİ DİRİ ÖLDÜLER"
Geçtiğimiz hafta sonu söyledim, buradan da, bir kez daha, tekrarlamak istiyorum: Devlet, bütün imkânlarını, seferber etmediği sürece; 2023 yılına ait, Kamu Yatırım Programı’nı güncelleyip daha fazla kaynağı bölgeye aktarmadığı sürece; belediyelerin ve STK’ların üzerine, her geçen gün, daha fazla yük bindiren, bu model, sürdürülebilir değildir, olamaz. Nitekim; devlet yönetmekten aciz, AK Parti iktidarının, birçok alanda, yüzüne fener tutulmuş tavşan gibi, ne yapacağını bilememesi; bakanların, kirli sakal bırakmaktan öteye gidememesi; en çok ihtiyacın olduğu zamanda, insanlarımızın yardımına koşulamaması; artık maalesef, etkilerini göstermeye başladı.

Artık insanlarımız için, sevdiklerini kaybetmenin, acısının yerini ne yazık ki; onları, göz göre göre kaybetmiş olmanın, öfkesi almaya başladı. Mesela Hatay’da; kardeşi ve 3 aylık yeğeni dahil, ailesinden, tam 7 kişiyi kaybettiği için yüreği yanan bir abla dedi ki; ‘3 gün boyunca, ayaklarını öpmediğimiz kişi kalmadı. Gelen, ‘başkası gelecek’ dedi, gitti. ‘Ses dinleyin.’ dedim, onu bile yapmadılar. Kardeşimi enkazdan çıkarmadılar. Bebeğimizin sesini duyduk ama bir şey yapamadık. 4’üncü güne kadar neredeydiler? Kardeşimin hakkını istiyorum. Diri diri öldüler.”

Mesela Kahramanmaraş’ta Eczacılar Birliği görevlisi bir kardeşim dedi ki; ‘8 seyyar eczaneyle, Kahramanmaraş’ta bir tane ilaçsız insan kalmadı. Bacıma oturup ağlayamadan, hizmetimize, sonuna kadar devam ettik.”

Mesela; yine Kahramanmaraş’ta, bir esnaf kardeşim yanıma gelip, dedi ki; ‘Şehir merkezinde, çarşı esnafının hepsinin iş yerleri yıkıldı. Hiçbir şey yapmıyorlar.3500 esnaf olarak, milyonlarca liralık borcumuzla çare bekliyoruz.’

Ne var ki bay kriz ve arkadaşları; bu sesleri duymak yerine bizzat neden oldukları, bu büyük felaketi, seçim kampanyasına çevirmenin, peşine düşmüş durumdalar. Artık bıkıp usandığımız, ucube siyaset algoritmaları ile belediyeleri ayrıştırıyor, hizmet etmek isteyene, zorluk çıkarıyorlar. ‘Burada bizim borumuz öter’ diyorlar. Yaralarımıza merhem olmaktansa, yaranın sebebi olan şirketlere, alelacele ihaleler açıyorlar.

 
İZSU'dan Gültepe seferberliği... 7 mahalle taşkınlardan kurtuldu
 
Seçimler için adres beyanında son tarih 17 Mart
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Partili 15 Mart 2023 Çarşamba 12:28

Sayın Akşener kazanacak aday olarak onay verdiniz nihayet Ankara'da bir noterden onay aldınız sanırım,Ersan Şen gelecek seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak hazır tutunuz,Kılıçdaroğlu,halkın nezdinde de cumhurbaşkanı adayı olarak kabul görüyor sizin gibi birileri ile yola çıkması ne kadar doğrudur?...

Yorumu oyla      4      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AK Parti İzmir'den İYİ Parti'ye flaş transfer!
İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Fikret Mısırlı istifa ...
CHP'li Sertel'den hükümete '1 yıl' çıkışı ve İzmir depremzedeleri için çağrı!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, depremin ...
İzmir'de yabancılara konut satışı raporu: Kim bu Antigua-Barbudalı?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, CHP İzmir Milletvekili ...
 
AK Parti’den ‘TOKİ, Bayraklı’da arsa satıyor’ çıkışına tepki: İddialar gerçek dışı!
AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar ...
Bayır’dan Genel Merkez’e mevcut vekiller için öneri: Yazılmayacak isimlere başvuru yaptırılmasın
Milletvekilliği aday adaylığı sürecinde geçmiş dönemde milletvekilliği ...
Uluslararası sözleşmeler, TBMM Dışişleri Komisyonu'ndan geçti!
TBMM Dışişleri Komisyonu, uluslararası anlaşmaların onaylanmasının uygun ...
 
Meclis Amasra Maden Kazası raporu tamamlandı!
Bartın'ın Amasra ilçesinde 42 işçinin hayatını kaybettiği maden kazasını ...
'Afet Yeniden İmar Fonu' teklifi Meclis'te
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda AK Parti'nin kabul ...
AK Parti İzmir'de aday adayları başvuruları başladı!
Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim takvimini başlatması ile birlikte siyasi ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva