Erdoğan: Gençlerimizi tütünden uzak tutmaya gayret ediyoruz
Erdoğan: Gençlerimizi tütünden uzak tutmaya gayret ediyoruz
İçeriği Görüntüle

Büşra ÇETİNKAYA/ EGEDESONSÖZ – İzmir ulaşımının can damarlarından biri olan İZBAN’da güvenlik görevlilerinin güvenliği tehlikede…

16 Haziran pazartesi günü, İZBAN Cumaovası istasyonunda sigara içen M.D. (37), kendisini trenden indiren güvenlik görevlilerine saldırdı. M.D.’nin darbettiği 2 güvenlik görevlisinden Seydihan Alsaç (44), kaldırıldığı hastanede 1 gün sonra hayatını kaybetti.

Alsaç’ın 1,5 yıl önce ameliyatla kalp kapakçığının değiştiği ve aldığı yumruk darbesi sebebiyle hayatını kaybettiği bildirildi. Öte yandan M.D.’nin daha önce İZBAN’da buna benzer iki ayrı olaya karıştığı ve tutuklandığı, bayramda cezaevinden tahliye olduğu öğrenildi.

Türk-İş'e bağlı Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası İzmir İl Temsilcisi Mehmet Erenoğlu, güvenlik görevlilerinin yaşadığı zorlukları ve güvenlik açığını Egedesonsöz’e değerlendirdi.

“SALDIRILARIN KAMU GÖREVLİSİNE YAPILMIŞ SAYILMASI LAZIM”
Erenoğlu, saldırıların caydırıcılığını artırmak için güvenlik görevlilerine yönelik bu tür saldırıların kamu görevlisine yapılmış sayılması gerektiğinin altını çizdi. Erenoğlu, güvenlik görevlilerinin hayati riskinin arttığını belirterek “Özel güvenlik görevlileri, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kapsamında kamu güvenliğini tamamlayıcı bir rol üstlenmektedir. Ancak görevlerini yerine getirirken karşı karşıya kaldıkları risklerin giderek artması, bu meslek grubunun kendi güvenliğinin sağlanmasına yönelik ciddi adımlar atılmasını zorunlu kılmaktadır. Güvenlik görevlilerinin görev alanlarında yalnız bırakılmaması, görev yaptıkları alanlara göre risk analizlerinin yapılması, gerekli teknik ve personel desteğinin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda, görev başında yaşanan saldırıların caydırıcılığını artırmak için bu tür fiillerin kamu görevlisine yapılmış sayılması yönünde yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. Güvenlik-İş Sendikası olarak, meslektaşlarımızın hem fiziksel güvenliğinin hem de toplumsal itibarının güçlendirilmesi adına mücadelemizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

“RİSKLER YASAYLA YETERİNCE KORUNMUYOR”
Güvenlik görevlilerin güvenliği konusunda en temel zaafiyetin ise, görev sırasında karşı karşıya kaldıkları risklerin, mevcut yasa çerçevesinde yeterince korunmaması olduğunu dile getiren Erenoğlu, “5188 sayılı kanun, özel güvenliği kamu güvenliğinin tamamlayıcısı olarak tanımlar; ancak kanun, görevde yaşanan şiddet olaylarında yeterli yaptırım gücü sağlayamamaktadır. Özellikle görev sırasında güvenlik görevlilerine yönelik yapılan saldırıların, kamu görevlisine yapılmış sayılması yönündeki yasal eksiklik, meslektaşlarımızı hukuki açıdan savunmasız bırakmaktadır. Bu da sahada görev yapan binlerce özel güvenlik görevlisini ciddi şekilde riske atmaktadır” dedi.

“GÜVENLİK GÖREVLİLERİ, KOLLUK KUVVETLERİNİN ALTERNATİFİ DEĞİL, TAMAMLAYICISIDIR”
Erenoğlu, güvenlik görevlilerinin kolluk kuvvetlerinin alternatifi olmadığını vurgulayarak bu sorunun temelinde, özel güvenlik mesleğinin yeterince tanınmamasının olduğunu ifade etti. Erenoğlu, “özel güvenlik görevlileri, genel kolluk kuvvetlerinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. 5188 sayılı kanun çerçevesinde tanımlanan yetki ve sorumluluklarla görev yapan özel güvenlik görevlileri, belirli alanlarda ilk müdahaleyi yapacak donanıma sahiptir. Ancak yüksek riskli durumlarda veya kamu güvenliğini tehdit eden olaylarda, polis desteğinin zamanında sağlanması büyük önem taşır. Bu noktada Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı tarafından uygulanan KAAN Projesi, kolluk-özel güvenlik iş birliği açısından çok başarılı bir modeldir ve sendikamızca da desteklenmektedir. 5188 sayılı kanun gereği, özel güvenlik görevlileri görevli oldukları alanda meydana gelen olaylara ilk müdahaleyi yapmakla yükümlüdür. Ancak olayın suç teşkil etmesi, büyümesi veya kontrol altına alınamaması durumunda derhal genel kolluk kuvvetlerine (polise) bilgi verilerek yetki devri yapılır. Burada en önemli unsur, özel güvenlik görevlisinin tek başına bırakılmaması ve gerektiğinde hızlı polis desteğinin sağlanmasıdır” diye konuştu.

“5188 SAYILI YASA GÜNCELLENMELİ”
Görev güvenliğinin sağlanması için yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Erenoğlu, “5188 sayılı yasa günümüz ihtiyaçlarına göre güncellenmeli, özel güvenliğe yönelik şiddet fiillerine karşı daha caydırıcı cezai düzenlemeler getirilmelidir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“-Görev yapılan alanlardaki risklere göre personel planlaması yapılmalı,
-Vardiya sistemleri yeniden düzenlenmeli,
-Toplumda özel güvenlik mesleğinin önemi daha görünür hale getirilmelidir.

Öte yandan, özel güvenlik görevlilerinin sendikal haklarını özgürce kullanabilmesi için örgütlenmenin önündeki fiili engeller kaldırılmalıdır. Çünkü sendikal yapı, özel güvenlik görevlilerinin sesini duyurabileceği en güçlü zemindir.”