Menemen'de 19 Mayıs coşkusu
Menemen'de 19 Mayıs coşkusu
İçeriği Görüntüle

EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SonSöz TV’de yayınlanan programda ülke ve kent gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Programın gündeminde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Genel Sekreter görevinde bulunan Ramazan Tezcan’ın belediyedeki geleceğine ilişkin iddialar vardı.

SON ATAMA İLE RAMAZAN TEZCAN’IN ALANI DARALTILDI
Gazeteci Fatih Yapar, büyükşehirde kurumsal bir hareketliliğin olduğunu belirterek “Genel Sekreter Ramazan Tezcan’ın görevden alınması gibi bir durum var. İstanbul referanslı olarak göreve geldi, İzmir’i tanımayan bir isim genel sekreter oldu. Tugay’ın İmamoğlu’na siyaseten yaklaşması sonucu İstanbul’dan gönderilen bir isim genel sekreter olarak atadı. Bakanlık kadrosunu onayladı. Yetkisi uzun süredir daraltılmıştı. Mali konular ve para ile ilgili işlere bakıyordu. Geçen hafta ESHOT’ta genel müdür olan ismi, mali işlerden sorumlu genel sekreter yardımcısı olarak atadı Tugay. Bu durum genel sekreterin alanını daraltıyor” ifadelerini kullandı.

TEZCAN’IN ARKA PLANINDA BÜYÜK BİR YÖNETİM TECRÜBESİNİN OLMADIĞINI GÖRDÜ TUGAY…
Araştırmacı Ümit Yaldız ise “Ramazan Tezcan çok hızlı genel sekreter oldu. İstanbul’daki Reform Enstitüsü’nün kurucu kadrolarından bir isim. Enstitü’nün başındaki isim ise İmamoğlu davasından tutuklu, Silivri’de… Tezcan, Enstitü’de ekonomi direktörüydü. İzmir’e transfer edildi ve genel sekreter olarak ataması oldu. Tezcan’ın arka planında büyük bir yönetim tecrübesinin olmadığını gördü Tugay. Hazinede çalışmış ama daha çok proje yöneticisi düzeyinde… 40 bin personelin olduğu devasa kuruluşun 2 numaralı koltuğu öyle kolay böyle bir koltuk değil. Kenti, belediyeyi, personeli tanıyacaksınız. Mevzuatı bileceksiniz, yeterince tecrübeniz olacak, nereden gol geldiğini göreceksiniz. Şart olmasa da CHP’nin siyasetini de bileceksiniz. Ekonomist kimliği, hazine geçmişi ile belediyenin içinde bulunduğu darboğazı yönetmesi beklendi. Kredibilite imkanları konusunda bekleneni veremedi. Görevden alınacak gibi söylentiler var. Duymakla olmaz, yerine kim gelecek belki de o net değil” dedi.

BENİM DUYUMUM GENEL SEKRETER İLE SINIRLI BİR TASARRUF OLMAYACAK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın genel sekreterlik konusunda izleyebileceği yol konusunda değerlendirmelerini yapan Yaldız, “Bu konunun Özel ile belki de Silivri’deki İmamoğlu’na sorulması beklenebilinir. Tugay bireysel bir karar alıp ben kendi genel sekreterimi kendim belirleyeceğim diyebilir. Barış Karcı ile başlandı. Bu birliktelik kısa sürdü. Ardından Ramazan Bey, İmamoğlu referansı ile buraya geldi. Aykut Erdoğdu’ya ilişkin bir direnç gösterdi ve tavrını İstanbul’dan yana kullandı. Genel sekreteri kendi iradesiyle mi yoksa İstanbul-Ankara’dan mı getirecek? Genel sekreteri gönderecek mi? Karar vermesi lazım. Benim duyumum genel sekreter ile sınırlı bir tasarruf olmayacak. Bazı kritik daire başkanlıklarında da tasarruflar olabilir deniyor. Tugay’ın büyükşehir belediye başkanlığına adapte olma sürecinde kadrosunda bir iki değişiklik yapıp kadrosunu belirlemesi gerekir. Kadro istikrarsızlığı ritmi bozar. Bir süre sonra amirle memur arasında, yöneticiler arasında güven sorunları çıkar. Artık Tugay, son birkaç değişiklikle budur demesi lazım. Kocaoğlu döneminde bazı daire başkanları rotasyona uğrardı. Bir yönetici başka bir daire başkanına dönüştürürdü. Kurum içi hareket ettirirdi. Görevden alıp sıfırdan başka kentten birilerini getirmektense ‘sen bu işi yapamadın’ deyip kişiyi başka bir nokta değerlendirebilir. Genel sekreter önemli konu… Sağlıklı bir şekilde bu çözülürse diğer meselelerde çözülür. Kenti bilen bir ismin orada olması naçizane önerimdir” ifadelerini kullandı.

BELEDİYENİN KULÜBESİ BOŞ DEĞİL
Gazeteci Fatih Yapar, genel sekreterin belediye bürokrasisi içinde de çıkabileceğini belirterek “Belediyenin dışa açıldığı noktalar olan STK’lar, siyasetçiler, valilik, il müdürlükleri var. Çoklu ilişkilerin yönetilmesi de gerekiyor Birincisi başkan önce bir karar verecek. Dışarıdan mı yoksa içeriden mi atayacak? İmamoğlu’nun cezaevinde olması sebebiyle buradan genel merkeze dönüp kimi istiyorsunuz diye sorabilir. Yanında isimler var, sormayabilir. Mesela, genel sekreter yardımcısı Zeki Yıldırım var. Potansiyel bir isim, Karşıyaka’dan geldi ve genel sekreter olma ihtimali yüksek bir isim deniyor. Yine hızlı biçimde yükselen ve genel sekreter yardımcısı yaptığı Övünç Özgen var. Dışarıdan getirdiği ve Tugay’ın yakın arkadaşı olan Pınar Okyay var, o da genel sekreter yardımcısı” dedi.

GENEL SEKRETER DÜKKAN İÇİNDE DÜKKAN AÇMAYAN BİRİSİ OLMALI
Ümit Yaldız ise “Kulübeye çektiği Barış Karcı da var. Kulübe boş değil. 21 senen İzmir ve Büyükşehir tecrübesi var. İlla genel sekreter de değil, kurumun bir bölümünde değerledirilebilinir. Tugay ne yapmak istediğine karar verecek. Naçizane önerim; dükkan içine dükkan açmayan birisi olmalı genel sekreter… Bu dükkan ticari olarak algılanmamalı. Belediye başkanının olduğu yerde, siyaset yapma, siyasete göz kırpma da dükkan açmaktır. Siyasete namzet olan genel sekreterler ya da üst düzey yöneticiler ister istemez hayalini kurduğu geminin yolcusu olurlar. Bunu çok gördük. Kocaoğlu davasının kilit isimlerinden Ersu Hızır çok kıymetli, yetenekli bir bürokrattı. Buğra Gökce genel sekreterlik yapıp bir yandan büyükşehire aday olma hevesi taşıması sebebiyle Soyer ile çatışmaya girdi. Zaten geri gelmek de istedi ama aday yapılmadı. Ramazan Tezcan’ın büyükşehir belediye başkanlığı hayali olmayabilir ama milletvekili hayali olabilir. İzmir Büyükşehir makinesinin idaresinde kaptan köşkünde oturacağım. Bir çeşit devlet nezdinde İzmir’in başkanısın neredeyse… Bir yandan da siyasi hayal kuracağım. E tabi siyasi hayalin esiri olurum. Buna göre kararlar alırım, ödemeleri, hizmetleri ona göre ayarlarım. Bir ilçeye aday olacaksam oraya daha fazla yardım ederim. Muhtara bile randevu veririm ama diğer taraftaki belediye başkanına vermem. Bunlar yaşandı geçmişte… Bu ihtirası olmayan, ekip çalışmasına uyumlu, kenti ve konuları bilen birisi olmalı” değerlendirmesini yaptı.