Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hastalığı iyice ilerlemiştir, doktorlar enginar yemesinin iyi olacağını söylerler. Fakat sonbahar enginarın mevsimi olmadığı için bulunması zordur. Hatay'da taze enginar bulunabileceğini öğrenirler ve hemen sipariş verirler. Ama o enginar geldiğinde her şey için çok geçtir.
İşte Atatürk'ün vefatından önce istediği o yemek...
Dolmabahçe'de hasta yatağında uykusundan uyanan Mustafa Kemal, "Neden bana enginar yedirmiyorsunuz hala?" diye sorar. Hatay'dan gelmek üzere olduğunu söylerler. 10 Kasım'da saat 9'u 5 geçe ise Atatürk gözlerini hayata kapatır.
Enginar gelir. Ancak Atatürk, enginarı yiyemeden vefat etmiştir. Bazı kaynaklar Atatürk'ün enginarı daha önce hiç yemediğini iddia ediyor. Bu söylenti ise içinde çok fazla doğruluk barındırmıyor. Çünkü enginar, Ege ve Akdeniz mutfağının yaygın bir yiyeceği olmanın dışında Avrupa'da da bilinen ve yenilen bir sebzedir.
Bırakın enginarı, Avrupa'da kuşkonmaz yiyip tadını seven Atatürk, tohumlarını getirtip Yalova'daki devlet çiftliğinde yetiştirmiştir. Haşlanmış kuşkonmaz sevdiği yemekler arasındadır.
"Ata'nın en sevdiği yemek nedir?" sorusunun cevabı ise; yağlı fasulye yani kuru fasulyedir. Öğrencilik yıllarında alıştığı ve vazgeçemediği bir yemektir. Öyle ki aşçılar her zaman kaynayan bir tencere kuru fasulye bulundururlardı.
Çünkü Atatürk, günün herhangi bir saatinde yağlı fasulye ve pilav isteyebilirdi. Gece geç saatte ve sabahları da iki yumurtalı peynirli omlet yerdi. Etli taze bamya sevdiği yemeklerdendi.
Mustafa Kemal'in sevdiği yemeklerden biri olan karnıyarığı ise pilavla karıştırarak yerdi. Selanik usulü ıspanaklı börek annesinin damakta kalan özel bir hatırasıdır. Masasında her zaman bulunan meze favaydı.
Leblebiyi sevdiği herkesçe bilinirdi. Hatta bazen mutfak çalışanlarını ziyarete gider, onlarla konuşur, cebinden çıkardığı leblebileri etrafını sarmış görevlilerin avuçlarına bırakırdı.
Yalnız başına yemek yemekten hoşlanmayan Mustafa Kemal Atatürk, sofrasının hep kalabalık olmasını isterdi. Genellikle az yer ve sofradan tok kalkmazdı. Müzik olsun isterdi ve zaman zaman saz heyetlerine kendisi de eşlik ederdi.