EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SonSöz TV yayınında kooperatif davasındaki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gazeteci Fatih Yapar, kooperatif davası süreciyle ilgili yeni bir soruşturma sürecinin yürütüldüğünü ve bu kapsamda geçtiğimiz hafta kooperatif kurucuları, başkanları ve yöneticilerinin ifadeye çağrılmaya başlandığını belirtti.
Araştırmacı Ümit Yaldız ise soruşturmanın kooperatiflere yöneldiğinin görüldüğünü söyledi.
SAVCILIK, ÇEVRE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ ELİYLE KOOPERATİFLERE YÜRÜMEYE BAŞLADI
Yapar açıklamasında şunları söyledi:
“Geçen haftaki programda, kooperatif davasıyla ilgili Büyükşehir’e ikinci dalga operasyon gelebilir demiştik. Hatta kooperatiflere de gelebilir demiştik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’i sürekli gündeme getiriyor, TOKİ’ye rakip olacaklardı, olamadılar, diyor. Dışarıya çıkması gereken insanlar çıkamıyor. Ne demiştik, bu süreç bir yerlerde devam etmeli ki, Cumhurbaşkanı konuşmaya devam etsin! Cumhurbaşkanı konuşmaya devam ettikçe, bir yerlerde bir şeylerin daha devam etme zorunluluğu devam etsin!
Geçen hafta Karşıyaka Örnekköy Kooperatifi başta olmak üzere kooperatif yöneticileri, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yeni bir soruşturmasıyla birlikte ifadeye çağrılmaya başlandı. Bu sefer kooperatif kurucuları, başkanları, başkan yardımcıları, yöneticileri, Çevre Şehircilik’in sorularına cevap verecekler. Savcı, bunu yapabilirdi. Bu işlerde teknik işler atlanıldı, yargı harekete geçti izlenimi olmasın diye… Ama tebligatların üst yazısında, savcılığın soruşturma numarası var. Bu da ilginç bir durum. Savcılık şu anda Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü eliyle kooperatiflere yürümeye başladı”
DURUŞMAYA NEDEN İKİ AY ARA VERİLDİĞİ ŞİMDİ ANLAŞILDI
Araştırmacı Ümit Yaldız ise şunları söyledi:
“Duruşmaya neden iki ay ara verildiği şimdi anlaşıldı. Kooperatiflere doğru genişleyen bir soruşturma süreci var.
TOKİ’ni yapacağı 500 bin konut için bir tören düzenlendi geçen hafta. İzmir’e de 22 bin konut uygun görülmüş, onu da taksit taksit dağıtılacak. Hükümet artık öyle büyük işler yapamıyor. Çanakkale Köprüsü’nü yaptık, Marmaray’ı yaptık dönemi kapandı. TOKİ meselesi hem inşaat sektörünü domine ediyor hem de çok iyi bir sosyal politika yapma fırsatı veriyor.
Cumhurbaşkanı, anahtar teslimi törenleriyle önümüzdeki birkaç yıl yoğun bir mesai yapacak. Bu yoğun mesaide İzmir’i diline doladığı takdirde İzmir’deki bu davanın gidişatı içinden çıkılmaz bir hal alabilir, siyasi baskının, tazyikin altında… İnsanlar mağdur ediliyorlar, canları yakılıyor. İzmir’de niyet neydi, ne oldu? Mesele TOKİ’ye rakip olmak mıydı?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, her ne kadar doğrudan içinde olmamakla beraber, yürüyen soruşturmalardan sorumlu tutuluyor. Korkarım Cumhurbaşkanı, İzmir’deki kentsel dönüşüm işlerini diline dolamayı, topu sektirmeyi severse, Cemil Tugay döneminde atılan bazı adımlar da mercek altına alınır! Bazı ihaleler sorgulanabilir! Cumhuriyet Halk Partisi eliyle değil, bu dönüşümün tamamen AK Parti’nin eliyle yapıldığının algısını işliyor Cumhurbaşkanı… Onlar yapamaz diyor. Savcılık, Tugay’ın yaptığı işte burada da kamu zararı var, burada da yanlış yapmışsınız diyemez mi? demek istedikten sonra der! Ben de burada tarihe not düşmüş olayım. İzmir’de bir yanlış yapıldıysa, o yanlışı yapanın yargılanmasına kimsenin diyecek bir sözü yok, bizim de yok. Eğer yanlış yoksa, bu kadar insan bedel ödememeli artık diyorum.
